sözünü verdiğim hikayeyi bırakıyorum beyler kişinin kendi ağzından anlatımıyla yaşanmış bir hikayedir diyor..

bu olay dedem çocukken yani yaklaşık 12-13 yaşlarında oluyor.
dedemlerin köyünde yani höbek köyünde ali hafız diye bir hoca varmış ve bu adam baya bilgili bir kişiymiş, dedemin babası bünyan kazasında adliyede müşavirlik yapıyormuş. (tam net anlatmadı bu konuyu ) ve bir gün o kazada bir kız cinlenmiş nece hocalar getirmiş babası fakat hepsi yalancı sahte hocaymış ve dedemin babasıylada bu kızın babası dostlarmış dedemin babasıda hem uzak akrabası hemde dostu olan ali hafızdan rica etmiş ali hafız da gelmiş kız ise ali hafız gelince daha fena olmuş. ali hafız köye geldiği gün kız sabaha kadar bağırmış. sabah namazından sonra ali hafı kızın ailesine gitmiş geceye kadar okumuş kızı akşam evine gitmiş kız dahada fena olmuş ertesi gün ali hafız bu sefer eve dedem, dedemin babası ve bir arkadaşlarıyla daha gitmişler ve bu sefer bir suya okuyup üflemiş ve dedeme bak bakalım ahmet gördüklerini bana söyle demiş..
dedem suya bakıyor ilk başta değişik bir mekan ve yerler görüyor sonra ise kızın bağlanmış ve etrafında dönen birilerini görüyor ve bu kişiler kıza kor sürüyorlarmış ali hafız hemen sormu kaç kişiler diye dedem de 5 kişiler demiş dedem bu olayı olduğu gibi ali hafıza aktarıyor ali hafız ise daha fazla araştırmak ve istişareye yatmak için müsade istiyor daha sonra kız artık dahada kötü oluyor evde tutamıyorlar vs. ali hafız tam 3 gün sonra sabaha namazından 2 saat önce eve geliyor kızı kaldırıyor bir kaç birşey okuyup kızın altına bir leğen koydurup kızı yıkatıyor daha sonra herkezi kendiside dahil odadan çıkarıyor ve kız sanki alev alıp yanıyormuşcasına bağırıyormuş en sonunda ali hafız kızın annesine dönüp hatun gir içeri kızın iyidir yalnız çıplaktır üstünü giydir bu muskayıda tak getir diyerek bir muska veriyor annesi ilk başta korksada denileni yapıyor ve kız iyi oluyor ali hafıza n e olduğu neden olduğu soruluyor ali hafızda kızı çağırın öğrenirsiniz diyor kız geliyor ali hafız soruyor
- kızım sen 3 ay önce bir piknikte falanca tarifteki bir incir ağcının dibine hacetlendinmi ?
-evet hocam .
-peki kızım diyor rüyalarında ne görüyordun?
-hocam yecüc mecüc gibi bir aile beni bir kayaya bağlıyıp bana ateş sürüyorlardı her tarafım yanıyordu..
-peki kızım sonra ne oldu ?
-hocam daha sonra daha huzursuz oldular. bana yapmadıkları eziyet kalmadı fakat bir anda kor olup yandılar geri kalanlarıda kaçıp gitti...
olaydan sonra ali hafız 1 ay ailenin yanında kalıyor her gün kıza su okuyup o suyu içiriyor ve 1 ayın sonunda gene kzıın altına leğen koyup okuduğu suyla duş aldırıyor ve onu farklı bir yere döküyor..
meğerse kız bir cin ailesinin olduğu yere hacetlenirken çocuklarının üzerine hacetlenmiş ailede sinirlenip kıza zarar vermiş ali hafızda kaç kere gitmelerini istemiş en sonunda lafı dinlenmeyince bir ders vermiş onlara...

güzel bir hikaye buldum panpalar doğrulupu tartışılır ama okuyun tek partta atıyorum

Kırklareli - Samandağ Köyü:
1982 yılında köyde gizemli bir şekilde çocuklar kaybolmaya başlar. Olayların büyümesi üzerine köylülerden ikisinin jandarmaya verdiği ifade aynen şöyledir.
Köyün Muhtarı Cengiz S’nin ifadesi :
2 yıl önce köyümüzün çocuklarından biri kaybolmuştu . Tüm köy toplanarak aramamıza rağmen bulamadık, ya dereye düşmüş olmalı yada ormanda kaybolmalıydı. Köy halkındanda kimsenin bir zarar vereceği aklımıza gelmedi daha önce hiç böyle şeyler başımıza gelmediğinden çocuğun derede boğulduğunu cesedininde kaybolup gittiğine karar verdik. Ama daha sonra 2-3 ayda bir çocuklar kaybolmaya başladı. Bilirsiniz bizim burada böyle şeyler oldumu hurafeler çıkmaya başlar, köylüler cinlerin , karadedelerin geldiğini söylemeye başladı. Bir anda herkes inanıncada köyün yarısı eşyalarını bile almadan göçtü. işin aslı meydana çıkınca dönende olmadı. Hatta daha da korktuk. ibrahim’in bunu yapacağına bizde inanmamıştık. Kendi halinde sessiz bi çobandı. Meğer içinde şeytan varmış.
Köylülerden Mehmet K’nin ifadesi;
ibrahim bazı geceler köyün yakınındaki ormana giderdi. Tek başına gece vakti korkmadan gittiğinden şüphelenmeye başlamıştık. Bir gece muhtar Cengiz ben ve köyden birkaç kişi onu takip etmeye karar verdik. Ormanın ilerisinde bir mezarlıkta bulduk onu. Eskilerden bir mezarı kazıyordu. Anlam veremedik ancak şüphemiz artmaya başladı. ibrahim uzaklaşınca da mezarda ne olduğunu merak edip kazmaya başladık. Bismillahirrahmanirrahim! Allahım o an korkudan ne yapacağımızı bilemedik kaybolan bütün çocukların kafası mezarın içine gömülüydü. Daha da kazdıkça çocukların ayakları kol ve bacakları çıktı. Hemen köylülere haber verip ormanda ibrahim’i aramaya başladık. La ilahe illallah! birde ne görelim mezarlığın yakınındaki incir ağacının dallarına bağırsaklar asılmış yazılar yazılmıştı. Yerlere de kuranı kerimler atılmıştı. Bismillah ben ömrümde böyle şey görmedim kuranı kerimler hayvan pisliği içindeydi.
Çoban ibrahim Yalgıç 7 ekim 1982 de ormanlık alanda bulundu. ifadesinde inşirah kabilesinden bir cin kadın ile evli olduğunu ama çocukları olmadığı için inşirah kabilesi cinleri tarafından bu büyüyü yapmaya zorlandığını söyledi. ibrahim Yalgıç 7 çocuğu öldürmekten idam cezası aldı. Cezası daha sonra müebbet olarak çevrildi. 1983 yılında koğuşunda kendini asarak intihar etti. Ağzından yasin suresinin tersten yazıldığı bir kağıt çıktı .Bu olanlar karşısında herkes şokta kalmıştır . Fakat kimsenin elinden bir şey gelmemiştir...