-
1.
0birinci gün
"m"
dıbına koduğumun yokuşu çık çık bitmiyordu. köy dediği yerin dağın başı olduğunu bilseydim gelmezdim. tutturdu "mekan şahane, içip içip ölecez, maceranın kralını vaad ediyom" diye.
tarık önde biz peşinde, çalıya çırpıya sürtüne sürtüne çıkıyoruz avradını gibtiğimin yamacına! -
2.
0işin kötüsü arkamda kalan gibik ahmet arada ceketime asılıp duruyor, bir de utanmadan "hızlı yürü amk senin yüzünden geride kalıyoruz" diyordu.
lan ne işimiz vardı da gül gibi cafe - bar ortdıbını bırakıp buralara gelmiştik. bağıra bağıra küfretmeye başladım tarık itine.
mustafa ve serhat kendilerini tutamayıp gülmeye başladılar.
mustafa - lan olm zaten nefesimiz kesildi, bir de sen güldürüp zütümüzü tıkama!
nilay hemen önümdeydi. mustafa lafını bitirir bitirmez ettiğim küfürleri o da yüksek sesle tekrar edince, tarık hariç hep beraber gülmeye başladık. -
3.
0dağın başında yedi kişi, altımız birden çöktük oracığa, tarık a küfrediyoruz. herif oralı değil amk! muzaffer komutan edasıyla neredeyse ulaştığımız tepenin ardına bakınıyor kısık gözlerle.
gül - tipe bak allah aşkına! tipine sıçtığım. gören de evereste tırmandı sanır.
serhat - bu hep böyle amk! kavanoz açsa, egosu tavan yapıyor.
ben - amk küçük mutluluklarla yetiniyor adam işte.
hep beraber gülmeye devam ettik.
tarık hızlı adımlarla bize doğru inişe geçti. -
4.
0tarık - lan malak gibi yayılmayın amk! geldik işte.
serhat - geldik de ne oldu lan ibiş. dalağı şişti amk! senin eğlence, macera anlayışını gibeyim.
gül - hakkaten lan! doğa yürüyüşü deseydin gelmezdik ki biz!
mustafa - kalkın amk kalkın da gidelim. bu gerizekalının aklına uyduk bir kere.
hep beraber söylene söylene toparlandık. o zamanlar fribegler vardı, modaydı amk! bütün grupta mevcut. ekstradan iki sırt çantası var. biri mustafa toramanında diğerini de tarık taşıyor. içleri alkol, sigara, bir tane teyp, metal mix kasetler, pikniklik yiyecekler ve abur cubur dolu. sabahın sekizi bayırdayız. akşam da dönmeyi planlıyoruz.
tepeye vardığımızda tarık bininin köy dediği yerin ta anasının amında olduğunu ve geldik dediği biri büyük biri küçük terk edilmiş gibi duran iki evi ve aralarından akan çişimsi dereyi gördük.
küfürler devam ederken tarık güle oynaya durduğumuz yere daha yakın; beş on metre mesafedeki büyük eve koşturdu.
çok şükür geldik diye hızlandırdık adımlarımızı.
tarık kapıyı açıp direk içeri daldı amk. biz de peşinden. -
5.
0ev dediğim tek katlı çamur ve taştan sıvama duvarları olan toplasan yüz metre kare bir yerdi. pencereler ahşap ve özensizdi. yerlerde tahta döşeme zemin üzerinde babaanne evi halılarından vardı. üç oda bir mutfak. tuvalet evin dışında on metre uzakta kapısı tahta kendisi daha yeni kiremitlerle örülmüş gib kadar bir kabindi.
nilay - maceraya bak amk! almanyadan köyüne getirilmiş dejenere bin gibi hissettim bir an!
tarık - bu daha başlangıç amk. gece burası varya acayip korkunç oluyor. zevkten delireceksiniz! teybi çıkar serhat!
mustafa - lan geri zekalı. korkunç bir yer dediğin, köşk olur, mezarlık olur ne bileyim, ormanlık alan olur.. burası bildiğin köy!
tarık - mezarlık da var ki!
