-
101.
+1nüfus sayımı bittiğinde gül baygın herkes ayakta idi. serhat hem korkarak hem de üzüntüyle süzüyordu yerde yatan celladını.
tarık - az önce ne oldu amk!?
mustafa - uyansın anlarız amk! serhat sen iyi misin?
serhat - iyiyim kirve. sağol.
ben - arkadaş az önce kurt uluması duyan var mı?
ahmet - yok amk! ciddi misin lan!?
ben - yemin edebilirim. gerçi ... bilmiyorum amk!
nilay - ne oldu içeride?
serhat - kankan boğazımı kesecekti az kalsın!
nilay - (başını önüne eğdi) keşke gelmeseydi.
tarık - he amk! keşke hiç biriniz gelmeseydiniz!
mustafa - bizi sen davet ettin züt!
tarık - bileydim etmezdim gib!
ahmet - lan başlarım ergen atışmanıza amk!. kitabı ne yaptınız?
tarık - (eliyle içeriyi gösterdi) nah orada!
ahmet - onca şey yaşadık ve daha kitabı açamadık bile öyle mi?
mustafa - acaba bu bir mesaj mı amk!? acaba gibtir olup gitsek mi artık?
ben - o kitabın da, imdıbının da, defterinin de...
serhat - lan yeter be yeter! ölümden döndüm amk! ben görmek istiyorum hacı!
mustafa - ha bu yetmedi mümkünse dört beş posta daha alayım diyorsun yani!
serhat - (eve doğru yürürken) neyse ne amk! ben o kitabı görecem!
ben - şimdi içeri girermiş.. geri gelmezmiş.. biz de seslenirmişiz önce.. cevap gelmeyince hep beraber..
mustafa - (sözümü keserek) "zütüne koyayım serhat ın hadi eve" deyip gidermişiz buralardan.
ben - yok lan ben korku filmi klişesi yapacaktım ama.
tarık - deneyelim hacı! (bağırarak) serhaaat!
... -
102.
0ses yoktu amk! tam ben de bağıracakken kapıda belirdi bin! elinde kitap! "ohaaa!" dedi ahmet. "doğruymuş lan!"
serhat yerde para bulmuş çocuk gibi koşar adım geldi yanımıza gülümseyerek.
ben - lan gül ne olacak amk!?
nilay - (saçlarını okşuyordu gülün) büyük eve zütürelim, hatta biz de geçelim artık oraya. ne tak yiyeceksek orada yiyelim.
mustafa - doğru söylüyorsun. haydi.
hep beraber büyük eve geçtik. gül ü rahat edeceği bir şekilde yatırdık. çay, sigara içilirken serhat kucağında kitapla bağdaş kurmuş bizi bekliyordu.
tarık - boşuna heveslenme serhat!
serhat - ne!? ne hevesi?
mustafa - yani diyor ki kitabı açacaksak beraber, okuyacaksak beraber, yakacaksak beraber diyor.
tarık - yakmak mı? yakmak yok! olur mu lan yakmak!?
mustafa - cayır cayır yakarım onu. belanızı gibtirtmeyin. başımıza ne geldiyse sırf bunu bulana kadar geldi. okusak kim bilir neler olacak!
ben - lan ciddi misiniz siz? gerçekten okumayı planlıyor musunuz?
nilay - boşverin lan vallaha bak. tamam işte. kitap varmış... en fazla üçüncü sayfadaki resme bakarız mesela..
ben - evet. en azından onu bir görelim.
mustafa - meraklı şerefsizler sizi. ben de merak ettim onu bak!
ahmet - ben etmiyorum amk! bensiz bakın emi? biz adam değiliz ya!
serhat - yok lan daha bakmıyoruz. fikir alışverişi. -
103.
