iyi sabahlar inci sözlük ahalisi namı diğer panpalarım kardeşlerim abilerim sizlere gerçek yaşanmış hayatıma dair sevdiceğime dair şeyleri anlatacağım. Rezleri alın başlıyoruz. yazma sebebime gelecek olursak içimdekileri dökerek en azından bir nebze olsun rahatlamak. sizlerinde fikirlerini alabilmek.
not: gibiş suç vs içermemekte olup sadece 2kişi arasındakş gerçek sevgiyi aşkı tutkuyu hataları tecrübeleri barındırır.

part:1
seni ilk tanıdığımda çocuk gibiydin çekiciliği geçtim itici geliyordun bana.ne yalan söyleyeyim o kilonla çok ta beni cezbedecek bi yanın yoktu. hala lisede bahçesinde oynar gibiydin. parfümünün kokusunu bile beğenmezdim ilk zamanları. mavi evde(gazi) hatırlarmısın kankamın doğum gününde yardım istemiştim senden bukle bukle saçların vardı hani. hayatımda hiçkimse ama hiçkimse 00.00 da aramamıştı. ilkimdin herşeyimde olduğu gibi. herkesten çok daha fazla değer vermiştin. müzik topluluğuna katıldığımı görüp sende katılmıştın belki de denk geldi. sahi 5 yıl boyunca neden sormadım bunu. denk mi gelmişti yoksa benden hoşlandığın için mi koroya katılmıştın bilmiyorum. koroda cırt sesimle sözlerini yarım yamalak bildiğim annemin çok sevdiği kara treni okumuştum senin karşında. senin ise kadife bi sesin vardı yetenekliydin.ara ara buluşmalarımızda güzel güzel mırıldanırdın mısraları. şuan kafamda dolanıyor senin şarkıların.bir gün davet etmiştin beni yemek yemeye. cafe 1 gitmiştik gazinin ordaki. karışık pizza yemiştik arkadaştık sadece. hiç aklımdan geçmezdi senin o terleyen ellerinden tutmayı. senin yüzüne bile demiştim gaziden bir kızla çıkmayı düşünmüyorum diye.o kadar büyük bi ironi değilmi günler günleri kovalarken aslında ne kadar da birbirimize benzediğimizi farkettim günden güne alıştım sana.ama hala fiziğin gözüme batıyordu.en fazla 8 10 kilo fazlan vardı ama gözüme batıyordu. hayatımda hiç sevgilim olmadı ve hayalimde sevgilim olacak kişiyi çok gözümde büyüttüm. aşk adına bi tecrübem olmadığından da çoğu şeyi fiziki şeylere bağlıyordum. seninle büyüdüm sende benimle. üniversitenin ilk yıllarının verdiği heycanını beraber atlattık.

part2
yavaş yavaş bağlandım sana konuşa konuşa zamanla. ankaradaki meşhur kafelerin birinde çıkma teklifi ettim.ve orada başladı tüm hikayemiz. gerçi sen bunun bilincindeydin ama sadece ne zaman olacağını merak eder olmuştun bende güzel bi konuşmayla çıkma teklifini yapmıştım.tam dudağına buse kondururken hadisenin hadi deli oğlan hadi belime dolan hele bi öp bakalım kızı dudağından derken öpüşmemizde oldukça komik durumdu. şimdi bile gülümsedim. gözün kapalı sevdin beni koşulsuz hani bazı kızlar vardır da erkek gibi sever adam gibi demek daha doğru aslında. gözü dışarıda değildir sadece sevdiceği olsun yeter der. öyleydin.en imrenilen en övülesi en nispet yapılan çifttik. kızılayda yürürken elini tutabilmek için terleyen ellerini bahane ederek aaa bak elin kuru demiştim. elini kavrayıp bi anda tutuvermiştim. sende çok şaşırmıştın bu duruma çünkü bende senin ilkindim. sonradan kıyaslama yapınca yeşil gözlerin o masum gülüşün herşeye yeterdi.ne muhteşem hatlara sahip olman ne de başka bişeye ihtiyacım yoktu. sadece senin olman yeterliydi.

part3(betimlemeyi biraz daha düzeltiyorum kusura bakmayın)
gece yarısıydı gazi mahallesinin tren raylarına bakan sokaklarında sokak lambasının altındaydı ilk öpüşmelerimiz. çocukları bile gülerdi halimize öpüşmeyi bile beceremiyorduk ilk zamanları bilmiyorduk.en sonunda birbirimize gülmüştük. zamanla alışırız sevgilim demiştim.o gün sormuştum sana ne kadar seviyorsun beni diye hiçbir zaman unutamayacağım bir cevap verdin bana. tavanı kadar gökyüzünün... o anda durup kalmıştım ben ise sarılarak demiştim bu kadar diye. Allahın her günü birlikteydik 4 sene boyunca. millet derdi ki hiç mi sıkılmıyorsunuz hiçmi ayrı duramıyorsunuz hiç mi bla bla bla. onların dediklerine biz güler geçerdik.her ayımızı her yıldönümümüzü kutladık arada unuttuğum oldu yalan yok yıldönümü değil tabiki de aydönümü. seninleyken zaman o kadar hızlı akardı ki günlerin ne zaman geçtiğini anlamazdım bile.bi bakmışsın ayın 16 gelivermiş.