ben - oha! nerede amk!?
tarık - evlerin arkasında!?
ahmet - evlerin arkasında ne demek gibik? bu evlerin arkasında mı?
tarık - evet!
amk grupçana mezarlık seviciliği vardı bizde. o zaman metal müzik bilmem ne gençlik işte. başka kafalar açıyordu ölüm ve ilgili mevzular.
gül - (çığlık atarak) görmezsem ölürüm amk! (koşarak çıktı evden)
peşinden serhat vce mustafa da.
ben - lan bu evin sahibi falan yok mu?
tarık - sonbahardayız kirve. bu evi kışın korucular kullanıyor, ocaktan marta kadar. kalan sürede boş. kimse gelmez zaten bu eve.
nilay - neden lan!?
tarık - (bin bin sırıttı) kahvaltıda anlatırım. -
6.
0mustafa nefes nefese girdi kapıdan. yüzünde bir gülümseme.
mustafa - amk! yok böyle bir mekan!
ahmet - ne oldu lan!?
mustafa - görmeniz lazım amk! mezarlık..
tarık - (lafını kesti) süprizi kaçırma amk!
mustafa - tamam amk! ne yapıyoruz şimdi!?
ben - lan ne süprizi?
tarık - diğerleri de gelsin. kahvaltı yapalım. sonra ben anlatırken beraber mezarlığa yürürüz. hem görmüş hem de öğrenmiş olursunuz. öylesi daha zevkli.
ahmet - tansiyon basma lan! (mustafaya) hakkaten iyi mi lan?
mustafa - delirecen amk!
gül ve serhat da oha lar çekerek içeri girdiler. gül tarık'ın omzuna kolunu attı.
gül - lan oğlum helal sana be! sağlam mekanmış ha. hikayesi ne?
bir özet te onlara geçildi.
henüz göremeyenler olarak dışlandık sofrada önce. amk ergen kafası başka oluyor. neyse. kahvaltı hazırlandı. yedik - içtik. sigara keyfinden sonra da tarık ayağa kalkıp "haydi bakalım muallakler, tebrikleri ve teşekkürleri alacağım tura başlıyoruz!" dedi.
merak ve heyecanla peşine takılıp evden çıktık. -
7.
0Tarık önde biz yanında çıktığımız evin sağından arkasına doğru yöneldik. Bir yandan yürüyor bir yandan da tarık ı dinliyorduk.
Tarık – 30 yıl kadar olmuş. Bu ev (çıktığımız evi gösteriyordu) köyün mezarcısına aitmiş . Köyün tarihi daha eski arada anlatacağım onu. (durdu ve parmağını mustafa, gül ve serhatın suratlarına bir gülümseme yerleştiren mezarlığa doğru uzattı) işte mekan.
Yaklaşık yüz metre kadar aşağıda etrafı seyrek kavak ağaçları ve sıkça çalılarla çevrili mezarlığı görebiliyorduk. Yürümeye devam ederken, yer yer yıkılmış ve az önce çıktığımız evin duvarlarına benzeyen ama iyice yaklaştığımızda ancak diz yüksekliğinde olduğunu fark ettiğim; çalılara ve zamana teslim olmuş duvarların üzerlerindeki arapça yazıları görünce sırtım ürpermişti.
Sola doğru devam eden tarık ın peşinden girişine ulaşmıştık mezarlığın. Grubun (daha önce görenler dahil) tamamı ağzı bir karış açık girişine bakıyorduk mezarlığın.
Kapı solundan ve sağından özensizce gelen duvar sonlarına birleştirilmiş iki tane; hani şu yatırların baş ucuna dikilen sarıklı mezar taşları olur ya, onların boyunuz kadar olduğunu ve üzerlerinde yer alan arapça yazıların resme dönüştürülmüş gibi işlendiğini düşünün: işte onlarla tamamlanmış bir giriş yapılmıştı. Resim gibi dediğim arapça yazılar dairesel iki mühür gibi iki ayrı taşın üzerine işlenmişti. Bir tanesi bildiğin koç, diğeri de köpek veya kurt gibi bir hayvanın kafasına benziyordu.
