Kendimi kaybettim, arıyorum seni gel gir rüyalarıma

Beraber yaşadığımız hatıralar göz önüne geldiğinde sel olur akar gözyaşlarım.
Ben onsuz yaşayamam demeyin, onsuz yaşarsınız.

Temmuz ayının başlarında göz göze geldiğimizde çekemedim gözlerimi üstünden
Derler ya ilk bakışta aşık mı oldun evet ben ilk bakışta aşık oldum, ona vuruldum.
ilk gördüğüm vakit ortamımız müsait değildi, ondan dolayı ismini soramadım
Ama kendi beni uzun uğraşlar sonucu bulmuştu.
8 Temmuz günüydü gece saat 3 civarları Instagram üzerinden ilk mesajını atmıştı.
Benden hoşlandığını en azından tanışmak istediğini belirtmişti.
işte ben o gün o dakika gerçek mutluluğu yaşamıştım, öyle çıkma teklifi ile başlamadık
Güzel sözlerimiz birbirimizi etkilemeye başlamıştı, o şekilde birbirimizi tamamlamıştık.
Gerçekten seviyordum, etkilendim aşık olmuştum ne güzel duygu ne güzel bir şey bu
Bunu yazarken bile gülümsüyorum, Sılam, diyerek hitap ederdim.
Tanışmamızın üzerinden bir ay falan geçmişti, ilk buluşmamızı ayarladık saat 14:30 da
Gitmeden önce duş aldım, saçlarım ile biraz uğraştım ve saat 14:00 da kendimi evden
Dışarı atabildim, gitmem 35 dakika mı almıştı eh evet geç kalmıştım beni bekliyordu.
Uzaktan görünce hafiften birbirimize gülmeye başladık, yanına gittim

Nasılsın?
-iyiyim teşekkür ederim sen nasılsın? (Sesinde heyecan utangaçlık ve titreme vardı.)
Teşekkür ederim iyiyim (ilk buluşmamız olsa gerek bende utanıyordum.)
Yavaş yavaş yürümeyi teklif ettim, kabul etti
Yan yana yürümeye başladık benden kısaydı ve yanımda beni süzüyordu, baktım gülümsedim.
Sokağın sonuna gelmiştik, bana doğru geldi ve birden sarıldı.
Kollarımın arasına aldım çenem kafasına geliyordu, Saçına küçük bi öpücük kondurdum.
Biraz öyle kaldıktan sonra yavaşça çekilip.
“Kalbin çok hızlı atıyor” dedi.
Hafiften gülümseyerek “Saçların çok güzel” dedim.
Utandı başını biraz öne eğdi. Ve saatine bakarak “eve gitmem lazım görüşürüz kendine iyi bak” dedi.
Evine zütürmeyi teklif etsem bile kabul etmemişti, gidişini izledim gözlerim kısıldı hafif bir tebessüm oluştu.

Oda duş almış canı sıkılmış, oturduk biraz sohbet derken yakınlaşma oldu hafifçe dudağından öpmeye
başladım. Odanın kapısı zaten kapalı anahtar bendeydi, O gün biraz ileriye gittik ve bir şeyler yaşandı.
Aklımıza annesi ve babası gelince hemen toparlandık sılada odasına geçti. Düşündüm biraz yaptığımız
veya yaptığım ne kadar doğruydu. Pişmanlık hissi fazla yoktu fakat mutlu da değildim.
Aslında tatilimiz hep aynı geçti her gün aynı şeyler bunları fazla anlatmaya gerek yok.
Hikâyeyi de fazla uzatmaya gerek yok, 10 günün sonunda tatilimiz bitti. Bavulları hazırlayıp,
Arabaya geçtik. Sılamla 10 gün geçirmiştim ona daha çok bağlanmıştım.

