1. 51.
    -1
    ikinci gün

    "e"

    saat sabahın 3 üydü. gözlerimiz yaktığımız ateşe dalmış, rahmetli cobain den my girl ü söylüyoruz.

    "el ele kol kola ateşin etrafında. bu ateş ne ayarmış birader. hayatımın her anında oldu bu gibtiğim çember bir şekilde. atalarımız şamanmıymış nedir amk!?" diye düşünsel saçmalıyorum alkolün etkisiyle. arada uyumuşum. uyandığımda casio 05:00 diyordu.

    herkes dışarıda sızmış amk. üzerimize çiğ yağmış ama. ben dahil herkesin kıyafetleri sırılsıklam.
    ···
  2. 52.
    +1
    uyan artık amk
    ···
  3. 53.
    -1
    Tarık - Kızını gömerken yüzüstü ve ayakları kıblenin tersine gelecek şekilde koymuş mezara imam. Üzerini de incir yaprakları ile örtüp toprak atmış. Doğru biçimde ancak böyle gömülürmüş.

    imam işini bitirip köye dönerken yol kenarında bir koç görmüş. Mağaranın girişindekine benziyormuş. "Garip Emmi gene kaçırmış elinden" deyip yoluna devam etmiş.

    Köye ulaştığında feryat figanmış ortalık! Daha ne olduğunu anlayamadan arkasından çarpmış birisi ve koşmaya devam ederek köyün meydanına doğru uzaklaşmış. imam ne olup bittiğini anlamak için o yöne yürümüş. kalabalık bağırıp küfürler ediyormuş. Bir genç çocuk çıkmış insanların elleri üzerinde, kan revan içerisindeymiş. yere fırlatmışlar genci. Sonra bir kaç köylü buna tekme ile girişmeye başlamış. imam koşarak yanlarına ulaşıp köylüyü durdurmaya çalışmış. beceremeyince kalabalığın dışına doğru savrulmuş.

    imam ne olduğunu sorduğunda "garip emmi nin kızıyla yakalamışlar, zina ediyormuş kafir" demiş bir köylü.

    adam sinirlenmiş. evine dönmüş. heybeyi bırakıp çifteyi almış odunluktan. doğru meydanın oraya. bir iki bağırmış gibine takan olmayınca kaldırmış çifteyi sıkmış bir tane.

    kalabalık yarı korkarak yarı öfkeli dönmüş bizim imama.
    ···
  4. 54.
    +1
    ya gibtir amk delisi. saçma sapan şeyler yazıp durma anan yanımda

    köyün delisinden daha delisin amk
    ···
  5. 55.
    -1
    imam çocuğu bırakmalarını ve gün batmadan önce camide toplanmalarını istemiş. kendisinin söyleyeceklerini dinledikten sonra istediklerini yapmaya devam edebileceklerini de eklemiş. köylü homurdanarak, tövbeler çekerek dağılmış. çocuğu evine yollatan imam da önce evine sonra da camiye geçip köy halkını beklemiş.

    akşam çökmeden köyün ağaları beyleri toparlanmış camiye. çok ekgib yokmuş. ıkış tıkış ayakta saf tutup meraklı gözlerle imamı bekliyorlarmış. imam çıkmış bir sandalyenin üzerine ve köye çöken şerri bir bir anlatmış. köylülere yaptığı fedakarlıktan, aslında ne yapılması gerektiğinden, şeytanın henüz köyü terk etmediğinden filan bahsetmiş de bahsetmiş. kimi inanmış ikna olmuş, kimi şirk koşuyorsun deyip tövbeye çağırmış vs.

    gün batımında imam en azından köyün ehli akıl esvabından desteği koparmış. onlarla ayrı bir araya gelip işin tüm iç yüzünü anlatmış ve sordukları her soruyu cevaplamış.

    esvabın şükran ve dualarını aldıktan sonra da benzer olaylar için gözlerini kulaklarını açık tutmalarını telkin edip uğurlamış evlerine.

