/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 51.
    0
    o aşk kibana yalnız narinlik
    kırağı, mahmuz, tarçın serpilmiş bir göz
    o aşk kibeni yalnız damıtmış
    aylarca dar bir sokağın kasvetiyle
    kıyısından
    bucağından
    iliştirmiş

    o derin gömütüne
    ağzım- ki yaralardan
    koparılmış kabuk-parmaklarım

    - ki bataklıklara
    saplanmış sazlardı-

    ve her biri tek tek duygularımın
    açılmış sonradan
    titreşim ve gülümseyişle
    o aşk ki
    bana yalnız yabanlık
    endam,
    benek,
    başıboş azı dişleri
    o aşk ki
    beni yalnız
    uyuşmuş dizlerimle kaçırmış
    yapışıp bir atın yelesine
    uçurum diplerinden
    tan vaktine
    ···
  2. 52.
    0
    dünyanın karanlık
    ve derin boşluğunda
    resimlerim birer acı ateş yakıyor gençliğimden
    albümler feryadımla dolu
    kireç kıyısında çırpınan böceklerden
    yükselen buhar
    ve akasya bitlerini süpüren yağmur
    akıyor o kentin dar sokaklarında

    yorgun ihtiyarların
    merdiven silmekten elleri ağarmış kızlarını
    ve kara boncuklar gibi gözleriyle çocukların
    bahçelere sellerin taşıdığı
    mil ve çakılla örtülmüş çillerini
    ve nikotinve alkolle sararmış yüzlerini memurların

    hatırlamak
    kirli bir paçavra gibi
    ateşten bir yumak gibi dolduruyor içimi
    karanlık bir mahzenden kurtularak
    uzaklara açılan
    ufacık pencereler bulmalıydım dağ eteklerinde
    bağırmak için; kalbimin karanlık olmadığını
    ···
  3. 53.
    0
    seni bileklerim uçarıyken sevmiştim
    mağrur bir edayla bakıyordun dağlardan
    köpükler saçarak dövünen ırmak
    dudaklarında pembeleşen kabarcıklarla
    taze çayırlara karışırken
    ve toprak
    serin bir rüzgârı emerken her sabah
    arkadaş olmuştum ateşli duygularla

    ey hayat seni bileklerim uçarıyken sevmiştim
    üzümü mayhoşken koklamak isteyen çocuklar gibi.
    ···
  4. 54.
    0
    Şimdi sana dönmek var sevgili..
    Ama artık gücüm yok yalanları arkama alıp yola çıkmaya..
    Yalandan kurduğum mutluluklarıma gerçeklerin esip savurmasına,
    En sağır halinde bağırmaya,
    Sana laf anlatmaya gücüm yok..
    Yeniden sana kanmaya ,
    Aklımı kalbime satmaya,
    ihanetine seyirci kalmaya sabrım yok ..
    Mavallarla yıkıp giderken kalbimdeki cumhuriyeti,
    Issız bırakırken bu şehri ve ben tek başıma ağlarken,
    Bunca zaman sonra bana söyleyebilecek en ufak bi özrün yok ..
    Asılı bıraktığın soru işaretlerinin ardında kaybettirirken izini,
    Ben bitirmeye çalışırken bende ki seni,
    Dudaklarına vurduğun kilitleri şimdi açmaya niyetim yok..

    Şimdi sana dönmek var sevgili..
    Kalbimin en yerinde neşter gibisin
    Adın geçtikçe hareket ediyor yaralıyorsun en saglam yerlerimi..
    Nasılsa kanatıyorsun bilmeden ..
    izin kalıyor gectigin her hücremde.
    Gidisinle açtığın yaraları dönüşün kapatmaya yetmiyor.
    Anladım..
    Artık sen bile merhem olamıyorsun artık açtıgın yaralarıma..

    Simdi sana dönmek var sevgili..
    Aklımın en hatırlanası yerindesin aslında..
    Herşey seni anımsatıyor istemeden,
    Herşeyin adı sen sanki.
    Ben..
    Ben gözbebeklerinde kendimi görmeyi özledim sevgilim..
    Merak ettim hiç geldim mi aklına geceleri ?
    Göz kapaklarının ardında gizli miydi suretim ?
    için rahat uyudun mu benim yastığım ıslakken ?
    Sen hiç , kendini bi hiç olarak gördün mü bensizken ?
    Çaresiz kaldın mı benim kadar?
    Sevmeden sevildin mi?
    Sığındın mı bi insana tereddütsüz, inanabildin mi?
    Sen hiç tanımadan çıktığın bi yolda, en ıssız sokağında tek bırakıldın mı?
    Bulanık sularda duru bi yüz aradın mı ?