Tarık ın omzuna pışpışlamalar, yoğun tebrikler ve epeyce abartılı ohalar – küfürler bittiğinde tarık tebrikleri kabul ettikten sonra herkese çökmesini işaret etti.
Çöktük, Anlatmaya devam etti: -
8.
0Tarık – Evin sahibi “izbeci şevki efendi” diye biliniyormuş. Adam eski imammış. Bir badire atlatmış sonra mezarcılığına başlamış köyün. Badire dediğim mevzu dedikodulardan ibaret. Ona sonra geleceğim. Adamın kızı ile ilgili.
Mustafa – amk herşeyi sonra anlatacam diyon, şimdi ne anlatacan?
Mustafaya hak verilip küfürler edildi.
Tarık tepkilerden memnun el kol hareketleri ile bizi yatıştırıp devam etti:
Tarık – olm patlamayın amk! Merak etmeyin, sırası çok önemli. işleyecem size ilmik ilmik. iki rahat durun amk, dinleyin. (sustuk) şimdi bu emmi köyün vefatlarını gömebilen tek adammış! (gözlerini ayırmış soru sormamızı bekler gibi yüzümüze bakıyordu)…
Gül – Neden?
Tarık – (beklediği cevabı almış ergen ateşiyle yardırdı hemen) Çünkü ölenlerin nasıl gömülmesi gerektiğini sadece o biliyormuş! Badiresi yüzünden. Kızı!
Ben – amk nereye bağlayacaksan bağla, meraktan geberecez! -
9.
0Tarık – 100 yıl kadar önce köyün delisi bir kadın varmış. Kadın daha 11 yaşındayken tecavüze uğramış şu dere başında. Tecavüz eden de köyün eskilerinden ağa gibi bir tiplemeymiş.
Köy halkı klagib olarak kızı dışlamış, ağaya tak attığını, aslında bilmemkimin oğlu bilmemneye yanık olduğunu, kesin ona verdiğini falan söylemişler. Babası baskılara daha fazla dayanamayıp kızını o çocukla evlendirmiş. O çocuk da aklı geri malın biriymiş. Gerdek gecesi kızın aklına gelmeyecek şeyler yapmış. Kız evden kaçmış bir süre dağlarda saklanmış.
Bu arada köyün gençleri sık sık ağaç kesmeye, koyun otlatmaya bilmem neye dağa kaçar olmuşlar. Bir süre sonra gençlerden birinin babası bunların peşine takılmayı akıl edip takip etmiş. Gençler işi gücü bırakıp naha şu ilerideki ağaçlığın arkasındaki mağaraya gidiyorlarmış. Adam da peşlerinden gidip olana bitene şahit olmuş. Gençler yiyecek, içecek karşılığı kıza sahip oluyorlarmış.
Gül – yuh amk!
Tarık – (üzüntülü bir yüz ifadesi takınıp devam etti) Velhasıl kelam gençlerin işi bitip çekip gittiklerinde bunları takip eden adam da mağaraya dalıp yapacağını yapmış.
Ahmet – Amk, konulu ferre sanki!
Tarık – Adam memnun kalmış olacak ki diğer gençlerin babaları ile de görüşüp durumu anlatmış. Gençler, babaları, kıza çökmüşler kabus gibi. Aylarca, yıllarca devam etmiş bu tecavüz. Kız bir süre sonra dayanamamış olacak ki köye inmiş ve her kapıyı tek tek çalıp olanı biteni anlatmış. Kimse inanmamış tabi. Onca yıl sonra ilk defa görüyorlar kızı. Adı deliye çıkmış. -
10.
0(derin bir nefes alıp, su içti) Bir süre sonra bizim deli köyün camisinde kendisini kesmiş. Vücudundan ufak parçalar kesip caminin içerisine dağıtırken kan kaybından ölmüş. imam korku içerisinde olayı izlerken kadının daha önce hiç duymadığı arapça sözler sarf ettiğini söylemiş.