0alkole geçiş yaptık gül kendine gelirken. nihayet uyanmıştı amk! serhat kızgın kızgın bakıyordu kıza.
mustafa - günaydın kız!? hepimizin katili olacaktın az kalsın.
tarık - lan yuh be önce bir geçmiş olsun de, nasılsın de!
gül - (yüzü acı içerisindeydi) ne oldu lan bana!?
ahmet - ooooooooh! hatırlamıyor amk! şeker gibi!
serhat - nasıl lan nasıl? boğazıma pıçaa dayadın kirve. kesecektin amk!
gül - (sinirle gülümsedi) lan iki gibtir git amk! kafa bulmayın benle. (nilay ın yüzünde bir onay aradı sanırım, bulamayınca ciddileşti) gerçekten mi lan!?
ben - gerçekten. kesiyordun çocuğu.
tarık - mundar edecektin.
serhat - komik huur çocuğu!
mustafa - ne oldu kızım sana hatırlamıyor musun? -
104.
+1gül - en son eve girdik! (başını tutarak kaşlarını çattı) kapı üstümüze kapandı.. (düşündü bir süre) ondan sonrası boşluk!
serhat - e iyii, iyiii, iyiymiş amk, şahane.
gül - dalga geçme lan bin! özür dilerim.
serhat - bir de yaptığın şey için özür dile.
gül - diledim ya?
serhat - o "bin" içindi.
gül - (sırıttı) yoo. o olay içindi.
serhat - amk senin.
mustafa - (bir bardak viski uzatırken) al şunu iç. sigara da verin kıza! kitabı açıp açmamayı tartışıyorduk. -
105.
+1gül - oha! kitap gerçek miymiş?
mustafa - evet. ama daha içini görmedik.
tarık - lan açalım bakalım en azından üçüncü sayfasına, ne olur amk!?
gül - o resim olayı dimi? ben de merak ediyorum lan!
nilay - herkes hem fikir mi? en azından resmi görelim değil mi?
ahmet - tamam lan! ama okumak yok aga! içinizden birisi tek kelimesini okumaya kalkarsa yemin ediyorum dalarım!
mustafa - e tamam o zaman!
toplaştık hemen bir araya. yerlere çöküldü. -
106.
+1hepimiz serhata serhat ta bize baktı önce.
tarık - aç bakalım kirve.
serhat ellerini çatırdatıp parmaklarını dalgalandırdı önce. sonra yavaşça kapağını araladı kitabın.
eski, bol lekeli, pas sarısı sayfayı gördüğümüzde..
mustafa - dur! dur amk!
serhat - ne oluyor lan!?
mustafa - olm bana kızacaksınız ama bence vaz geçelim amk!
tarık - lan gibtir git amk! oy birliği ile açmaya karar verdik.. (serhatın elinden kapıverdi kitabı) ver amk şunu!
sarıldı kapağına açmaya yeltendiğinde mustafa elinden alıverdi.
tarık - laan!
mustafa - senin belanı giberim! (kaşlarını kaldırarak) olm bakın son kez düşünün bir! açıkçası ben tırsıyorum amk! hakikaten gerçekse!? neyin kapısını aralamış olacağız kim bilir!
ben - kirve gerilim yaratma amk! altı üstü bir sayfada bir res..
tarık ben cümlemi bitiremeden zıplamıştı mustafaya. debelenmeye başladılar. tarık kitabı almaya çalışıyor bir yandan da küfür ediyordu!
nilay - amk yapmayın yaa! çocuk gibisiniz!
ayırmaya çalışırken tarık a vurmaya çalışan mustafa dan bir yumruk yedim amk, oturdum zütümün üstüne.
gül ün ayağa kalkmaya çalıştığını gördüm. ağlıyordu. nilay ın alışkın olmadığı erkek tepişmesine çığlıklarıyla eşlik etmesi durumu ciddileştirmeye başladı bir anda.
serhat davrandığında mustafa tarık ı üzerinden atmıştı ikinci bir yumrukla. serhat mustafa dan kitabı almaya çalışırken tarık kazara serhat a vurdu. serhat sersemledi bir an. ahmet mustafa ya doğru ayaklanınca mustafa tarık a bir tane daha geçirip kapıya yöneldi. kapıya yakın ahmet mustafanın sırtına atladı.
amk yıllardır dost olan adamlar şimdi birbirlerine girmişlerdi. serhat tarık a geçirdi bir tane. o sırada mustafa ahmeti üzerinden atıp kitabı diğer odaya fırlattı. sonra dönüp ahmete girişti. kan zütü gövdeyi zütürdü bir anda. nereden çıktığı belli olmayan bir sopa indi belime ben tekrar ayırmaya çalışırken bunları. -
107.
