sen git kızla 3 yıl sevgili ol sonra

emine daha sonra kalorifere doğru yöneldi. neredeyse usta olmuş gibi çatalın yarısını sergiliyor curlyus için "sağ tık, farklı kaydet, beyin" ile dolu heyecanlı ve egzotik anlar başlamıştı.

vidaları erkek olsa gibini kavrayıp asılırken boğabilecek güçteki kalın ve güçlü parmaklarıyla sıkıyor sıkıyor ve biraz daha sıkıyordu.

daha sonra curlyus bir zekilik yapıp smart görünmek isteyerek

istiyorsan vidaları sıkmak için yıldızı verebilirim ? diyerek yaklaştı yanına

şakalar komikliklerden sonra işlemini bitiren emine yavaşça kalkıp.

bir daha gibsen bozulmaz kodumun şeyi hadi eyvallah diyerek çıkış kapısına doğru yürümeye başlamıştır.

arkasından sadece bakakalan curlyus üzgündü fakat artık bir hedefi vardı.

" i hit that girl ! "

curlyus bir şeyi fark etmemişti. ortada garip bir south park sessizliği oluşmuştu.

bu havayı dağıtmak için,

hehehe bizim çocuklar işte sanada yük oluyorlar kusura bakma diyerek sempatik tavırlarını gözlerden kaçırmadan mertçe sergilemeye başlamıştı.

fakat bu sempatik tavır ona geri o denle sekmemişti ne yazık ki.

Eminenin sol elindeki yıldızı biraz kaldırıp dikleştirip

"kim bozuyorsa bana söyle bundan sonra onun anasını giberim kaç etti bu"

curlyus için güzel bir haberdi. artık onunla konuşmak için en azından bir yöntemi vardı bunu daha sonra kullanacaktı.

eminenin

"amuna koyayım kaloriferi bozmuşsunuz ceremesini biz çekiyoruz aq" diyerek yanıtsız bırakmamıştır bu soruyu.

curlyus heyecanlanmıştı.

hiç bir şekilde cevap almadan da kapana bilirdi bu kapı sonuçta. ama şuanda nötr bir şekilde ilerliyordu ve unutmayın nötr bazen negatifler için pozitif olabilir.

daha önce bir çok mastürbasyon deneyimi olan curlyus kendinden emindi ve babası

bigcurlyus'ın

"evlat unutma, eğer bir kadın sadece penisinden değil gözünden de yaş getiriyorsa o aradığın kadındır".

sözü yankılanıyordu kulağında. yavaş yavaş emineye yaklaştı ve buyrun ;

kime bakmıştınız diye seslendi.

fakat uzun süredir kimseyle konuşmadığı için, sesi çatallaşıp detone olarak çıkmıştır.

curlyus ne diyeceğini bilememişti.

karanlık çağda bir mağaradaki adam için, 23.yüzyılda bir rus bilim kadının zamanda yolculuğu bulup o çağa o mağaraya dönüp o homo hompetlüs ile ilk bakışmasının yaratacağı etki neyse onun içinde buydu.

curlyus için yine sıradan bir gündü. her zamanki gibi notlarını tamamlamış, sınıfta tekrar ediyordu.

fakat birazdan hayatı sonsuza kadar değişecekti. kalorifer'in su akıtmasına karşı müdürün gönderdiği emine yavaş ve bir o kadar sert adımlarla koridordan sınfa doğru geliyordu.

sol elinde yıldız tornovida sağ elinde alet çantasını tutan emine sınıfın kapısını ayağıyla yavaşça itip curlyus'la olan ilk göz göze bakışmasını yaşamıştı.

curlyus ortaöğretimini konyanın belde ilçesinde tamamlamış öğretmenlerin takdirini toplamış bir öğrenciydi.

lise çağına konya endüstri meslek lisesinde başlayan curlyus daha sonra sırasıyla sınıflarını bitirip başarıyla geçmiştir.

fakat lise 3 döneminde yaşadığı bir ilişki tüm hayatını değiştirmiştir.

dedi.. ve vatan toprağında gibilmedik am bırakmadı o.

işte bu onun hikayesi..

to be continued

alarmın çalmasıyla curlyus yataktan fırladı.

adeta kalabalık ortamda kalkan yannanı eşofman lastiğine sıkıştırma hızı kadar hızlı bir şekilde hazırlanıyordu.

camdan dışarı seyretti servisini beklemeden önce.

güneşe doğru bakıp

sanırım güneş ilk kez benim için doğdun ! diyerek edebiyat yapıyordu kendince.

fakat 2 saniye sonra bulutun önüne güneşin geçmesi kainatın onunla şakasıydı adeta.

her şey 1992 yılının mezunlar toplantısında düzenlenen bir etkinlikte başladı.

