satanist roman gercek yasanılmıs dizelere döktm

selam binler. Sözlükte yeniyim, öyle mal mal oturuyodum dedim ilk baslıgımı basımdan gecen ve dizelere döktugum romanla acmak istedim.
bazılarınız sktr git ne gerek var inandırıcı degil bazılarınız ise anlat bekliyoruz diyebilir sizden gelen tepkiye göre devam edecem. hala yazmakta oldugum romanın ilk partından bi paylasımla baslıyorum.

Haziran aylarıydı.. Okullar kapanmış ben ise son yılımı tamamlamış okuldan mezun olmustum

hayliyle sınavdan cıkmış üzerimden kısmende olsa bir agırlık kalkmış oyalanacak ve tüm yılın stresini atacak bişeyler yapmak istiyordum

Babamın hafif astım hastalıgından dolayı belirli işlerini üslenmiş bazı il dışı işlerine ben bakmaya başlamıstım

pazar sabahı saat 10:00 civarlarında kırıkkaleden ayrılmış ankarada olan işe gitmek icin yola koyulmustum

otobüsten indim ve bir dolmuşa atlayarak sıhhiye koprusune kadar ilerledim

Üstümde anlam veremedigim bi durgunluk vardı karşıya gecmek icin aracların gecmesini beklerken bi ara gözüm 2 cift göz ile karsı karsıya geldi

Gözleri uzunca boyanmış altlarına simsiyah kalem cekilmiş 2 siyah göz...

Gözümü kaçırmak istedim fakat birsey beni o 2 göze cekiyordu tam karşımda dolmuş bekliyordu..

Hic becerememde böyle şeyleri okul yıllarımda nede kolay oluyordu genclik kanının hızlı aktıgı dönemler diye ondan soylenirdi heralde..

Kolunun birinde cantası asılı digerinde mavi bir poşet icerisinde aldıgı bi kac kıyafet..

Karşıya gectim.

Yanında hic birsey demeden bende onunla dolmuş beklemeye başladım gidecegim istikamet tam zıt olmasına ragmen...

bu sırada aklımda ne iş kalmıstı ne güç tek derdim o bir cift siyah göz olmuştu.

dolmuş gelmişti arkasına oturdum inecegi yerde beraber indik

bir kac adım attık sonra duraksadı bana döndü

-Buranın yabancısısın degilmi?

-Afallamıştım. Konuşmaya yeltendim olmadı dilim sanki kitlendi sonra inceden evet diyebildim

-Gülümsedi.Ben sevgi dedi

-Sercan

-Gidecegi yere kadar bıraktım. yolda elimdeki kağıtları sordu, şaşkınlıktan onları iyice unutmustum ufak tefek şeyler deyip geciştirmistim

Evine geldik. Aslında yarım saat yurumuştuk megersem inecegi yerde inmemiş ve benim onunla inecegimide biliyormuş dedigine göre...

Yapmasını pek bilmem ama istersen gel çay icelim dedi

O an hayliyle bayagı bi duraksadım ve agzımdan tek cıkan söz

Annenler ? oldu


Gülümsemeye devam ediyordu

-Annem ile babam ayrı ben annemle kalıyorum annem haftada 2 kez eve gelir işlerinden dolayı yalnız yaşamaya alıştım

dedi

Sessiz ve birazda şaşkın bir sesle
tamam diyebildim

Bu arada telefonumun şarjı bitmiş işleri hallettikten sonra amcamlara ugrayacaktım.

bana ulaşmaya calıstıklarını bildigim halde nedense bu duyarsızlık beni rahatsız etmiyordu aklımı almıştı o siyah göz...


Bir çay icin oturulan sohbet uzamış caylar vodkaya dönüşmüştü.

Aslında pek beceremem icmeyi...

Ben icerken sadece bana bakıyor ve yüzünde hala o gülümseme vardı,

benimde icimde hala o anlam veremedigim endişe...

Oldugum yere sızmışım sabah gözlerimi yalnız bir yatakta acıyorum bi ara kendimle tüm bu görduklerimin acaba rüyamıydı sorusuyla celisiyorum
-Günaydın sercan uyandınmı?


