her daim beni güldüren on numara adam, bu adam parti kursun oy veririm o derece dürüstlük abidesi.

sergen baba bizi baya güldürdü ya. senin gibi futbolcu kolay kolay gelmez daha hem mizahi yönün güçlü olacak, hem atatürkün dediği gibi zeki olacaksın hem de açıksözlü ve dürüst olup hiçbir şeyi gevelemeden söyleyeceksin. bence bunların hepsini bir arada bulmak gerçekten mucizevi.

özledik be reyiz senin o kulakların arkadaki ekranı kapatmasını, doğallığını ve açık sözlülüğünü nerelerdesin dobra sözlüm, üşüyoruz sensiz. laaan noluyor bana. şaka bir yana bu adamın yürüyerek attığı golleri izlerken sevinçten hava sıçradığımda bir kere ayak bileğim çatlamıştı kontrolsüz basınca üzerine.

Reyiz haklı

ulan ya şu adamın avrupayı kasıp kavurması gerekirdi neyi ekgibti nihattan ilhandan hakandan emreden fazlası vardı hem de dolu dolu dobra dobra cümleleri vardı sırf koşmadığı için insan barcelona'yı geri teper mi.

o zamanlar lisedeyim okuldan çıktım eve gittim babam aradı diyor ki olum eve gelirken kola al akşam maç var içecek bir şey yok. baba tamam dedim kapattım ve eve giderken yolda bir arkadaşımla karşılaştım ve konuşmaya dalınca kola almayı unuttum, şimdi itiraf ediyorum sergen senin o kötü oynayıp acuna ayar verdiğin maçtı bir dahaki sefere yerime sen oynarsın diye. senin yüzünden o gün zaten maçı kaybetmiştik, üstüne bir de kola almayı unuttum diye babamdan dayak yedimdi.

eskiden bir galatasaraylı olarak beşiktaştaki maçlarını hayranlıkla izlerdim, galatasaraya geldi pek verim vermese de elinden geleni yapsa da on numara adamdı kimi futbolcular gibi gittiği kulüplerde kötü anılmadı ve her zaman sempatik kaldı.

sergen'i ilk tvde gördüğümde beşiktaş avrupa liginde oynuyordu, takımın en az koşan ancak en çok iş yapan adamı sergendi. aslında bir yandan izlerken deliriyordum ulan bu adam niye koşmuyor diye, ama gol atınca da nasıl seviniyordum var ya havalara uçuyordum. maç sonu açıklamaları insanları güldürüp eğlendiriyordu. aldığı haklı galibiyeti dürüstçe anlatırdı. dobralığından teknik direktöre bile taviz vermezdi.

keşke o ara pası neden vermediğini de dobra dobra söylese...

tümer metinle oynadıkları zamanda izlerken hatırladığım çok çekişirlerdi. sergen laf söylemekten çekinmez tümer de abi konuşmak yerine oynayalım derdi.
sonra teknik direktörlük yaptı, gittiği takımı yükselişe geçirdi, kendisi belki koşmuyordu ama başına geçtiği takım emeklemekten koşmaya başlıyordu. konuk olduğu tv programlarında da açık sözlülüğünden ödün vermezdi. beni kaç milyon kişi izliyor kimler duyarsa ne der diye düşünmez dobra dobra ağzına geleni aklından geçeni söylerdi.

aydınlandım şuku

Ulan adam öldu sandim herkes yapardi ederdi yazmis amk

oha beyler capsler haber sitesinde çıkmış, sergeni çok sevmem ama futbol dünyasındaki nadir açık sözlü insanlardan, mesela kimi teknik direktör çıkar açıklar işte başkandan şikayetçidir ama ıvırır kıvırır işte zamanı gelince konuşuruz felan der ancak sergen için böyle bir şey yoktur. konuşulması gerekiyorsa o an o cümleler ağızdan çıkar, bunun altında dobralığı yatar.

sergeni oldum olası sevmem ama sempatik kereta. en azından doğal, söylediği şeylerin arkasında ve açık sözlü duygularını dobra bir şekilde ifade etmeyi seviyor. aslında on numara adam ama sevmiyorum işte...