Rezzzzz

Okicamm

Kardeşim lütfen yarıda bırakıp gitme. kimi sevsek, okusak bırakıp gidiyo hikayeyi dıbınakoyim

Beyler geliyorum 15 dakika ya rezlerinizi alın

pREZervatif.

Rezervasyon

rez attım bekliyom acın acımızdır reis.
Senin yüzünden 3 gündür depresyondayım yaşama sevincim kalmadı amk. Zaten yalnızız.

Başla panpa

bekliyoruz patron

Arkama bakmadan kaçmıştım zira 10 kişi bana doğru koşuyordu, en iyi ihtimal hastanelik olurdum, pgibolojik olarak da pek iyi sayılmazdım neticede yurt taki olayda karşı gruptan 4 tane bıçak çıkmıştı o yüzden bekleyerek bu riski alamazdım..

Arka sokaklara gidip otobüse atladım, yurduma doğru yola koyuldum.

15 dakika sonra telefonum çaldı, arayan Ezgi idi, pek açasım yoktu zira nefes nefese kalmış durumdaydım yinede açtım önemli bir şey olabilirdi.

Ezgi- Berk'i gördüm suratı mosmor du sen mi yaptın onu?
Sistemin patronu - Mosmor mu? Allah allah, düşmüş belliki canım
Ezgi- Bana yalan söyleme!!!
Sistemin patronu - Evet lan ben yaptım hakketti yaptım
Ezgi - Aferin sana sistemin patronu aferin

Deyip kapatmıştı telefonu
Evet kendince haklıydı ama ya ben?
Bu durumlar karşısında susacak mıydım, yeterince alttan almamış mıydım zaten...

Yurda vardığımda akşam 11 civarlarındaydı, kahvemi yaptım sigaramı yakıp keyif yapmaya başladım, bundan sonraki olacaklar için korkmuyordum aslında zira gereken ders bence fazlasıyla alınmış olmalıydı..

Uzun süredir böyle keyif almamıştım, bana ağır gelen yüklerimi bırakmıştım sanki artık, kendimi daha güçlü hissediyordum,bi o kadar da hala sorunlarımın olduğu gerçeğiyle yüzleşmem gerekiyordu...

Bir fırt sigaramdan çekip akabinde kahvemden yudumlarken, şarkı mırıldanıyordum o ara farkında olmadan

Ben genelde hep mutluyken şarkı söylerdim, bu iyiye işaretti unutmak zordur, sorunları çözmek zordur ama hiçbir şey benim için imkansız değildi

Çocukluğumdan gelen bir alışkanlıktı belkide, hep daha fazlasına ulaşma amacındaydım ama bi o kadarda elimdeki için şükreden ve fazlasıyla değer verirdim

Elimin inceden inceye sızladığını farkettim, pek umursamadım fakat uyumak istedim o an benim için erken bir saat olsa da, telefonu başımın hemen yanına koydum, Ayşegülün fotoğrafını öpüp uykuya daldım...

Bu sefer alışıla gelmiş şekilde öğlen kalmamıştım zira erken yatmamın etkisiyle sabah 9 da ayaktaydım, bizimkiler fosur fosur yatıyordu doğal olarak.

Aç karna da olsa sigaraya düşkünlüğümden dolayı sigaramı yakıp, telefonumu cebime atıp, yemekhanenin yolunu tuttum kahvaltı yapmak için.

Sigarama bitene kadar bahçe de oyalandım o ara aklıma bi telefonu kurcalamak gelmişti, normalde pek mesaj gelmezdi artık arayan soranım yoktu ama 2 tane bildirim gördüm, Buseden di ikiside..

Ya sabır diyerek açtım mesajları;

Buse-Sistemin patronu ne yaptın sen
Buse- Kavga etmek nedir, neden onların seviyesini düştün, nasıl böyle bir hata yaparsın

Diye mesaj atmıştı

Aslına bakarsan bolca saçmalamıştı, durup dururken yapılmış bir şey yoktu zira daha neyi beklemem gerekiyordu pek anlayamamıştım, bu kadınların kavgaya karşı düşünceleri oldum olası hep saçma bulmuşumdur..

Rezerved burdayız panpa devam

Devam panpa iyi gidiyosun en başından beridir takip ediyorum Ayşegül içinde başın sağolsun

Aynen kardeşim başın sağolsun Ayşegül için mekanı cennet olsun

Busenin gözümde hiçbir değeri yoktu, onun gözünde bir serseriye dönüşsem bile bu beni hiç etkilemizdi, doğal olarak mesaj atmamıştım buseye.

Sigaramı bitirip, yavaş yavaş kahvaltımı yapmıştım. Kafamı dinlemiştim o gün aslında ilk defa iç sesim konuşmuyordu, sadece gökyüzünün güzelliği havanın serinliğini hissediyordum içimde.

Duşumu aldım, okulun başlamasına epey süre vardı zira ilk defa bir şeyleri aceleye getirmeden bu kadar gevşek bir şekilde hareket ediyordum hatta bundan zevk alıyordum diyebilirim..

