1. 26.
    0
    http://www.incicaps.com/r/kilise.jpg/
    ···
  2. 27.
    0
    up up up
    ···
  3. 28.
    0
    up up up
    ···
  4. 29.
    0
    up up up
    ···
  5. 30.
    0
    up up up
    ···
  6. 31.
    0
    @70 adamsın. zaten sürükleyici bişey lan özeti isteyen olmaz kelime daarcıgınız gelişssin aq
    ···
  7. 32.
    0
    son 2 part kaldı lan. bi cırpıda bitirdiniz bak.
    inş kitabı cıkardıgım gunleride görecem lan

    nasıl yorumlar tepkiler eleştiriler ?
    ···
  8. 33.
    0
    @75 hatunun capsi genemi çeliştin
    ···
  9. 34.
    0
    daha baslangıcı la. sınavlar butler finaller bitirdik bakalım boş kaldım devam edecem.
    karakterler vs daha girecek cıkacak
    ···
  10. 35.
    0
    kanlı bandana olarak düşündüm ismini nasıl olur egzotic ve yeterince gibici degilmi ?
    ···
  11. 36.
    0
    daha yapım aşamasında varsa fikirleriniz degerlendirmeye alayım. daha iyi bi secenek cıkarsa neden olmasın onu koyabilirz
    ···
  12. 37.
    0
    Gözünü hafifce kısarak gülümsedi.

    Bende ufak bir tebessümle baktım.

    Sevgi buzluktan aldığı kutu kolalarla içeriye geldi.

    Ekinin makyajını tazelediğini görünce gözlerimin içine baktı. O eski bakışlarını fazla anımsatmıyordu.

    Gözümü kaçırdım.

    Kendimi toparlayıp kutu kolalardan birini aldım.

    -Teşekkür ederim canım.

    Sevgide bi durgunluk vardı.Oysa ki herşey normal gidiyordu.Herhangi bi sorun olduğunu düşünmüyordum.

    Aklımın bir köşesinden Ekini kıskandığı geçsede bunu fazla önemsemeden geçiyordum.

    Sevgi bana dönerek

    -Kırıkkaleye ne zaman gideceksin hayatım?

    -Henüz belli değil fakat tatil olduğu için Ankarada kalma şansım yüksek hayatım.

    -Amcanlar için sorun olmassa burda kalabilirsin biliyosun annem haftada 2 gün geliyor gelmiyor sorun olmaz ...

    -Sorun çıkmazsa neden olmasın

    Diyebildim. Konuşmalarımız sırasında Ekin gözümün içine bakmaya devam ediyordu.

    Garip bi kızdı fazla konuşmuyor masum tebessümlerle bize katılıyordu.Beynimi kemiren şeyi halan öğrenememiştim ve

    açıkcası bunu nasıl öğreneceğimide bilmiyordum.

    Çekiniyordum...

    Ekine nerde okuduğunu sordum.

    Ankara üniversitesi 1.sınıf endüstri mühendisliği okuduğunu söyledi.

    Sonra bana dönerek

    -Biz Sevgiyle ikiz kardeşiz

    dedi.

    O an iyiden iyiye şaşırmıştım.

    Masum bir yüz mimiğimle birlikte gülümsedim

    -Hanginiz önce doğdunuz peki?

    -Sevgi benden 1 2 dakika önce doğmuş ablam o benim

    diyerek gülümsedi.

    Kolamı bitirmiştim kutusunu atmak için kapıyı araladım.

    Kapıdan çıktıktan 3 metre solda mutfak vardı kutuyu çöpe bıraktım.

    Arkamı döndüm içeriye geçecekken gözüm o gün ki jilete takıldı.

    Masanın sag tarafında bardakların biraz ötesinde benim kurumuş kanımla bezenmiş duruyordu.

    Yaklaştım...

    Elime aldım biraz süzdükten sonra aldığım yere bıraktım.

    Sürekli kendimle tartışıyordum. Doğrumu yapıyordum bedenimin süreklediği gibi giderek.

    Nasıl teslim etmiştim kendimi.Bu sorular sürekli beynimde yankılanıyordu.

    Kendimi toparlayıp bir bardak su ile içeriye geçtim.

    Ekin-iyimisin sen durgun gözüküyosun ?

    Sercan-iyiyim Ekin. Dün üstümü açtım sanırım omuzum uyuşmuş.

    Ekin-Dikkat et kendine. Bizim için önemlisin.

    Diyerek sözünü tamamlandı.Bu sözleri sarfederken yüzündeki o tebessüm doğal olarak aklıma kazınmıştı.

