-
26.
0Bir ara bakar okurum.
-
27.
0içimizde şeytan var. Can kırıkları var. Nefret var, yalanlar var. Bir yanımız bizi çoktan terk etmiş, kaçıyor. Melankoli ve hüsran var. Keşke bazı geceler hiç sabah olmasa
-
28.
0Yollar
Önümüzde yine sokaklar
Kalabalık, gri kaldırımlar
insanlar
insanlar
Yalnız ve umutlu
Bitti
Bitmez dediğimiz masallar
Elimizde kalan yalanlar
Ufalmış
incinmiş
Oyunlar
Elleri
Sanki hep ellerimde
Kalbi
Kalbimde
Ve gözlerinden akan yaş
Sanki içimde
Kırık bir cümle
Hala içimde
Yağmur
Sesini duyunca sende
Beklersin, pencerende
Belki geri gelir diye
Elinde yüzünde rüzgâr
Oynatır hüznü içinde
Bembeyaz kar
Elleriyle
Dokunur yorgun yüzüne
Bitti
Sevdiğin o şarkı şimdi
Kaybolmuş bir çocuk sesi
Unutulmuş gibi
Bir kuşun kanadındadır aşk
Şimdi
Kayan bir yıldız gibi
Ortasından deler
Geceyi -
29.
0Kısacık yoğun bir akşam
Herkesin yüzünün bir anıya karıştığı
Yoğun bir akşam
Bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde
Ve bir intihar üstüne söylenti
Bütün kıyıları dolaştı durdu
Kısacık bir akşam
Kısacık serin bir akşam
Kelebeklerin atlarla yarıştığı
Yoğun bir akşam
Bazı mektuplar damgalandı postanelerde
Oturuldu bir takım şarkılar söylendi
Bir adam bir kadının kapısını vurdu
Kısacık bir akşam
Neyi söylesem bir kahramanlıktı
içinde azıcık buluştuğumuz
Bir bulutla bir kağıt peçete arasında
Kısacık yoğun bir akşam
Şaşırdım hüznümü nerelere bıraksam
Bir yanda kasıklarımın sarsılmaz gücü ve
Kısacık yoğun bir akşam
Her şey bir unutkanlıktı
Arada bir deliler gibi kavuştuğumuz
Tüfekle vurulmuş bir parsın yarasında
Kısacık yoğun bir akşam
Biliyordum bir soğuktu nereye varsam
Bir yanımda bir el bir yanda vazgeçilmez bir sancı ve
Kısacık yoğun bir akşam.
Kim karıştırdı gerçekliğine
Yaşadığım sonsuzluğun
Ve oturuldu bir takım şeyler söylendi
imla kurallarıyla mutsuzluk üstüne
Kısacık bir akşam
Duraladım ne yapsam
Kim karıştırdı gerçekliğine
Su terazilerindeki ensizliğin
Ve fotoğraflar çekildi ben çıkmadım herkes eğlendi
Araba vapurlarıyla denizsizlik üstüne
Kısacık bir akşam
O kadar kısa ki bir akşam
Yüzümü suyun ardında buldum
Kıyılar bu yüzdendir öyle dediler
Kısacık yoğun bir akşam
Serin bir akşam öyle söylediler... -
30.
0insan ne garip gençken ne kolay
kalabalık arasından bir yüz seçip hatırlamak
bir şort bir t-shirt güzelken istiklal
o an uzun olur akmaz atlamaz dakikalar
karanlık odada güneşin altında titrersin beklemeden
içinde bir yerde bir şeyler düğümlenir
insan bam telinden birbirine eklenir
bu sırf bugün değil yüzyıllardır böyledir
kolay kolay çözülmez
içinde derinlerde denizler serinleşir
ağaçlar üşür de aynı kökte birleşir
bu sırf bugün değil yüzyıllardır böyledir
kolay kolay çözülmez
hayat ne garip hep akar durmadan
geçer o arada sessiz durmayı bekler zaman
yeşil bir kazak bir kırmızı fular
hayatta en güzel şeyler bitmez ve başlamaz
karanlık sokaklar korkusuz oldum ben yenmeyi beklemeden
içimde bir anda bir şeyler düğümlenir
insan bam telinden birbirine eklenir
bu sırf bugün değil yüzyıllardır böyledir
kolay kolay çözülmez
içinde derinlerde denizler serinleşir
ağaçlar üşür de aynı kökte birleşir
bu sırf bugün değil yüzyıllardır böyledir
kolay kolay çözülmez -
31.