Kadının gömülmesi için köyden uzak bir yer tespit edilmiş. O zamanın genç imamı kadının cesedinin köyden uzak bir yere gömülmesi gerektiğini düşünüyormuş. imam ve köyden bir grup adam, kadını gömüp mezar taşı bile dikmemişler.
Sonraki sene köyde ölü doğumlar, erken hasat bozumları, hayvan telefleri başlamış. Kimse akıl sır erdiremiyormuş bu olanlara.
Yıllar sonra da köy ahalisinden bir takım rasgele kadın ve erkekler delirmeye, hayvanlarla konuşmaya hatta birilerini öldürmeye başlamış.
imam çaresizce olan bitene şahit oluyor ama elinden bir şey gelmiyormuş. Bir gece bir rüya görmüş imam. Rüyasında bu kadın, olan biten herşeyin suçunu üstlenmiş. geri dönmek istediğini, kendisine bir genç kız verirlerse köyü rahat bırakacağını söylemiş. Eğer istediği verilmezse de herkesin tek tek ve acılar içerisinde öleceğine yemin etmiş. -
11.
0imam gördüğü rüyanın etkisinde kalmış ama allah a kitaba sarılıp boş vermiş bir süre. Sen misin boşveren. Olaylar sökün etmiş sonra. Ama ne olaylar:
Bir kadın kendi erkek kardeşini öldürmüş önce. ikisi de çırılçıplak ve o halde bulunmuşlar. Köyün ihtiyar heyetinden bir adamı, torunu, dantel miliyle delik deşik etmiş! Adamın biri yeni doğan bebeğini kazanda kaynatıp yemiş!..
Nilay – Oğlum bu ne lan! Köy komple satanist çıktı!
Serhat – Lan tarık. Bunları gözünü kırpmadan, iştahla anlatabiliyorsun ya! içindeki yamyamı gibeyim senin!
Tarık – Lan bir durun amk! Anlatayım mı anlatmayayım mı? -
12.
0Mustafa – (adam hipnoz olmuş gibiydi amk) Anlatsana amk! Bakma sen bu korkaklara!
Tarık – (öksürerek boğazını temizleyip devam etti) Asıl olay imamın karısının başına gelmiş. imam bir gece sese uyandığında karısını bahçede bir çoban köpeğiyle yakalamış!
Ben – Senin anlatacağın hikayenin!!!
Tarık – Amk ben mi tutuyorum köpeğin tasmasını!
Nilay ve Gül kahkahayı bastılar.
Mustafa – Mezhebi geniş labunyalar sizi.
Ben – yok kirve bu ne amk!?
Ahmet – Lan bırakın da anlatsın (tarık a dönüp) lan sen de es geç bazı detayları, belanı gibecem ha! -
13.
0Tarık – Lan tamam amk tamam! Neyse. imam yaşadığı olayın şokuyla karısını az daha öldürüyormuş. Son anda dank etmiş kafasına gördüğü rüya!
Gece bir sürü dua okuyup yatmış. Tekrar kadını görmek için. Kimi istiyorsa vermek ve en azından köyü kurtarmak mış niyeti.
Kadın görünmüş buna o gece. Adam sormuş. Kadın anlatmış. Adam ağlamaya başlamış. Başkasını alsın diye yalvarmış kadına. Kadın nuh diyor peygamber demiyormuş. Ya kızını verecek ya da herkesi kaybedecekmiş. Adam yaradana sığınıp kabul etmiş kadının teklifini. Kadın ona kızını da alıp mağaraya zütürmesini, ona orada görüneceğini ve kızını nasıl vereceğini anlatmış.
Adam sabah ezanından önce kızını uyandırıp mağaraya zütürmüş. -
14.
0Mağaraya girdiklerinde kızı babasının elinden kurtulup karşı duvarın dibine çökmüş. Adam “getirdim, ne yapmamı istiyorsun?” diye bağırmış.
Kadının sesi mağarada yankılanmış o an! “yanındaki taşın üzerinden bıçağı al!”
Adam sağına soluna bakınmış. Solda duvarın dibinde küften iflağı kurumuş bir parça ekmek, bakır bir tas ve bir de paslı bıçak görmüş. Eğilip bıçağı almış eline.