    Şimdi sana dönmek var sevgili
    Ama onca yitirilenin ardından,
    Parçaları kaybolmuş bi puzzle'ı tamamlamak kadar zor artık bir araya gelmemiz. .
    Gidişinin ardında öyle bi yorgunluk bıraktın ki yıllarca uyusam geçmeyecek bilirm.
    Bilirim sensiz doğacak güneşler ..
    Sessiz batacak. Sensiz bitecek günler ve ben yokluğuna sığınacağım bu kez.
    O bırakmayacak beni.. Senin gibi.

    Şimdi sana dönmek var sevgili..
    Ama siyahlığına alışmışken karanlık gecelerimin,
    Şimdi güneşim olmana hazır değilim.
    Gecesi erken gelen gündüzlere razı değilim..
    Kırıklarla yaşamaya alışmışken
    Tekrar tuzla buz olmaya takatli değilim..

    Şimdi sana dönmek var sevgili..
    Ama üzgünüm..
    Çünkü sana dönmek demek ,
    Kendime ihanet etmek demek bilirim..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    0
    leyla
    seni dün ışıksız bir sokakta gördüm
    özlemişim güzel bakan çehreni
    -güzel insansın vesselam-
    seni gördüm,
    bir cebinde elin, diğerinde sigaran
    seni gördüm.
    boşluğa bakıyordun
    boşluğa yürüyordun
    sağlam, güzel adımlarla
    boşluğa koşuyordun hep yaptığın gibi.
    seni gördüm,
    omuzunda yağmur
    omuzunda eski bir yağmurluk
    omuzunda dünya, ve dünyada güzel olan ne vardıysa omuzunda
    -güzel insansın vesselam-.
    leyla
    tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
    sen, güzel insanlığınla ışıksız bir sokakta
    ben, bütün insanlığımla peşinde
    tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır, gidemiyor.
    ne hayrını gördün bugüne dek?
    a güzel kızım
    omuzunda eski bir yağmurluk var
    ayağında evin olmayan toprak
    yüzünde solmamış bir tebessüm
    umudu hala çıra gibi yanan bir meczup
    a leyla
    a güzel kızım
    sen kendine ne yaptın?
    hangi sokakta bıraktın sana verdiğim atkıyı
    boynuna hangi rüzgarı aldın
    sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın leyla
    bu ne yaman iştir!
    burası
    hangi güzel ülke olmalıdır leyla?
    tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
    bu nasıl güzel insan olmaktır leyla
    sen, bütün gaddarlığınla asfaltsız bir yolda
    ben, bütün acziyetimle peşinde
    tutturmuşuz bir insan olmaktır, gidemiyor
    bu diyarda asfalt olmalı leyla
    bu diyarda toprak olmalı
    bu diyarda, senin omuzunda adım adım dolaşan bir bulut olmalı
    bu diyarda, senin omuzunda olmalı
    omuzunda yağmur
    omuzunda yoksul bir yağmurluk
    umudu hala çıra gibi yanan bir meczup.
    leyla
    korkuyorum
    boşluğa bakıyordun
    boşluğa yürüyordun
    yarım, umutsuz adımlarla / boşluğa yürüyordun
    a güzel kızım
    a benim çıra gibi yanan meczubum
    sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın?
    bu ne yaman iştir
    bu nasıl bir yağmurdur leyla
    çek şunları üstümden
    al şunları üstümden
    atkımı tak dolu bir çukurda buldum
    umudu çıra gibi sönen bir meczubum
    beni bırak
    takıntılarım var
    git buradan leyla, git!
    kalbini kıracağım dedim
    omuzların düşecek
    yağmurun düşecek dedim
    yağmurluğun düşecek
    umudum çıra gibi sönüyor leyla
    a leyla
    a güzel kızım
    sen kendine ne yaptın
    a leyla
    a güzel kızım
    sen
    kendine ne yaptın?..
    ···