Caps olarak sadece kızın fotoları mevcut onuda ileride atacagım

Siyah göz kalemiyle yazılmış

Seni seviyorum Sevgi No :***

her yaptıgı hareket beni şaşırtmaya yetiyordu.

bu gizem beni ona iyice çekiyordu daha önce yaşadıgım hic bir ilişkiye tanıdığım

hic bir kıza benzemiyordu.

Öyle bir gülümsemesi var ki sanki düşüncelerimi okuyor ve düşündügüm şeye gülümsüyordu

Her ne kadar hırçın bir görünümü olsada gözlerinin icindeki masumlugu görmek bedenimi anlam veremedigim

bir sersemlikle dolduruyordu

evet bunun ismi sersemlikti şuan bile yürüyorum fakat ayaklarım yere tam basmıyordu sanki

Biraz soluklanmak ve birazda düşünmek icin bir bankta kendimden geçmişim

1 günde beni alt üst eden bu kız kimdi neden bu kadar garipti ve neden ben bu kadar baglanmıstım.

Ellerimi başımın altına koymuş düşünürken önümden gecen kedi dikkatimi cekti

daha önce farkına varmadıgım bu varlık bende o kadar etki uyandırmıstı ki

sevginin sözleri kulaklarımda cınlıyor biz sevdiklerimize kedi deriz sözü aklımdan cıkmıyordu

Kendimi toparlayıp işlerimi halletmek üzere ayaga kalktım

birden sol bacagımın acıdıgını hissettim elimle yokladıgımda bunun ufak bi cizik oldugunu farkettim ellerimle yoklayarak

kendimi toparlayarak saate baktım

Saat 17:01 geciyordu ve günün sersemligi ile işlerimi halledip

19:54te amcamlara ugrayabildim

Kapıyı açar açmaz bendeki degigibligi farkeden amcam 1 gün eve gelmememden de endişelenmiş olacakki

ne oldugunu sordu hemen

Lafı biraz geveledikten sonra üniversitedeki arkadaşlarla sohbete daldık zamanda gec oldugu icin orda

kaldım amca deyip geciştirdim

Yengem mutfakta yemek hazırlıyordu bir ara acı bir ses geldi mutfaktan

aniden ayaklanıp iceriye baktık amcamla domates dograrken elini bıcakla hafiften kesmiş derisi kalkmıştı

bugüne kadar belki onlarca karşılastıgım bu olaydan ilk defa bu kadar etkilenmiştim

damla damla akan kan bilegimden boşalan kanları canlandırmıştı gözümde ve sevginin bana söyledigi sözleri...

Tamamen senin olmak istiyorum...

Akşam yemegini yedikten sonra amcam televizyonun başına gecti

3.5 yaşında olan ufak kız yegenimle oynadıktan sonra odama cekildim

sürekli düşünmek ve kendime bir yol bulmak istiyordum

bu sırada öglenki cizik aklıma geldi bacagımı sıyırıp tam baktıgımda alt baldırımda jiletle cok hafif cizilmiş göz

resmi vardı...

Ne yapmaya çalışıyordu gözlerinde esir oldugumun farkındaydı ve bunu benim uzerimde sürekli uyguluyordu...

gözlerimi kapattıgımda o bir çift göz karanlıkta gözumun onune geliyor bugun ki elleri ile göz altlarımı ovuşu

bedenimde beliriyordu

Sevgi sevgi sevgi sözleri beynimde yankılanıyor bir yanım kacsada ruhum onu istiyordu

kendimle çelişiyor hayattan soyutlandıgımı hissediyordum

beni bu kadar etkileyen neydi? Neden hic rahatsız olmadan bilinmezligin sürükledigi vagonda seyahat ediyordum?

Kafamdaki düşüncelerle bogusurken uyuyakalmısım

sabah odamın icini saran güneş ışıgı üzerimdeki sersemligi almış yeni güne daha güclü başlamıstım

yengemin hazırladıgı kahvaltıdan bişeyler atıstırıp duşa girdim...

Jiletle cizilen göz resmini ellerimle yokladım

garip bir duyguydu ondan bir şeyi bedenimde taşımak icten ice bende mutluluk uyandırıyordu

Biliyordu, farkındaydı ve üzerime geliyordu zaaflarımı biliyor beni bir günde cok iyi çözmüştü.

