/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 6.
    +1
    şu sözlüğe üye olduğumdan beri uzun yasıları okuyasım kaçtı aq , kwşkw üye olmasaydım , öyle uzaktan uzaktan sevmek daha güzeldi
    ···
  2. 5.
    +1
    Değerlenir rez
    ···
  3. 4.
    +1
    Rezonthebiç
    ···
  4. 3.
    +1
    Rezimi aliyim
    ···
  5. 2.
    +1
    Rezervatullah
    ···
  6. 1.
    +1
    kader burada bir kız ismi değil, teolojik olan kader kavramıdır öncelikle.
    ilkokulda da lisede de beraber okuduğum, küçüklükten beri arkadaşım olan ve küçüklükten beri gitgide büyüyen, bende sevgisi artan buse... sene 2007. lise son sınıftayım.
    hiç açılamadım kendisine. çocuk olduğumuz için utanıyordum açıkçası. ancak liseye geçtiğimizde samimi olmaya başladığım arkadaşlarıma durumu anlattım. hatta kız arkadaşlarıma bile. onlar da gidip açılmamı söylediler. böyle bir yere varamayacağımı söylediler. harbiden azıcık cesaretli olmalıydım. gerçi kız anlamıştır ondan hoşlandığımı, onu sevdiğimi. hal ve hareketlerimden mutlaka belli oluyordur aslında.
    gün geldi. artık ona açılmalıydım. kuaförde saçlarımı falan yaptırdım, on numara oldum. kızlara ve erkeklere tek tek sordum "nasılım?" diye. herkesten "süpersin, muhteşem" gibi laflar duydum. tam kıza açılmaya gidiyordum ki yine aynı sınıfta olduğum nuran geldi:

    N: hiç açılmaya gitme bence mustafa.
    B: neden? o kadar hazırlandım.
    N: gitmesen daha iyi olur. en hayırlısı bu...
    B: tamam ama neden kızım, çıldırtmasana!
    N: buse vedatla çıkmaya başlamış. zaten 2 yıldır peşinden koşuyordu vedat'ın.

    ben tabi yıkıldım. "eyvallah" dedim; okuldan kaçtım gittim bir parka. yalnız başıma yaktım bir sigara, oturdum ne düşündüğümü bile bilmeden düşünmeye başladım. karamsar bir tavır takındım. üzüntülüydüm.
    şimdi vedat'ı anlatayım size. Vedat allah var yakışıklı çocuk. esmer, yeşil gözlü, okulun basketbol takımında oynayan fiziği falan yerinde, kızların hayalindeki bir erkekti. dil falan diyordu. ailesiyle yurt dışına falan gidiyordu. ancak bir eskiği vardı. çoğu kişinin bildiği ancak kızların kabullenemediği bir gerçek. vedat var ya vedat, karaktersiniz önde gideniydi. vedat, aynı anda iki kız kardeş ile çıkıp kardeşleri küstüren bir yavşaktı. iki kız kardeş aylarca konuşmadı birbiriyle ancak ikisi de vedat'ı seviyordu ve peşinden koşuyordu hala. işin garip yanı vedat bunları gibip tekrar yol veriyordu. bu vedat; bak abartmıyorum bu olay gerçek. sevgilisinin annesiyle ilişkiye girmiş biri. He suç burda vedat'ın mı? yoksa ana kız iki huurnun mu? suç kızlarındı kızların. ama vedat bunlarla övünen biriydi.
    bizim kız da diğer kızlar gibi vedat'ın peşindeydi. Buse'den bahsetmek istiyorum.
    Buse 1.65 boylarında dalgalı siyah saçlı, beyaz tenli, ela gözlü, fiziği falan yerinde ailesine düşkün, dersleri iyi olan efendi bir kız. ancak popülaritenin kurbanı olmak üzereydi. buradaki popülarite dediğim şey bizim sosyal medyada dıbını zütünü açan kızlar gibi değil. o zamanların da kaşar kızları vardı. bu emo olayı falan meşhurdu. bu kızların sürekli "vedat şöyle böyle" söylemleri yüzünden kız da etkilenmiş. ancak bizim buse bunları duysa hayatta vedat'a bakmazdı.
    artık her okul çıkışında vedat kızı evine bırakıyordu falan. buse de bana ilişkilerinden bahsediyordu. vedat elini bile tutamamış da utanmış da ciddi düşünüyormuş da üniversiteden sonra evleneceklermiş de geçmişi umrunda değilmiş de falan filan. her ne kadar sinirim bozulsa da vedat'ın düzeldiğine inanıp mutlu olmalarını diliyordum. inşallah vedat'tan bir zarar gelmeyecekti ona.
    haftalar geçti. ben yine de onu unutamıyordum. müslüm babalar, orhan babalar derdime çare olmuyordu aksine daha da depreşiyordum.
    okul tuvaletinde sigara içtiğimiz bir gün beni şok eden bir muhabbete denk geldim. vedat da tuvalette sigara içiyordu hiç muhabbetimiz yoktu. kabine girdim bunları dinliyorum.
    V: vedat A: arkadaşları

