Gözyaşlarımı silmiştim ellerimle, yığılıp kalmıştım sanki o bank'a saatler geçmiş farkında bile değildim, yurduma doğru gitmiştim acıkmıştım da biraz aslında.

Yemeğimi yedikten sonra, yatağıma geçip takmıştım kulaklığımı
Başlamıştım onunla olan videolarımı izlemeye onlarca vardı, hepsinin anısıda hikayesi de farklıydı gözümde

Bir video da Ayşegül, seni kaçıracağım demişti, her izleyişimde de gülerim hep onu duyunca

Akabinde bende ona ;

Bizim oralarda, kız tarafı hazırlar çeyizini bekler oğlan tarafını
Eğer dersen ki sevdiğim bizimkiler beni sana vermez diye, o zaman işte ben seni kaçırırım, eğer dersen bitanem ben sana kaçmam diye o zaman da ben sana kaçarım...

Videoyu izledikten sonra sanki canlı kanlı karşımdaymış gibi hissetmiştim, keşke o an birileri beni çekseydi de şuan izleyebilseydim, çünkü yüzümdeki tebessümün fazlalığını anlatamam sizlere
Sanki dünyalar benim olcakmış gibi hissederdim, param pulum olmasın
Sokaklarda sürüneyim, aç kalayım da Ayşegülüm geri dönsün, sevdiğimi bana geri verin, ben onsuz yapamıyorum çünkü
Bi 10 dakika da olsa göreyim onu, sarılayım biraz da olsa
Kokusunu ciğerlerime çekeyim, ben unuttum Ayşegülümün kokusunu, hatırlamaya çalışıyorum beceremiyorum
Unuttum ben sevdiğimi, ona ait olan bir şeyi..

Çayı ve sigarayı hazırladım bu gece sendeyim SP kardeşim

bu hikaye sigaraya başlatacak beni..

Ah be gönlü güzel, yüzü güzel, bahtı kara sevgilim

Demezler miydi büyüklerimiz hep bize

"Gerçek aşkı hiçbir şey ayıramaz"

Diye..

Şimdilerde daha iyi anlıyorum, söylenen sözleri..
Belki bedenin yanımda olmayabilir
Ya yüreğin?

Senin yüreğin varya işte yüreğimin içinde sevgilim...

Ertesi gün okula gitmiştim artık son günlerdi finaller öncesinde, ara ara konuştuğum, hanım hanımcık bulduğum bir kız vardı sınıfta
ismi Denizdi, biraz soğuk ve çekimser di tanımadığı insanlara karşı belki o yüzden belki de Ezgi zamanında birçok şeyi doldurduğu için Deniz ile samimileşememiştim..

Sınıfa gittiğimde, hocanın derse girmeyeceğini öğrenmektik, Deniz ile beraber fakultemizin hemen yanındaki kafeye oturup, kendimize çay almıştık..

Sigaradan rahatsız oluyormuş hanımefendi, o yüzden dumanı gelmesin diye espri de dönüyordu arada, kafam biraz olsun dağılmıştı çünkü ne zaman yalnız kalsam düşündüğüm tek şey Ayşegüldü.

Deniz ile biraz sohbet ettikten sonra,

Deniz- Ya sistemin patronu, siz Ezgi ile çok iyi arkadaştınız şimdi yan yana göremiyorum sizi bir şey mi oldu, ayrıca senin suratın hep asık aylardır neyin var senin

Demişti, anlamıştı o da bir şeyler

Belli ediyor muydum ki acılarımı çevremdekilere

Ben hep derdim ki, belli etsem bile kimin ne umrunda olur ki diye

Denizin bunu farkedip dostça yaklaşması, uzun zaman sonra belki de mutlu eden şeylerden biriydi beni

Başlamıştım bende anlatmaya, ne de olsa mutluluklar paylaştıkça çoğalır, dertler paylaştıkca azalır

SP- Ezgi ile biz kardeş gibiydik Deniz, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi ama o bana ihanet etti be Deniz, yapmaz dediğim şeyi yaptı canımı acıttı, beni acılarımla bir başıma bıraktı
Sana soruyorum Deniz, dost dediğin hangi gün içindir ki, bu günümde de yanımda değilse hiç yokmuş ki Ezgi benim için..

