Pampalar onuncu nesil olarak inciye girmissemde en az 7 yillik bir mazim vardir. 7 yildir hep okudum, takip ettim. Yeni nesil alimlarini duyunca dedim bu samimi insanlara ben de dahil olayim. Bu benim ilk entrymdir. Bayadir kafamda olan bir hikayeyi sizlerle paylasacagim. Cografya, kultur eskiden devsirme olsada hikayedeki kahramanlar tamamen uydurmadir. 2 iste calisip yuksek lisans yaptigm icin yogunum her gece yazamazsam k.b. ama elimden geldigince hic sukulanmasada paylasacagim.. begenip takip edenlere simdiden selam olsun!!!

1069 son bahar
"Yeteeeeerrrr. akyeleli yeteeeerrr!" 16sinda bir deli.. golun kenarinda avazi ciktigi kadar bagiriyordu.. yerden topladigi taslari. Göle dogru atarken icindeki ofkesini kusuyordu. Babasi yine ona ahir temizleme cezasi vermisti. Sultan babasi.. bir hizmetciyi kirbaclamisti, atini urkuttugu icin. Ve babasi kendisine bu cezayi vermisti. Hizmetci 1 ay istirahat edecek ve kendisi de 1 ay boyunca egitiminden arta kalan zamanlarinda ahir temizleyecekti. Koskoca sultan cocugu bir hizmetli gibi at taku mu kurekleyecekti.. hem nasil bir adaletti bu. Kendi atini korkutan bir koleye kirbac vurdu diye ceza mi verilirmis? Kole bu ya siye ic gecirdi.. hincini hala cikaramiyordu.. gecen senelerdede avda yanlislikla oku saplanan bir koylunun tarlasinda irgat gibi calismisti koskoca bir yaz. Bu nasil bir talihti.. goren sehzade kole gibi en adi isleri yapiyor derse ileride sultan oldugunda kim kaale alirdi onu.. babasi bunu nasil dusunemezdi.. o ki koskoca sultan numandi. O ogluna boyle yaparsa baskalari nasil oglunu sultan diye baslarina gecirirlerdi.. dusundukce ofkeden kuduruyordu.. akyeleli (ati) sehzadenin huzursuzlugundan etkilenmisti.. gergin gergin bacaklarini oynatiyordu.. "babaaaaaaa.." diye haykirdi ve bir tas daha atti sehzade.. "bu muhtesem gun batiminda ofkenden tum guzellikleri kaciryorsun furkan!" Diye bir ses duydu. Arkasini dondugunde atindan inmekte olan amca oglunu gordu.. suleymandi bu. Hem akrani hem de en iyi arkadasi suleyman. "Bana bu yapilir mi suleyman?". Suleyman omuzlarini silkti.. "babam dedi, sultanimiz seni bekliyormus huzuruna. Sanirim izinsiz cikisindan da ceza alacaksin." Diye ekledi suleyman. Sehzade "nedir bu cektigim keske geberip gitseler" diye tisladi.. elindeki taslari yere birakip atinin bagini cozdu ve ustune atladi. Suleyman da atina binmisti. Kadere boyun egmis bir sekilde saraya dgru at surmeye basladilar..

1083 Bahari
Yuksekce bir kayanin uzerine oturmustu. Uzun siyah saclarini yalayarak gecen ruzgari hic hissetmiyor gibiydi. Keskin bakislari vadi ve onun her bir noktasini doldurmus ordusunun uzerinde geziyordu. Ama dalgin gibiydi. Biraz da anlamsiz bir huzun cokmustu uzerine. Belki bir yarim saattir nizam halinde duran binlerce yaya ve atli askerler onun yuruyus emrini bekliyordu. O ise sessizce kayaya dogru yonelmis, sonra cevik bir hareketle ustune dogru cikmisti. Kisisel korumalari hemen kayanin etrafini sarmisti. Ve tam yarim saattir ruzgar ve bocek sesleri disinda bir sey duyulmuordu. Ne demir ne bot ne nal sesleri... ne de bir mirilti.. sadece savasmaya hevesli gergin at kisnemeleri bozuyordu bunu. Samil pasa atindan inip yavasca kayaya dogru seyirdi. Gozlerini yukari kaldirarak: "Sahim, emriniz nedir?" diye konustu. Kayanin uzerinde heykel gibi duran sah cevap vermedi. Samil pasa cesaretini toplayarak tekrar: Sahim! Ordunuz emrinizdedir! Cumlesini selam ve demir botunu yere sert carptirarak bitirdi. Sah furkan, gayri ihtiyari gozlerini samil pasaya dogru cevirdi. Hafif bir gulumsemeyle.. "Sah olduk demi be samil. Sah olduk. Bir zamanlar sehzadeydik bilir misin o gunleri.." gozleri tekrar bulaniklasti ve samil pasanin arkasina dogru yoneldi.. gayb onun arkasinda saklaniyordu sanki.. orada annesini gordu kendine dogru sefkat ve sevecenle bakisini.. ona dogru kosar gibi hissetti, eski gunlerdeki gibi.. tum yaramazliklarin sonunda annesinin sefkatli sinesine sarilirdi.. nice badirelerden korumustu o sine.. hatta bu ugurda can bile verdi o sine...