Duygularımı düşüncelerimi hislerimi çözmüştü , peki ama nasıl?

oturup iki satır sohbeti zor yapmış ben o gece sızmıştım

Ellerimle bilegimdeki sargıyı cıkardım

dayanılmaz bir acı hissediyordum sıcak su degdikce..

Onun yanındayken hic birşey hissetmemistim iyiden iyiye şaşkınlık icerisindeydim.

Kurulanmak icin banyodan cıktıgımda...

http://www.incicaps.com/r/33-22.jpg/

Picler bi 5 10dk dusa girip geliyorum. size bi bölum daha yayınladım o zamana kadar sayımız biraz daha artarsa daha keyifli olur kanaatindeyim. geliyorum

Ufaklıgın balkona cıktığını gördüm

Üzerime bornozumu takıştırıp koşarak beline sarılmam fazla zamanımı almadı

Cok huysuz cok şımarık ele avuca sıgmayan bir yigenim vardı

2 3 gunluk bir ziyarete gelmeme ragmen bişey olacak diye kalbim yerinde durmuyordu

Aslında sık sık balkona cıkarmıs yengem söyledi bu kadar cok korkma dedi bana fakat elimde degildi

henüz 4 yasındayken benimde basımdan böyle bir olay gecmiş ankarada abidinpaşada otururken duvardan kafamın üzerine düşmüşüm

hayal meyal hatırladıgım bu olay bende böyle bir endişe bırakıyordu...

Üzerimi giyindikten sonra banyoya yeniden girip saclarımı yapacaktım

Gözlerim altındaki kan cok cok azalmış ince bir çizgi şeklinde kalmıştı

Siyah pantolonumun üzerine siyah bodymi giymiştim

Saclarımı yapmaktan vazgectim ilk bulustugumuz gün başında şapka olan sevgiye uyum saglamak icin bende

Kırıkkaleden getirdigim bandanamı takıyım dedim kendi kendime...

Tamamiyle siyah giyindim başımada siyah olan bandamı takıp son defa aynada kendime bakarak cıktım banyodan

dısarı cıkıyorum yenge diye seslendim...

giderken telefonumu cuzdanımı alıp cıkmıstım..

Sevginin ismini kedi diye kaydetmiştim neden böyle birşey yaptıgımı bende bilmiyordum fakat gözleri bana kediyi anımsatıyordu

cok defa tereddüt ettim arayıp aramama konusunda en son ellerim beni yine ona züturdu...

Sevgi-Efendim

Sercan-Ben sercan ne yapıyorsun canım? Parkta turlarken aklıma geldin arayım dedim rahatsız etmiyorum ya ?

Sevgi-Yok hayatım ne rahatsızlığı. Yalnız beni bayağı bi şaşırttın nerdeyse 24 saattir aramadın

diyerek yine o gülümsemesini sergiledi.

Onunla konusurken şuanki surat ifadesi gözümde canlanıyor sanki hareketlerini takip edebiliyordum

Sercab-Biraz rahatsızdım.Bu aylarda polenler bana pek rahat vermiyorda. Ancak şuan arama imkanım oldu

diyerek gülümsedim

Sevgi-Kıyamam sana ya.Ankaradasın demi?

Sercan-Evet. bahsetmiştim ya şuan amcamlardayım

Sevgi-Hmm gelecekmisin peki

Sercan-Geliyimmi ?

Sevgi-GeL...

Diyerek telefonu kapattı...

ve yine yapacagını yapmıştı son sözü o söylemişti

Onunla konusurken her söyledigim söze dikkat etmeye başlamıştım

ya ben onu gözümde cok büyütüyordum yada o bana cok fazla geliyordu

Garip bir duyguydu bunun adı aşkmıydı sevgimiydi korkumuydu hipnozmuydu bunlar kafamda sürekli dönüyordu

bildigim ve emin olduğum tek şey vardı

Onunla olmayı çok istiyordum

Farklıydı evet farklı olduğunu her yönüyle anlamıştım artık

Telefonumu cebime koyup markete bi kac cikolata almak icin girdim

her kız cikolatayı severdi belki her kız değil tanıdıgım kızların hepsi çikolata düşkünüydü

onu mutlu etmek için büyük şeylerin yararı olmayacağını tam aksine ufak tefek jestlerden mutlu olacağını

tahmin ediyordum...