http://www.youtube.com/watch?v=4kHl4FoK1Ys (önce müzik ses)

annenle o güne kadar daha hiç konuşmamıştık. okuldan olup olmadığını bile bilmiyordum.

fakat o partinin prensesiydi adeta. mükemmel dans figürleriyle herkesi büyülüyor köşede takım elbisesini yırtıp gömleğine asılıp

"seniii seviyorum peliiinnnnnnnnnnnnnn" diye haykırıyordu insanlar.

yavaş yavaş efsanevi dans figürlerimle yaklaştım annenin yanına.

annen adeta büyülenmişti. karşımda dans ediyor birbirimizle tıpkı midye limon gibi uyumluyduk.

insanlar etrafımızda bir halka oluşturmuş alkışlar eşliğinde bizi izliyordu.

"baba bunun benim çirkinliğim ile ne alakası var yaaa"

he o mu sanırım annen bir haftasonu pikniğinde sana hamileyken kuranla mangalı yellemişti sanırım ondan sadece sana annenle ne kadar efsane olduğumuzu tekrar hatırlatmak istedim hohoahhahah diye haykırmaya başladı.

alışkın olan kahramanımız peki diyerek uzaklaştı ve ertesi gün için beklemeye başladı.

sessizce her zamanki gibi banyoya gitti.

kapısını kapattı. ve aynada önce kendine baktı.

daha sonra ışıktan duvarda yansıyan gölgesine..

gölgem bile benden daha yakışıklı aq diyerek iç geçirdi...

fakat pes etmek yoktu..

kim derdi ki bu adamın memleket toprağında gibmedik amcık bırakmayacağını...

bu heyecan dolu andan sonra sınıfta bir başına kalan curlyus tavanda bir kamera onu çekiyormuş gibi ellerini iki yana açıp kafasını yukarı kaldırdıktan sonra

"aşık oldummmmmmmmmmmmmmmmmm" diye bağırıyordu. hayalindeki kamera bu çığlıklar esnasında zoom yapıyordu ona.

son dersi beklemeden ilk defa okuldan kaçan kahramanımız eve doğru topukları zütüne yapışırcasına koşuyordu.. koşuyordu.. ve koşuyordu.

eve gelip kapıyı açtıktan sonra yatağını doğru koşup kendini yatağa doğru bıraktı.

yüzünü yastığa gömdükten sonra ayaklarıyla yata vura vura

sessiz çığlıklar atmaya başlıyordu.

curlyus'u daha önce aynı şekilde pek uygun bir şekilde görmeyen babası sese aşina olmalı ki salondannn

"" la amina kodumun oğlu yine mi ananın yastığını alıp yatağı gibooon sen"

" hayırrr babaaa hayıııııııırrrrr"

" benimkini mi aldın lan yoksa ? "

" hayır babaaa hayııırrrrrrr "

" la ne gibiyon yine"

diyerek koltuğundan kalkıp posta gazetesini buruşturup masaya koyan baba. odaya doğru gelmeye başlamıştı.

olm biri seri şuku vermiş kim lan o ? senin için yazacağım 1 yıl boyunca

babası sessiz kaldı.. gazeteyi yavaşça bırakıp.

"bugünün geleceğini biliyordum.. gel evlat otur yanıma" dedi.

sinirden gözünden yaş geliyordu.

babası bu duruma seyirci kalamıyordu adeta ve lafa başladı.

bak evlat her şey..

özgüvenini git gide paralıyor git gide parçalıyordu ! insanlığın kendine olan nefreti beden bulmuştu adeta o an.

ayna karşısında kendine nah çekiyor, şakına değişik şekiller verip güzel görünmeye çalışsa da nafile tatmin edemiyordu kendini.

bir hışımla açtı kapıyı.

burnundan rusya azerbeycan doğalgaz hattı küpü kadar soluk çıkarıyordu adeta .

geçti salona babasına döndü sert ve haşin şekilde yılların verdiği birikim zamansız sivilce patlaması gibi patlayacaktı adeta

ayrıl, aradan 2 yıl geçsin... Kız evrim geçirip taş gibi bişey olsun amk... giberim lan böyle işi, karış karış giberim bu memleketi

edit: hdproduction is the best

mobil'edit: hikaye başladı toplanın ben bişeyler yapmışım beyler

mobil'edit2: emineeeeeeeeeeeeee

fakat eminenin yıldızı onun için almadım, senin gibi canımı sıkanları deşmek için yanıma aldım tarzı amerikani esprisi curlyus'ı bir hayli korkutmuştu fakat daha sonra eminenin

"ama sen iyi çocuğa benziyorsun moruk" ateş dolu kalbini bir anda eskişehir ayazı yemiş bir klozete koymuşçasına ferahlatmıştı.