Benim adım Joko.Şuan Amerika'da bir hapishanedeyim. Elimde 30-40 sayfalık ufak bir defter var͵herşeyimi yazıcam elbet bir gün biri okuyacak bu defteri.

Ben Amerika'da doğdum͵ annem ve babam Türk asıllı güzel bir ailemiz vardı.9-10 yaşlarındaydım galiba evde annemle oturuyordum. Birden annemin telefonu çaldı͵telefonda babamın öldürüldüğünü öğrendik͵ annem kendini parçalarcasına ağlıyordu ben olaylara anlam verememiştim. Sonradan öğrendik ki babam arabasında kafasına kurşun yiyerek can vermiş.

Hayatımda sadece annem vardı. Amerika ve Türkiye'de kimsemiz yoktu. Babam öldükten 1 yıl kadar sonra annem delirmişti sanki͵ o zamana kadar bana dokunmaya kıyamayan annem beni hırpalıyor ve dövüyordu. Annem her gün babamın mezarına gider 2 saat orada durur daha sonrasında eve gelirdi. Mahalledeki arkadaşlarım benimle dalga geçiyordu anneme deli diyorlardı ben ise ağlayıp eve geliyordum. Belkide haklılardı annem delirmişti...

14 yaşıma basmıştım biliyordum bugün doğum günüm. Artık alışmıştım annemin dayaklarına ve hiç arkadaşım yoktu artık. Hergün yemeğimi kendim hazırlayıp yiyor elimden geldiğince annemin yemesinide sağlıyordum. Doğum günümün olmasının hiçbir anlamı yok çünkü beni seven 1 kişi bile yoktu. Sabah kalkdım ama bir gariplik vardı annem pencerenin kenarındaki sallanan sandeyeye oturmamıştı bugün ormanı izlemiyordu.Bir gariplik olduğunu anladım koşarak annemin odasına girdim͵ annem boynunu bir tel ile tavana bağlayıp kendini asmıştı. Ağladım͵sadece ağladım annemin ölüsüne bakıp ağladım.Tel boynunun bir tarafını kesmişti görüyordum ayakları sarkıyordu iğrenç bir görüntüydü͵polisi aramadım͵ kimseye haber vermedim͵veremedim... O gün annemin cesetinin olduğu odada yatağa uzanmış ağlayarak annemin cesetini izliyordum...

Uyumuşum͵annemin ceseti yanında uyumuştum. ikinci günde böyle geçti hep onu izledim artık korkmuyordum annemin cesetinden sadece izliyordum. Sanırım 4-5 gün sonra sabah kalktığımda annemin cesedi üzerinde binlerce kurt görmüştüm annemin etleri icinde evi lanrt bir koku sarmıştı. Komşular polise haber vermiş olacakki eve geldiler ceseti görür görmez beni oradan uzaklaştırıp soru sormaya başladılar. Bende anlatabildiğimi anlattım.

16 yaşına kadar yetimhane de kaldım͵ evlatlık alınana dek. Evlatlık alınmıştım annemin adı Maria ͵ babamın adı Fred'ti.Onları hiç sevmedim beni mutlu etmek için herşeyi yaptılar ben nefret ediyordum onlardan galiba 2 yıldır hiç gülmemiş ve ağlamilamıştım. Doğum günümdü 17 yaşıma giricektim işde o gün ağlamıştım͵ odamdan bir an bile çıkmadım. Fred ve Maria bana hediye almışlar hatta bana bir doğum günü pastası bile almışlardı ama ben çıkmak istememiştim odamdan͵gözlerim kızarık͵bedenim halsiz bir şekilde uzanıyordum. Daha sonra çıktım evden͵gerçek annemin kendini astığı yere gidicektim.Ve o evin önüne geldiğimde şaşırdım hem de çok şaşırdım...

Annemin kendini astığı evin önünde çok garip olaylar oluyordu.

Siyah takım elbiseli ͵ kendi aralarında Türkçe konuşan mafya adamlarını andıran 3-4 kişi öldürülmüş olan babamın fotoğrafını etrafdakilere gösterip birşeyler soruyorlardı. Anlam verememiştim olanlara. Bedenimin kendinden geçmişcesine heyecanlı olduğunu hatırlıyorum. Adamların yanına gidip ne olduğunu öğrenmeye çalıştım pek umursamadılar taa ki gösterdikleri kişinin babam olduğunu söyleyene kadar. Beni apar topar bir arabaya bindirdiler ve beni şehir merkezinden bir hayli uzak bir yere zütürdüler. Ormanlık bir arazi içinde ıssız bir ev.Bana soru sordular bende cevapladım. Herşeyimi kaybetmişdim͵kaybedecek hiçbir şeyim kalmamıştı. Olan herşeyi Türkçe anlattım sonra ise neler olduğunu sormaya başladım.2 sene sonra annemin asıldığı yere gittiğimde babamı arayan 3-4 adam nasıl bir tesadüf çok garip değil mi ? Ve adının Yusuf olduğunu öğrendiğim 35-40 yaşlarındaki siyah takım elbiseli abi anlatmaya başladı olanları. Duyduklarıma inanamadım. Yusuf abi anlattı ben dinledim...