Parayı uzatırken bileğimden bir kac damla masaya damladı

hay aksi şeytan ne yapacagımı bilemedim

okuyanlar ses versin beyler kendi kendimize konusuyoz gibi geliyo aq. okuyan yoksa zıbaracam bende yarın yolculuk var

Esnaf-evladım birşeyinmi var

Sercan-yok amca meyve soyarken bıcakla yanlıslıkla elimi kestimde..

parayı uzatıp apar topar cıktım

Arkamdan fazla verdin evladım diye seslensede hızlıca uzaklaşma ihtiyacı hissettim.

peki ama bu kadar endişelenecek bi durum varmıydı ortada? Bilmiyorum... Bildigim tek şey eski sercandan gün gectikce uzaklaşmam idi.

Aniden cıktığım için astım hastalığım cok hafif nüksetmiş olup bir köşede biraz soluklanmak için oturdum

bu arada kan damlayan bileklerimi yeniden sarmam lazımdı

üzerinde bulunan bez iyice kanlanmış sırıl sıklam olmuştu...

başımdan bandamı çıkardım sıkı bi şekilde bileğimi sardım..Eskisi kadar acımıyordu ve yavaş yavaş kabuk baglıyordu.

Elimdekiler erimesin diye köşede bekleyen seyyar satıcıdan bir poşet alıp cikolataları içine koyup yola koyuldum.

Hava çok güzeldi

Kuş sesleri insana öyle bir mutluluk veriyorduki. Ondan önce dikkat etmedigim bir çok şeye dikkat eder oldugumu farkettim

Onu seviyordum...

Kendimle çelişiyorum ve bunun nedeni ucuz şeyler olamazdı.

Aşk...

Bunun adı aşktı onu düşünürken kendimi unutuyordum

Kişisel düşüncesi dini bunların hic biri beni rahatsız etmiyordu

Ben kendi inancımdan emindim

zaten böyle oldugum icin insanları dinine göre yargılamıyordum bu kimsenin haddine degildi...

Dolmuşa bindim.

Hayli vakit kaybetmiştim saat 14:22 idi.

Dolmuşcuya paramı uzatıp en arka tarafa geçtim

Birazda Bilegimden dolayı insanların paralarını uzatmamak için oturmuştum oraya.

Sıhhiye köprüsünde indim ve onunla ilk göz göze geldiğim yerdeydim.

Karşıya gectim... Elimdekiler hafif erimişti bu yüzden bir an önce sevginin yanına gitmek istiyordum

Biraz aceleyle yola atlayınca karşıdan gelen korna sesiyle kendime geldim

Arabayı önceden farketmeme ragmen ondan hızlı gecerim düşüncemden ve geciktigimden dolayı yola atmıştım kendimi

Rüzgarını hissettigim araba korna sesleriyle sag baldırımı yalayıp gitti...

Şaşkın bakışlar icerisinde kendimi toparlayıp karşıya geçtim ve ürkek bakışlar arasında dolmuşa binebildim.

Az kalsın bir yanımı yolda bırakacaktım bi kac degersiz çikolata erimesin diye..

Dolmuş sevgilere tahminen 150 metre yakınından geciyordu.. indim...

Ağır adımlarla ilerliyordum...

Binanın önüne geldigimde yine kalbim yerinde durmuyordu

Yavas yavas adımlarla kapının önüne ulasabildim

böyle bir heyecan böyle bir duygu böyle bir hissiyat yoktu

tir tir titriyordum resmen...

kendimi toparlayıp

zorlukla kapıyı tıklatabildim...

Kapıyı açtı.

Kapı önünde boynuma sarıldı ve yanagıma ufak bir buse kondurdu.

Ben ise etkisiz bir bicimde ona sarılmıstım.

iceriye gectik.

Çok özlemiştim onu.Onunlayken herşeyi unutuyordum

Ellerimi tuttu... elleri buz gibiydi o günde böyle soguktu.

-Ellerin buz gibi sevgi.Gecen günde böyleydi soramadım.Neden soguk hayatım?

-inan bunu bende bilmiyorum.Belki senin kanını ictigimdendir.

Diye gülümsedi

O gülümsedi fakat ben içten içe ürperdim.

Elleriyle bileğimi yokladı.

-Acıyormu...

-Yok acıyordu ama artık degil...

içeriye gitti

Ellerinde alkol ve bez ile geldi...