    Sevgi ve Ekinin mimikleri birbirine benziyordu.

    Kardeş olduklarını simalarına bakarak anlamak güç gibi gözüksede mimikleri onların kardeş olduğunu göz önüne

    seriyordu.

    Suyumu yudumladım.

    Odayı 20 30 saniyeliğine sessizlik sarmıştı.Bardağımı masanın üzerine bırakırken cıkardığı ince ses bu sessizliği delmişti.

    Herkeste anlamsız bakışlar vardı.

    Hızlı gelişen olaylar bu bakışların nedeni gibiydi. 3 kişiydik lakin kimse henüz birbiri hakkında çok fazla bilgiye sahip değildi.

    Yaşam devam ediyordu.En önemlisi bu durumdan şikayetçi kimse yoktu.

    Bugün Sevgilerde kalacaktım.Bu gece nasıl olacaktı...

    Sevgi bende yıldırım etkisi bırakmış biriydi. Ancak onu sevip sevmediğim konusunda hala endişelerim vardı.

    Bende şok etkisi yaratan bu kıza duyduğum his tutkumuydu aşkmıydı işte bunun adını koyamamıştım henüz.

    Çünkü hala kendimle çelişebiliyordum.Aşk nedensiz bağlanmaktır.Sevgiye tutulmuştum evet ama yinede endişelerim vardı.

    Belkide tercihleriydi beni endişelendiren bilmiyordum bu düşünceler başımı ağrıtıyordu...

    Güneş yerini bulutlara bırakmış odaya hafif karanlık çökmüştü.

    içeriden cdlerle gelen Sevgi

    -Hadi biraz film seyredelim?

    Ekin ile göz göze geldikten sonra;

    Sercan-Tamam olur.Ne filmi onlar?

    Ekin-Amannn duygusal olmasında ne olursa olsun.

    Sevgi-Korku komedi duygusal ne isterseniz var.

    Ekin-Hmmm. Bu saatte korku sarmaz komedi olsun vakit olursa gecede korku izleriz ne dersiniz?

    Sercan-Uyar farketmez.

    Ekin ile sürekli göz göze geliyorduk.

    içinde bulunduğum durumu çözemiyordum.Sadece garip olduğunun farkındaydım.

    Yeni simalarla tanışıyordum. Dün sevgi bugün Ekin yarın kim olacak sorusunu kendime sormadan edemiyordum.

    Bu sorunun dışında beni rahatsız eden diğer soruda Ekinin kimliği ve tercihiydi.

    Sevginin elinden cdleri alan Ekin içlerinden komedi türü bir cdyi alarak vcd playera taktı.

    Sonra Sevgi ve Ekin kanepede yerlerini almıştı ben ise yere oturarak televizyonun başına geçmiştik.

    Sevgi-içeride mısır patlakları ve birazda içecek olması lazım Ekin getirirmisin?

    Ekin-Olur canım.

    Yüzünde hafif alaycı bir gülümsemeyle

    yerinden kalkıp mutfağa doğru gitti.
    Yanlız kalmıştık.

    Kuracağım cümleleri her nekadar özenle ve endişeyle seçiyor olsam da sanki her seferinde

    sevginin kimliğiyle çatışma halinde buluyordum kendimi...

    Sevgi saçımla oynuyordu.

    Sevgi-Hayatım böyle arkasını uzatmışın ya rockçılar gibi olmuş.Öreyim mi?

    Diyerek elleriyle saçımla oynamaya devam ediyor.

    Sercan-Hadi ordan sende nefret ederim rocktan.Sadece zevk ya.Oldu belik yap bide deli.

    Sevgi-Hayatım yakışmış ama uzasın kesme.

    Sercan-Uzasında babam taktı o saça ama.

    Sevgi-Pardon hayatım.

    Sercan-Ya yanlış bişey söylemedim demi özür dilerim yani ben çok rahat yetişmedim belki bu anlayışsızlık burdan kaynaklandı.

    Sevgi-Yok canım önemli değil hadi filme dönelim.

    Sözünü tamamlıyor fakat bana inceden kırıldığını seziyorum.

    Bir anlık boşluğumda yanlış bir cümle kurmuştum.Aslında yanlış değildi ama bunu Sevgiye göre yorumladığımda yanlış olduğunu

    düşünüyordum.

    Ekinin getirdiklerinden bir bardak vişne suyu alıp yerimi aldım.

    Sevgi arkamdaki kanepeye Ekin ise karşımdaki koltuğa geçmişti.

