seks hayatım sonradan açıldı iyi açıldı

acıklı sayılabilecek bir hikayem var aslında. bu başlıkta bu hikayemi okuyacaksınız. 80 ihtilali olduğunda 4-5 yaşındaymışım. hatırlamıyorum tabi. yakışıklı bir adam değilim. çirkin de değilim ama mesela sokkatan geçerken hiç bir kız bakmadı şimdiye kadar veya cafede oturunca kızlar kesmedi hiç.

ama bir avantajım vardı.

aslında avantaj sayıldığını çok sonradan, 29-30 yaşında öğrendim. o zaman kadar bu avantajın yakışıklılıktan daha önemli olduğunu kavramamıştım. bu avantajım evli bekar kadınları kızları yatağa atmaya başladığımda ortaya çıktı.

dedim ya yakışıklı biri değilim, değildim. yakışıklılıkla kızları tavlayamayacaktım bu belliydi. ne yalan söylim uzun senler boyunca masturbasyon yaptım. buna rağmen derslerimdeki başarı ve espri kabiliyeti ve konuşma kabiliyetimle kızların gözdesi olmuştum. erkek arkadaşım yok gibiydi. boş derslerde etrafımda hep kızlar olurdu, espriler yapardım onlara ama bir tanesinin bile memesini elleyemedim. fakat malın önde gideni ama yakışıklı arkadaşlarım daha orta 2 de bile kız gibmişti.

lisede sınıf arkadaşlarım kerhaneye giderdi. istanbulun gelişmiş ve fırlama gençlerinin olduğu semtteydik. liseden arkadaşlar hafta içi gelip hafta sonu gibtikleri kerhane karılarını anlatırdı. çok ısrar ettiler ama huur gibecek cesaret yoktu. çünkü tüpüme güvenmiyordum. yani hayatımda parayla asla karı gibmedim. uzun yıllar 31 e talim ettim.

işin vehametini şöyle anlatayım.

lisede boş derste keraneci bir arkadaş bir yanda başında 10 erkek birikmiş kerane gibişlerini anlatıyor, benim de başka köşede bir uyerde başımda 5 6 kız esprileri art arda patlatıyorum ama aklım hep keraneci arkadaşın maceralarında. yüzüm gözüm sivilce içinde, tipik abaza 31 ci bir liseliyim. o zamanki fotolarıma bakmaktan bile utanıyorum şimdi.

neyse lise de bitti, o sene girdik üniversiteye. ilk senemde anadoludan bir okul kazandım. kazandığım yer anadolu da ama gayet serbest, tutucu yer değil. bir de istanbul çocuğuyuz ya, millet istanbuldan gelenlere "ulan bunlar ne zaman karımızı kızmızı gibecekler " diye bakıyor. okuldaki kızlarda kaçınılmaz gibişlerin hayalini kuruyor.

okulu uzattım biraz, okulla ilgim yok ama malesef kızlarla bir şey yaşayamıyorum. 6 senelik üniversite hayatımda bir kez bile kız gibmedim. fırsatlar oldu ama bendeki kendine güvensizlik yapmayı engelledi. bir de o zamanlar gibiş yerine aşık olarak gibiş taraftarıydım. e tip de yok kimse de aşık olmazyınca kendimi entel hayatına verdim.

zaten kitap okumayı ezelden seven biriydim, iyice abarttım. denemelerden oluşan 3 kitabım çıktı üniversitenin 6 yılında. o konferans benim bu panel senin. okulda gazete vs. ama öyle br haldeydim ki, gece radyodan kadın sesinden şarkı dinliyorum 31 çekiyorum. kafayı yiyecek duruma gelmiştim.

okul bitti. askerlik bitti. iş güç başladık çalışmaya ve evlendim. evlenediğim zaman kadar eşimden başkasıyla sevişmedim, öpüşmedim bile. arada bir tane de oğlum oldu ellerinizden öper.

ne olduysa 29-30 yaşından sonra, bundan 4-5 sene önce oldu. orada olaylar başladı film koptu.

