0
erhan,
lise 1. sınıftaki ilk aşık olduğu kızla çıkmıştı, hem de yıllar sonra yeniden.
bu kez onların eski ilişkilerinden haberi olmayan aileleri tanıştırmıştı.
ikisi de bu sırrı ailelerine hiç anlatmadılar.
sağlam çalışırdı erhan, makinanın başında saatler durduğunu gördüm,
o şirin çocuğun iş mevzu bahis olunca gözlerinden ateş çıktığını gördüm,
32 saat fabrikadan çıkmadığını gördüm.
onca yorgunluğa rağmen cuma akşam saat 6 olduğunda duşu alır almaz o kötü eski model arabasıyla 130 140 hızla yola düştüğünü gördüm.
evlenme teklif ederken kullandığı materyalleri nasıl özenle seçtiğini gördüm.
buluştukları her gün yaşananları anlattığı günlüğü kitap haline getirip sevgilisine armağan ettiğini gördüm.
nişanlandığı gün 32 dişini tüm memlekete saydırdığını gördüm.
nişandan sonra kızın babasının" bunlar benim taktıklarıma karşılık getirilenler vermem sana" dediğinde sinirden dişini sıksa da efendiliğini bozmadığını gördüm.
evlendiği gün heyecandan tir tir titrediğini gördüm.
annesi evlerini ziyarete geldiğinde karısı gururdan kayınvalidesine bir bardak çay vermezken nasıl kızdığını gördüm.
sırf karısı mutlu olsun diye her hafta bir sürpriz ayarladığını gördüm.
tuttukları takımın formalarını üzerine giyip es-es maçı izlediklerinde kafedeki herkesin onları nasıl gıptayla izlediğini gördüm.
parası olmadığı halde bunu karısına belli etmediğini gördüm.
iş kazası geçirip makinaya bacağını kaptırıp hastanende tedaviye zütürdüğümde tatilde olan karısının canı sıkılmasın diye haber vermediğini, bir hafta düzelene kadar bende kaldığını gördüm.
müdürün odasında erhan odaklı fırça sırasında yediği küfre rağmen nasıl dişini sıkıp "neyse akşama evde aşık olduğum kadının yanına gideceğim oğlum siz sefiller düşünün" diyerek işi nasıl dalgaya vurduğunu gördüm.
sonra evlendiler işte,
aradan henüz 7 ay bir hafta geçmişti...
bir gün bir kamyon dayadı kapıya kayınpederi,
ne aldıysa teker teker yükletti kamyona,
düğün cd sini izleyip not aldı kayınpederi oalcak herif "bunu siz taktınız bunu biz" diyerek,
işi direkt muhasebeye döktü eleman.
altınları bankadan aldırıp o çantayı arabanın bagajına kilitledi,
erhan can sıkıntısından adam vuracak kadar gözü dönmüşken sustu, küfür bile etmedi
en son kıza döndü, "gel şans ver bize, bir sorunumuz yok, sadece ailelerimizin müdahalesine izin vermezsek bir zütürürüz bu işi, seviyorum seni" dedi.
sonra kız baktı baktı baktı
"sevşyormuş, hadi oradan seven böyle mi yapar, artık çok geç sen benim için ne yaptın ki" dedi.
erhan meyhaneye oturduğumuzda baktı baktı baktı rakı kadehine.
sonra döndü bana sarhoş olmadan sordu.
"oğlum ne demek lan sen benim için ne yaptın dedi lan, beynim dondu o anda" dedi.
güzel sarhoş oldu.
şimdi üzerinden çok zaman geçti.
o sarhoşluğu ve zehri kustu.
geçen hafta buluştuk lafı açıldı gene o kızın.
gene acı acı güldü,
"ne demek lan benim için ne yaptın" dedi.
sağlam içtik.
Tümünü Göster