0Mutlu uyumak lazım azizim
Madem uyku yarı ölüm halidir
Mutlu ölmek lazım
Her gece.. -
32.
0Ne görsem, ötesinde hasret çektiğim diyar;
Kavuşmak nasıl olmaz, mademki ayrılık var? -
33.
0Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Yüz yıldır bekliyor beni
bir şehirde bir kadın.
Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.
Yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından. -
34.
0Şimdi saat sensizin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ayaydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Tenhasında gecenin avutulmamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Buda benim sana buda benim sana ayrılırken hediyem olsun
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan
Doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün
Aydınlıları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu
Arasıra biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi bir bir
Yargılayıp asıyorum
Bu son olsun bu son olsun
Şimdi saat yokluğun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın
işi gücü olanlar çoktan gittiler
Bir ben kaldım bir ben kaldım
Voltasında gecenin hiç uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Buda benim sana buda benim sana ayrılırken hediyem olsun
Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek ve yitirmeden yüzündeki
anlık
Tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çıldırasıya parladım kendimi lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun güzelim olsun ne olacaksa olsun -
35.
0Acı çekmek özgürlükse
Özgürdük ikimiz de
O, yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya
O, dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Kavuşmak özgürlükse
özgürdük ikimiz de
elleri çığlık çığlık
yanyana iki dünya
ikimiz iki dağdan
iki hırçın su gibi
akıp gelmiştik
buluşmuştuk bir kavşakta
unutmuştuk ayrılığı
yok saymıştık özlemeyi
şarkımıza dalmıştık
mutluluk mavi çocuk
oynardı bahçemizde
aramakmış oysa sevmek
özlemekmiş oysa sevmek
bulup bulup yitirmekmiş
düşsel bir oyuncağı
yalanmış hepsi yalan
sevmek diye bir şey vardı
sevmek diye bir şey yokmuş
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konutlukta
Deprem kargaşasında
Yaşadım bir kaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
acılardan artakalan
işte o bakışlarmış
kuğu diye gözlerimde
gün batımı bulutlarmış
yalanmış hepsi yalan
savrulup gitmek varmış
ayrı yörüngelerde... -
36.
0Seninle buluşmamız ne kadar zor olsa da,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Beş dakika baş başa kalmamız suç olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Çağırsam bile gelme, yorulma ne olursun,
Sen üzülme, incinme,kırılma ne olursun,
Beni yanlış anlama, darılma ne olursun,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Bir gün bensiz kalsan da benimle yaşamanı,
Aşkımın değerini sır gibi taşımanı,
Nemli bakışlarınla resmimi okşamanı
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Senden tek dileğim var, özel imtiyaz değil,
Kulun başka bir kula ibadeti farz değil,
Haşa! Yaratan gibi beş vakit namaz değil,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum -
37.
0Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum. -
38.
0leyla
seni dün ışıksız bir sokakta gördüm
özlemişim güzel bakan çehreni
-güzel insansın vesselam-
seni gördüm,
bir cebinde elin, diğerinde sigaran
seni gördüm.
boşluğa bakıyordun
boşluğa yürüyordun
sağlam, güzel adımlarla
boşluğa koşuyordun hep yaptığın gibi.
seni gördüm,
omuzunda yağmur
omuzunda eski bir yağmurluk
omuzunda dünya, ve dünyada güzel olan ne vardıysa omuzunda
-güzel insansın vesselam-.
leyla
tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
sen, güzel insanlığınla ışıksız bir sokakta
ben, bütün insanlığımla peşinde
tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır, gidemiyor.
ne hayrını gördün bugüne dek?
a güzel kızım
omuzunda eski bir yağmurluk var
ayağında evin olmayan toprak
yüzünde solmamış bir tebessüm
umudu hala çıra gibi yanan bir meczup
a leyla
a güzel kızım
sen kendine ne yaptın?
hangi sokakta bıraktın sana verdiğim atkıyı
boynuna hangi rüzgarı aldın
sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın leyla
bu ne yaman iştir!
burası
hangi güzel ülke olmalıdır leyla?
tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
bu nasıl güzel insan olmaktır leyla
sen, bütün gaddarlığınla asfaltsız bir yolda
ben, bütün acziyetimle peşinde
tutturmuşuz bir insan olmaktır, gidemiyor
bu diyarda asfalt olmalı leyla
bu diyarda toprak olmalı
bu diyarda, senin omuzunda adım adım dolaşan bir bulut olmalı
bu diyarda, senin omuzunda olmalı
omuzunda yağmur
omuzunda yoksul bir yağmurluk
umudu hala çıra gibi yanan bir meczup.