işimden dolayı vaktim ofiste, pc başında geçiyordu. iş dünyası işini hak etmeyen mallar sürüsü doludur. 1 saate yapılaca işi 10 saate yaparlar. bu hem mallıklarından hem de çok iş yapıyormuş havasından. bense boş vakitlrimde nete takılırım. açık söyleyeyim ekşi'ye, itiraf'a falan takılırdım. o zamanlar irc falan seviyeli idi karı kız vardı. daha çok yazarak kendini gösterebildiğin ama karı kız sayısının çok olduğu siteerde yazmaya başladım. yazmaya başlayınca kısa zamanda tarzım ve yazma kabiliyetim ve espri kabiliyetimle diğerlerinden farkediliyordum. mesela ekşinin ilk 1000 yazarından biriydim. eski tabi bu evlenmeden önceydi. sonra bin ssg'nin bir kaç olayını ortaya çıkarınca sildiler beni. sonra başka rumuzlarla 20 kadar yazarlık aldım. neyse...

şimdi netten karı kız düşürmeye çalışan bin liselilerin yaptıkları hataların hiç birini yapmıyordum. kadınlarla kızlarla konuşurken, yazdıklarından kadın kız olduğunu tahmin etsem bile asılmıyordum. mesela sn de 10 gün konuşup ismini sormadığım kadınlar kızlar vardı. güven telkin ediyordum. aslında bu normal halimdi. asla ciks meks konuşmazdım. ama kendine güvenli esprili tyarzda yazardım. millet mal olup kitap okumadığndan okuduklarım çok yardımcı oldu.

bir kadınla konuşmaya başlayınca o izin verinceye kadar siz diye hitap ederdim. 16 yaşında bile olsa. yılışık davranmazdım. canlı konuşmalardan sonra mutlaka bir iki cümlelik mailler atardım. asla ve asla anlattıkları basit olayları bile unutmaz, sonradan bir şekilde söylerdim. aslında bana hafızamın hediyesi olan bu özelliğimi kadınları çok dikkatli dinlediğimi ve onlara değer verdiğimi göstermek için kullandım.

internetten düşürdüğüm ilk kız daha doğrusu iki kankaydı. bunlar liseyi bitirmiş ama üniversite okuyamamış kapalı kzılardı. önce birisiyle konuşmaya başladık. sonra konuştuğum kankasına söylemiş beni, mailimi aldı onla da konuşmaya başladık. kızın birinin istanblda 5 tane fırını varmış babasının. tak gibi para harcıyor. ben ev geçindiriyorum. pahalı mekanlara gitmek istiyordu ama ben kapitalizmden falan bahsederek beyinini süngerleştiriyordum. ilk defa kapalı bir kızın göğüslerini dıbını gördüm kameradan. 19 yaşındaydı. diğeri ile de konuştuğumdan buna sakın aramızda bişey olduğunu söyleme diyordum. bir de lafımı esirgemiyodum. fırçayı basıp 3 gün selam vermyordum. çünkü o 3 günde konuşacağım bir sürü karı kız vardı zaten.

ben şunu bilir şunu söylerim. evli erkek ne yaştan olursa olsun kadınlara kızlara çekici geliyor. adeta kendilerini gibtirmek istiyorlar. evli olmanın şu avantajı da var: sizin sadece gibmek için konuştuğunuz karı kızlar size aşık olmuşsa evli olduğunuzdan dolayı size yapışamazlar. istedikleri zaman arayamaz mesaj atamazlar. istedikleri zaman buluşmak isteyemezler. o yüzden her buluştuğunuzda gibiş garantidir.

ben bekar olsaydım kesinlikle karı gibme endeksli yaşayacaksam evliyim derdim.

babasının fırınları olan 19 luk kapalı kızla iyice ilerlettik durumu. msn den telden gibişli sokuşlu konuşmaya başladık. ama bende ne müsait ev, ne uygun araba var. otele verecek para da yok. olsa da vermem. tüm gibişme hayatım boyunca yemeğe, otele çok az para verdim. hele otele hiç vermedim.