    Sevgi saçımla oynamaya devam ediyordu.

    Ekin durumdan rahatsız gibiydi.Tırnaklarını yiyordu.

    Gülümsedim.Ekine nispet yaparcasına elimdeki bardağı Sevginin bardağıyla tokuşturdum ve yudumladım.

    Film harika gidiyordu.Yere iyice yayılmıştım.Baş ucumda Sevgi vardı.Elleriyle elimi sımsıkı kavramıştı.

    Seziyordum...

    Beni Ekinden kıskandığını bariz belli ediyordu.

    Aslına bakarsanız haksızda sayılmazdı.Ekin bir erkeğin hayalinde yer alabilecek bir bayandı.

    Çekiciydi en önemlisi zekiydi.Aklı başında ne yaptığını bilen olgun denilebilecek özelliklere sahipti.

    Sevgi kendisinden bir adım uzakta durduğumun farkındaydı.Çünkü onun tercihine alışmak kolay değildi.

    Bununda farkındaydı bu yüzden Ekinden kıskanıyordu.

    Film bitmişti.Duvarda asılı duran saate baktım 20:30 civarıydı.

    Filmden sonra hafif sersemlik başlamış birazcıkta uykum gelmişti.

    Yüzümü yıkamak için yatak odasının bitişiğinde olan lavaboya geçtim.

    Yüzüme bir kaç defa su çarptıktan sonra havluya uzanırken,yumuşacık gülümsemesiyle havluyu uzattı.

    Sonrada uykun açıldımı canım diye ekledi.

    Hala sersemlik vardı üzerimde.Yüzümü kuruladım,kızaran göz altlarıma aynada baktım sonra Ekin'e dönerek:

    Teşekkür ederim daha iyiyim ayıldım sayılır diye yanıtladım.

    Gözleri alev alevdi.Karanlık bir sokakta tüm çevreyi aydınlatabilirdi o gözler.Bakışları seni hiç bitmeyecek bir rüyaya sürüklüyordu sanki.

    Tutuluyordu insanın bedeni ve basit cümlelerin dışına çıkamıyordun donduruyordu seni alıp zütürüyordu o bakışlar...

    Nerde kalıyosun sorusuyla sessizligi böldüm.

    Babamın işi dolayısıyla eryamanda kalıyorum diye yanıtladı.Hafiften muhabbet başlamıştı.Mutfaktan bir bardak su alıp balkona geçmiştik.

    Bu sırada Sevgi içeriyi topluyordu.Ekin ile muhabbet koyulaşmıştı.inanması zor olsada bana şuana kadar hiç sevgilim olmadı dedi.

    ilk sıralar çok inandırıcı gelmedi bu sözü.Muhabbet ilerledikce tatmin olmaya başlamıştım sanki.

    içeri geçerken masanın üzerindeki çicekten bir dal koparıp uzattım.Bunu neden yaptıgımı bilmiyordum ama onda bana ait olan birşeyler vardı.

    Yaşadıgım ve bulundugum durumu anlatmaya sözler yetersizdi.Kime ne hissediyorum sorusunu kendime sordugumda cevapsız kalıyordum.

    Sevgiden uzaklışıyordum ben... Sevgiye olan bir güvensizlik vardı içimde bunu her defasın kendime söyleyemesemde bu güvensizlik kendini gösteriyordu.Bu yüzden kendimi yüzde yüz teslim edemeyecegimi biliyordum.

    Ya Ekin?

    Başkaydı.O Sevgiden farklıydı.Güvenilirdi ve en önemlisi şuana kadar hiç sevgilisi olmayışıydı.

    En çokta bu çekiyordu kendine.

    Çok alımlıydı ve yaşı 21 olmasına karşın bugüne kadar hiç sevgilisi olmayışı daha çok çekiyordu kendine...

    Saat geçiyordu.

    Bugün Sevgilerde kalacaktım.Daha öncesindede burda bir gece kalmıştım fakat o zaman kendimde değildim.

    Bu gece içten içe korkutuyodu beni.Tüm herşeyden uzak sanki hiç bitmeyecek bir rüyada hapsolmuştum.Hani sebepsizce koşarsın rüyanda ve yoluna çıkan kimseyi tanımazsın ya aynen o durumdaydım.

    Bu duygumu kızlara belirtmemek içinde elimden geleni yapıyordum.

    Saat 11e geliyordu. Yaz mevsimi olmasına karşın dışarda hafiften bi yağmur kendini göstermişti.

