bu gece en azından 3-4 part bekliyoruz reis, iki gündür okuyorum hikayeni sırf buraya yazmak için 5000 yıl önceki hesabı hatırlamaya çalıştım zar zor şimdi buldum. beklemedeyiz.

iyi ki varsınız , kardeşim gördüm hepiniz paylaşmak istedim yaşadıklarımı, duygularımı

anlatmaya devam ediyorum ...

O hafta pek bi şey olmamıştı pek ama ruh gibiydim, artık Erdinç ve Müslüm de farketmişlerdi duruma, onlardan saklamak istemedim
bakma aslında ben de eziliyordum bu yükün altında, dayanamıyordum artık ağlamak çözüm değil di,ortalığı yıkıp dökmek çözüm değil di
Peki çözüm olan neydi?
inan bilmiyorum...
O hafta boyunca hep dua ettim, Ayşegül iyileşsin diye çünkü diğer ihtimaller de benim üstüme de toprak atarlar dı sevdiğimle

biliyordum onun ne kadar acı çektiğini, paylaşmak istiyordum o acıları ama 1 adım öteye gidemiyordum
Ne kadar empati kursam da onu anlayamazdım...

Cumartesi günü Ayşegül iki kuzeniyle olacaktı, önceden haber vermişti bana bende durumu anlayışla karşılayıp kabul etmiştim.

O gün gün boyunca gerek mesajlaştık gerek de telefonda konuşmuştuk, saatler sürüyordu telefonları elimizden bırakmak, sevmek sevilmek böyle yapıyordu
insanı , ne güzel yapıyordu aslında...

O gün akşamında Ayşegül'e mesaj atıyorum arkadaşlarımla içiyorum diye ..

Erdinç ve Müslüm'e başladım anlatmaya , bi içiyorum bi anlatıyorum lakin ayık kafayla ağzımdan dökülemezdi o cümleler..
Erdinç fazla tepki veremiyordu şok olmuştu

Erdinç - Nasıl yani ?

Diyebilmişti sadece..

Müslüm ise oda şoktaydı ama o biraz daha derinden etkinlenmişti sanki geçmişinde buna benzer
bi hadise varmışcasına

Müslüm ile aşk konularında birbirimize benziyorduk, yakındık bu konularda

Erdinç'in nitekim ağzından duymamıştım hiç 'Aşık oldum bi keresinde' diye
Ya bahsetmiyordu Ya da gerçekten olmamıştı ...

Hep beraber içiyoruz, bana moral veriyordu her ikisi de, tabi bu benim için ne kadar
yeterli olabilirdi ki

Benim için ne yeterli olabilirdi ki ?

Kendimi kaptırmıştım alkole saatler geçmiş, Ayşegül mesajımı görmemişti bile
Çakırkeyim olmama rağmen bi şey olduğunu hissettim

Kalbim sıkıştı hemen aradım kapalıydı telefonu

Ne oluyordu ?

Saatlerce mesaj attım ve aradım başka ulaşabileceğim biri yoktu

Sabaha doğru Ayşegül den bir mesaj geldi

Ayşegül - Bitanem telaşlanma ben hastanedeyim diye...

Ayşegül yenge ölmesin başka bi şey istemiyorum

Sabaha kadar hastanedeydi, kendine yeni gelmişti belli ki telofona sarılıp anca mesaj atabilmişti bana

Her şey güzel giderken, Nerden çıkmıştı bu belalar yeniden

Her mutluluğumda yaşamak zorunda mıydım üzüntüleri..

Hemen mesajı görür görmez Ayşegül'ü aradım, hangi hastanede olduğunu öğrenip en hızlı şekilde manisaya gitmeyi kafama koymuştum
Lakin Ayşegül önemli bir şey olmadığını söyleyerek ve binbir türlü ısrarıma rağmen hastanenin ismini dahi vermemişti bana, kalakaldım yatağımın üzerinde

O halini görmemi istemediğini düşündüm bi an
Onu öyle görmem beni üzeceğinden dolayı gelmememi istemişti

Hasta yatağında dahi hala beni düşünüyordu, Nasıl bir kalbi vardı onun bu kadar kusursuz ve ince düşünen
ve ben ona tam kavuşmuşken çektiğim acılar bir sınav mıydı ?

Kahvaltımı yapıp, havanın soğuk olmasına aldırış etmeden 'inciraltı' sahiline gitmiştim beni en iyi orası anlıyordu aslında
Oturdum bir kayalığa yaktım sigaramı düşünmeye başladım...

Sadece Neden ? dedim neden ...

Olamaz mıydım mutlu, koyamazmıydım başıma huzurlu bir şekilde yastığıma ..

Bu cefalar karşısında yılmayacaktım ama onun da asla yılmasına izin veremezdim

Teslim olamazdık, birbirimizi bu kadar yeni bulmuşken ...

ayraç2 yer imlerine eklendi.