Duştan çıktığımda telefonuma baktım gayri ihtiyari bir şekilde buse den cevapsız aramalar vardı, sıkılmıştım bu durumdan
Buse gerçekten ne yapmak istiyor du?
Zira ben eminim ki o kesinlikle hiç masum değil, sadece bu rolü çok iyi oynayan bir oyuncu gibiydi.

Cevapsız aramalarına es geçip, bi anda ezgi aklıma gelmişti dün epey sinirli geliyordu sesi gönlünü almam gerekiyordu

Ezgi aradım hemen ;

Sistemin patronu- Ezgicim günaydın, 4 gibi buluşalım mı?
Ezgi-Günaydın
Sistemin patronu - 4 gibi buluşalım mı diyorum Ezgiii
Ezgi- Offf tamam

Demişti, kapattık telefonları
Ezgi bana karşı sinirli olmasına rağmen yumuşak ruhluydu, beceremiyordu küs olmayı..

Hazırlanıp çıkmıştım 3 gibi anca okulun orda olabilirdim. Aklımda olan tek şey ise Berk bininin okula gelip gelmeyeceğiydi.

Kampüsün girişinde Ezgi beni bekliyordu herzaman ki gibi, selamlaşıp hemen çevre cafelerin birine doğru yürümeye başlamıştık.

Ezginin suratı biraz asık gibiydi, hatta tam olarak kestiremesem de beni dövecek gibi bir hali vardı.Ama bence rol yapıyordu çünkü yaptığım şey ona göre hataydı..

Oturduğumuzda genel de kahve içerdik, rutinimizi yine bozmamıştık.
Ezgi siparişleri verdikten sonra daha ciddi bir pozisyona geçmişti ve bi anda konuşmaya başlamıştı;

Ezgi- Sistemin patronu ben seni uyardım, ne geçti eline hiçbir şey, şimdi ne olacak zaten seni sevmeyen insanlar daha fazla düşman kesilecek sana, Gerekli miydi bu? Dertli başına boşuna boşuna hatta bir hiç uğruna dert aldın..

Ezgi içerlemişti biraz aslında, daha doğrusu onun sözünü dinlememe ve sanki Buse için kavga etmişim gibi gözüktü gözünde.

Sistemin patronu - Ezgicim biliyorsun normal bir kafada değilim, ayrıca bilmediğin çok şey var sen yokken sınıfta bana atar yaptı o çocuk bende gururuma yediremedim ben kimse için kavga etmedim hele Buse için asla ben kendim için o an vurdum pişman da değilim. Konuyu kapatalım lütfen tamam mı?

Ezgi- Peki madem öyle olsun

Demişti yarı tavırlı bir şekilde

Ama Ezgi anlıyordu beni, ikimize karşı sınıfta yapılan söylemler, hakaretler canımıza tak etmişti, ayrıca zaten Ezgi yi tutmasam Melis çoktan pataklamıştı, kızmasın diye hiçbirini hatırlatmadım ona..

anlat panpa bugün gece de burdayım dinliyoruz devam

Kahvelerimiz bittikten sonra derse yetişmek için alelacele sınıfa doğru hızlı adımlarla yürüdük son 1-2 dakika içinde sınıftaydık zira hocaların çoğu derse girdikten sonra öğrenci almıyordu

Sınıfa girdiğimde yine full olduğunu gördüm, ve gözlerim istemsiz şekilde önce Buse yi sonra da Berk'i aradı,

Buse beni gördüğünde tepkisi inanılmazdı aylardır neredeyse ilk defa bu kadar sert bir bakış atmıştı, umursamamıştım pek aslında sadece tepkisi merak ediciydi benim için

Akabinde Berk'i görmüştüm, denilenen gibi yüzünde hatrı sayılır bir imzam oluşmutu dilerdim daha fazla olmasını ama kısmet değildi o gün için

Sınıfın bütününe baktığımda beni gözleriyle öldürme tehdidi edercesine bakışlar vardı, bunları da umursamamıştım zira bir tak yapamacaklarını biliyordum.

2. Dönemde sınıfta edindiğim alışkanlık artık ders dinleyip,not almaktı bu rutinimi bozmadan o dersde de aynısını yapmıştım.

Melisi gözlerim aramıştı zira uzun süredir görmüyordum onu,
O derste el altından soruşturmamla okulu bıraktığını öğrendim.

O an derin bir oh çekmiştim, yavaş yavaş ben kazanıyordum, izmirde ki hayatımı mahvedenlerden biri artık yoktu, bu benim için fazlasıyla güzel bir haberdi.

rezz patron burdayız

Arkadaşlar müsaadenizle 30 dakika çay sigara molası sonra tüm hızıyla devam ediyor,

Ayrıca benim merak ettiğim ara ara sizin yazdığınız ama yeterli görmediğim yorumlar var. Hikayede ki karakterlerle alakalı ne düşünüyorsunuz, bu ben de olabilirim bir başkasıda yorumlarınızı bekliyorum