0
bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmeler toplumları derinden etkiledi.
her şey kaş göz arasında birdenbire olupbitti. internet, her türlü uzaklığın ortadan kaldırdı.
her türlü iletinin uzaklıklardan bağımsız olarak birbirine ulaşması ve saklanabilmesini kimse hayal bile edemiyordu.
insanların özgürce konuşabilecegi bir yer hayaldi, gerçek oldu.
bu iletişim kendi medyasını yarattı.
iletişim ve bilgi hizmetleri sayesinde internet aracılığıyla,
hem siber uzay suçları ve hem de geleneksel suçlar işlenebilir duruma geldiğine göre;
bu suçlarla mücadele için nasıl bir ceza politikasının uygulanacağı dünyanın her yerinde en
önemli sorunlardan birisi olmuştur suçunuz varsa çekeceksiniz beyler.
serkan olan bitendeki uzunca yazisinda özgürlükten bahsetmiş;
özgürlük kavramı kural, sınırlandırma istisna olduğu için;
internete dokunmak isteyenlere karşı çıkmak gerekiyor.
karşı durulmazsa ve "sosyal ağlar" harekete geçirilmezse, serkan bile,
internet ortamında yapılan yayınlara sansür uygulamakta asla tereddüt etmeyeceklerdir.
biz bu sözlügü bize benzedigi için seviyoruz, özgür oldugumuzdan degil;
her sabah uyandıgımda,
ya da sabah okulda, fabrikada, dairede girdigimiz sözlük aslında bir insan gibidir,
insana benzer.
bir insanda bulunan niteliklerin büyük bir kısmı sözlüklerde de vardır.
herkes zaten sözlügünü(ki 80 den fazla sözlük var) seçerken kendine yakışanı,
kendine benzeyeni, kendisine yakın duran sözlügü seçer. sözlük aslında canlı bir varlıktır, varlık gibidir.
bakmayın bizdekilerin ölü seviciliğine, sözlük bir olgudur bence
günümüz toplumunda sosyal medya bir haktır serkan, artık bu sözlük senin elinden çıkmıştır
tüm panpaların malı olmuştur.sen ikide bir serverin fişini çekerim diyorsun, günümüzde
artık insanlarıın hak ve taleplerini dikkate almayan, tüm siyasal, ekonomik ve kültürel taleplerin kamusal alanda temsil edilmesini sağlamayan
bir medya sistemi kabul edilebilir değil.
bu bağlamda medyanın sivil toplum dinamiklerinin gelişimine ve toplumda yatay iletişimi gerçekleştirmeye yönelik olarak
üstleneceği en önemli rol, "popüleritenin resmî ideolojisine" alet olmamaktır.bu baskıyıı kırmaktır;çünkü ben artık sözlügü
bir sivil toplum kuruluşu gibi görüyorum, örgütlenip neler yapabildigimizi gördünüz.
serkanın her zamankinden sinirli olması(bana göre)
kendini her zaman kin ve öfke dolu ifadelerle ortaya koymadığı ve hatta zaman zaman gayet normal ve mantıklı göründüğü
için "kapatırım" söylemini teşhis etmek kolay olmayabilir.
nefretle giden sürecin çıkış noktası olan, nefret suçunun önünü açan, onu teşvik eden,
tahammülsüzlüğün ve hoşgörüsüzlüğün dışa vurumu olan nefret söyleminde, hedef alınan gruplara(liseliler)
"toplumda size yer yok" mesajı yinelenerek verilir; grup üyeleri pasifleştirilir,ki bence bu yapılmalı ama;
bu durum doğal olarak demokratik düzeni yıpratır; zira insanın en temel hakkı olan "sosyal yaşama ve katılım hakkı"
elinden alınmış olur.biz yazarlar için iki ucu taklu degnek bir durum bu.
sonuç olarak serkan, biraz uzun bir yazı oldu
insan haklarının ayrılmaz bir parçasını oluşturan ifade özgürlüğü siyasi, sanatsal, ticari vs. her türlü
ifadeyi kapsdıbına aldığı gibi, görüş sahibi olma özgürlüğü,
bilgi ve düşünce edinme özgürlüğü ile bilgi ve düşünceyi yayma özgürlüğünü de içermektedir senin bunu engellemeye hakkın yok
son olarak yazarlara sözüm:,çoğunlukla bir başkasını mutsuz edecek ya da gündelik hayatta uygunsuz olacağını düşündügünüz entryleri ğirmeyin binler
sonra çok pişman olursunuz.
ve şunuda ekleyeyim rakamlar yalan söylemez serkan sen buraya iyi kötü bi yatırım yaptın,
bunu göz ardı edeceginide sanmam, sabah bunun bir sazan.avi oldugunu söylemeni umuyorum
herkese iyi geceler...
özet:kapatmaya artık hakkın yok