aklıma en son iş yerim geldi. iş yerim istanbulun en merkzi yerlerinden birindedir. bir plazadayız. oraya çağırdım. ama kız gelmek istemedi. kızların çoğu takılmak isterler, telde msn de huurluk yaparlar ama gerçek gibişe gelince tırsarlar. ofisin olduğu yere gelirim ama içeri girmem dışarda takılırız dedi. ben de ya o sıcakta ne yapacağız-veya soğukta tam hatırlamıyorum- gibi bir bahane ile yemekten sonra kahveleri ofiste içeriz dedim.

niyetimin bozuk olduğunu anlaması için sen kahve yaparsın en sana arkadan sarılırım vs dedim. yemekte çok sempatik davrandım. ofis 4:30 5 gibi boşalıyor ondan sonra tek ben kalıyorum zaten.

inanmayanlar için iş yerimin capsini koyacağım bir ara. istanbulun en merkezi yerindeki plazalardan birindeyim.

kız geldi. ama beraber girmedik görmesinler diye. ama kzıın aklında gibiş yok sonradan öğrendim. kız geldi içeri. zangır zangır titriyorum. o kadar sene geçmiş evlenmişiz sonra 19 luk kız gibeceğim. heyecadan titreyerek konuşuyrum. sonra işi elime aldım. sağdan soldan sohbet ettik. yani kızın hiç aklına gelmemiştir. başörtüsünü çıkardı. saçlarına iltifat ettim bende. sonra, sonraki onlarca karı kızda yaptığım ve harika şekilde işere yarayan bir şey yaptım. kızın saçlarını okşadım, ensesinde ensesiyle saçlarının başladığı noktaları, kulağına yakın olan yerleri okşadım. aslında amacım sadece dokuna bilmekti. bir de şimdi kim oynuyor hatırlamadım ama senler önce bir film izlemiştim. aşlı adam her türlü kadını sadece kulaklarını okşayarak ikna ediyor gibiyordu. ferre değildi. o geldi aklıma. belki yarım saat bıkmadın ensesini saçlarını okşadım.

bu olaya kadar 5 senelik evliyidim ama o andaki kadar gibimin serteltiğini hatırlamıyorum. bir ara "hoşuna gidiyor mu" dedim. söylemek istemedi. hoşuna gitmiyorsa yapmayayım dedim. kızın hoşuna gidiyor da söylemeye utanıyor. öpebilir miyim dedim okşadığım yeri. "yaa uufff" dedi nazlanarak. "böyle şeyler yapmasak" dedi. ben duymamazlıktan geldim. bir kere öptüm. ensesinden. okşamaya devam ettim. yanağından öpebilir miyim dedim. bu arada tabi gibim kalmış onun da göreceği şekilde oturuyorum ki pantolondan görsün diye. yanak için cevabı "yaaaaaa" oldu. ötüm ama bu sefer uzun öptüm. ufak öpücüklerle. ensesini falan öptüm. acayip kızardı. yeter dedi.

bu arada yine itiraf edeyim aslında ben de dini korkusu olan biriyimdir. ama dedim ya o senden itibaren ne olduysa zıvanadan çıktım. sanırım bunda kadınların kızların beni beğenmesi vardı. yine yakılıklı değildim ama kadınlar sözlerime konuşmama ve telefondaki ses tonuma aşık oluyolardı. ama eminim yolda görseler bu 5 6 senede gibtiğim onlarca kadın kız yüzüme bakmazlardı.

biraz durdum ama saçlarını okşamaya devam ediyorum. kalktım içerden bişey almaya gider gibi. amacım gibimin kaltığını görsün. kalkmadan düzelttim gibimi, göz ucuyla bakıyordu. gittim geldim yine. yanağından öpmek için izin aldım yine bir kaç kere öpünce dudağına doğru gittim. kız hiç öpüşmemeiş tabi, malak gibi duruyor. ben üst ve alt dudağını ayrı ayrı öpüp emdim. 1 dakika sonra falan "hoşuna gidiyor mu" dedim. "bilmiyorum, daha önce hiç yapmamıştım garip " dedi.