-Gözlerini kapat sevgilim...

Bana sevgilim demişti. O an ruhum bedenimden ayrılmıştı sanki...

Yanımdaydı. bedenime dokunuyordu.Onu seviyordum... Hiç olmadığım kadar mutluydum.

Endişeliydim evet ama bu beni rahatsız etmiyordu.Tek düşüncem sevgi olmuştu.

Bedenimi hissetmiyordum... Bilegimden bandanayı cıkardı.

Kanın aktığını hissediyordum.Eğildi dudağını bileklerime sürttü.Kanın aktığı yere bi kac dil dokunuşundan sonra

elindeki alkolu döktü.Sonra bez ile bileklerimi temizleyip yeniden sardı.

Alkol yakıyordu fakat canım acımıyordu.Yandığını hissediyordum sadece ama en ufak bir acı yoktu...

Kalbim çok hızlı atıyordu.

Elleriyle gözlerimi açtı.

Göz göze bir süre bakıştık.

Sessizce...

Bedenim kitlenmişti...

Onunda etkisiz kaldığını hissedebiliyordum. Konuşamıyor sadece birbirimize bakıyordurduk.

Bir ara gözleri ...

http://www.incicaps.com/r/xxxx-16.jpg/

Yerde duran kanlı bandanama takıldı...

Bir kez daha bana baktı sonra elleriyle bandanamı elleri arasına aldı.

Ayaga kalktı. Aynanın başına gecip göz altlarına sürdü bandamı...

Ufak ufak kan lekeleri belirmişti yuzunde sonra iceriye goturdu ...

ayaga kalktım bende peşinden ilerledim...

yastığının altına yerleştirdi onu.

kapının önündeydim yine goz göze geldik.

-Neden oraya koydun bitanem?

-Uyurken senin kokunu hissetmek icin.

diye yanıtladı.

Bu yanıtlara artık şaşırmıyordum.

Ona hayli alışmıştım. Yaptığı birçok hareket normalleşmiş olmakla beraber eskisi kadar yankı uyandırmıyordu bende...

Yatağı kapının sol köşesinde olup siyah bir görünüme sahipti.

Çarşafın üzerinde ince uzun kırmızı çizgiler olup ortasında büyükce kırmızı kalp vardı.

Yorganı ise acık kahverengiyi anımsatan bir tonda üzerinde mavi yuvarlaklar olan ince bir görünüme sahipti.

Yastığı bembeyazdı...

Duvarda şarkıcı posterleri cizgi film karakterleri vardı...

Duvarlarında heryerde oldugu gibi siyah ton ağır basıyordu...

Hayata karamsar bakıyor yaptıkları ile bunu gösteriyordu.

Hayatı karmaşıklarla geçmiş biriydi. Anne ve babası ayrı olmakla birlikte düzenli bir yaşantısı yoktu.

Sevgiden hayli yoksun büyümüş olması onu karamsırlığa itmiş kendini tatmin etmek için farklı metodlara

başvurduğunu düşünüyordum.

Onu tanıdıkça, hayatının karelerini inceledikçe neden bu yola saptığını anlamak zor olmuyordu.

Diğer kişilerden farklı olmak onu daha çekici kılıyordu. Sanki ulaşılmazdı ne kadar yanımda olsada dokunsam koklasamda

ulaşılmazdı...

Gözleri...

Hayatım boyunca insanların gözleri ilgimi çekmişti. Lakin böyle bir çift gözle hiç karşılaşmamıstım...

Bakınca birşey seni ona çekiyor ve gözlerini ne kadar kaçırmak istersen o iki göz seni o kadar çekiyordu...

Ellerimden tutup beni balkona çıkardı. Ufak bir sandalyeye oturttu. Elleri ile elimi tutuyordu.

-Evde yalnız oldugumda ki zaten çoğu zaman öyleyim hep bu sandalyeye geçer kendimle baş başa kalırım...

Düşünürüm...

Benim için önemli ne var. Neden nefes alıyorum. Neden değersizim ve neden kimsesisizim...

Ayağa kalktım. saçlarından bir tutam alıp kokladım...

gözlerine bakarak.

-Kimsesiz değilsin Sevgi. Bir boşluktayken seni buldum ve bırakmayacağım.

Sözümü tamamlayacaktım ki kapı çalmaya başladı.