Suratım neden asık diye soracak olacaksan, gönül meselesi, ben hiç sevgi nedir bilmezdim uzaktım bu konulara
Ayşegül diye bir kız karşıma çıktı, o da ben de öyle delice sevdik ki birbirimizi, dışardan gören biri bize imrenirdi.
Her şey çok güzel ve kusursuz gidiyordu taa ölüm onu benden alıncaya kadar...

https://m.youtube.com/watch?v=ZKuF5ElELgU

Bir arkadaş paylaşmış, yazarken hep bunu dinledim, tavsiye ederim
Ben bu diziyi izlemedim, ama bilmiyorum sanırım vaktim olursa izleyeceğim

patron iyi geceler sen yaz burdayım ben sabaha kadar

rezerved

Deniz hiç bölmeden dinlemişti beni, derdimin gönül işi olduğunun farkındaydı belki de en başta fakat sonunun bu kadar kötü olduğunu bilemezdi,
Kim bilebilirdi ki?
Kim yaşardı ki?

Böyle acıları..

Deniz biraz kaskatı kesilmiş, fazlasıyla durumdan üzülmüştü, acıma ortak olmuştu, anlamıştı o benim ağzımdan çıkan bir cümleden her şeyi
Dilim konuşmasa gözlerim anlatırdı zaten yüreğimde ki acıyı, tüm bedenimi sarmıştı hissettiğim duygular fazlasıyla...

Deniz- Başın sağolsun, çok üzüldüm, eminim ki atlatacaksın

Demişti buğulanan sesiyle

Kafamı hafifce aşağı eğip teşekkür etmiştim, anlatmazdım aslında kimseyi yaşadığımı, anlatamazdım kii
Ama Deniz ' in söyledikleri samimi gelmişti, belki de benim içimi dökmeye ihtiyacım vardı yeniden..

Sınavlar geçmişti, hepsi de beklediğimin aksine olumluydu, hayat bir taraftan acı verirken sabrınıda veriyor, yardımcı da oluyordu belki de zira notlarımın da kötü gelmesi facia olurdu benim için.

Okulumuzun bahar şenlikleri zamanı gelmişti, birçok üniversite de o sene iptal olan bu şenlikler bizde hâla faaliyet halindeydi, sevdiğim bazı sanatçılar geldiğini de duyduğum için gitmek istemiştim.

Erdinç sınıftan arkadaşlarıyla takılacaktı o gün, Müslüm de herzaman ki gibi kendi kafasına göre her şeyi yapabilirdi, Çağatay aramıştı beni beraber gidelim demişti,

Konser, amfi tiyatro da yapılıyordu tıklım tıklım dı gecenin soğuğuna ve karanlığına aldırış etmeden herkes gelmişti.

Çağatay la hazırsız bir şekilde gelmiştik, ne biramız ne de çeremiz vardı, bizim dışımızda herkes teçhizatlıydı bu konuda,

Havadan sudan sohbet etmiştik Çağatayla müzik eşliğinde, yaklaşık 10 metre ilerimizde 2 tane kız oturuyordu tek başlarına, dikkatimi çekmişlerdi
En son dayanamayıp ;

SP- Şu kızların yanına gidelim kanka
Çağatay - Ciddi mi
SP- Aynen oğlum kalk

Demiştim, 1-2 dakika içinde kızların yanına gittim sohbete başlamıştım.

Bu gecelik bu kadar olsun mu yoksa devam mı

Devam sp kardeşim allah aşkına devam gram uyku yok dinlemedeyiz

Kızların yanında yerimizi almıştık ben en uzak köşedeydim, zaten kaçak dövüşmeyi de severdim hep.
Amfide yer bulamadığımız için, en üst yerde teras gibi konumda olan çimlerden seyrediyorduk sahneyi,

Kızlarla ufak ufak sohbet etmeye başlamıştık,

Çağatay devamlı beni dürtüyordu, akabinde kulağıma eğilip ;

Çağatay - Konu açsana oğlum hadii

Deyip, duruyordu halbuki niyetim sadece sohbet etmekti benim, kızları kaçıracak halim yoktu lakin bizim oğlan abayı yakmıştı belliki

1 dakika doldu dolmadı, kızların benden büyük olduğunu anlamıştım, Çağatay da benden 2 yaş büyüktü ve hatta Çağatay dan bile büyük olduklarını düşünüyordum fakat bunu pek umursamamıştım ve bozuntuya vermeden sohbetime devam etmiştim.

Kızlardan birinin ismi Funda idi, Esmer bomba diyebileceğim harika bir hatundu bana göre, diğerinin ismi ise Begüm oda kıvırcık kumral hoş bir kızdı..

