(bkz:
ulan içine sıçılmış bir hayatın öyküsü/#54627687)
merhaba sevgilim..
benim ben.. şaşırma hemen,kim bu saatte'' deme. rahatsız ettim ve biraz meşgul edeceğim seni, özür dilerim peşinen..
ilk günlerimiz aklıma geldi. düşünsene, daha elini tutmaya çekinirken şimdi dudaklarında saatler geçirmek istiyorum. inan bu düşüncelerimde hep masumiyet var. tıpkı senin gibi. senin ellerin gibi sevgilim. masumca.
yüzün gibi, melek yüzlüm.. tenin gibi, masum. dokunsam kırılcak tenin gibi.
peki ya gözlerin?
insanlar yaratılırken parmak araları, bir başkası doldursun diye ekgib bırakılmış..
yataklar 2 kişilik yapılmış, diğer yarısı doldurulsun diye.
kalp 4 odacıklı yapılmış. teki aile, teki arkadaşlar, teki kişinin kendisi, teki de o' doldursun diye.. o? mutluluğun anahtarını taşıyan
masum melek..
ellerin.. sevgilim, kıpkırmızı avuçların nasıl? sıkmayalı, hayli zaman oldu.. parmaklarının arasında mutluluğu aramayalı, epey vakit geçti.
birtanem, gözlerin nasıl..
hala o 2. ışıltı duruyor değil mi? hep orda kalayım ben.
bana bunları yaşattığın için, sana teşekkür ederim sevgilim..
iyi ki doğdun ve iyi ki beni buldun. iyi ki, iyi ki biz
bir olduk..''
kendisi için, kütahyadan doğum gününde tek başıma istanbula geldim. 2 saat kutladık sonra geri döndüm. saat12de attığım mesaj..