Endişelendim.

-Annen mi geldi ?

-Bilmiyorum. Ama o değildir iş çıkışı değil.

Ben balkonda kaldım

Kapıyı açmak için ellerimi bıraktı ve kapıya dogru ufak adımlarla ilerledi.

Biraz sonra arkadaşını sandıgım biri ile balkona geldiler.

-Bu arkadaşım Sercan.

-Merhaba Ekin ben

-Merhaba.

Aklımdan ilk gecen şey acaba oda sevgi gibimiydi? yani satanistmiydi...

Titrek birazda ürkek ellerimle selamlaştım.

Ekin 1.70 boylarında,, saçları karamel sarısı gözleri iri ve mavi oldukça çekici bir bayandı.

balkonda biraz daha aldıktan sonra içeriye geçtik.

iceride koyu bir sohbete başladık...

Önce ben kendimi tanıttım sonra Sevgiyle nasıl tanıştığımızı filan derken sohbet iyice sarmıştı.

Ben Ekini, Sevginin arkadaşı olduğunu beklerken Ekinin Sevginin babasında kalan kardeşi olduğunu öğreniyorum.

Bir anlık şaşkınlıkla anne ve babalarının ne zaman niçin ayrıldıklarını soruyorum.

5 yıl öncesinde şiddetli geçimsizlikten olduğunu söyluyor Sevgi fakat nedense bu cevap beni fazlasıyla tatmin etmiyor.

-Siz sürekli iletişim halindemisiniz peki?

Ekin-Sık sık değil fakat ben derslerden fırsat buldukça geliyorum

Ekinin güneş çarpıkta ışıldayan gözleri gözlerimi alıyordu. Mavinin doruğu vardı gözlerinde.

iri gözlerinin göz kapakları yeşil göz boyasıyla süslenmiş uzun ince kaşları ona ayrı bi çekicilik katıyordu.

Uysal sessiz görünüyordu. Onunla sohbet etmek güzel en önemlisi ve içimi kemiren şey acaba onundamı satanist olmasıydı?

Sevgi gözlerimin içine bakıyor bendeki değişikliği sezmiş gibiydi.

Şaşkındım fakat şaşkın olmamın bir çok nedeni vardı.

2 gun içerisinde olağanca şey yaşamıştım ve bunlara alışmam hayli zamanımı alacak gibi görünüyordu.

2 gun öncesinde tanıdığım Sevgi hayatımda bambaşka bir şekil vermiş

ellerim bağlı bu nehirde sürüklenmekten başka birşey yapmıyordum.

Garip olanda bu olsa gerek bu durumdan şikayetçi yada rahatsız değildim hoşuma gidiyordu.

Hayliyle monoton olan yaşantım birden hız kazanmış cok farklı yönlerde değişik kişiler ve yaşam kareleri tanıma fırsatım

olmuştu.

Adını koyamadığım şey Sevgiye gerçekten duyduğum aşkmıydı.

onu cok tanımıyordum etkilenmiştim fakat boşluktaydımda...

henüz sevgilimden ayrılalı 3 hafta olmuş bu zaman diliminde Sevgi ile karşılaşıyordum ve bi anda onun esiri oluyordum

Bunun nedeni aşkmıydı yoksa merakmı?

Ondan yeni şeyleri farketmek hoştu.En önemlisi şaşkınlık uyandırması beni hayliyle kendisine çekiyordu.

Özellikle bakışları...

Bir şey söylemeden o bakışlardan herşey anlayabiliyordum.

Bu zaman diliminde birde kardeşi Ekinle tanışmış 2 bakış arasında öylece kalmıştım...

Sevgi içecek getirmek için ayağa kalktı.

üzerimde biraz yorgunluk vardı dün geceden kalan. Gözlerimi kapattığımda karşıma çıkan göz beni cok fazla uyutmamıştı.

Bende bir koltuga uzanmak için ayağa kalktım bir yastık alarak başımın altına uzandım...

Çantasına uzandı çıkardığı göz kalemiyle gözlerini hafifçe yeniledi. Kırmızının cok hafif bir tonu olan rujlarıyla uzun dolgun

ve çok çekici dudaklarını boyadı Ekin...

Onu izliyordum ...

izlediğimin farkındaydı. Arkasını döndü...