herkes uyudu, ben de yarın gece 10 gibi gelir devam ederim beyler. iyi geceler

rez alayım ben

Anlat dinliyoruz

Pampa partlari seri at merak ettim devdıbını

Rezervasyon

Rezzz devam

panpalar geldim ben, devam ediyorum hikayeye

6 kişi nezih, sakin bi kafeye gittik. ne çay ne kahve, bunların biri gitti kola aldı, biri ice tea falan, ben de gittim soda aldım. muhabbete falan girdik ama bizim karı benle pek konuşmuyor, ilk muhabbetler falan ya. ben konuşmaya çalışıyorum ama fazla konuşturamıyorum kızı. bizimkiler tavla aldı. kız da ben iyi oynarım deyince, ben de muhabbet olsun diye gel oynayalım dedim. yoksa ne tavlası amk, doğru dürüst bilmem bile.

Rez anlat

tabi kız tavlada elime bi güzel verdi orası ayrı, yaklaşık 1-2 saat falan o kafede oturduk. tavladan sonra ben yine konuşturamadım kızı. yarım saat falan telefonla oyalandım sırf karıya inat. olayın tek sevmediğim yanı, böyle grup halinde takılmamızdı. e normaldi tabi ne yazık ki. sonuçta ilk günden kızla tek başıma çıkıp gezip tozacak değildim ya veya saatlerce hiç durmadan konuşacak değildik ya. neyse, çıktık oradan yurtlarına bıraktık onları. el sıkıştık, iyi akşamlar falan dedik ve biz de yurdumuza döndük. dış görünüş bakımından ister devam eder, ister hayır derdim fakat ben bu seçeneklere göre yoluma bakmadım, tanımak istedim ve ilk başlarda da iyi ki bu yönden bakmışım dedim, çünkü hayatta bana benzeyen böyle bir insan görmemiştim.

o gün kızı instagram'dan takip ettim, o da geri takip etti zaten. muhabbet etmedik, biraz daha reelde takılalım, sonra telefon numarasını alırım dedim. o biraz da 1 gün sürdü zaten. ertesi gün yine 6 kişi dışarı çıktık. bu sefer burger'a gittik. bunlar 4 kişi başka bi yere oturdu, bizse başbaşa başka bi yere oturduk. saçlarını toplamıştı, zaten kısaydı. klagib kız halleri işte, aptalın biriyle takılırlar sonra ayrılınca tribe girip kestirirler o güzelim saçı, yazık. önceki fotoğraflarına baktım zaten, zapzayıf ve upuzun saçları varmış, benle tanıştığı vakitten 1 yıl önce falan inanılmaz güzel bi kızmış. sonradan kilo alıp, saçları da kestirince biraz daha güzelliği arka planda kalmış tabi. neyse, önceki gün kızı konuşturabilmek için can atan ben bu sefer hiç kendimi yormamıştım.

kimse yok mu lan

çünkü ne zaman muhabbet bi yerde tıkansa hemen kız devam ettiriyordu. ben neredeyse hiç konu açmamıştım. kız bu yönden çok iyiydi. zaten ikimiz de çene konusunda arkadaş çevremizin de tescillediği insanlardık. çok konuşkandık. her konudan, her durumdan iyi kötü bir şey vardı. o gün burger'dan çıktıktan sonra ben yürürken telefon numarasını istedim, o da telefonumu eline alıp kaydetti, ben de çaldırdım, benim numara da ona gitti. oradan sonra yine aynı önceki gün gittiğimiz kafeye gittik.

ertesi gün whatsapp'tan yazışmaya başladık. ben bi yere davet ettim, o davet ettiğim mekanı sevmediği için onun arkadaşının önerdiği bi yere gittik. mekan gayet iyiydi, sessiz sakin ve elit bi yerdi. oturduk, bundan sonra neredeyse her dışarı çıkışımızda gideceğimiz mekanda, her daim içeceğimiz şeyi söyledik. o şekerli, bense orta tük kahvesi. laf lafı açtı tabi, ben ne zaman konuşacak bi şey bulamasam muhabbeti o ilerletti, hiçbir zaman acaba ne konuşsam da kızı etkilesem veya nasıl bi konu bulayıp da adam gibi konuşabilelim diye bir sıkıntım olmadı.

sonraki gün atlayıp kuşadasına gittim beyler. normalde gitmezdim fakat bayadır da gitmediğim ve orada kuzenime falan söz verdiğim için duramadım gittim. nasıl olsa pazartesi gelir kızla takılırım dedim. hem biraz daha reelden kopup sabahlara kadar mesajlaşarak da birbirini tanımak vardı. ki öyle de oldu. 14 saat hiç durmaksızın mesajlaştığımız da oldu. klagib türk kızı gibi burçlara inanıyodu bu, ben de dalga geçiyorum tabi, halam da inanıyor ya, birbirlerine burçlarını sordurup, yorumlattırıp bi nevi dalga geçiyorum.

giblenmeme rekorları kırdım lan

o gün birbirimize ne tür müziklerden hoşlandığımızı sorduk, tabi ilk o sordu. ben de müzik zevkimden bahsettim. genelde 70'lerin, 80'lerin Türk pop, caz, rock tarzı müziklerini severim. Ayten Alpman, Nil Burak, Semiramis Pekkan favorilerimdendir, özellikle de Ayten Alpman. Zeki Müren de en sevdiğim sanatçıdır zaten. Neyse, kız bu vakte kadar böyle biriyle karşılaşmadığını, çevresindeki insanların genellikle -benle kıyaslarsak- saçma sapan şeyler dinlediğini söyledi. aynısını ben de söyledim zaten, bizim odadakiler falan da öyleydi, ulan hiç mi müzik zevkimiz uyuşmaz, genelde de çevremden pek öyle müzik zevkimin uyuştuğu insan bulamıyorum.

yaz yaz devamm

o 14 saatlik konuşmanın sonunda bana hayatımda bir insandan duyduğum en güzel kelimeleri söyledi beyler, halen daha hatırlarım. dedi ki böyle insan çevresindeki kişilerle iyi anlaşmak zorundadır ya, onlarda iyi bir özellik arar hep. Kötü yanlarını siler, iyi ne varsa ona tutunur. Bu bende neredeyse ilk defa farklılık gösterdi. Sende iyi bir şey aramaya gerek kalmadan, aramaya bile gerek kalmadan. Düşün bir de, her şey iyi geliyor. hayatımda ilk kez bi kız beni böyle mutlu etmişti. telefonu liseli ergenler gibi göğsüme koydum, mal gibi tavana baktım lan mutluluktan, bunu da durmadım ona aktardım tabi. sonra ismimiz bunların arkadaş grubunda romantiğe çıktı amk.

neyse, birkaç saat daha konuştuktan sonra ikimiz de uyuduk. saat sabah 5 falandı uyuduğumuzda. sabah 10 gibi uyandım ben. günaydınlaştık. o gün halam ve kuzenim, bir de halamın arkadaşı denize gittik. günlerden 17 nisan. Kuşadası o gün sıcaktı, sezonu açan insan kaynıyodu ortalık. bir gün soğuk, bir gün sıcak olurdu. biz sıcak günü yakaladık tabi. fakat ben denize girmekten daha çok kızla mesajlaştım. gittiğimiz koy inanılmaz taşlık bir yerdi, karşıdan yunan adaları falan da görünüyordu. o sahilden kıza gittim taş topladım. 9 tane. 2 tanesi büyük, diğer 7 tanesi ufak tefek. hatta sonra fark ettim ki taşları birleştirince ortaya bir cin ali çıkabiliyor, ne alakaysa anasını gibeyim.