    gece karabasan gibi çökmüş köyün üzerine. imam türlü çığlıklar, feryatlar dinlemiş gece boyunca. koşturduğu her mahalde hiç bir şey bulamamış. hayal görmeye başladığını düşünmüş bir süre sonra. yaşadıklarının etkisine verip uyumaya çalışmış.
    ···
  6. 56.
    -1
    uyandığında dün geceyi konuşmak için esvabıyla buluşmak amacıyla evden çıktığında hala gece olduğunu fark etmiş. şaşırmış önce. uykusunu almış hissediyormuş. hava serinmiş bayağı. bahçe kapısına doğru yürürken o koçu fark etmiş. daha önce mağaranın önünde, sonra da köye dönerken yol kenarında gördüğü koç.

    koç buna bakıyormuş gözünü ayırmadan.

    imam destur getirip koça doğru yürümüş. koç kapıya süsmüş. imam durmuş. koç burnundan soluyup uzaklaşmış.

    imam peşinden yola çıkınca koçu görememiş. epey bakınmış ama yokmuş. geri dönüp uyumaya karar vermiş.

    yatakta dönüp duruyormuş. bir türlü uyku girmiyormuş gözüne.

    aniden bir fısıltı duymuş. yanı başında. başını soluna çevirdiğinde karısının yatağın üzerinde bağdaş kurmuş, kucağında teksir kitabını okuduğunu fark etmiş! korkuyla ayaklanmaya çalışırken karısı sağ elini göğsüne bastırmış imamın. adam kalkamamış. göğsü yanıyormuş. acı içinde kıvranırken gözlerini açmış!

    yatak odasının tavanını görüyormuş. aydınlıkmış oda. etrafına bakınmış, karısı yokmuş. apar topar çıkmış odadan evin içi boşmuş. bahçeye atmış kendini. karısı bahçede ateş yakmış,sac üzerinde bazlama pişiriyormuş.

    derin bir of çekip içeri dönmüş. elini yüzünü yıkayıp giyinmiş. evden çıkıp esvabından adamlarla camide toplanmışlar.

    imam gece olan bitenden bahsetmiş. hepsi de benzer sesler duyduklarını anlatmışlar imama. imam üzüntüyle yaşanan her şeyin tekrarlanacağına inandığını söylemiş arkadaşlarına. ortak kararlar almışlar. ayrı bir mezarlık yapıp orayı ve mağarayı en yakın buradan kontrol edebileceklerine karar vermişler. buraya da bu iki evi inşa etmişler.

    büyük olanda imam kalacakmış. küçük olanda da...
    ···
  7. 57.
    -1
    Nilay - küçük olanda da? Eeee?

    Tarık - Neyse boş verin.

    Mustafa - Lan ebeni gibtirtme bana, küçük ev ne için amk!?

    Gül - Kesin pis ibr şey amk. Ondan söylemiyor.

    Tarık - Lan tamam amk! Küçük olanda da ele geçirilen kişi ağırlanacakmış. Mümkünse kurtarılmaya çalışılacak, olmazsa da mağarada imamın yaptığı şeyleri bu küçük evde yapacaklarmış.

    Serhat aniden ayaklanıp küçük eve doğru koşmaya başladı. "bir bakalım amk kim bilir ne var içeride!"

    Ben - (tarığa dönüp) sen bakmış mıydın daha önce?

    Tarık - Yok kirve. Tırstım biraz.

    Şok olmuştum amk! Serhat ın arkasından kalkıp koşarken bağırdım:

    "lan tarık hiç girmemiş oraya amk! bizi de bekle dalma tek başına!"

    Serhat yavaşlayıp kapısında durdu evin. Hepimiz ayaklanmıştık, Tarık hariç.

    Hep beraber serhat ın yanına koşturduk. Hem korkuyoruz hem de merak ediyoruz amk beynimizi gibeyim. insanın başına ya meraktan ya yaraktan!
    ···
  8. 58.
    -1
    Tarık isteksiz isteksiz kalktı oturduğu yerden. bin sanki kendi anlattığı hikayeden etkilenmiş gibi davranıyordu. Ya da yine atmosfer yapacam diye yırtınıyordu yavşak!