    V: olum bu kız namuslu çıktı öyle böyle değil..
    A: o kadar kız geçirdin elinden vedo bunu da halledersin.
    V: kız çok güzel ya.. daha önce bir ilişkisi de olmamış.
    A: sen bozacan yani kızı..
    V: benden kaçar mı lan salak? zütten gibmem lazım onu. ama şimdilik numara çekiyorum kız beni utangaç efendi falan sanıyor. bilmiyor ki binin tillahıyım hahaha.
    A: ahahaha.. hadi zil çaldı geç kalmayalım.

    başımdan aşağı kaynar sular döküldü. hem kendime hem bunlara hem buse'ye sövüyorum. hiçbir şey yapamıyorum. bunu buse'ye anlatmam lazımdı. onu uyarmam lazımdı. buse değil başka kız olsa gene uyarırdım sevdiğimden değil yani ama o da yok değil.
    aartık buse'yi her gördüğüm yerde vedat'ın geçmişinden bahsediyor, kötü biri olduğunu anlatıyordum. tabi ki bu olayı anlatmıyordum. olayı tek ben duydum. vedat bir şeyler anlatır kendini haklı çıkarırdı.
    bir gün çok sinirlendim ve bizim mahalle girişinde aramızda şu diyalog geçti:

    -ya buse görmüyor musun seni de kullanacak bu bin!
    + ya düzgün konuş, kıskançlıktan çatlıyorsun. daha elimi bile tutmadı çocuk!
    - ya sen salak mısın buse? sen böyle değildin ne oldu sana?
    + hiçbir şey olduğu yok. benim mutlu olmam senin neden bu kadar zoruna gidiyor?
    - zoruma gitti falan yok.
    + ya yeter artık mustafa beni sevdiğini biliyorum. kıskanma artık. aramızdan çekil. şu hasetinden, kininden kurtul. beni rahat bırak. benim hakkımda da konuşma hiç! madem seviyordun beni gelip konuşsaydın. iş işten geçtikten sonra gelip mutluluğumu bozmana müsade etmem.

    bu hiddetli tartışmadan sonra çekti gitti. donakaldım. demek ki kız da benden zamanında hoşlanıyordu ve vedat'a aşık olmuştu. artık her şeyi zamana bırakacaktım. asıl şimdi haset ve kin beslemiştim. görürsün yakında dedim.
    aradan aylar geçti. vedat buse'yi terketmiş. buse üzüntüden, sıkıntıdan kanser olmuş. beyninde tümör varmış. bunu duydum ve gözyaşlarımı tutamadım. bunu geç duymamın sebebi ise okulun bitmiş olması ve buse ile hiç görüşmememiz. bunu arkadaşından duydum.
    direkt ailesinin yanına koştum. babası açtı kapıyı. tek o vardı evde zaten.

    ilgi gelirse daha dwevdıbını yazacağım. baya uzun oldu.
    Tümünü Göster
    ···