Kadın “sol avcunun içini kes!”
Adam tereddüt etmiş bir an. Sonra besmele çekip kesmiş avuç içini. Kanamaya başlamış eli.
Adam “şimdi ne yapayım?” demiş. Kızının yüzünü kapatıp ağlamaya başladığını fark etmiş o an!
Kadın “kızının yanına gel!”
Adam kızının yanına gelmiş.
Kadın “kanınla duvara ismimin baş harfini yaz!”
Adam kalakalmış öylece. “ben senin adını bilmiyorum!” demiş. -
15.
0Kadın “m” demiş.
Adam elini duvara sürte sürte m harfini yazmış.
Kadın “kızın kanından yalayacak!” demiş.
Kız ayağa kalkmış yavaşça, sanki kendinde değilmiş. Babasının sol eline sarılmış iki eliyle. Aniden ağzına çekerek yalamış kegib yeri.
Adam kızını tanıyamamış o an. Sanki bambaşka birisi varmış karşısında.
Kadın “niyetim diyetim olsun. De” demiş.
Adam “niyetim, diyetim olsun” demiş.
Kadın arapça bir şeyler söylemiş mağara duvarlarından yankılanan. Yer sallanmış kısa bir an!
Kadın “niyetin, diyetindir senin. Diyetin artık benim.” Demiş.
Adamın gözleri önünde kızı sarsılmaya başlamış ayakta. Vücudu titredikçe yükselmiş yerden. Adam korku dolu gözlerle seyretmiş her şeyi.
Kızı bir süre asılı kalmış havada öylece sonra aniden yere düşmüş bedeni.
Adam koşarak yanına çökmüş kızının. Kızının başını kucağına yatırıp ağlamış.
Eliyle saçlarını düzeltirken kızının gözleri açılmış aniden.
Şeytani bir gülümsemeyle bakıyormuş babasına.
Adam korkarak geri çekilmiş. Kızı ayağa kalkıp kendi kendisini incelemeye başlamış. Üzerindeki beyaz entari yer yer kan içerisindeymiş. Kız adama bakıp, “köye dönelim mi baba?” demiş.
Adam yutkunup “peki” demiş. “ dönelim”. -
16.
0Tarık bir süre sustu. Sanki anlattığı olayları sindirmemizi beklermiş gibi hepimizin yüzüne tek tek baktı.
Serhat – Drama yapma lan. Tamam moda girdik biz amk! Anlat işte kesme!
Tarık – (mutlu olmuştu, gülümseyerek devam etti anlatmaya) Ezanı okuduktan sonra camide namaz kıldırmış şevki efendi. Cemaat huzursuzmuş. Olan bitenler yüzünden köy zaten diken üstünde yaşar olmuş. Adam bir nebze olsun köylüyü rahatlatmak istemiş ve olan biteni cemaate anlatmış orada.
Önce itiraz edenler olmuş, arada bir iki ihtiyar resmen karşı çıkıp imamı kafirlikle suçlamış. Kimisi inanmamış imamın anlattıklarına. Cehalet işte. imamın fedakarlığı oracıkta o dakkada yerle bir edilmiş. insanoğlunun riyakarlığı.
imam çaresiz lanetleri, küfürleri, hakaretleri dinlemiş. Cemaat camiyi terk etmiş. Adam hayalkırıklığı ve pişmanlıkla evine dönmüş.
Bahçeden girdiğinde karısını kızının saçlarını tararken bulmuş. Kadın put gibi duruyor sadece kolu hareket ediyormuş. Adam yanlarına doğru yöneldiğinde kızı kendisine dönüp gülümseyerek “hoş geldin babacığım” demiş.
Adam “hoş bulduk kı..” deyip kalakalmış. Karısının gözleri kendisine bakıyor ve ağlıyormuş. Yüzü ifadesiz halde!
Adam korkudan ne yapacağını şaşırmış. Kızı adama bakarak “annem saçlarımı tarasın, sana bir kahvaltı hazırlasın olur mu babacığım” demiş.