dlini çıkarmasını istedim, emdim onu birz. daha önce fransız öpücüğünden bahsetmiştim. işte böyle dedim fransız öpücüğü. bu da alıştı öpüşmeye. öpüşürken göğsünü okşaak istedim elimi eğdirince aniden geri çekildi. sakin ol dedim, hoşuna gidecek. 3 5 dakika daha öpüştük. yan yana olduğumuzdan koltukta rahat değildik. benim de boynum ağrıdı biraz. hem de daha iyi olsun diye ayağa kaldırdım. sarıldım. ama sert davranmıyorum. bir de hayatımda dokunduğum eşinden sonra ilk kadın olduğundan şehvet kadar şefkat de var. sarıldım biraz. boynunu falan öptüm. elelrimle yavaşva poposuna tutttum. hafifce okşadım. tabi popo taş gibi. kız 19 yaında olunca ama biraz büyük poposu.

yoruldum diye oturdum koltuğa. elinden tuttum, gel sende otur dedim kucağıma. yaa olmaz vs dedi. burada ısrarcı ve sert oldum biraz. yahu sadece kucağıma oturacaksın. hep bunun hayailini kurmuyormuyduk dedim. tabi kız ofise gelene kadar 4 5 ay uğraştım, zınk diye gelmez hiç bir kız yollu değilse.

e sonunda kız oturmaya ikna oldu. kucağıma oturdu, amı zütü gibimin üstüne gelecek şekilde. bilirsiniz klagib pozisyon. kız etek giymiş uzuzn ince bişey. oturunca eteği açtı. bir ayağını bir dizime diğerini diğer dizime koydu, yanına yani. içendeki külodu direkt değmiyordu pantolunuma eteği araya girdi. o benim gibimi ben onun dıbını hissedyim diye eteği aradan çıkarmasını istedim kabul etmedi. etek de biraz ince olduğundan ısrar etmedim. yine öpmeye başladım. ellerimle poposunu tutup hem okşuyor hem de bastırıyordum ki amı gibime daha sürtünsin.

ve doğal olarak dayanamadım tabi. dakika dolmadan boşaldım. boşalan bir erkekten çıkan sesi duymamajış tabi. böğüren bir adam var karşısında. bir de boşalmanın etkisi ile çok sıkmışım poposunu, kendime doğru. kız panikledi biraz. tabi ben bişey konuşamıyorum. iyice sakinleişince sarıldım öylece. boşaldım dedim.

işin doğrusu yani öyle normal gibiş amdan veya zütten gibeyim diye derdim de yok. bir kızla başbaşa kalmak bile benim için devrimdi. o bile harikaydı. ama şunu söylemelyim. eşimle 5 senede aldığım zevkin tamdıbını o 1 dakika süren öpüşme ve arkasından gelen pantolona boşalmadan almıştım. pantolan ıslandı tabi boxer zaten batmıştı.

işte böyle oluyor bizde ama bu sefer çabuk oldu dedim. ıslatmışsın altını dedi, yok o çiş değil sperm yani meni dedim. çocuğun olduğu sıvı dedim. bir kaç soru daha sordu. dalga geçmeden cevap verdim hepsine. tuvalete falan gttim.

erkelerin ve benim en büyük sorunumuz boşaldıktan sonra iptal olmaktır. bir de onca seneden sonra. boşaldıktan sonra inanılmaz bir vicdan azabı çektim. tuvalette işerken aynaya balktım ve allah belanı versin senin dedim. inanaılmaz bir pişmanlık ve vicdan azabı. intihar edesim geldi. hem eşime ihanet etmiş hem de dini gerekçelerle pişmanlık duymuştumn.

vakit vardı aslnda daha ama bir bahane uydurup çıkmamız gerektiğini söyledim. kabalık yapmadan yolladım kızı, arkasından ben çıktım ama çok pişman olmuştum. yol boyunca kendime ah ettim. yapmasaydın keşke, oğlundan utan vs dedim. eve gittim eşimin yüzüne bakamadım. hastayım falan deyip yeekten sonra yattım. ama hayatımda öyle bir pişmanlık yaşamamıştım. yemin ettim bir daha yapmayacağım diye.

ertesi gün mailleştik, ben kız kötü şeyler söyler diye beklerken güzel şeyler söyledi. o anda da pişmanlığın yerini zeb-vk ladı.