1. 32.
    0
    ulan huur cocugu, bi hikayenide sövdürmeden düzgünce yaz be amk..
    ···
  2. 31.
    0
    94 lüyüm 95 de 1 yaşındaydım
    ···
  3. 30.
    0
    Rizorvid
    ···
  4. 29.
    0
    rezerved
    ···
  5. 28.
    0
    panpa yaz devdıbını oruçlu oruçlu iyi gider
    ···
  6. 27.
    0
    ben - kanka (tamerin peşinden daldım mağaraya) imamın tarif ettiği "leç" var ya!?

    tamer - evet!?

    ben - onu yakacaktık ya!?

    tamer - evet!?

    ben - ben değirmen taşının altını kazıyordum, sen de duvar dibine bakınıyordun hani!

    tamer - eeee kanka!?
    ···
  7. 26.
    0
    La kitapönceki hikayedeki adamda değil miydi aq
    ···
  8. 25.
    0
    ben - tamer acilen buradan çıkmamız lazım. (mağarayı işaret ediyordum)

    tamer - kanka çıkalım çıkmasına da ne durumdayız bir yandan açıklarsan!?

    mağaranın girişine doğru yürürken anlatmaya başladım tamer e.
    ···
  9. 24.
    0
    ben - tamer!.. kitap yok tamer!!!

    tamer - olm en son nereye koydun hatırlasana!?

    ben - (gözlerimi kapatıp düşünmeye çalıştım) nereye koydum, nereye koydum, nereye..

    tamer - ne oldu lan!?

    ben - şimdi sıçtık amk!

    kitabı olmaması gereken yerde bırakmıştık eğer hala orada duruyorsa! küçük evde!..
    ···
  10. 23.
    0
    tamer - neyin var kanka!? ne oldu amk!? betin benzin attı!

    ben - kitap!!! kitap nerede tamer!?

    tamer - hangi kitap!?.. haa doğru lan! bilmem!?

    etrafı araştırmaya başladık! buraya geliş amacımız!.. hatırlıyordum şimdi!
    ···
  11. 22.
    0
    Reserve
    ···
  12. 21.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  13. 20.
    0
    ben - tamer! kanka iyi isen buraya bir bakar mısın!?

    tamer yanıma geldi az sonra..

    tamer - vay vay vay! buradan mı kaymışız lan biz!?

    ben - değil mi kanka!? kaydırak gibi amk! biz bu deliğe nereden düştük ki?

    tamer - olm en son o küçük evin arka duvarına bakıyordum ben.. oradan sonrası kopuk bende.

    ben - evet.. hatırlıyorum. küçük evdeydik. ben de değirmen taşının altını kazıyordum...

    tamer - ne oldu lan!?

    içim kıyılmıştı bir an! hatırlıyordum. "kitaba uyma" demişti imam! hatırlıyordum amk!
    ···
  14. 19.
    0
    tamer in inlemelerini ve tıslamalarını duyduğumda kenara ulaştığını anladım. dalıp gittiğim mağara girişinden o yana döndüm. elini uzatıyordu. koşarak yanına çöktüm. yavaşça çekmemi söyledi halatı.

    tamer - sen topla ben tırmanayım!

    ben - tamamdır kanka! (ipi gerdirerek çekmeye başladım, ellerimin içi gibilmişti)

    tamer son bir gayretle kendini yukarı çekip sırt üstü kenara uzandı. sol bacağı kanıyordu!

    ben - kanka yaralanmışsın?!

    tamer - (toparlanırken) evet! (kontrol etti) çıkarken fark ettim.

    ben - kegib mi lan!?

    tamer - bıçak yarası gibi amk! kesin bir kaya kesti yuvarlanırken biz!

    ben - kesin! ama hatırlamıyoruz tabi (soran gözlerle tamere baktım)

    tamer - (cık! dedi) hatırlamıyorum kanka!

    ağacın dibine topalladı biraz sonra gövdesine sırtını dayayıp yarasını kontrol etmeye başladı. ben de mağara deliğinin ağzına yanaşıp içeriye bakındım.

