+1
-1
köleleştirmenin başka bir yolu. şimdi burada size birinde var diğerinde yok mantığının bana göre olan arka yüzünü açıklıyorum. tüketim çılgınlığı.
ülkemiz her alanda emperyalizmin etkisi altındayken bana kalırsa yapılacak son yeniliklerden biri.
insanlar artık parası kadar, arabası kadar, giydiği kadar, evi kadar görülüyor toplumumuzda. bunlara sahip olmanın tek yolu var o da para ! paran yoksa yaşama diyecekler yakında. okulda fred perry, keds, cat, locaste, ve daha aklıma gelmeyen bir çok marka ürün kullanan öğrenciler, kullanmayanları doğrudan alt tabaka olarak görüyor " ezik " diyorlar. lise hayatında böyle kibir ve egoyla büyüyen insanlar yüzünden bu durumlara geliyoruz. bu insanlar marka takıntısıyla büyüyor kibirle büyüyor. ha bence zamanında olan corcik ayakkabısı uygulaması vardı. gayet şık ayakkabılardı. herkes onu giyerdi. zorunluydu. bence olmalı. geri kafalılıksa geri kafalılık anasını satım. böyle toplumda devlet okullarında bazı şeyler düzen içinde olmalı. daha 18 yaşında " offf ölmek istiyorum... çok yoruluyorum " diyor. lan dalyannan ! senin yaşın kaç lan ölmek istiyorsun ? sen hayatın hangi bölümlerinde yaşadın hangi zorluğu gördün ? ekmek elden su gölden. baban cebine koyabildiği kadar para koyuyor. annen tüm işlerini yapıyor. okula gelip 8 saat oturacak sonra evde ders çalışacaksın. ha bende bundan memnun muyum ? değilim. neden memnun olayım lan ? bu kadar monoton hayatı kim ister. ama bir şeyler değiştirmek istiyorsan sistemin içinde olmalısın, yoksa sistem seni dışına iter. egoist ve kibir sahibi insanlar senin farkında olmanı hazmedemezler " ya hee doğru sen haklısın hahahhaha :d " diyip aralarında " deli ya buuu :d :d :d " diye takılırlar. bunları bu hale getiren paradır. ama bakarlar ki paranın sahip olamadığı şeyler var zeka gibi mantık gibi. seninde düşündüğü hazmedemezler. bunlar sesini çıkartamazlar hiç bir şeye. bunlar bencildirler. eğitim sistemi değişmiş, insanlar ölmüş, terörden şehit vermişiz bunların gibinde değildir. sıcak evlerinde tv izlesinler demet akalın kime vermiş onu bilsinler bunlara yeter. ülkemizde öyle insanlar var ki değil şehit cenazesi kaldırmak, ulusal bayramlarımızda bir kere törene katılmamıştır.
bu insanlar hep rol yaparlar. eve giderler burunlarından çıkan sümüğü topak yapar atarlar yere ama dışarıda cool olma çabalarına girerler. orada burada aldıklarını yazarlar. kendinden söz edilmesine bayılırlar. siz kimsiniz ki lan ? bizim gibi sabah kalktığınızda gözlerinizde çapak olan banyoda sırtınıza eliniz yetişmediğinde yardım isteyen tipik muhtaç insanlarsınız. kime mi muhtaçsınız ? dolmuşçu amcama. arabanız mı var ? pompacı abime. telefonunuz mu var ? hattınızı bağlayan şirkete. sıçıyor musunuz ? daha temiz sıçın diye lağım temizleyen insanlara ihtiyacınız var. ama ülkesinin otoyollarının, köprülerinin 25 senelik kiralandığını duyduklarında " oha hahahahhahaha otoyol köprü hahahahah " derler. lan dalyannanlar günden güne satılıyor sizin ülkeniz. senin giydiğin donun bile parası sana dönmüyor. keşke haberi de olsa kiralandığından. haberleri de olmaz bunların.
sonra bir bakan çıkar derki " düzeliyor düzeliyor tüm borçlar bitecek. dışa bağımsız olacağız ". la bir gibtir git ya. lan en ufak örnek, kalorifer gibi kömürle çalışan bir alet varken neden doğal gaz ? hadi bana açıklamasını yapın hadi belki ben bu konuda bilmiyorum ben bilgisizim. tren gibi bir ucuz ulaşım aracı varken neden büyük yolcu otobüsleri ? neden her yerde demir yolu yok ? neden bizi gibiyorsunuz birde yalan atıyorsunuz ? bunların hepsi dış ekonomiye bağlılıktır. bugün doğal gazı herkes dışarıdan aldığımızı bilir. bugün herkes mercedes'in alman markası olduğunu bilir.
öyle yetiştiriliyoruz ki medya tarafından her şeyin para olduğunu düşünüyoruz. para bizim köleleşmemiz için sadece bir araç ! evet belki komik gelecek ama sistem kölesiyiz. bunu değiştirmek istiyorsanız da okursunuz bir yerlere gelirsiniz öyle değiştirirsiniz. ben burada ucuz kahramanlık yapmıyorum. içimi döküyorum. zira ben bu ülkeyi kurtaracak biri olmayacağım. öyle bir amacım yok. ayrıca ben bunları düşünürken dertleniyorum, birde yollarını kullanıyorum falan filan. insan bozuluyor. hani bir söz var ya göz görmeyince gönül katlanıyor diye. farkındalık kötü şey. yeşil yol'da ki dev abimiz örneğinden yola çıkarsak anlarız zaten. tom hanks'in " seni kurtarabilirim " demesine rağmen " ölmek istiyorum patron. dünya çok pis her gün canım yanıyor " demişti... sadece yazmak istiyorum ben. giblemesenizde olur
sınıfımda çoğu insan avukat olmak istiyor, siyasal okumak istiyor. istesinler ne güzel ne hoş. sadece bilgiyi öğrenmek istiyorlar sınavlar için. sorgulamıyorlar. cumhuriyet tarihindeki tüm yazarları bilmeniz-ezberlemeniz sizin bilgili olduğunuzu göstermiyor. ecdadını bilmeyen adamdan ne gelir ki ? sen tartışacaksın, konuşacaksın. adam gibi fikirlerini savunacak, arkasında duracaksın. atatürk deha evet ama atatürk aynı zamanda yiğitçe ve hilesizce savaşmıştır. şerefiyle ve namusuyla yaşamıştır. sende onu bilmelisin haklarını nasıl savunacağını nasıl konuşacağını, düşüncelerini nasıl paylaşacağını bilmelisin. o zaman saygı duyarlar sana, o zaman dinlenirsin.
konu çok saptı ama olsun içimi döktüm konuyu ana temadan almaya çalıştım kendimce. diyeceğim o ki insanlar giderek medya tarafından özendiriliyor ve bu sivil uygulamada giderek daha çok tüketmemizi sağlayacak. böylece dışa daha da bağımlı hale geleceğiz. sözde kalkınıyoruz. sözde demokratik bir toplumdayız. kimse hakkını aramıyor, sorgulamıyor, kimsenin isyanı yok isyanı olanlarda tipik deli. toprağına düşkün, bayrağına bağımlı tüm insanlar deli. deli diyen salak diyen insanlarda din ile kandırılmış insanlar. neyse binler saygılarımla.
Tümünü Göster