Onu her şeyden herkesten fazla ve bir o kadarda ayrı tutuyordum, yola çıkalı 2 saat olmuştu.
Yine Sılayla ben arkada kemerlerimizi taktık konuşarak yolculuğa devam ediyorduk.
Babası biraz suratlı gidiyordu ben de yolu takip etmeye başlamıştım, hızımız 160-170 civarı vardı.
Nasıl olduğunu bende anlamadım, bariyerlere çarparak öbür şeride geçmişiz.
Orda da kafa kafaya kaza yapmışız. Zaten ondan sonra hiç bir şeyi hatırlamıyorum 2 gün hastanede
uyutmuşlar. Uyandığımda zaten kafam pek yerinde değildi sesleri robot gibi algılıyordum.
Sıla hiç aklıma dâhi gelmemişti 1 kaç saat, en sonunda sıla birden aklıma gelince çok tuhaf oldum.

Eğlenceliydi Sılayla konuşmak beni benden alıyordu. Ama ben hâlâ nereye gideceğimizi sormamıştım.
Mesaj çekip sorumu sormuştum, Alanya cevabını almıştım, daha önce hiç gitmemiştim.
Bende merak duygusu oluşturdu aslında. Günümün neredeyse hepsi Sılayla tatili konuşmak ile geçti.
Eh nihayet tatil günü gelmişti bavulum harçlığım her şeyim hazırdı. Gelip beni evimin önünden aldılar.
Yol tahminen 10 saat kadar sürecekti, Sılayla ben arkada oturuyorduk.
Babasıyla futbol hakkında konuşuyoruz, kendisi Galatasaraylı ben Fenerbahçeliyim hiç çekilmiyor
Takım konusunu kapattım bir şekilde sılaya baktım uyumuş zaten 5 saatlik falan yolumuz kaldı.
Bende arkada uyumaya başladım, uyandığımda 1 saatlik yolumuz vardı haritadan kontrol ediyorum.
Bir yerde mola verdik, ihtiyaçlarımızı görüp bir kaç şey atıştırıp yolumuza devam ettik.
Sonunda gelebilmiştik otelimize. Babası ile ben bir odada annesi ile sıla da bir odada kalacaktı.
Odamıza yerleştik hemen yataklara geçtik, yol yorgunuyum zaten hemen uyumuşum.
Sabah saat 08:30 civarları uyandım elimi yüzümü yıkadım babası da uyandı zaten.
Sılayla annesini uyandırmaya odalarına gitti, Herkes uyanınca güzelce kahvaltımızı yapıp otelin
havuzuna indik. Bir kaç saat yüzdükten sonra ben yukarı çıktım duş aldım ardından odama sıla geldi.

Günler hızlı geçiyordu okul devam ediyordu zaten 1 sene kalmıştım, 1 sene geç yazılmıştım,
Hâlâ lise 2 değdim lise 4’e gitmem lazımken, ara tatilinede az kalmıştı, bunları düşünürken sıla mesaj
attı, Babasının beni çağırdığını biraz sohbet edeceğinden bahsediyordu, Tamam diyerek mesaja
cevap verdim, Üstümü giydim yola koyuldum evimizin arası 20 dakikaydı. Kulaklığı mı takıp yola
koyuldum. Acaba neden çağırıyordu bende merak ediyordum, Neyse cevabını gidince öğrenecektim.
Evin önüne geldiğimde sılaya mesaj attım, Evin giriş kapısını açtı yukarı çıktım, kapıya geldiğimde içeri
Geç işareti yaptı, girerken güldü. Odadan içeri girdim Annesi ve babası oturuyordu, Babası hoş geldin
Yakışıklı nasılsın dedi, Teşekkür ederim efendim siz nasılsınız dedim, böyle hâl hatır 3-4 dakika konuştuk
Biz 10 gün tatile gideceğiz haberin olsun dedi, Başımı öne eğdim üzülmüştüm. 10 gün rahat rahat
Konuşamayacaktım ve göremeyecektim. Konuya gelecek olursak aslında senin buraya bizle beraber
Gelmen için çağırdım dedi. Başımı kaldırıp güldüm, siz ailecek gidiyorsunuz ben 10 gün beklerim
Dedim. Babası biraz fazla ısrar edince bende bu tatili Sılam ile beraber yapacağımı düşününce,
Kabul ettim ardından aileme sormam gerek yalnız efendim dedim. Klagib 5 dakika daha muhabbet,
Ettik izin isteyerek evden çıktım sevinçle evime doğru yol aldım. Eve geldiğimde babama olayı
Anlattım, Biraz düşündü ve sonunda kabul etti, biriktirdiğim bir miktar para vardı.
Bana 10-15 gün yeteceğini biliyordum, o yüzden bu konuda da sıkıntım yoktu. Sılaya mesaj attım.
Ne zaman gideceğimizi sordum daha 2 gün vardı. 2 gün boyunca tatilde neler yapacağımızı konuştuk.