    Serhat hepimize göz gezdirdi. Hazır mısınız gibilerden kaş göz yaptı. Fısıltıyla "hadi amk!" dedi mustafa. Serhat elini kapının halkasına geçirdi. ittirirken kaldı kapıda.

    Hagibtir!

    Nilay - Kilitli mi lan!?

    Ahmet - Kilitli lan bu (sırıtarak) içeriden kilitli dıbına koyayım, oooohaaaa!

    Tarık ın yüzü buruşmuştu. "açmayak kirve bence"

    Mustafa - Ne oldu amk korktun mu!?

    Gül - Ya bırak tansiyon yapıyor işte yine. Amaç hikayesini ballandırmak!

    Tarık - Yok lan valla bak! Orayla ilgili anlatmadığım şeyler var, bence açmayalım kirve.

    Herkes tarık ın ciddi ses tonundan tırsmıştı amk!

    Ben - Lan tamam amk. Bırakın önce kalan kısmı dinleyelim, sonra karar veririz.

    Tarık cevabımızı bile beklemeden geri dönüp az önce oturduğumuz yere attı kendini. Güneş batıyordu. Bir tane bira açtı. Bir de sigara yaktı. Büyüğü yemeğe başlayan aile gibi peşpeşe içkileri açıp sigaraları yaktık. Çöktük yanına herifin.

    Tarık gözlerini yere dikmiş ve oradan ayırmadan anlatmaya devam etti:
    ···
  9. 59.
    -1
    imam buraya taşınmış. Köyde olan biten her mevzuda, esvabı ilgili kişiyi getiriyormuş imama. imam da kitap ve tecrübe marifetiyle iyi etmeye çalışıyormuş getirileni. Çok çığlıklar yükselmiş bu tepeden. Gelen hiç kimse geri dönememiş köye. Köylü hem köye bu kadar yakın olduğundan huzursuzmuş hem de köyden bu kadar uzak olduğu için duacı. Çocuğu, genci, ihtiyarı, erkeği, kadını kim muzdaripse bu iletten sadece imam kurtarabiliyormuş onu bu dertten. Köylü böyle bilmiş, böyle alışmış bir süre sonra.

    imam olan biten her şeyi yazmaya başlamış bir yandan da. Günlük gibi bir defter oluşturmuş zamanla. ilk olaydan son olaya kadar. Her şey yazıyormuş o defterde.

    Kitabın başka gizlerine de vakıf olmuş okudukça, yaşadıkça.

    Aslında kitap ile gelenin gizlerine desek daha doğru olur.

    (gözlerini gökyüzüne kaldırdı önce. sonra birasından bir yudum sigarasından da bir nefes alıp üfledi.)

    Beyler bu akşam ara mı versek biraz. Geldik geleli adam gibi sohbet edemedik amk!. in cin olduk topumuz yok! Karardım amk iyice. Biraz gülek ne olur?!

    Bir an acıdım amk adama. Doğru söylüyordu. Geldik geleli hikaye anlattırıyorduk adama.

    Mustafa - Senin emrin olur kirve! Okey var - tavla var!?

    Ahmet - Ya amk bitirseydin önce ne kadar kaldı ki?

    Tarık ın cevabı alayımızı züt etti:

    "Daha yeni başladım kirve!?"
    ···
  10. 60.
    -1
    okey takımında tarık, mustafa, nilay ve gül oturuyordu. Serhat ve ahmet tavlayı açtılar. Ben de çaycıyım amk! Mustafa çiftten bitiyor, çay koyuyorum. Serhat açılmaz kapı alıyor, çay koyuyorum. Dellendim bir süre sonra bastım isyanı: "amk bir daha çay isteyen olursa içine işeyip veririm, kalkın kendiniz alın lan!"

    gizli küçük şişe viskimi çaktırmadan fırtlıyordum bir yandan. dışarısı şahane esiyordu. tam yayla havası amk. çocuklar gülüp eğleniyor, ben de onları izleyip kafanın hasını çekiyordum.

    gece olmuş haberimiz yok. saate bakınca fark ettim, herkes oyunda hala.