Beyler şuku atında millet görsün ne kadar ilgi o kadar seri part. 2 hikaye aynı anda yazıyorum diğer hikayemide şuan okuyabilirsiniz ismi "yeni dünya 2486"

Babamın yazılım mühendisi olmadığı söyledi Yusuf abi. Anlam veremedim bu dediklerine "nasıl yani?" dediğimi hatırlıyorum sadece.Ben babamı Amerika'nın öne gelen şirketlerinin birinde yazılım mühendisi olduğunu sanıyordum oysa ki gerçrklerden bi habermişim.

Yusuf Abi'nin anlattığına göre babam Türkiye adına çalışan gizli bir ajanmış sanırım. Bunu duyduğumda beynimden vurulmuşa döndüm olaylar şimdi rayına oturuyordu babam ülkemizin menfaatleri için vurulmuştu. Peki neden ? Ne için ?

Yusuf abi anlatmaya devam etti ben dinledim. Dinledim dişimi sıkarak͵ bedenimin hakimiyetini kaybederek dinledim. içimi kemiren kin duygusunu işte o an tattım. Yusuf Abi herşeyi bana anlatıyordu...

Yusuf Abi devam etti anlatmaya.
Babamın çalıştığı şirketin Amerika ordusuna askeri katkısıyla bilinen "Amerer" olduğunu söyledi.

Daha öncesinde "Amerer" şirketini duymuştum Dünya'nın en yüksek askeri teknolojisine sahip silah͵füze͵askeri araç üretimi burada yapılıyordu ve Dünya kamuoyu'ndan saklanacak derecede gizliydi.

Peki babamın öldürülme sebebini sorduğumda ise anlatmaya devam etti.
O her anlattığında ruhum bedenimden ayrılırcasına öfkeliydi ama hakim olmaya çalışıyordum.

Babamın "Amerer" şirketinde önemli bir mertebede yer aldığını ve yasal olmayan yollardan Amerika'nın askeri teknolojisini Türkiye'ye sızdırdığını söyledi. Bunları duyunca olayları çok garipsedim muhtemelen annemde babamın ajan olduğunu bilmiyordu.O gün babamın katillerini öldürmeye yemin etmiştim...

Biraz araştırmaya koyulmam lazımdı͵ herşeyden önce babamı tanımam daha sonra ise benim babamın ve annemin ölmesine neden olan o aşşağılık insanı.

Yusuf Abi'den bana yardımcı olup olamayacağını sordum. Yusuf Abi ise elinin uzun olduğunu hertürlü yardımı yapabileceğini söyledi.

ilk nereden ve nasıl başlamalıydım ? ilk olarak babamın öldürülüşünün görüntüsü lazımdı͵ Yusuf Abi'ye görüntülerin lazım olduğunu söyledim ve oradan ayrıldım. Artık herşeyi göze almıştım her ne olursa olsun kan akıcaktı.2 gün sonra Yusuf Abi aradı ve bana görüntülerin bulunmasının biraz zor olacağını ͵ FBI ' ın devreye girip dosyayı kapattığını ama bulma şanslarının olduğunu söyledi. Aradan bir hafta geçti ve telefon tekrar çaldı ͵ arayan Yusuf Abi'ydi. Görüntüleri bulduğunu beni bir kafede beklediğini söyledi. Apar topar kafeye gittim ve Yusuf Abi bana babamı öldüren adamın görüntüsünü gösterdi. işte orada gözüm karardı kendimden geçdim. Çünkü gerçek babamı öldüren beni evlatlık alan üvey babamdı...

Üvey babamın gerçek babamı öldürdüğünü görünce kafayı yememek için kendimi zor tuttum ama biliyordum ki bu 1 kişinin yapabilceği bir şey değildi. Biraz daha araştmam lazım üvey babamın arkasında kim veya kimler vardı ?

Akşam eve geldim nasılsın felan diye sordular ilk defa cevap verdim "iyiyim" dedim.Şaşırdılar͵ çünkü ilk defa beni güler yüzlü gördüler͵ oysa ki içimde fırtınalar kopuyordu. Annemin cesetiyle aynı odada bu huur çocuğu yüzünden kalmışdım bedelini ödeyecekti. Herşey değişti intikam vakti gelmişti.Üvey babama biraz daha yakınlaşmış görünmek için gözüne girmeye çalıştım. Konuşuyorduk kendi babamın yerine koymuş gibi davranıyordum.Her gün takip ettim͵ gittiği yerleri ͵ konuştuğu kişileri ve her şeyi... Cumartesi günleri eve gelmeden 2 saat önce biriyle buluşuyordu͵siyah takım elbiseli. Aynı Yusuf Abi gibi...