Ekim ayında sadece bir defa buluştuk o da 88.gün onu ilk öptüğüm gün bu günü asla unutmam.
Kasım ayının ortalarında bir daha buluştuk, bu sefer bir kafeye gidip oturduk, Telefonuyla uğraşıyordu
Telefonunu istedim, kimlerle konuşuyor ne konuşuyor merak etmiştim, ilk istemem de verdi fakat,
Sanki tedirginliğe düşmüştü, mesajları açtığım zaman Mert diye birinden “Sıla seni özlüyorum,
tekrardan başlayalım unutamıyorum.” Yazıyordu, biraz durdum bu ne diye mesajı gösterdim, Düzgün
bir şekilde açıklama yapmasını bekliyordum, biraz sustu ve benden önceki sevgilisi olduğunu
kendisine mesaj attığını söyledi, numarayı engelledim telefondan sildim ama kafam takılmıştı hala
Neden mesaj atıyordu bilmiyordum, Zaten orda da konu kapandı ondan sonra denk gelmedim.

Seviyordum ulan deliler gibi seviyordum, ben hayatım boyunca ilk defa böyle bir duygu yaşamıştım.
Aradan güzel zamanlarımız geçti 2 defa daha buluştuk daha rahattık.
Böyle liseli aşıklar olur ya biz onlardan değildik, biz farklıydık biz her şeyi başaracaktık.
88.Gün hiç unutmuyorum yine aynı yerde aynı saatte buluşacaktık, buluşma yerine gittiğimde
Direkt olarak sarıldım, sımsıkı sarıldım saçlarını okşadım.
Kafasını bana doğru kaldırarak yaklaştırdı, hafifçe öptüm 5-6 saniye sürmüştü.
Geri çekildi, tekrar sarıldı uzun uzun sarıldı hafiften gözyaşı döktü.
“Eğer bir gün ben yanında olmazsam, başkasıyla mutlu ol kendini yıpratma her şey ben değilim,
Senin mutluluğun her şeyden önemli, ben seni yemin ederim ki annemden babamdan daha çok,
Daha fazla seviyorum.” Ağzından aynen bu sözler çıktı. Çok seviyordum onu hem de deliler misali.
Ekim ayındayız yine konuşmalarımız devam ediyor ama fazla buluşamıyoruz.
Bende deliler gibi özlüyor sürekli fotoğraf istiyorum, Zaten artık ailem de biliyor kendi ailesi de
Biliyor, zaten ailelerimiz birbirini tanıyor akraba geliyoruz, o yüzden bu konuda sıkıntı çekmiyoruz

Anlat kardeşim sen anlattıkça ben de sevdiğim kadına bağlanıyorum anlat

2-3 gün daha durması gerekmiş, babama yalvardım Sıla’nın hep bizle kalması için.
Babam gözyaşlarıma dayanamadı. Her şeyi Sıla’nın yanında olarak, düzene sokacaktım.
Sılada hastaneden taburcu oldu fakat hiç iyi değildi, Kendi arabamız ile memleketimize döndük.
Babam Sıla’nın akrabaları ile konuşarak halletti her şeyi onlar için problem yoktu.
Sıra mahkeme ye gelmişti mahkeme süreci biraz sürdü ama sonunda sıla hep bizimle kalacaktı.
Fakat hiç iyi değildi gözümün önünde günden güne çürüyor, her gece ağlıyordu.
Sinir krizleri geçiriyordu, gece 10 civarları odasına gittim yatağın üzerinde boynu eğik oturuyordu.
Ağlıyordu oturdum yanına sarıldım sımsıkı sevdiğim kızın gözümün önünde çürümesi hiç iyi değildi.