leyla
korkuyorum
boşluğa bakıyordun
boşluğa yürüyordun
yarım, umutsuz adımlarla / boşluğa yürüyordun
a güzel kızım
a benim çıra gibi yanan meczubum
sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın?
bu ne yaman iştir
bu nasıl bir yağmurdur leyla
çek şunları üstümden
al şunları üstümden
atkımı tak dolu bir çukurda buldum
umudu çıra gibi sönen bir meczubum
beni bırak
takıntılarım var
git buradan leyla, git!
kalbini kıracağım dedim
omuzların düşecek
yağmurun düşecek dedim
yağmurluğun düşecek
umudum çıra gibi sönüyor leyla
a leyla
a güzel kızım
sen kendine ne yaptın
a leyla
a güzel kızım
sen
kendine ne yaptın?.. -
39.
0Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında. -
40.
0Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
Ben sularda batan bir ışık gibi
sularda sönmek istiyorum!
Denize dönmek istiyorum! -
41.
0Saat 21’i vuranda
Burada kan panalar çalardı
Burada…
Burada hasret ve dert
Sen nerdeydin?
Bugün…
Bugün görüş günümüz
Herkes geldi, sen nerdeydin?
Aynı daldaydık
Aynı daldaydık
Aynı daldan düştük ayrıldık
Aramızda yüzyıllık zaman
Yol yüzyıllık.
Tam yüzyıl..
Tam yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli
Gözlerin içimde durmayalı.
Dokunmayalı sıcaklığına karnının
Tam yüzyıldır bekler beni bu şehirde bir kadın
Aynı daldaydık
Aynı daldaydık
Aynı daldan düştük ayrıldık
Aramızda yüzyıllık zaman
Yol yüzyıllık. -
42.
0Ah benim aşkla beslediğim sevgilim
kalbimi zorlayan heyecanla sana
savaşın gitgide yaklaşan uğultusuyum
Günler
sazlarla çevrili göl kıyısında
suyun inanılmaz berraklığıyla çalkalanıp geçti
serçeler karla yıkadı tüylerini
taşların oyuklarına doluşan kertenkeleler
düşlerimde zamanla silikleşti
Bazan düşünmek acı veriyor bana
içimde yırtılarak uzaklaşan çayırları
Ah, benim aşkla beslediğim sevgilim
bütün güzel şarkıları sanki ben bestelemişim
üstelik merakla bakıyorum tanıdık her yüze
Çayırları düşün
anamdan emdiğim sütün tadı
yırtarak uzaklaşan çayırları
Artık tek afiş kan kokusu şehrin sokaklarında
gerisi düşmanın kurduğu pusu
kan kokusu diyorsam
ah, benim aşkla beslediğim sevgilim
kalbimi zorlayan heyecanla sana
savaşın gitgide yaklaşan uğultusuyum -
43.
0Ne zaman canın yansa bu kadar derinden
Sanırsın mümkün değil bir daha üzülmen
Ne inat ne gözü kara ne dayanıklı yürek
Acıyor aynı yerden her şeye rağmen
Ne akıl kâr ediyor ne fikir o sırada
Biliyorsun geçiyor zamanla ama ne fayda
Yaralı tepeden tırnağa herkes yaralı
Alışılmıyor acıya yok kaidesi kuralı
Kanayıp ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni
Ne gelen anladı ne giden olanı biteni
Adıyorum aşka geri kalanımi
Suya söyledim gitti en son yalanımı
Aşkın da en hesapsız kitapsız olanını
Yaşamazsam kara kaplıya kaydedin beni. -
44.
0dünyanın karanlık
ve derin boşluğunda
resimlerim birer acı ateş yakıyor gençliğimden
albümler feryadımla dolu
kireç kıyısında çırpınan böceklerden
yükselen buhar
ve akasya bitlerini süpüren yağmur
akıyor o kentin dar sokaklarında
yorgun ihtiyarların
merdiven silmekten elleri ağarmış kızlarını
ve kara boncuklar gibi gözleriyle çocukların
bahçelere sellerin taşıdığı
mil ve çakılla örtülmüş çillerini
ve nikotinve alkolle sararmış yüzlerini memurların
hatırlamak
kirli bir paçavra gibi
ateşten bir yumak gibi dolduruyor içimi
karanlık bir mahzenden kurtularak
uzaklara açılan
ufacık pencereler bulmalıydım dağ eteklerinde
bağırmak için; kalbimin karanlık olmadığını -
45.