Adam kekeleyerek onaylamış. Sonra içeri geçip abdestini yenilemiş. -
17.
-1Bahçeye geri döndüğünde karısını hiç bir şey olmamış gibi çamaşır yıkarken bulmuş.
Adam “hanım.. kız nerede? Demiş.
Kadın “camiye gitti, gelir şimdi” demiş.
Adam anlam verememiş. “ne yapacakmış camide?”
Kadın omuzlarını silkerek “bilmiyorum, söylemedi” demiş.
Adam aceleyle evden çıkıp camiye yürümüş.
Tarık sessizleşince su içecek sandım yine. Etrafına bakındı biraz.
Mustafa - Olm tamam işte, aldık biz ambiyansı. devam et!
Nil - Yok illa aksiyon yapacak arada amk!
Tarık - (gülümsedi) hikayeye biraz ara vereceğiz. Mağaraya gidelim!
Serhat - Hakkaten lan!? Merak ettim amk ben de! Gidelim kirve!
Hep beraber merakımıza yenik düştük. Mağaraya doğru yürümeye başladık. -
18.
-1Yol boyunca Tarık ın bu hikayeleri nereden öğrendiğini, kendisinin bunlara inanıp inanmadığını, bizi daha nelerin beklediğini sorup durduk. Adam oralı değildi amk. “Sabredin” deyip duruyordu.
-
19.
-1Mağaraya ulaştığımızda boğazım kurumuştu heyecandan. Herkeste bir iman modu, allah, kitap, sureler daldık mağaradan içeriye.
Girişi dar ama içerisi genişti. Girer girmez karşı duvarda, içeriye zar zor sızan ışığın sanki bilerek aydınlattığı, kahverengi bir "m" harfi göze çarpıyordu. Ben dahil herkes fark ettikçe ohalar ve küfürler yankılandı mağarada.
Nilay - Gerçekmiş amk!
Ahmet - Ya bırak amk, bence tarık yaptı bunu. ahhahahahah.
Mustafa - He amk kesin o yaptı. (duvara yanaştı) boya değil mi bu amk!
Mustafa parmağı ile "m" harfinin ortasını yeniden çizer gibi yapınca yüzü değişti! Korkarak geri çekildi.
Serhat - Ne oldu lan toraman!?
Gül - (mustafanın parmağını sürttüğü yere yanaşıp) oha amk! adamın parmak izi boyunca toz temizlenmiş!
Mustafa - Yok anasının amı! Gerçek lan bu!
Tarık - Bizde yalan yok kirve (gülümseyip) Ne diyordun ahmetçiğim?
Ahmet - Tamam kirve tamam. Birisi gelmiş buraya "m" çizmiş amk! Eeeee? -
20.
-1ben - neyse ne amk. Tarık anlatmaya devam edecen mi kirve?
nilay - (çığlık atarak) lan bıçak burada!
hepimiz koşuşturduk nilayın yanına. hakikaten bıçak ve tas oradaydı.
serhat - ekmek yok amk!
tarık - ben yedim amk! lan geri zekalı, her şeyi bıraktın ekmeğe mi takıldın şimdi?
ahmet - (dalga geçerek) ekmek ok kirve. sıçtın işte amk! yalan oldu hikaye. ehehheheehe.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 02 11 2024
-
anne yüreği işte
-
of kalktı lan
-
beton vibratörü
-
topal odlek ordek hayırlı sabahlardiler 02 11 2024
-
zütümüzdeki taku iyi silmeyince
-
zalinazurt bora nın vefatı
-
şuraların 2015ine acil ihtiyacım var ya
-
treatment
-
ama size kalan
-
beyler endonezyalı sevgilim beni terketti
-
doğum günümde pastama
-
olum rahatladım allaha şükür
-
elmacı güzeli satılmış ağa var şuku
-
avara hoon
-
türk olmanin bir faydasini görmedim
-
beyler bu iki saate kaç lira verirsiniz
-
bugün bir kız bana açıldı
-
suriyeye geri dönmeyeceğiz
- / 1