+1artık cinnet geçirecektim amk! ben kimseye vurmuyorum herkes birbirine ve bana vuruyor. kibarlığı bir kenara bırakıp ben de daldım ortaya.
dalmaz olaydım. bir tekme geldi apış arama sanırım tarık tı. imanım gevredi o an. yarı yaşlı gözlerle kavga ederlerken gördüm ipneleri. ağızları yüzleri kan içindeydi hepsi. soluma dönerken nilayın yerde yattığını, yerden kalkarken bakışlarımı da yükselttiğimde az önceki sopayı iki eliyle kavrayıp havaya kaldırmış gül ü ve suratına yerleşmiş korkunç ifadeyi fark ettim.
alnımın hemen üzerine savurdu sopayı..
.. karanlık .. -
108.
+1korkunç bir baş ağrısı ile gözlerimi açtım. yüzüm ıslaktı. gözlerim odaklanmıyordu amk! her şeyi bulanık görüyordum. büyük evdeydim o kesin. sessizliği bir kurt uluması bozdu! korkuyla kalktım aniden, başım döndü o an. gözlerimi kırpıştırdım bir süre görüşüm arada netleştikçe etrafıma bakındım.
darma incintı yer. eşyalarımızın hepsi yerlerde. içkiler dökülmüş, yiyecekler ortalığa saçılmıştı. kapı ardına kadar açıktı. kimseyi yok gibiydi evde. bakınırken aklıma mustafanın fırlattığı kitap geldi. o odaya baktım. kitap yerde duruyordu.
dışarıdan birisi bağırdı, acı çekiyormuş gibi. ses ağlaktı ama mustafa olmalıydı. onun sesine benziyordu.
"mustafaa!"
ağır ağır kapıya seyirttim. evin önü boştu. sola, köy tarafına doğru eğilerek baktım kapıdan. kimse yok.
gül! kafama vurmuştu sopayla, hatırladım. sinirlenince aniden başımın zonklaması arttı. derin nefes alıp vererek bekledim bir süre. başım dönüyordu biraz. kapıdan tam çıkmadan sola, küçük evin olduğu tarafa eğildim.
yerde birisi yatıyordu sırt üstü. başka kimse yoktu.
geri çektim kendimi, bir an korku sardı içimi. -
109.
+1"amk! kim o yatan!?"
mustafanın olduğunu düşündüğüm ses geldi yine. acı içerisinde çığlıklar atıyordu.
iyice tırsmıştım amk! herkes neredeydi!? yalnız kalmanın verdiği korku artarken içine bir de hikayenin serpişmesi eklenince.. "lan kendine gel amk!"
senaryo gibi akıyordu beynimde defterini gibtiğimin imamı ve hikayesi. paniklemeye başlamıştım. -
110.
+2Kapının eşiğindeyim, adım atacam atamıyorum amk! Mantığım çık diyor, hayalgücüm gibtir çekiyor. Son bir bakındım içeriye. Ele avuca gelecek bir şey yoktu. Teybi fark ettim yerde, eşyaların arasında. ince uzun gibindirik bir yumatu. "Hiç yoktan iyidir amk" deyip sarıldım sapına. Kapının eşiğine döndüm.
Son bir kez kafamı çıkardım armut gibi. Hala orada yatıyor biri. Evin kapısından çıkıp sağımı duvara vererek ilerledim iki adım.
Yine acı çeken bir ses. Mustafa değildi bu!
iki adım daha..
Büyük evin köşesine yaklaşınca küçük evin girişini görebildim. Kapısı açıktı. içeride ışık vardı. Sarı. Gaz lambası olmalıydı. Dışarı süzülen ışık evin kapısının eşiğinde ufak bir alanı aydınlatıyordu. Aydınlığın bittiği yerde de birisi yatıyordu. Kıyafetlerini seçmeye çalıştım.
Ahmet ti bu!
Sesimi kısarak seslendim: "ahmet!"
Kıpırdamadı bile. Başucu evin kapısına doğru dümdüz yatıyordu öylece.
