-
1.
+4Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
- Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
Ve artık
biliyorum:
Toprağın
Yüzü güneşli bir ana gibi
En son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
Sarıldılar...
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
Ayrıldılar... -
2.
+1Anlamadım ama yaktım
-
3.
+1hep biz diyoruz onlar susuyo, ulan biraz da onlar konuşsun amk
-
4.
+1Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...
Ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye! ..
Rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
Anlayamadılar.. -
5.
0Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasina
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara…
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam ayni şey…
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle “yanına almak istediği üç şey” falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi zütürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz iste.
Bir yanımız “kalk gidelim”,
öbür yanımız “otur” diyor.
“Otur” diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira…
is, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu…
En kötüsü alışkanlık
Alışkanlığın verdiği rahatlık ,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlıgı yeniyor.
Kalıyoruz…
Kus olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler…
Bir çocuk daha doğurmalar…
Borçlara girmeler…
isi büyütmeler…
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben…
Kapıdaki Rex’i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
iki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp zütürsem gelmez ki…
Bütün sokağım köpeğim olduğunun farkında
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
“Sırtında yumurta küfesi olmak” diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım.
Barik ufak kaçıslar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabilsek…
Bütçe, zaman, keyif… Denk olsa.
Gün içinde mesela…
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılıği, bir ömür yani.
Ne saçma…
Bahar midir bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar aşik olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun… istemek de güzel. -
6.
0Gözlerim kapıda kulağım seste
Bir gelebilsen ah bir gelebilsen
Bu nasıl bir sevda bu nasıl bir aşk
Bir bilebilsen ah bir bilebilsen
Hasretin bölerken uykularımı
Çaresiz gizledim duygularımı
Seni kaybetmenin korkularını
Bir yenebilsem ah bir yenebilsem
Ömrümü yoluna serildiğini
Gözümde yaş olup dizildiğini
Çılgınlar misali sevildiğini
Bir görebilsen ah bir görebilsen -
7.
0Bir gun bu mahsun sevdadan geriye
Kalirsa sadece o huzun kalir
Sende anladinki yapayalniziz
Bulusmamiz yasak gorusmemiz uzak
Devrilmis kadehler gibi donuyor basimiz
Neylersin..
Ah guzelim incinmis bir sesi vardir yagmurun yanaklarina
Vurdugun da hissedersin
Ve bir veda sozcugu saclarina
Titreyen bir opucukle dokundugunda
Bu ani dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi akar gider ayrilik
Neylersin..
Biz zaten hicbir romanda kendi hayatimiza raslamadik butun
Sarkilar bizi yanlis anlatmisti
Ve butun bulmacalar yarim birakilmisti
Tenha sokaklarda usuyup durdu sirtimiz
Oysa tuttugumuz baliklari bile yeniden denize bagislamistik
Biz hayata dair hicbir yanlis yapmamistik
Neylersin..
Biz bu sonucu hak etmedik hayir etmedik
Omrumuz bu talana layik degildi
Bazen aci vurdu bazende yagmur
Hic gulmedi yuzumuz hic buyumedi gulumuz
Bizi yanlizca aksamlar kucakladi biliyorsun
Sabaha cikmayan bir yoldu yürüdüğümüz
Bazen aci dinmez bazende yagmur
Sevgilim gulumse hersey unutulur
Suskunuz bu aksam ustu hasrete yanmisiz
Neylersin..
Bir gun bu oykunun sonuna gelince
Ansizin desemki hoscakal canim
Unutursun mecburen unutursun
Yildizlar soner bu askta biter
Bazi gun hatirlayinca sessizce aglariz
Neylersin..
Ah bebegim ah..
Kekremsi bir tadi vardir gozyasinin
Dudaklarina sizinca farkedersin
icindeki vurgun asklar mezarliginda
Ayrilik olumden uste yazilinca
Gideni durdurmaya yetismez sesin
Bir inme gibi dolanir bedeninde pismanliklar neylersin..
Biz zaten hicbir sinemaya tam vaktinde yetisemedik
Butun vapurlar bizden once kalkmisti
Ve butun biletler biz gelmeden satilmisti
Bosuna telaslarda yorduk gunlerimizi
Oysa nuhun gemisinde bile bize yer kalmamisti
Ve hicbir mutluluga adimiz kaydolmamisti
Neylersin..
Biz bu aski surduremezdik inan surduremezdik
Kalbimiz bu heyecana musait degildi
Bize hep acilar kaldi bize hep yagmur
Unutmasan bile artik unutur gibi yapicaksin
Ve burusturup burusturup attigim kagitlarda
Hic bitiremedigim bir siir olarak kalicaksin..
Bazen aci dinmez bazende yagmur
Sevgilim gulumse hersey unutulur
Suskunuz bu aksam ustu hasrete yanmisiz
Neylersin.. -
8.