0Şimdi sana dönmek var sevgili..Tümünü Göster
Ama artık gücüm yok yalanları arkama alıp yola çıkmaya..
Yalandan kurduğum mutluluklarıma gerçeklerin esip savurmasına,
En sağır halinde bağırmaya,
Sana laf anlatmaya gücüm yok..
Yeniden sana kanmaya ,
Aklımı kalbime satmaya,
ihanetine seyirci kalmaya sabrım yok ..
Mavallarla yıkıp giderken kalbimdeki cumhuriyeti,
Issız bırakırken bu şehri ve ben tek başıma ağlarken,
Bunca zaman sonra bana söyleyebilecek en ufak bi özrün yok ..
Asılı bıraktığın soru işaretlerinin ardında kaybettirirken izini,
Ben bitirmeye çalışırken bende ki seni,
Dudaklarına vurduğun kilitleri şimdi açmaya niyetim yok..
Şimdi sana dönmek var sevgili..
Kalbimin en yerinde neşter gibisin
Adın geçtikçe hareket ediyor yaralıyorsun en saglam yerlerimi..
Nasılsa kanatıyorsun bilmeden ..
izin kalıyor gectigin her hücremde.
Gidisinle açtığın yaraları dönüşün kapatmaya yetmiyor.
Anladım..
Artık sen bile merhem olamıyorsun artık açtıgın yaralarıma..
Simdi sana dönmek var sevgili..
Aklımın en hatırlanası yerindesin aslında..
Herşey seni anımsatıyor istemeden,
Herşeyin adı sen sanki.
Ben..
Ben gözbebeklerinde kendimi görmeyi özledim sevgilim..
Merak ettim hiç geldim mi aklına geceleri ?
Göz kapaklarının ardında gizli miydi suretim ?
için rahat uyudun mu benim yastığım ıslakken ?
Sen hiç , kendini bi hiç olarak gördün mü bensizken ?
Çaresiz kaldın mı benim kadar?
Sevmeden sevildin mi?
Sığındın mı bi insana tereddütsüz, inanabildin mi?
Sen hiç tanımadan çıktığın bi yolda, en ıssız sokağında tek bırakıldın mı?
Bulanık sularda duru bi yüz aradın mı ?
Şimdi sana dönmek var sevgili
Ama onca yitirilenin ardından,
Parçaları kaybolmuş bi puzzle'ı tamamlamak kadar zor artık bir araya gelmemiz. .
Gidişinin ardında öyle bi yorgunluk bıraktın ki yıllarca uyusam geçmeyecek bilirm.
Bilirim sensiz doğacak güneşler ..
Sessiz batacak. Sensiz bitecek günler ve ben yokluğuna sığınacağım bu kez.
O bırakmayacak beni.. Senin gibi.
Şimdi sana dönmek var sevgili..
Ama siyahlığına alışmışken karanlık gecelerimin,
Şimdi güneşim olmana hazır değilim.
Gecesi erken gelen gündüzlere razı değilim..
Kırıklarla yaşamaya alışmışken
Tekrar tuzla buz olmaya takatli değilim..
Şimdi sana dönmek var sevgili..
Ama üzgünüm..
Çünkü sana dönmek demek ,
Kendime ihanet etmek demek bilirim..
-
dün akşamüstü arkadaşımla ıldırda denize
-
koyu adam mavi adam ruhunu sevdiğim
-
2 adet kontrol noktası vardı alaçatıya dönüşte
-
zalinanın babası olsam
-
bana vermek isteğen sözlük kızlarına sesleniyom
-
arabanın vernik işide tamam
-
klimayı akşamüstü aççam şuan
-
ramo ile 13 yıldır çocuğumuz olmuyor
-
böyle hayatııii
-
yarın 200 lirayla ne yapacağımı
-
çok huzursuzum çok kötüyüm
-
fifa mobile takımımın forvetini
-
insanları zekalarıyla yargılarken fazla bonkör
-
ormanda gece kalmak
-
klimayı hiç anlamıyorum
-
keşke evimin altında sığınak
-
al iste eve geldim yine girdim odama
-
türk devletsiz yaşayamaz değil
-
rekorum 12 cingen
-
sizi bilmem aga ben karının sırta dona bakarak
-
tantana sona erdi
- / 1