Allah kimsenin başına vermesin aşırı zor bir durum.

son part ağlattı son sözler diyecek bir şey bulamıyorum devam panpa

panpalar burada mısınız ? ona göre bi kaç part daha gireceğim

Ayşegül'ü tekrar aramıştım, taburcu olduğunu söyledi derin bir oh çekmiştim neyseki şuan kötü bir durum yoktu

O gün durumu Ezgiyle paylaşmak istedim, kardeşim olarak gördüğüm birinin bunu bilmeye hakkı vardı, onun yanımda olmasına
ihtiyacım vardı..

Ezgiyi aradım ;

Sistemin Patronu- Ezgii şey biraz ...

cümlemi bitemeden Ezgi atladı ,

Ezgi - Buluşalım hemen nerdesin

demişti..

Ses tonumdan anlamıştı, bu yüzden çok değerliydi benim için bu yüzden kardeşim gibi görüyordum
çünkü beni anlıyordu, gözlerime baktığı zaman içimi görebiliyordu..

Apar topar hazırlanıp okulun olduğu semte doğru yola çıktım, Ezgi nin yurdu okula bi kaç dakika mesafedeydi sadece

Bi kahve söylemiş kendine beni bekliyordu cafe de ..

Beni görünce ayağa kalktı Ezgi aramızdaki bi kaç adım mesafeyi sarılarak son vermiştim.
tutamamıştım kendimi, ihtiyacım vardı birilerine sarılmaya ihtiyacım vardı beni anlayan bir insanın
yanında gözlerimi kapatmaya ...

Durumu baştan aşağı anlatmıştım Ezgiye,ilk dakikada ezginin de benim de gözlerim buğunlanmıştı..

Sarılmamdan anlamıştı olayların akıbetini aslında,

O gün bana akıl vermemişti ezgi, sadece bana beni hatırlatmıştı;

Güçlü ol,
Pes etme
ikiniz de kalkıcaksınız bunun altında

demişti ..

ihtiyacım vardı belkide bunları duymaya ...

Beyler Gece 1-2 gibi tekrar başlayacağım, Müslüm geldi içeceğiz

Ayraç sayfa 10

yaz panpam yaz amk şu hikaye bitsin bende aydında okuyorum ayarlayalım bişeyler misafir edeyim seni

Epey rahatlatmıştım ihtiyacım vardı birilerine, Ezgi bu rolü üstlendiği için minnettardım ona..

Ayşegül artık ilaçlarını içmeye başlamıştı, inanıyordum iyileşiceğini, biliyordum ki hep ihmalkar tavırları onu bu duruma sürüklemişti hep...

Sınav zamanları gelmişti, bizim okuldaki vizelerde
Writing
Speaking
Test
Reading

Salih'e hepimiz gıcık kapıyorduk ama artık biliyorum ki oda bize gıcık kapıyordu

Müslüm ve Erdinç inde olduğu bir halısaha takımı vardı, yurdumuz 1000 kişilik olduğu için yapılan maçlar, dönen turnuvalar epey ses getiriyordu..

Müslüm lerin takımı yurtta yeni olmasına rağmen herkesi yeniyordu ve dilden dile dolaşmıştı bu galibiyetler, epey sükse yarattı bu takım..

Yurdun ağır abi leri diye kendilerini tanıtan 25-26 yaşlarında kendilerini Kosovalılar diyen bir takım vardı, gerek spor da gerek de yurttaki hayatlarında toplu gezen üniversite tayfasıydı bunlar..

Bizim çocuklar bunları yenmişti geçenki günlerde, Kosovalılar da müsabakalar da Türkiye 1. Si ünvanını daha önceden kazanmış bir spor takımıymış

Bunu bilen herkes yurtta bizim çocukların başarısını konuşuyordu

Çalıştığımız günün akşamı yaklaşık 10 kişilik bir grup odamızı paldır küldür basmışlardı..

Rezerve

Rez tsigalko reisi hatırlattın *

kardeşim okurken paketi yarılamışım farkına varmadan zor yaşadığın şeyler galiba ing dili ve edebiyatı okuyon dimi

Son part arkadaşlar bu gece

Neye uğradımızı şaşırmıştık zira konuşmak için 10 kişi gelinmezdi, odada full dük bizde, ele başları önde duruyordu ve direkt Müslüm'ün üzerine yürümüştü..

4 ümüz de korkuyorduk aslında dayak yemekten zira yurttan atılırdık kavga ettik diye

O an hemen devreye geçip, gruplarının liderlerinin yanına gitmiştim,

Şivesinden de hafif belliydi benim gibi ankaralı olduğu biraz memleketten biraz da durumun gerçekliğinden bahsetmiştim

Çünkü bize söyledikleri şeyler, onlarla dalga geçtiğimiz di ve bu onlara koymuştu

Olayları yumuşatmak için Salih te atılmıştı devreye, belkide ilk defa elini taşın altına koyuyordu

Konuşmalarımız sakinleşmeye yetmiyor du, bir kıvılcım yeterdi kavganın başlaması için

Her şey kötüye doğru giderken, odamıza güvenlikler gelmişti..

Kardes sadece sukulamak icin hesap actim yeni okumaya basladim adamsin cok guzel yaziyosun boyle devam

Rezerved