0Hızla gelişecek kalbimiz
Kalbimiz hızla.
Sürgünlerin umutsuzluğunda
Kırık kalpler, yaralılar, onulmazlar
Farksız çarpanların umutsuzluğunda
Ve köprü başlarının umutsuzluğunda
Ve köprü başlarının umudunda.
Sular bitse bile, çiçekler atılırken oralara
Temiz bir ilişkinin bulutsuzluğunda
Ve eski dağlarda, eski dağlarda kış
Kovalarken ülkesini
Hızla gelişecek kalbimiz.
Kendi öz hüznümüzün öz tarlasında
Bozkır dayanıklılığımızın tarlasında
Kalbimiz
Ellerimiz ayaklarımız arasında
Ve kimsenin bölemediği şarkıyı
Güllerin, buğdayların ve acının şarkısını
Bir haziran uygulayacak sesimize.
Sütçünün sesiyle birlikte
Erkenci işçilerin sesiyle birlikte
Şoförün sesiyle birlikte
Sabaha başlamış sarhoşların sesiyle birlikte
Yaman sarhoşların sesiyle birlikte
Ve yeni uyanışların ve yeni doğmuşların
Ve herkesin ve herkesin
Sesleriyle birlikte
Bir haziran uygulayacak
Kimse bölemeyecek ve kalbimiz
Hızla gelişecek.
Yıkıntılara karışan eski bir bahar
Büyük olmaya elverişli bir bahar
Eskiden yaşanılmış ve her şeye rağmen
insanlara göre bir bahar
Suların kana kestiği yahut
Suların kana kestiği bir bahar.
Hızla gelişecek kalbimiz
Bir mavilik kalıbında
Bir odada, en olagel bir odada
En sade, en insanca bir odada
Bir kadınla bir erkeğin olduğu bir odada
Bir kadın bir erkeğin
Bir kadınla bir erkek olduğu
Ellerin ve omuz başlarının
Birbirini bulduğu.
Birden gerçekliğini algılayarak
Saat çalınca ve görünce güneşi
Birden vazgeçilmezliğini algılayarak
Önemli ve gerekli buluşunu kendini
Birden hatırlayarak
Geleceğe hazırlayınca olanca göğüslerini
Ve her şeye ve ölüme kalbimiz
Hızla gelişecek
Çağımıza pek uygun bir hızla
Gelişecek kalbimiz
Kalbimiz
Yerin ve göğün alt edilmez bir dirilikte olduğu
Tutkumuz, direnmemiz, ellerimiz, kalbimiz.
Kalbimiz
Kalbimiz hızla gelişecek. -
9.
0Bir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın
Urban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızın
Bir Kalır yanık yağlar yataklarda o oteller
Meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer
O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler
Bir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
Bir Kalır Yılgın Adamların hep "Evet" dedikleri
Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
Üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız
Tükenir incin diriliği kaşıntımızın bir gün
Bir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün -
10.
0Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında. -
11.
0rezervasyon
-
12.
0Ikimiz birden sevinebiliriz göge bakalim
Şu kaçamak işiklardan şu şeker kamişlarindan
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarindan
Durmadan harcadigim şu gözlerimi al kurtar
Şu aranip duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunlari da
Göge bakalim
Falanca duraga şimdi geliriz göge bakalim
Inecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlik böyle iyi afferin Tanriya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlaniyorum
Hirsizlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalim
Nasil olsa sarhoşuz nasil olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni birak göge bakalim
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göge bakalim
Tuttukça güçleniyorum kalabalik oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalniz gibi agaçlar gibi
Sularim isinsin diye bakiyorum isiniyor
Seni aldim bu sunturlu yere getirdim
Sayisiz penceren vardi bir bir kapattim
Bana dönesin diye bir bir kapattim
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyecegimiz bir yer begen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldim bana ayirdim durma kendini hatirlat
Durma kendini hatirlat -
13.
0O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,Tümünü Göster
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anldıbını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer -
14.
0Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız
Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
Kalbim bir kayadır ki, neredeyse yıkılacak,
Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.
Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili
Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.
Bilmediğim yeni bir masala başlasanız,
Çekilse kulağımdan hatıraların dili.
Ey eski gunler artık bana yaklaşmayınız,
Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşina.
Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,
Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız. -
15.
0Yollar
Önümüzde yine sokaklar
Kalabalık, gri kaldırımlar
insanlar
insanlar
Yalnız ve umutlu
Bitti
Bitmez dediğimiz masallar
Elimizde kalan yalanlar
Ufalmış
incinmiş
Oyunlar
Elleri
Sanki hep ellerimde
Kalbi
Kalbimde
Ve gözlerinden akan yaş
Sanki içimde
Kırık bir cümle
Hala içimde
Yağmur
Sesini duyunca sende
Beklersin, pencerende
Belki geri gelir diye
Elinde yüzünde rüzgâr
Oynatır hüznü içinde
Bembeyaz kar
Elleriyle
Dokunur yorgun yüzüne
Bitti
Sevdiğin o şarkı şimdi
Kaybolmuş bir çocuk sesi
Unutulmuş gibi
Bir kuşun kanadındadır aşk
Şimdi
Kayan bir yıldız gibi
Ortasından deler
Geceyi -
16.