Evet oturan Yusuf Abiydi.

Hiçbir şeye anlam veremiyordum ne olduğunu anlamadım. Yusuf Abi benim düşmanımla aynı masada ne konuşuyor olabilirdi ?

Hiçbir şey düşünemiyorum neden ve ne için ? Dinlemem lazımdı içim içimi kemiriyor. Masaya yaklışıyor doğal görünmem lazım herhangi bir ilgi çekmek istemiyorum yaklaşıyorum͵yaklaşıyorum...

Karşı masaya oturduğumda Yusuf Abi babam ile ingilizce konuşuyorlardı bende ingilizce biliyorum. Anlattığı herşeyi pir dikkat dinliyordum.Bir anda Yusuf Abi benle göz göze geldi korktum͵çok korktum.

Kaçtım͵sadece kaçtım...

Yusuf Abi dediğim herif beni görmeden önce
"çocuk inandı͵ halledicez.O da ölücek" gibi birşeyler söylüyordu.

O gün eve gitmedim͵bedenimin kontrolünü kaybetmiştim͵şağlıklı düşünemiyordum.

Sanki dünya bana oyun oynuyordu. Nereye ? Nasıl gidicekdim ? Kim dost͵kim düşmandı ?

Üvey annem ve babamın evinin olduğu mekandan bir hayli uzak bir yere gitmem lazımdı bulmalarını istemiyordum ve olayı tamamen anlamak istiyordum, fakat kim yardımcı olucaktı ve nasıl ?

Babam gerçekten nasıl ve ne için öldürülmüştü ? Nasıl öğrenecektim ? Oturduğum mekandan bir hayli uzak olan ve Türklerin çok olduğu bir caddeye gittim, ailemden aldığım bir miktar para vardı onunla yetiniyordum, Yapmam gereken en mantıklı şey bir Türk bulup ona sonuna dek güvenip herşeyi anlatmamdı fakat o kimdi ve nasıl güvenicekdim ?

Gittiğim mekanda bir Türk dükkanı aramaya koyuldum.Ve uzun bir arayışın sonunda Turkish Kebab yazan bir tabela gördüm içimde tuhaf bir hissiyat vardı , nihayetinde şuana kadar ailem dışında Türkçe konuşduğum bir kişi vardı oda şerefsiz Yusuf itiydi. Şimdi ben bu adama nasıl güvenicekdim ? Ama güvenmem lazımdı çünkü ben belkide Dünya'nın en yalnız insanıydım. Ona güvenmek zorundaydım.

Dükkan'a girdim adam ingilizce "hoşgeldin" felan filan diyor dükkanda ufak bir yer öyle ahım şahım bir mekan değil. Ben Türküm diyince adamda ufak bir sırıtış baş gösterdi. Bana yardımcı olun dediğimi hatırlıyorum sadece . Adam ne istediğimi ne olduğunu sordu ? Ben ne diyecekdim söylemek mi yoksa eli kolu bağlı oturmak mı ?

Söyledim, herşeyi sonuna dek söyledim. Adam yaşımın getirdiği çocukluk hissiyatından dolayı pek dikkate almadı sanırım ilk başta, ben ise annemin cesetini gördüğümü babamı öldürdüklerini ve benim peşimde olduklarını tekrar tekrar söyledim

En sonunda "bugün beni dükkanında yatır mısın?" diye sordum o buruk suratımla.
Adam biraz tedirgin olsa da kabul etti. Adam evliymiş ve 2 çocuğu varmış, eşi ve çocukları Tükiye'de ve yaklaşık 2 yıldır görmüyormuş.Çocuklarının teki benimle yaşıtmış sanırım kabul etmesinin nedeni buydu.

Sabah "Joko uyan oğlum, Joko" seslerini duydum. Gözlerim yarı açık , bu alışagelmediğim sesin kimden geldiğine baktım tabi ya dükkanın sahibi Serhat abiydi. Kalktım yüzüm galiba asık ve hiçbirşey istemiyordum , intikam dışında. Serhat abi bugün beni FBI da görevli bir Türk ile tanışdıracaktı sonradan öğrendim... Yaklaşık 2 saat sonra adam geldi ve ağzından dökülen ilk kelime şu oldu : "Babanı tanıyorum... "

Adamın ilk cümlesi "babanı tanıyorum" olunca nutkum tutuldu nasıl yani dedim, adam bir bir anlattı. Babamın gerçekden "Amerer" şirketinde çalıştığını ama gerçekdende yazılım mühendisi olarak çalıştığını söyledi. O an kafayı yiyecekdim "Amerer" şirektinde çalıştığını o Yusuf denilen şerefsizde demişti ama yazılım mühendisi olamadığını ajan olduğunu söylemişti, ben hiç birşeye anlam veremiyordum. Adam gerçekden kendsisin doğru söylediğini ve babamın neler yaşdığını bildiğini söyledi.

