Hizli yaz panpa

biri beni eksilesin veya şukulasında şu başlığı takip edeyim amk son entrylerimi göremiyorum

Rezzzzzzzz

Gittiğim mekanda bir Türk dükkanı aramaya koyuldum.Ve uzun bir arayışın sonunda Turkish Kebab yazan bir tabela gördüm içimde tuhaf bir hissiyat vardı , nihayetinde şuana kadar ailem dışında Türkçe konuşduğum bir kişi vardı oda şerefsiz Yusuf itiydi. Şimdi ben bu adama nasıl güvenicekdim ? Ama güvenmem lazımdı çünkü ben belkide Dünya'nın en yalnız insanıydım. Ona güvenmek zorundaydım.

YARRAHiMiN BASHiiiiii

Rezerved16

Dükkan'a girdim adam ingilizce "hoşgeldin" felan filan diyor dükkanda ufak bir yer öyle ahım şahım bir mekan değil. Ben Türküm diyince adamda ufak bir sırıtış baş gösterdi. Bana yardımcı olun dediğimi hatırlıyorum sadece . Adam ne istediğimi ne olduğunu sordu ? Ben ne diyecekdim söylemek mi yoksa eli kolu bağlı oturmak mı ?

Söyledim, herşeyi sonuna dek söyledim. Adam yaşımın getirdiği çocukluk hissiyatından dolayı pek dikkate almadı sanırım ilk başta, ben ise annemin cesetini gördüğümü babamı öldürdüklerini ve benim peşimde olduklarını tekrar tekrar söyledim

HARiKA HiKAYE ADAMSIN YARIDA BIRAKANIN ANASINI gibiM

Pampa sonuna kadar burdayım yarıda birakma...

En sonunda "bugün beni dükkanında yatır mısın?" diye sordum o buruk suratımla.
Adam biraz tedirgin olsa da kabul etti. Adam evliymiş ve 2 çocuğu varmış, eşi ve çocukları Tükiye'de ve yaklaşık 2 yıldır görmüyormuş.Çocuklarının teki benimle yaşıtmış sanırım kabul etmesinin nedeni buydu.

Sabah "Joko uyan oğlum, Joko" seslerini duydum. Gözlerim yarı açık , bu alışagelmediğim sesin kimden geldiğine baktım tabi ya dükkanın sahibi Serhat abiydi. Kalktım yüzüm galiba asık ve hiçbirşey istemiyordum , intikam dışında. Serhat abi bugün beni FBI da görevli bir Türk ile tanışdıracaktı sonradan öğrendim... Yaklaşık 2 saat sonra adam geldi ve ağzından dökülen ilk kelime şu oldu : "Babanı tanıyorum... "

Rizörvıd

Rezonans

Rez okucam

Rez seri

Rez pampaa devam et

Rezzzzzzervatuarrrr

Rezervasyon

Bu okunur

Şuraya ben bi park edeyim

Adamın ilk cümlesi "babanı tanıyorum" olunca nutkum tutuldu nasıl yani dedim, adam bir bir anlattı. Babamın gerçekden "Amerer" şirketinde çalıştığını ama gerçekdende yazılım mühendisi olarak çalıştığını söyledi. O an kafayı yiyecekdim "Amerer" şirektinde çalıştığını o Yusuf denilen şerefsizde demişti ama yazılım mühendisi olamadığını ajan olduğunu söylemişti, ben hiç birşeye anlam veremiyordum. Adam gerçekden kendsisin doğru söylediğini ve babamın neler yaşdığını bildiğini söyledi.

Babam "Amerer" şirketinde evine ekmek zütürmeye çalışan bir yazılım mühendisiymiş.
Bir gün babamın eline şirketin veri tabanında rast geldiği "privacy" (gizlilik) adlı dosya geçmiş.
Babam mühim birşey olmadığını zannedip dosyayı açmış ve olanlar oradan sonra patlak vermiş. "privacy" adlı dosya içerisinde diğer ülkelerin Amerika'ya parayla sattığı , gelecekde yapılması planlanan devrim niteliğinde olan askeri teknolojik araçların proje çizimleri veya içerikelrinin olduğu çok ama çok değerli bir veri buldu.

Fbı'da çalışan Mehmet abinin anlattığına göre o dosya içerisinde iran ,Rusya ,Çin ,Güney Kore ,Türkiye gibi ülkelerin bilgileri vardı. Babam bu dosyayı görünce Türkiye'den birilerine ulaşmaya çalışmış , herşeyi gizli bir şekilde yapmaya çalışıyormuş taa ki kendini ele verene kadar...