0bu adamı hiç sevmiyorum sadece tipine baktım
-
17.
0Bir kereye mahsus yaşanan her an
kendi hatasını bir daha düzeltilemeyecek biçimde
içinde barındırır
Bana kanatlarımı bıraktırdılar,
Bana ihaneti öğrettiler.
Başka haber yok.
ikiye bölünmüş bir bütün gibi yaşadım
Bir yanım öbür yanıma düşman
Sağımda kızgın kumlar gezdirdim
Solum üşüyor eski bir anıdan.
Mum: alıngan. Kendi ateşiyle
kendini yok eden yumuşakça.
Erimek üzere varsın, kaderine inanırsın.
Ölürken fark edilmez, ışığın solduğu zamansın.
Hiçbir aşk titremez sonsuza değin
Bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum
ve insan acıdan ölür bir gün.
Yüzümde taşıdığım kuyu
soğuk iklim,
ağır yaprak tenimde
durup dönüp dokunduğum
yük.
Yağmurun aramıza çektiği perdeyi yırtıyorum
geçiriyorum göğsümdeki uykunun sarmaşığından
birazdan dünya beni unutacak, ben onu anlamıyorum.
Soğuk iklim
durup dokunduğum
dönüp seni
ben de unutacağım.
insan ölüyorsa acıdan ölür bir gün
kendine bir daha uğrayamadığından,
koyduğu yerde durmayışındandır hayatın
hatanın dönüşsüz oluşundandır.
Hiçbir aşk titremez sonsuza değin
bütünlüğünü yitirişinden ölür bir mum
ve insan kanatlarından
ayrılır bir gün. -
18.
0Gitme dur, buralardan gitme
Hani kal bari bu akşam,
Yarın sabah git.
Gitme dur, biraz daha kal
Tutuşan tenime geceni sar, beni sar
Kal ne olur
Gitme, nolur
Gitme dur!.
Ağlama artık nolur
Dursun bu çılgın yağmur
Hadi gir içeri, üşürsün.
Gitme, dur , nolursun
Dursun bu çılgın rüzgar
tutuşan tenime, tenin sar
Gitme dur , biraz daha kal
Tutuşan tenime geceni sar, beni sar
Kal n'olur
Gitme, nolur
Gitme dur!. -
19.
0duygusal bir kadınım geri geri gider her adımım
daha önce böyle bir adamın peşinden hiç koşmadım
sahiden bu yaptığın iş değil
kalbine biraz dokunsan yeter
biraz da olsa görsem emeği
belki de devam etmemize değer -
20.
0duygusal bir adam olamadım hiç bir zaman
derdini anlatan ya da hislerini paylaşan
sahiden bu yaptığın iş değil
kalbine biraz dokunsan yeter
biraz da olsa görsem emeği
belki de devam etmemize değer
-
kadınların açık giyinmesinden rahatsızım
-
evet beyler yıllar sonra geri döndüm
-
kadın fotoğrafı paylaşmayayım da napam amk
-
2010 lu yılları bana sorun anlatayım
-
geniş tablet ekranına pov görüntü
-
1 kadın eğer buraya düştüyse
-
yakutistan eksi 49 derecede seyrediyor
-
öyle böyle değil adam çok büyük düşünür
-
kirada 2 tane evim olsa tüm gün evde oturur
-
bireyselleşen insanın yalnızlığı
-
dün gece birisinin beni
-
nezaketimi aptwllık olarak gördüler
-
göz göre göre yanlış yapar mı bir insan
-
erken kalkar yol alır pampalar
-
gene davul gibi domuz gibi şiştim
-
ben mkultravıctım
-
akşam 11de uyudum
-
yatakta 5 saat debelenip uyuyamadım
-
kayranın göbüşüne başını koyacan
-
şu uçakları düşürmeyin lan
-
offffffffffffffffffffff azdııımmmmm
-
29 aralık afghanistan pakistan savaşı
-
insan her geçen an farklı birisidir
-
yok devlet ayrı hükümet ayrıymış
-
bu tip arabaya binen biri hakkında ne düşünürsün
-
ara ara şuraya girip ppme bakıyorum
-
yılbaşında partileyip random hatun domaltmak
-
iki zeytinli bir patatesli poğaça aldım
-
siyasi alevilik
-
karı kız kovalama işi bizden geçmiş
- / 2