" Ben yaşadıklarımı kısadan anlattım, şuan hiç okunmadı fakat ileride okunacaktır elbette,hep sevin sevilmesenizde sevin.Ben her Allah'ın günü mezarına gidip saatlerce ağlıyorum giden gelmiyor herkesin kıymetini bilin kendinize iyi bakın dostlar."

Yoğun bakımdaydım, normal odaya aldılar. Babama direkt sılayı sormuştum. Onun da durumunun
iyi olduğunu bir kaç vücudunda yara ve ezik olduğunu öğrenince derin bir nefes aldım.
Sonrasında babam devam etti. Annesi ile babasının hayatını kaybettiğini söyledi.
Gözümden yaş süzüldü sılaya ne olacaktı, Öğrenince ne yapacaktı hiç düşünmek istemiyordum.
Aynı hastane de değildik, zaten babası ve annesini de memlekette defnetmişlerdi.
Sıla bunu öğrendiği zaman sinir krizleri geçirmiş, ben hastaneden taburcu olmuştum ama sıla olmadı.

O ilaçlar onu bitirmişti, ben onu öyle gördüğümde her seferinde ölüyordum.
Şubattan Nisana kadar akıl hastanesinde kaldı her Allah’ın günü gittim.
Her gün biraz daha tükendi her gün biraz daha yıprandı. Bende yıprandım bende öldüm
Sövdüm lan kaderime sövdüm lan bu kızın kaderine.
Sonrasında 11 Nisan günü Hastahaneye çağırdılar babamı, beraber gittik, işte ben 11 Nisan günü
öldüm bittim tükendim, en sonunda dayanamayıp camı kırıp kollarını kesip intihar etmiş.
Sılam kendi kanında boğuldu, Cenazesinde açıp yüzüne baktığımda göz yaşlarım yanağına damladı.
Öptüm kokladım ağladım, haykırdım ben o gün, “sevdiceğim dedim sevdim ve hep seveceğim.”

“ 1 yıl 2 ay oldu meleğim sen kabrinde rahat uyu, unutma her gün geleceğim kabrine her gün seveceğim seni, içim içime sığmıyor artık al canımı Allah’ım kurtulayım.”

Birden ayağı kalktı yerdeki vazoyu alıp kırdı, parçası ile bileklerini keserken ben aldım elinden.
Babam odaya geldi, Sıla çok kötüydü bağırarak ağlıyor gözü hiç bir şey görmüyordu.
Hastahaneye zütürdük, pgiboloğa sevk edildi, o gece hastanede geçmişti.
Evvelsi gün pgiboloğun yanına girdik babamla her şeyi anlattı, pgibolog bizi çıkarıp sılayı girdirdi.
içeriden ağlama sesleri geliyordu yine şiddetlenmişti. Ve sonuç neydi biliyor musunuz?
Bir süre boyunca akıl hastanesinde kalacaktı. Ben işte o an yıkıldım kendimi kaybettim.
Geçtim bir köşeye ağladım, geçenler bana bakıyordu. Bittim tükendim ben.
Canımdan çok sevdiğim kızın akıl hastanesinde yatması ne demekti?
Sonrasında ne oldu, yatırdılar her gün yanına gittim konuşmadı hiç birinde hiç kimseyle konuşmadı.

Devam pampa

Tutar bu rez.

reserved

Ya bi gibtir git nası erkeksin ya