"ahmet!" dememle başucundaki aydınlığa bir gölgenin düştüğünü farkettim. Hemen bir adım attım geriye doğru. Durduğum yerden sadece ahmet i görebiliyordum artık. Kapı kör noktada kalmıştı.
Aniden sallandı vücudu. iyice dikkat kesildim. Bir el uzanıp bana doğru bakan sol kolunu çekti başucuna doğru önce. Sonra sağ kolunu. Kolları yerden yavaşça havalandı önce. Biraz durdu öyle. Sonra birisinin kollarından tutup çektiğini anladım ahmet i. Görüşümden önce kafası, sonra gövdesi sonra da bacakları çıktı yavaşça. Evin içine çekildiğini anladım. -
111.
+1Aklımı kaçıracam. Kimdi o? Aklımda bin türlü soru. Bir o kadar da kıyamet senaryosu. Kafam allak bullak oldu. Paniklememeye çalışıyorum bir yandan da.
1-2 dakika gözlerimi kapattım. Düşünmem lazımdı. Ne yapacaktım ki amk!
Gerçekçi olmak lazım diyorum içimden ama kafamdaki zemberek kurmuş kendini kitaba, büyüye, ele geçirilemeye ve diğer bin türlü zırvaya.
Durduk yere aklıma geldi adı "o"nun.
Mekir!
Gecenin karanlığında sanki yankılandı düşündüğüm isim. Başladım sureleri dizdirmeye korkudan. Amk korkmasak hatırlamayız tek kelime. Ezberden ayetel kürsü okuyorum, züt korkusu işte.
Kafamı toparlayıp düşünmeye çalıştım:
Tamam! Hızlıca gözden geçirelim.
iki seçenek var.
bir - bu dıbına koduğumun çocukları şakanın takunu çıkardılar, bir yada bir kaçı anlaştı kalanımıza oyun çekiyorlar. tarık elebaşı! mümkün mü? aklımı gibeyim. böyle şaka mı olur amk!
iki - bu tövbe yarabbi tövbe cin bize dadandı. iflahımızı gibmek için de bizi ele geçiriyor tek tek. veya ona benzer bir şeyler. mümkün mü? olmasa bile başka seçenek mi var amk!?
ne olabilir? Korucu! Korucu geldi, evin ırzına geçtiğimizi gördü. kafayı yeyip bizi gibiyor... lan gibtir git amk! neden yapsın?
köylü!? ortada yoklar amk! kaç gecedir tek ışık yanmıyor o taraftan. birileri kafayı yemiş geldiler bizi gibiyorlar?.. gül ne olacak!? gül de mi köylü. kafana sopayı o giydirdi mal!
"eeeeeh! yeter lan!" dedim ama dememle kendi ağzımı kapatıverdim elimle. bağırmıştım bir an.
tırsa tırsa küçük evin girişine baktım. gölge! geri çektim hemen kafamı. bekledim biraz. bir daha kaçamak bakıverdim. gölge! hareket ediyor ama içeride. dışarıya çıkmıyor. kim bilir ne yapıyor amk! -
112.
+1son bir soluklanıp sakinleştim elimden geldiğince. sonra cesaretimi toplayıp köşeden çıkarak küçük evin arkasına geçtim sessiz adımlarla.
evin karanlıkta kalan tam arkasına sırtımı dayayıp derin bir nefes verdim. avuç içim terlemişti amk. teybin sapını sıkmışım stresten. avuç içim ağrımış yeni fark ediyordum.
içeriden bir bağırma sesi geldi tekrar. birşeyler düştü sanki. mustafanın sesi lan bu! diğerleri neredeydi acaba?
sırtımda duvar soluma döndüm. dereye bakan ufak bir tümsek vardı. arkasından geçerek evin solunu ve girişini görecek bir yer buldum taşlık. arkasına çöktüm hemen.
kafamı kaldırdım yavaşça. bulunduğum yer yüksekçe olduğundan evin önüne az da olsa yukarıdan bakıyordum şimdi. yerde biraz kan vardı aydınlık kısımda. ve sürüklenme izleri. ahmet..
tümsek solumda kalacak şekilde evin sol duvar dibine koşup çöktüm. sırtımı verdim tekrar duvara. çökerek kapıya dönen köşeye yaklaşmaya başladım. -
113.