Babam "Amerer" şirketinde evine ekmek zütürmeye çalışan bir yazılım mühendisiymiş.
Bir gün babamın eline şirketin veri tabanında rast geldiği "privacy" (gizlilik) adlı dosya geçmiş.
Babam mühim birşey olmadığını zannedip dosyayı açmış ve olanlar oradan sonra patlak vermiş. "privacy" adlı dosya içerisinde diğer ülkelerin Amerika'ya parayla sattığı , gelecekde yapılması planlanan devrim niteliğinde olan askeri teknolojik araçların proje çizimleri veya içerikelrinin olduğu çok ama çok değerli bir veri buldu.

Fbı'da çalışan Mehmet abinin anlattığına göre o dosya içerisinde iran ,Rusya ,Çin ,Güney Kore ,Türkiye gibi ülkelerin bilgileri vardı. Babam bu dosyayı görünce Türkiye'den birilerine ulaşmaya çalışmış , herşeyi gizli bir şekilde yapmaya çalışıyormuş taa ki kendini ele verene kadar...

Babam bu olayı Türkiye'de ki amcama anlatma kararı vermiş çünkü amcam Türkiye'de hatrı sayılır insanlardan biri eli uzun anlıyacağınız.Şimdi diyeceksiniz ki "hani senin kimsen yoktu?" biraz bekleyin orayada gelicez bu dosya muhabbeti ben 3-4 yaşındayken olmuş, babam amcama bu olayı anlatmış amcam Türkiye'de devletin yüksek makamlarından tanıdıklardan yardım almaya çalışmış.MiT'nda ( milli istihbarat teşkilatı )bile tandıdıkalrı olan amcam olayı milli istihbarat teşkialtına kadar taşımış ve amcam 1 hafta sonra evinde infaz edilmiş olarak bulunmuş. Babam'ın amcamdan başka kimsesi yokmuş işte bu yüzden ben kismemiz yok diye biliyordum sanırım.Mit'deki arkdaşları babamla görüşmeye başlamışlar gerçekdende babama yardım ediyorlarmış , ama belliki milli istihbarat teşkilatından birileri amcam'ı harcatmış ama kim ? ne için ? işde FBI da çalışan Mehmet Abi yaklaşık 12-13 yıldır bu iş için uğraşıyormuş.MiT bu olay için Mehmet Abi den yardım almak istemiş oda kabul edince oalylar böyle gerçekleşmiş. Muhtemelen babamı öldürenler, amcamı öldüren şerefsizlerdi...

Beyler hikayeyi yapabildiğimce aksiyonlu ve uzun yapıcam asla yarıda kalmaz hem gececiyim çok daha rahat geceleri 10-15 part atarım.

Peki beni ne için evlatlık aldılar ? Neden Yusuf Abi dediğim kaltak beni direkt öldürmedi ? Hala hiçbirşeyi anlamış değilim Mehmet Abide bunların nedenini bilmiyor. Ama Yusuf'u bulursak herşey daha kolay olabilirdi͵ Mehmet Abi'de aynı fikirdeydi. Bunun tek yolu üvey baba dediğim Fred itini bana getirmek ama nasıl yapıcakdık bunu ?

Mehmet Abi'nin yanında 1 hafta daha kaldım herşey saçma sapan bir hal almıştı. Fred'i yanıma getirmemiz lazımdı ama nasıl ?

Tabi ya ͵Mehmet Abi'yi kullanarak sonuçta FBI da çalışıyor iyi br yetkisi var. Mehmet Abi 1 gün sonra Fred'in evine polis gönderip beni bulduklarını söylemelerini sağladı. Fred hemen tongaya düştü tabiki benim olduğumu zannedip bir mekana geldi biz Mehmet Abiyle onu ordan aldık tek başına gelmişti şerefsiz. Mehmet Abi ͵ Fred'i kendi evinde elini kolunu bağlayıp sorguya alacağını söyledi ve bana bir miktar para verip otelde kalmamı istedi olur dedim bende.

1 gün otelde uyuduktan sonra sabah kalkıp͵ apar topar Mehmet Abi'nin evine gittim. Evine önüne geldiğimde evin önünde onlarca polis vardı ne olduğunu anlamadım içeriye girmek istedim izin vermediler ne olduğunu sordum. Mehmet Abi kafasına kurşun sıkılarak infaz edilmişti...