Kızların isimlerini öğrendikten sonra

Çağatay tekrar kulağıma eğilip ;

Çağatay - Kanka begüm benim bak haberin olsun

Demişti, tabi bunu duyar duymaz istemsizce kahkaha atmıştım,

Funda ne oldu, bize de söyleyin bizde gülelim bakışı atmıştı

Yalan söylemeyi pek beceremezdim, fakat bazı zamanlar için mecbur kalabiliyorduk, o an aklıma gelen tek şey ise;

SP- Ya arkadaşım sahnedeki grubun büyük hayranıymış yeni öğreniyorum, kulisi basalım mı dedi de o yüzden güldüm

Diye geçiştirmiştim...

Kızlar fen edebiyat fakültesinde okuyorlarmış, kampüslerimiz farklıydı, derslerinin zorluklarından yakınıp durdular epey bir süre, dinliyormuş gibi yapıp müziğin keyfine bakıyordum, Çağatayın işi olsun diye de gerekli yerlerde asist görevini üstlenmiştim..

Akabinde

Funda - Siz hangi üniversitedesiniz?

Diye sormuştu, ortam çok gürültülü olduğu için ve kızlara uzak olduğum için cevabını Çağatay a bırakmıştım

Çağatay ise farklı bir üniversite adı söylemişti, hâla daha anlam veremediğim şekilde yalan söylemişti,

Kızlar biraz şaşırıp biraz da olayı öğrenmek için

Begüm- Sizin okulun bahar şenliği yokmu?

Diye biraz şüphe barındıran bir soru sormuştu

Durumu toparlamak ve konuya hakim olduğumdan devreye girip ;

SP - Ya bizim okulun bahar şenlikleri iptal oldu, burdada birkaç arkadaşımız var, en azından burada kine gelelim diye düşündük

Çağatay ın söylediği üniversite de o sene bahar şenlikleri iptal olmuştu, bunu bildiğim için ordan yürümenin en mantıklısı olduğunu düşünmüştüm o an

Akabinde kızlar bizim okulu öve öve bitirememişti, bizde sizin ki Üniversitesi mi lise gibi diye dalga geçmiştik..

Artık içinde Ayşegül geçen partları okumıcam aq yeter ağlamaktan bi hal oldum

Saat epey ilerlemişti, benim için sıkıntı yoktu fakat Çağatay ın yurdu uzaktaydı ve kalkması gerekiyordu birkaç dakikanın içinde

Akabinde kulağıma eğilip ;

Çağatay - Kanka ben gidiyorum, geliyor musun
SP - Kanka istersen geleyim, ama biliyorsun benim yurt hemen şurda zaten sıkıntı değil yani benim için ama gel dersen gelirim
Çağatay - Yok kal oğlum o zaman

Kısa geçen konuşmanın ardından kızlarla tokalaşarak, Çağatay şenlik alanından ayrılmıştı

Ben ortamdaki tek erkek kalarak, sohbet ediyordum biraz mecburiyetten biraz da can sıkıntısından.

Saatlerdir kızlarla konuşmuştuk, ve Funda olgunluğuyla dikkatimi çekmişti, yaşı zaten benden kesin büyüktü fakat ayrıca konuşmaları olsun düşünce yapısı olsun tam benlikti bu hoşuma gitmişti,

Gerek niyetim kötü anlaşılmasın gerek de sadece arkadaş amaçlı konuşmak istediğimden

Fundaya birden ;

SP- Ya biz yarın da geleceğiz, ama programı vs bilmiyoruz açıkçası numaramı versem haber verir misin

Demiştim ve ardından Funda numaramı kaydetmişti, her ihtimale karşı;

SP - Ya belki o hengame de unutursan falan sende bana verir misin numaranı, ben sana hatırlatırım

Demiştim,

Fundada ki birkaç saniye duraksamanın ardından numarasını vermişti

Konser bitmiş, şenlik alanında yemek yedikten sonra okuldaki ring lerden birine binerek ayrılmıştım kızlarla...

Bu gecelik bu kadar olsun, gözlerim kızardı yeşerdi yeter ulenn

Teşekkür ederim aktif olarak takip eden arkadaşlara, partları sabah okuyacak arkadaşlara da selam ederim

iyi geceler hepinize

Rez panpa

#rez buraya park edeyim

Abim gercekten okurken bizim derdimiz dertmiymis diye düşünüyorum. başın saolsun abi. Allah rahmet eylesin ablamiza

panpa gelmiyor musun ?