sana aşık bir ruh sana aşık bir beden samimiyetle itiraf ediyorum sürekli seni düşünen bir kişi olmuştum
sewiyordum ve sewdigim kadarda sewiliyordum.
hayat gerçekten bana çok degerli bir hediye vermişti (SEN)
günler hızla geçip gidiyordu hızla geçen günlerde yogun bir çalışma alanım vardı
otel taşımacılık organızasyon koşturuyordum ve tatili haketmiştim
ilk aklıma gelen yer ise senin oldugun şehirdi.
ilk fırsatı degerlendirip hemen yanına kaçmıştım
ilk defa geldigim bir şehirde ne yapabilirdim bir otele yerleşmiş
seninle buluşacagım zamanı beklemekten başka
şehre dogru arabayı sürmeye başlamış bir taraftanda sana meaj yazmakla meşgul ediyordum kendimi
(lütfen araç kullanırken telefonu kullamayalım)
geliyorum demiştim...
o şaşkınlıgını ve o heyecanını hiç unutmam nasıl yani şimdi sen burayamı geliyorsun
dediginde kalpten gidecektin nerdeyse :D
her km de sana yaklaştıkca dahada büyüyen bir heyecan
şehre geldigimde seni aramış ve hangi otelde kalmalıyım demiştim
güzel bir otel seçip yerleşmiştim ve sen anca akşam çıkabilirdin
o saate kadar beklemeliydim duş aldım uzandım ve beklemeye başladım
nihayet saat gelmişti..
aşagı indim arabayı aldım ve senin yanına geldim arabaya bindiginde o guzel yüzünü gördügümde dünyalar benim
olmuştu şehirden çıkıp yakın bir şehre gittik
açtım yemek yedik sohbet ettik ve seni bırakmam gerekiyordu...

Ah o şarkı nerden bilirdim hayatımı degiştirecegini nerden bilirdim birgün canımı acıtacagını
şarkıyı hergün en az 10 kez dinlerdim ve dinlerdin
nerde duysam içimde bişeyler kıpır kıpır ederdi
ve gerçekten hayatımı degiştirmişti gün geçtikçe sana aşık olmaya başlamıstım
her sohbetmızde bir ortak özelligi keşfedip aynı seylerı yazma ve o şaşkınlıgı yaşamak gibi bir özelligimiz olmustu
artık sesimi duyma zamanın ve benimde senin sesini duyma zamanım gelmişti
saat gecenin 1 i falandı uzunbir sohbetin ardından
sesini duymak istiyorum demiştim
sende şaşkınlıkla şimdimi 'hayır' olmaz demiştin neden dedigimde hastayım sesim kötu demiştin
saçmalama demiştim biraz ikna çabalarım sonucunda aramıstım
uzun uzun çaldıktan sonra içimi titreten bir ses tonu ile EFENDiM demiştin :D
o an kelımeler bogazıma dizilmesine ragmen merhaba diye başlamıstım konusmaya
sesinin bana verdigi huzurla konusmama devam etmıstım bir süre sonra dayanamayıp
ben senın sesinin ve konusmanın bukadar düzgun tam bir ıstanbul türkçesi demiştin :D
her dakıkada her sohbette benım sana olan hayranlıgım senınde bana olan hayranlıgın ortaya cıkmaya başlamıstı
sankı yıllardır aradıgımı bulmustum
sohbetımız devam ederken
bir baktımkı ben konusuyorum sen susmussun megerse uyuya kalmıssın :D
telefonu kapattım ve gıttım yattım
ertesı gun oldu sabah senın mesajınla uyandım :D
çok çok özür dilerım uyuya kalmısım çok utanıyorum ama bir yöne haklıyım okadar dinlerdirici
bir sesin varkı ninni gibi...
diye diyen bir mesajdı :D

Sıcak bir yaz gününün deniz kenarındakı sıcaklıgı ve günün yorgunlugu bastırmıstı
bir an önce akşamın olmasını ve serinligin ruhumuza işlemesini dilerken
akşam oldu denizden gelen dalga seslerı ruhumu dınlerdırırken
Ayın denizden gelen yansıması adeta kaderimin çizdigi uzun ve sonu olmayan bir yol gibiydi
bende o yolda denize batmadan yürümeyi ögrenen bir varlıktım adeta düşe kalka bata çıka.
soguk bir içeçek alıp deniz kenarındakı sezlonga uzanmıstım ve telefonum mesaj sesi ile bana seslenmişti
sendin asıl bana seslenen sendin telefon sadece bir araçtı aramızdakı 420 km uzaklıgı sanıyelere indiren bir araçtı
: slm nasılsın bakalım bugün yazmıstın :
ve gene başlamıstın uzun uzun yazışmaya sohbet koyulaştıkça yüregimin derinleri ben ortaya çıkmaya başlamıstı
SEN kaybettigim beni tekrar hayata bağlamıstın ve her geçen gün hayata olan inancım sayende dahada arttı
günler geçtikçe akşamın olmasını ve senınle yazıştıgım saatin gelmesını bekler hale gelmiştim
kişiligim ve karekterim geregi asla yazmazdım hiç kimseye çünkü bir bayana yazdıgımda rahatsızlık verecegımı düşünür yanlış anlamasını istemezdim
ve senin bana yazmanı beklerdim hep ve yazardın başlardık gene sohbete saati unutup bazen uyuyup kaldıgımız bıle olurdu
zaman okadar çabuk geçtiki sezon bitmişti ve izmirdekı evımıze dönmüştüm mübarek ramazan aylarıydı
geceleri uyuyamazdım ve evin önündeki terasa çıkar şarkı dinler yada sosyal paylasım aglarında gezer senın yazmanı beklerdim
ve yazardın sohbet ederdik beraber şarkı dinlerdik
:D birgün bir delilik yapıp sahurda davul çalan çocuga ankaranın baglarını çalmasını istemiştim ne gariptirki oda bunu kabul etmişti
mahalledeki herkes balkona çıkınca içeri kaçmıstım
sohbetimizde 3. sewiyeye geçip bir şarkı belirlemiştik bu şarkı bizim olsun demiştik şarkıyı dinledikten sonra
bana şöyle yazmiştın
: bak sakın bana aşık falan olma üzülmeni istemiyorum:
bende sana şöyle yazmıstım : ben duygularımı aldıralı çok uzun zaman oldu:

şarkımız neymiydi : irem derici üzülme üzülürüm...