    Bunalmış ortamdan kurtulmak için hep birlikte balkona geçtik.Ekin ellerini yağmur zerreleriyle ıslatıyordu balkondan dışarı uzatıp.

    son 1 part kaldı http://www.incicaps.com/r/kalp-1.jpg/ buda capsi.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    0
    @89 6 yasından beri kırıkkaledeydim gecen sene anka tasındık panpa.
    topragımdır yani. memleket delice benim
    ···
  14. 39.
    0
    ekinin capsleride hazırladım son part kaldı picler. bitiyo diye üzülmeyin yazmaya devam edecem. roman ismini dedigim gibi kanlı bandana olarak dusunmustum ama degişebilir bakalım.
    daha cok yolumuz var son demlerinde illaki desteklerinizi bekleyecem. 21 yasında fakir bi pic yazar olacak
    ···
  15. 40.
    0
    http://www.incicaps.com/r/mavi-4.jpg/
    http://www.incicaps.com/r/pem.jpg/
    http://www.incicaps.com/r/ekns.jpg/

    Ekinin capsleri arkadaslar.
    ···
  16. 41.
    0
    @90 merkezdeydim kaletepe mahallesi panpa
    @94 panpa yasanmıs anımdı. sonra bende yazıya dökmeye karar verdim olay bu. roman edasına sokmak icinde bi kac süsleme oldu illaki genel itibariyle hepsi gercektir.
    @96 olay lise mezunumdan sonra üniye kayıt oldugum tarih yani 2 sene düş 2009 haziranında oluyor
    ···
  17. 42.
    0
    @103 benim istem panpa orası el sallayım sana ordan
    ···
  18. 43.
    0
    @101 dusuncene saygı duyuyorum pic. tüm göruslere acıgım inanan inanmayan hepinize saygım var.
    ankaradayım hala olayı tüm cıplaklıgıyla romana döktum yer mekan zaman burda hic oynama yok. ekinin ünisi vs burda oynama var sadece kimsenin özel hayatına müdahale olmasın diye

    takıldıgı yer olan sorabilir
    ···
  19. 44.
    0
    son part arkadaslar.
    zaman ayırıp okuyanlara tesekkurlerimi sunuyorum.en kısa zamanda devamı gelecektir. kaldıgım yerden devam etmeye basladım.
    olağan bi olay olmadıgı icin inanan inanmayanlara saygım oalcagını basta belirttim.
    zaten olağan bişey olmadıgı icin kaleme alma ihtiyacı hissettim.
    21 yasında istatistik okuyorum yani edebiyatın esini bilmem. yarım yamalak lise bilgimle yazmaya calısıyorum.
    sevip iyi oldu okumak diyenlerede ayrıca tesekkurlerimi iletip okuyan herkese sukusunu verdim

    Sessizdi mahalle. Belki de bilmedğim için bir haylide ürperticiydi.

    iki göz sanki her saniyemizi izliyor gibiydi...

    Sevgi elleriyle boynumu okşuyor, soğuk elleri içimi titretiyordu. Nefes alıp verişini hissedebiliyordum.

    Gözlerim pencere kenarında bulunan boncuklara takıldı. Sevgiye yöneldim ve ne için durduklarını sordum.

    Soğuk ellerini boynumdan içerisine soktu ve bedenimi hafifce okşayarak yaklaştı ufak kelimelerle mırıldandı sonra anlatırım hayatım.

    Bunun üzerine sadece peki diyebildim.

    Ekin ıslanmış ellerini balkondan çekip içeriye geçti. Bize kızdığını farketmiştim.

    Bi süre kapıya baktım sonra Sevgiye döndüm. Konuşmadan bakışıyorduk sadece.

    Yağmur şiddetini biraz artırmıştı. Bakışırken yağmur tanelerinin balkon demirinde bıraktığı sesi işitebiliyordum.

    Nefes alıp vermesi sıklaşmış olup yağmurun bıraktığı sesle karışıyor insanı kendinden soyutluyordu.

    Soğuk ellerini göğsümden cekip belime atarak bedenimi sardı. Hafif üşüyordum ama soğuk ellerinin verdiği sıcaklık doyumsuzdu.

    Ellerimi saçlarına atarak kendime yaklaştırdım. Burun burunaydık.

    Balkon kenarında birikmiş su hafifce akarak delikten geçiyor bıraktığı ses bu ana fon katıyordu sanki...

    Dudaklarına dokundum gözlerini kapattı;ellerini başımdan sararak kendine çekti, deli gibi öpüşüyorduk.

    O an hiç bişey umrumda değildi hiç bırakmak istemiyordum.

