0
kahtalı mıçı
Kahta’lı Mıçı Kimdir?
Mustafa ASLAN Nam-ı diğer Kahtalı Mıçe. 1953 yılında Kahta'da doğdu. Halk Müziğinde Türkiye çapında ün salmış bir sanatçımızdır. Yaklaşık 17 sene Kahta'da yerel anlamda sanatçılık yaptı.
Düğün ve konserlerde Kürtçe şarkılar söylediği için iki defa tutuklandı ve bir yıl mahpus yattı. 30 a yakın kaseti olup, "Gurbet kuşu", "Karagözlüm" ve "Sakine" en çok tutulan kasetleri olmuştur.
Yaklaşık 35 yıllık bir sanat hayatı olan Kahtalı Miçe evli 4 çocuk babasıdır. istanbul'da ikametgah ediyor. Sık sık TV programlarına çıkan sanatçımızın ünü tüm Türkiye'ye yayılmış bulunmaktadır.
‘isim olarak iyi yerdeyim, ama hakettiğim yerde değilim” diyen Kahtalı Mıçe, “Düğün, dernek, ekstralar olmazsa, kaset satışlarına kalsak aç kalırız” diyor.
Bazı isimler var kentleriyle özdeşleşen... Diyarbakır’lı Celal Güzelses, Urfalı Kazancı Bedih... Ve Kahtalı Mıçe gibi... Belki kasetleri satış patlaması yapmıyor ama gönüllerde, hele hele yöre insanlarının gönüllerinde patlama yaptıkları inkar edilemez...
“ilkokulu Dokuz Senede Tamamladı”
Kahta’nın bir toprakevinde dünyaya geldi Mustafa Arslan. 17 yılı Kahta’nın yoksul sokaklarında geçti. Bütün diğer Güneydoğlu bir çok çocuk gibi tarlaya, pamuğa gitti. ilkokulu 9 yılda bitirdi. Ama tembelliğinden değil, çalışmaktan zaman bulamadığından.
“Mustafa Türkücü Olacak”
Çocuk yaşta farkedilmiş yanık sesi... Dost meclislerinin vazgeçilmez ismi olmuş. Büyükleri daha o zaman “Mustafa türkücü olacak”demişler. O da mahcup etmemiş büyüklerini, o gün bugündür sesi hep gür çıkıyor. 30’a yakın kasedi var, onlarca şiiri, bir o kadar da bestesi.
Mustafa Arslan dediniz mi kimse tanımaz onu. O Kahtalı Miçe olarak gönüllerde taht kurmuş. ‘Miçe Mustafa’nın kısaltılmışıdır bizim yöremizde. O nedenle beni kısaltılmış ismimle çağırıyorlar” diyor Kahtalı.
Adıyaman’da, Gaziantep’te sahne almış. Geçim sıkıntısı yüzünden o da “Taşı toprağı altın” deyip, istanbul’un yolunu tutmuş. Eşi ve 4 çocuğuyla şimdi istanbul’da yaşıyor. Arada bir Kahta’ya gidip annesinin elini öpüyor.
“iki Kez Sürgüne Gönderildi, Bir Yıl Da Hapis Yattı”
Nuri Sesigüzel, Ahmet sezgin, Sami Kasap, Mahsuni Şerif gibi sanatçıların eserlerini seslendirmiş yıllarca. Kürtçe eserlerde okumuş Miçe... Bir yıllık mapusluğu da bundan...
Devlet memurluğu hayatında iki kez de sürgüne giden Mıçe, “Davetler, konserler, düğünler olurdu. O zamanlar Kürtçe okumak yasaktı. Gelen isteklerin bazıları Kürtçe’ydi. Her defasında bunları, neden okuyamadığımızı anlatmaya çalışıyorduk. Ancak bir gün siyasi olmayan bir tane söyledim ve o yüzden bir yıl hapis yattım. Devlet memurluğu yaptığımı dönemde de iki kez sürgüne gittim” diyor.
“ilk Kasedin Stüdyosu Toprak Bir Ev Oldu”
Kahtalı Miçe, memleketinin sokaklarına çıktığında ise olaganüstü ilgi görüyor. Bazen, yürümekte güçlük çekiyor. “Siyasiler bile bu kadar ilgi görmüyor. Biz Miçeye gönülden bağlıyız” diyor hemşehrileri. Kahtalı ve arkadaşlarının sanat yolculuğu bundan 35 yıl önce başlamış. Aziz Çelik, Ozan Hasan Durmaz ve Kahtalı Miçe, ilk kasetlerini bir toprak evde doldurmuşlar. Hasan Durmaz, o günleri şöyle anlatıyor:
“O zamanlar Adıyaman’da stüdyo yok. Bizde kaset doldurmak istiyoruz. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. Ne yapalım, ne edelim diye düşünürken, birden aklıma baba yadigarı evimiz geldi. Toprak olduğu için ses yankısı yapmıyordu. Hemen hazırlıkları tamamlayıp ilk kasetimizi orada doldurduk.”
“Düğün Ve Ekstralara Çıkmasam Aç Kalırım”
isim olarak iyi bir yerde olduğunu ama hakettiği yerde olmadığını belirten Kahtalı Miçe, ”Bugünkü koşullar çok iyi, bir ayda meşur oluyorsun. Ama önemli olan merdivenleri tek tek çıkarak gelmektir. Herkes zirveye çıkar, ama orada kalmak çok önemli. Herkes beni dinler ama, daha çok yöre insanı dinliyor. Kendisini buluyor türkülerde. Biz geçimimizi daha çok düğünlere, ekstralara giderek sağlıyoruz. Dört çocuk okutmak kolay değil. Eğer kaset satışlarına baksak aç kalırız” diye konuştu.
“Umudunu Asla Yitirmiyor”
“Gurbet kuşu”, “Karagözlüm” ve “Sakine” sivrilen parçaları olmuş Kahtalı Miçe’nin... Kasabada başlayan sürgünlerle, cezaeviyle ve sahne ışıkları altında devam eden uzun bir yol öyküsü Kahtalı’nın ki..
O hayallerinde de olsa doğduğu yerlere hep geri dönüyor. Ve belki bir gün kendi gibi, başka hemşehrilerinin de bu bayrağı devralmasını sabırla bekliyor.
Bir şarkılık sahte ünlüleri değil, uzun soluklu bir nefesin yine bölgesinden yükseleceğinin umudunu hep içinde taşıyor.
Tümünü Göster