    "lan ne zaman döneceğiz?" dedim.

    Tarık - kirve bu akşam kalalım bence, asıl olay gecede.

    Mustafa - Ne lan saber, tırstın mı amk!?

    Ben - lan gibik! bir taneniz gece şu küçük evin komşusu olduğunu unuttuysa ben de adam değilim. hepinizin zütü üç buçuk atıyor şu anda.

    Ahmet - Doğru amk. Oradan konuşuyor işte toraman!

    Mustafa - Oğlum cüsse var bende. Cin min alırım altıma!

    Nilay - O cüsseden değil tombişim, abazalıktan.

    Komple yarıldık amk. Çok komik değildi ama hepimiz alkolün etkisindeydik işte.

    Geri zekalıydık amk!
    ···
  11. 61.
    +1
    bütün bunlar olurken nereye sıçtınız amk harbi merak ettim
    ···
  12. 62.
    -1
    ben - neyse ne amk. Tarık anlatmaya devam edecen mi kirve?

    nilay - (çığlık atarak) lan bıçak burada!

    hepimiz koşuşturduk nilayın yanına. hakikaten bıçak ve tas oradaydı.

    serhat - ekmek yok amk!

    tarık - ben yedim amk! lan geri zekalı, her şeyi bıraktın ekmeğe mi takıldın şimdi?

    ahmet - (dalga geçerek) ekmek ok kirve. sıçtın işte amk! yalan oldu hikaye. ehehheheehe.
    ···
  13. 63.
    +1
    reserved seri yazmassan seni 1994 kere giberim
    ···
  14. 64.
    -1
    Tarık – apar topar eve dönmüş. Karısına kızın gelip gelmediğini sormuş. Hayır yanıtını alınca arka odunluğa geçip bir kazma bir de kürek çıkarmış. Birbirlerine bağlayıp bahçe kapısına dayamış.

    Eve girmiş sonra. içeriden bir cevşen, biraz kağıt, bir kamış ve bir divit almış. Onları da heybeye koyup bahçeye çıkmış. Haymanın altına oturup kızını beklemeye başlamış.

    Kızı komşunun kızıyla güle oynaya, elindeki helkeyi omuzunda taşırken belirmiş bahçe kapısında. Kız ile vedalaşıp içeri girmiş.

    Babasını fark ettiğinde elinden düşürmüş helkeyi. Adam gözlerini ayırmadan kızına bakıyormuş. Kızı tedirgin bir hale bürünmüş. Adam hızla ayağa kalkıp kızının yanına koşmuş.

    Kızın kolunu tutup sıkmış sertçe ve:

    “sessiz sakin mağaraya gel peşimden, yoksa..”demiş.

    Korku dolu bir ses tonuyla cevaplamış kızı:

    “yoksa, ne!?”

    imam bakışlarını iyice sertleştirip:

    “kitap bende” demiş.

    Kızın gözleri sulanmış bir anda. Ağlamaklı bir ifadeyle:

    “anlaşmıştık! Anlaşmamız vardı!” demiş.

    imam ısrarla çekiştirmiş kolunu. Kız makus talihini kabullenmiş bir biçimde başını önüne eğip peşinden yürümeye başlamış imamın.
    ···
  15. 65.
    +1
    @308 mekik çıktı amk.
    ···
  16. 66.
    +1
    ulan huur cocugu nasıl son bu senın kıtabını sıkıyım yalanlarının dıbına koyayım amın evladı
    ···
  17. 67.
    +1
    en son 100 temel eser çevirilerinde gördüğüm seyirtmek sözcüğünü kullandın ya ne diyim helal olsun
    ···
  18. 68.
    +1
    ya eksileyin muallakyi
    ···
  19. 69.
    -1
    geç oldu ama reserved
    ···
  20. 70.
    +1
    @290 o nası bi küfür mk ahasdahjasldassada
    ···