+1Bu taraftan evin kapısı daha yakındı. içeriden bakınca kapının sağında kalan kısa duvara dayadım sırtımı son bir gayretle. avuç içimi kuruladım bacağıma ve tekrar sarıldım teybin sapına. amk erkek adamdım. daha cesur olmam gerekiyordu ama.. engel olamıyordum amk! içim titriyordu yeminle. içeride ne vardı? kim ya da!? dalsam ne ile karşılaşacaktım?
mustafa tekrar bağırdı, bu sefer iniltiliydi sesi.
kardeşim sayılırdı adam, sonuçta çocukluk arkadaşımdı. beraber büyüdük amk! sinirlenmeye başladım kendime. "hadi amk! adam içerde can pazarında sen burada karı gibi titriyorsun!" -
114.
+1 -1nedense saymaya başladım içimden: "üüüç.."
mustafanın sesi daha boğuk geliyordu şimdi. kardeşim! dayan!
"ikiii.."
bir teneke sesi.. irkildim.. çok yakındı ses..
"biiir.."
nefesimi tutup teybi tarttım elimde..
"şimdi!"
hemen solumda duran kapıdan dalıverdim içeri elimdeki teybi havaya kaldırarak.
... -
115.
0ilk karşılaştığım şey hemen sağımda yerde yatan mustafanın acı çeken yüzü idi. içeriye doğru attığım ikinci adımımla bastığımı fark ettiğim şey de ahmet in bacağı. ve diğerlerini gördüm yerde yatıyorlardı. masa ters dönmüş ayakları tavana bakar konumdaydı. masanın ortasında birsürü taş ile bir çember oluşturulmuştu. ortasında bir şeyler yakılmıştı. sönmüş küllerin dumanını takip ederken karşı duvara yüzü dönük halde duran gül ü fark ettim!
-
116.
0ayakta duruyordu. ayakta.. yerden yukarıda!? havada duruyordu lan!!!
mustafanın cılız sesi ile irkildim bir an!
"kaç!"
gözlerim doldu korkudan. tekrar gül e baktığımda yüz yüzeydik. gözlerinin içi kavruluyordu. ben böyle bir şey görmedim ömrüm boyunca! yangın yeri oldu o an içim! azap çekiyordum resmen. donup kalmıştım! -
117.
0gözlerimi kapattım. sanki açtığımda her şey yoluna girecekmiş gibi. sanki şu an suratıma soluyan leş kokulu nefesin sahibi gül değilmiş gibi. sanki, boynumda gezinen soğuk ve sivri şey canımı acıtmayacakmış gibi.
gözlerimi tekrar açtığımda hala oradaydı! hatta kafamın içindeydi! -
118.
0mustafa aklını kaybetmiş gibi tekrar ediyordu sürekli: "kaç! kaç! kaç!"
ağlamaya başladım bir yandan da aklıma gelen ilk sureye başladım ki!..
gül - (başka bir sesle) sen sanıyor musun ki ebced seni kurtarır!?
ben - ne!?
gül - (kendi sesiyle) sanıyor musun ki cifir derdine devadır!?
ben - (çaresizdim) gül, sen misin!?
gül - (başka bir sesle) sanıyor musun ki meyumsena hüddamdır!?
ben - anlamıyorum.. (dizlerimin bağı çözülmek üzereydi, yıkıldım yıkılacam) gül.. söylediklerini anlamıyorum!
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 02 11 2024
-
anne yüreği işte
-
of kalktı lan
-
topal odlek ordek hayırlı sabahlardiler 02 11 2024
-
beton vibratörü
-
zütümüzdeki taku iyi silmeyince
-
şuraların 2015ine acil ihtiyacım var ya
-
treatment
-
2 kasımda bitti
-
ama size kalan
-
beyler endonezyalı sevgilim beni terketti
-
doğum günümde pastama
-
elmacı güzeli satılmış ağa var şuku
-
avara hoon
-
olum rahatladım allaha şükür
-
beyler bu iki saate kaç lira verirsiniz
-
bugün bir kız bana açıldı
-
suriyeye geri dönmeyeceğiz
- / 1