    1 metre kadar yükseklikte ağız içeriye doğru genişliyor, yaklaşık 1-2 metre sonra dik bir yokuşa dönüşüyordu. içeriye ve yukarıya doğru. kaydırak gibiydi amk! demek buradan kaymıştık aşağıya!
    ···
  15. 18.
    0
    mağara gibi bir delik vardı bele kadar yüksekliği. bir tepe çıkıntısındaydı durduğum yer. mağaramsı deliğin üzerinden nereden baksan 10 metre yukarıda kalıyordu tepe! her şey ne kadar hızlı gelişmişti!? lan nasıl düşmüştük biz buraya!?

    ben - tamer! nasıl düştük lan biz buraya!?

    tamer - neey!?

    ben - (bağırarak) nasıl düştük biz buraya diyorum!?

    tamer - hatırlamıyorum kanka! başımı çarpmışım galiba en son! korkunç bir ağrı var kafamda!

    ben - nasıl!? gerçekten mi hatırlamıyorsun?

    tamer - evet? ne oldu ki?

    ben - lan ben de hatırlamıyorum!?
    ···
  16. 17.
    0
    bekliyoruz.
    ···
  17. 16.
    0
    tamer - tamamdır kanka! ağırlığımı verebiliyorum buraya. sen ipi makara edebileceğin bir yer bul!

    ben - kanka! kırk yıllık dağcıyım ya ben amk! söylediğin şeylerin kitabını yazdım ya ben!

    tamer - tamam kanka (gülmeye çalışarak) anladım tamam! yani elindeki halatı en yakın ve sağlam bir ağaç gövdesi veya az kenarlı hatta kenarsız bir kayadan geçirip ucu bana, aşağıya sarkıt! ağaç olursa süper olur ama kaya bulursan üste doğru daralmasın, ona dikkat et!

    ben - anladım. dur bir bakınıyorum hemen.

    etrafıma bakındım hızlıca. buraya yuvarlandığımızda inceleyecek zamanım olmamıştı. lan ayarlasan böyle olmazdı amk! film gibi oldu her şey birdenbire. bir zeytin ağacı vardı 5 metre geride. etrafından geçirdim halatı ve kalan sarmalı tamere doğru atacakken "dur!" dedi.

    ben - ne oldu kanka!

    tamer - sakın fırlatma lan amk! beni görebileceğin bir yere yayılıp yavaşça aşağıya doğru metre metre sarkıtman lazım!

    ben - tamam..

    en son can pazarına bonus gibi çıktığım yere uzandım. elimdeki halatı yavaşça salmaya başladım aşağıya. tamere ulaştırdım.

    tamer - tamam kanka. şimdi ben kendimi çekerek tırmanacağım. sen halatı makaraladığın yere yakın dur. herhangi bir terslik görürsen hemen söyle!

    ben - tamam kanka!

    tamerin sesini duyarken halatın hareketini de görebileceğim bir mesafede durup beklemeye başladım.

    önce bir santim kaydı halat. sonra karış karış kaymaya başladı. sarkıttığım uç aşağıya doğru hareket ederken tamere bağlı olan yukarıya doğru geliyordu.

    ağaç eğilmiyordu bile, tameri taşıyacaktı. rahatladım.
    ···
  18. 15.
    0
    hadi bahalım
    ···
  19. 14.
    0
    ben - tamer! iyi misin.. ses ver amk!

    ...

    ben - tameeeer!

    tamer - buradayım! tamam, iyiyim galiba saber.

    ben - tutunabileceğin bir yer var mı? en azından ayaklarını dayayabileceğin!?

    tamer - başım dönüyor kanka! biraz dur, bakayım.

    ben - lan seni ben tutuyorum şu an! çok gerizekalı bir durumdayım amk! zor taşıyorum seni. kollarım koptu. acilen bir yerlere tutunmaya çalış!

    tamer - hagibtir! ciddi misin lan!?

    ben - lan skerim belanı, bunun şakası olur mu? zütümden soluk alıyorum şu an!

    tamer - tamam kanka.. allah razı olsun, dur bakayım hemen..

    ipin gerildiğini hissettim bir an. yük arttı önce, sonra azaldı biraz.

    ben - ne yapıyorsun şu an!?

    tamer - bir çıkıntı var ayağımı yetiştirmeye çalışıyorum! tutacak kök gibi bir şey buldum!

    ben - acele et kanka!

    ip tekrar gerildi.. yük iyice arttı yine.. aniden boşaldı ip!

    ben - laaan! tameeeeer!

    aha düştü çocuk amk! ipi bırakmadan sürünerek tekrar yanaştım kenara. aşağıya baktığımda tamerin sırtını gördüm biraz.. içime sular serpildi.
    ···
  20. 13.
    0
    bir yandan küfrediyor bir yandan da kayalığın kenarına doğru yanaşıyordum. tamer'in kendine gelmesi gerekiyordu. yoksa daha fazla taşıyamayacaktım adamı.

    göz hizamın altında uzanan kayalıkların birleştiği yükseltiden bakındım hızlıca. yavaşça sallanan tamer kaşlarını çatmış kendine gelmeye çalışıyor gibiydi.
    ···