/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 7.
    0
    Rezerullah
    ···
  2. 6.
    0
    Rezervasyon
    ···
  3. 5.
    +1
    Bu olaydan sonra ne Ahmetle ne de o sevgilim dediğim şerefsiz varlıkla konuştum. Başka bir arkadaşımla başka eve çıktım. 3 Yıl sonra işimi bulmuştum, bir karım vardı, kirada olsa oturduğum bir evim vardı. Kısaca mutluydum. Pazar günü bir arkadaşıma gitmek için yola koyulmuştum. Telefonum çaldı, arayan eşimdi açtım ve konuşmaya başladık. Bana gergin ve korku dolu bir sesle “ N’olur eve gel lütfen korkuyorum koş çabuk!” dedi. Arkamı döndüm ve eve doğru koşmaya başladım. Evden fazla uzaklaşmadığım için 10 dk sonra evdeydim. Kapıyı çaldım delikten bakmış olacak ki delikte bir hareket gördüm. Kapı açıldı karımın elinde kan vardı ve ağlıyordu. içeri girdim, salonda yerde yatan karımın arkadaşı Özlem kanlar içinde yerde yatıyordu. Kapıyı kapattım “Ne oldu sen ne yaptın?” diye sordum. “Ben, ben onu öldürdüm” dedi ve yere çöküp ağlamaya başladı “Neden öldürdün neden ?” diye sorunca “ Onunla bu magazin dergisine bakıyorduk (Masadaki dergiyi gösterdi derginin kapağında yarı çıplak ve kaslı bir erkek resmi vardı) buradaki adam kime layık diye tartıştık. Bir anda sinirlendim ve bıçağı karnına geçirdim. Neden yaptığımı bilmiyorum özür dilerim” diye ağlamaya başladı. Nasıl böyle saçma bir şey için can alırdı çok sinirlenmiştim hemen emniyeti aradım ve bir cinayet işledim teslim oluyorum. Cinayet mahali ………………… Şuanda en yakın emniyet müdürlüğüne gidip teslim olacağım dedim ve suçu üstüme aldım birkaç uydurma hikaye ile. Müebbet hapis yedim çıktığım ilk mahkemede. Bir kadın için hayatımı mahvetmiştim ama bir yanlış yapmıştı onun yanlışını düzeltebilirdim. Hayatıma mal olsada. Çünkü o kadını seviyordum.
    2 yıl sonra bir af çıkmıştı bende hem kaza hemde yanlış anlama yüzünden cinayeti işlediğimi kanıtladım, salıverildim. Büyük bir yalan da söylemiştim ama olsun yinede değerdi karım için. Eve doğru koştum artık özgürdüm. Bir demet çiçek aldım karıma vermek üzere ona sürpriz yapacaktım. Eve vardım ve anahtarı her zamanki yerde doğalgaz saatinin arka tarafındaki özel yaptığım bölmede buldum anahtarı aldım ve kapıyı açtım salona elimde çiçekle “Sürpriz!” diye bağırarak girdim. Gördüğüm görüntü karşısında şoke olmuştum. Karım, Özlemin kocası Reşatın kucağında çıplak bir şekilde oturuyordu. Elimdeki çiçek ve anahtar gözümdeki yaşla birlikte yere düşüverdi. Karımda sesi duymuş olacak ki Reşatın kucağında zıplamayı bırakıp arkasına, onu hayatından çok seven kocasına baktı, dondu kaldı. Gözlerine bakıp “Neden?” diyebildim sadece. “Biz reşatla önceden birbirimize aşıktık, özlemi öldürünce senin suçu üstleneceğini biliyordum hemde reşat boşta olacaktı. Bende öldürdüm. Sen hapisten mi kaçtın?” dedi utanmadan.
    Ağlayarak evden çıktım bana tek kazık atmayan ve hayatta olan kişinin yanına, annemin yanına gittim. Başucunda ağladım. Annem “Üzülme onlar senden güçlü olamazlar” dedi. Anlamsız bir cümle gibi görünebilirdi ama benim sonsuz ve haklı cinayetlerimin fitilini ateşlemişti.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    0
    Rezervasyon
    ···
  5. 3.
    0
    Rezerve
    ···
  6. 2.
    0
    Sonra uyandın
    ···
    1. 1.
      0
      ilk darbe geldi yakında yalan ama okuyoruzlar da gelir
      ···
  7. 1.
    +1
    Tişörtüm resmen kıpkırmızıydı. Hem de koyu kırmızı. Arkadaşım Ahmet’e bakınca yüzündeki gülümsemesi silindi. Bu tişörtü hemen çıkarmalı ve yenisini giymeliyim. Az sonra kızlarla buluşacağız onlar bunu görmemeli diye geçirdim içimden. Ahmetle alışveriş merkezine girdik neyse ki üstümde montum vardı, kimse ketçap lekesini görmemişti. Hemen bir tişört alıp mağazadan çıktım. Sevgilimle buluşmaya geç kalmamalıydım. Onu çok seviyordum onun için her şeyi yapardım. Onun için üniversite tercihimi değiştirmiş 476 puan yaptığım halde 359 puanlık dandik bir üniye yerleşmiştim. Onun için değerdi, hayatımı önüne serebilirdim.
    Kızlarla buluşacağımız kafeye gittik. Kafede kimse yoktu sadece biz vardık zaten büyük bir mekan da sayılmazdı. içeri geçtik ve sohbet etmeye başladık. Sevgilimin telefonu çaldı ve hemen gitmesi gerektiğini söyledi biz neden gidiyorsun daha yeni gelmiştik deyince akşam 11’de burada buluşalım olur mu? dedi. Kabul ettik ve birlikte kafeden çıktık. Ahmet eve gitmesi gerektiğini söyledi ve anahtarı istedi.
    Ahmet benim ev arkadaşımdı ve birlikte olduğumuz zamanlarda kendi anahtarının hep bende durmasını isterdi. Çünkü anahtarı taşıma duygusu onu hep geriyormuş küçükken anahtarı kaybetmesi yüzünden sağlam bi dayak yemiş babasından. Dikiş izi hala alnının üst tarafında duruyor. Onunla Harry Potter diye dalga geçince anlatmıştı dikiş izinin hikayesini.
    Tamam deyip anahtarı ona verdim ve oda eve doğru gitmeye başladı.15 dakika sonra evden gelirken benim kimliği masanın üstünde unuttuğumu hatırladım. Gelirken getirmesi için onu aradım fakat telefonu kapalıydı bende eve gitmek zorunda kaldım. Eve varınca kendi anahtarımla kapıyı açtım ve salona geçtim. Ahmet ve sevgilim dediğim kadın sevişiyorlardı. Bana bunu nasıl yaparsın diye bağırdım ve evden çıktım. işte sonsuz ihanet dalgasının ilk darbesini yemiştim ve kişiliğim şekillenmeye başlamıştı.

    Devdıbını yazıyorum...
    ···