part4
günler günleri kovaladı sen özel yurtta yaşadığın sorunlardan dolayı elele bile çok dolaşamazdık ama umrumda değildi seviyordum seni. beraber giderdik yurduna ben ise oradan evime. hani insanın bazen gururuna dokunan olaylar olur ya onlardan bahsetmek istiyorum birazda.o gün arkadaşların senden borç para istemişlerdi sen ise vermiştin. ziraat atmsine gitmiştik beraber para çekerken söylemiştin bunları.ya ne kadar da çok para istiyorlar benden diye sitem etmiştin arkadaşların adına. bende haklısın hayatım demiştim. para konusunda sen her zaman daha fazla harcama yaptın. benim elimde olsa inan ben daha fazlasını da harcardım.ama sen zaten bilirdin benim param olup olmadığını. hadi gel ben ısmarlıyorum derdin hep incitmezdin gururumu. ince düşünceliydin .ama ilk zamanları olayda sana diyemedim param yok diye yediremedim. istesem emin ol lafını bile yapmazdın.ama erkek gururu vardır ya olmasa da isteyemezsin diye.2 3 gün öncesinde seni yurda bırakırken aldığımız ufak tefek atıştırmalıkları sen ödemiştin.ya hisgibablelsuku bana topitanem alırmısın dediğinde tabiki canım demiştim. atla deve de değil yani yemek felan da istemiyor.yok anasını satıyım yok cebimde sadece otobüse bineceğim para var. sevgili olduğumuz ilk zamanlar olduğundan ötürü diyemedim. topitanem alıp çıktık ama alnımdan terler boşalıyordu. nasıl otostop çekeceğim diye. mesele otostop çekmek değil lisede balgattan kızılaya çok otostopla gittim ama yakın mesafe benim evim 20 km ye yakın uzaklıkta ve oraya giden bi vasıta olma olasığı çok düşük. sevdiceğimi yurduna bıraktıktan sonra acaba ne yapsam diye kara kara düşünmeye başladım hem param olmamasının üstümde bulundurduğu baskı hemde dışarda kalma korkusu üstümde mallık yarattı. dedim birinden rica etsem verir herhalde diye düşündüm. teyzenin biri evladım şu çantaları taşıyamıyorum yardım edermisin dedi

part 5
ederim tabi teyzecim dedim aldım eline alışveriş poşetlerini kadıncağız belli ki alışverişini yapmış evine dönüyordu. yıllardır beraber olduğu eşi belki vefat etmiş yada hastaydı yada evinde pijamasıyla oturmuş televizyon izliyordu kim bilir? aldım elime poşetleri teyzenin evine zütürdüm yakında bi yerdeydi bıraktım poşetleri.5 parasızım içimden geçti acaba teyzeden rica etsem böyle böyle yolda kaldım desem diye. yediremedim kendime teyze Allah razı olsun evladım. işin rast gitsin diye hayır duası etti. Benim gözlerim doldu çok duygusal da bi insanım o an öylece kala kaldım. başladım otostop çekmeye.. önce istanbul yoluna çıkarım ordan 2 3 otostop çeke çeke yolumu bulurum diyerek. başladım yolun kenarında beklemeye... çok geçmeden lüks bi araba durdu.
içinden yaşlı bi amca
nereye delikanlı
yolda kaldım param da yok istanbul yoluna kadar bırakırsanız sevinirim
atla buyur gel dedi.
teşekkür ederek bindim.
içerde 3 kişi vardı
okuyomusun evlat
evet efendim gazide okuyorum
bölümün
imalat mühendisliği
güzel tam olarak bölümün ne ile ilgili
makine mühendisliğinin bir dalı diyebiliriz
oo o zaman gayet iyi bir bölüm
tam olarak ne tarafa gidiceksin
elvankent tarafına
al evladım bu parayı biz farklı yöne doğru gideceğiz çekinme al biz öğrenciyken zor durumlara düştük
teşekkür ettim
teyzenin hayır duası aklıma geldi adamlarla karşılaşmasam büyük ihtimal gece 1 e doğru zar zor evde olacaktım. istanbul yolundan otobüsüme binerek ilahi dersin gururun duygusallığın o an için zirvelerini yaşamıştım.