    Mahallenin derin ürpertesini bozarcasına kenetlenmiştik. Tüm büyüyü bozuyordu dudaklarımız.

    Gözlerini açtı, gözlerinin siyahlığı aydınlatıyordu gecenin karanlığını. Saçlarımıza vuran ve damla damla yüzünden akan yağmur renk katıyordu öpüşmemize...

    Ayağa kalktık bacaklarından kavrayıp pencere önüne otutturdum. Elleriyle başımı sımsıkı kavramış bırakmıyordu.

    Üzerimdeki bodyi cıkartıp attı. Saçları omuzlarımdan aşagı dökülüyor sırtıma çarpan yağmur taneleri

    doyumsuz bi zevk veriyordu.

    Ellerimle belini kavradım nefes alış verişleri eşliğinde deli gibi sevişmeye devam ediyorduk.

    Sonra

    Bi ara duraksadım. Heyecan, korku,gizem tüm duygularımın verdiği bi duraksamaydı bu.

    Sessiz mahallenin gözleri üzerimizdeydi sanki.

    Sordu ne olduğunu hiç diyerek geçiştirdim. Kalktı ayağa sonra hiç bişey söylemeden yerde duran tişörtünü aldı.

    Cebinden çıkardığı boncuğu pencere önündeki kutuya bıraktı

    ve hiç bişey demeden içeriye geçti.

    Şaşkın gözlerle bi süre izledim. Neydi bunun anlamı?

    Kutuyu aldım elime ve içindeki boncukları saydım. Koyduğu boncukla birlikte 4 tane olmuştu.

    Bana tahmin edemeyeceğim kadar bozulduğunun farkındaydım.Ama elimde olan bi durum değildi bu.

    Fakat bu boncukların ne anlama geldiğini iyiden iyiye merak etmiştim.

    Onu en ufak üzmek istemiyordum çünkü her ne kadar gizemli olsada ve duygularıma bi isim bulamasamda onla olmak

    doyumsuzdu.

    Evet

    tüm duygularım birbirine girmişti ama bi yandanda onu üzmemek için herşeyi yapacağımı biliyordum.

    Kendimi toparlayıp hafif ıslanmış bodymi üzerime takıştırıp içeriye geçtim.

    Duvarda asılı aynaya baktım göz altlarım hafifçe siyahlaşmış olup dudağımdada kırmızılık vardı.

    Banyoya geçip kendime çeki düzen verdim.

    Ağzıma gelen ruj tadı o anı canlandırdı gözümde. Kalbimin atışları yeni yeni normale dönmüştü.

    Son bir kez daha aynada kendime bakıp içeriye geçtim.

    Bu arada Ekin evden çıkmıştı şöyle bi Sevgiye bakındım oda yoktu içeride.

    Sonra odasına geçtim sessizce bi köşede oturuyordu.

    Usulca yanaştım yanına ellerimle yüzünü okşayıp gögsüme yatırdım.

    Siyah saçları geceyi andırıyordu gözleri ise yıldızları.

    Konuşmuyorduk ama birbirimize çok şey anlatıyorduk susarak...

    Ve ben orada anladım susarak konuşmayı hissederek yaşamayı.

    Elleriyle bileğimi yokladı. Sonra bana baktı gülümsedi.

    içerden kapı sesi geldi. Ekin gelmişti sanırım.

    Ayağa kalktı dolabına yöneldi. Sırtı bana dönüktü.

    Oturduğum yerden onu izliyordum.Üzerindekini sıyırıp yatağın üzerine bıraktı.

    Omuzlarında kanat tattosu vardı.

    Sol omzunda yarasa kanadı diğerinde ise güvercin kanadını andıran döğmelerdi.

    Ayağa kalktım ve arkasından sarıldım boynuna ufak öpücukler kondurdum sonra

    Üzerine siyah bi sweat takıştırıp bana yöneldi. Hafif yorgunluk vardı üzerimde.

    Elimle cebimi yoklayıp telden saate baktım.

    00:17.

    Belime sarıldı ufak adımlarla içeriye geçtik.

    Ekin elindekilerini masanın yanına bırakmış kanepede oturuyordu. ikimizlede konuşmuyordu

    içeriye girdiğimizle ilgilenmeyerek eline aldığı ufak oyuncakla oynuyordu.

    Sevgiye baktım sonra odadan dışarı çıktım.Üzerimde uykusuzluğn verdiği durgunluk kendini gösteriyordu.

    Mutfağa geçtim açlıktan ezilen midemi doldurmak için.Bu evin her köşesinde insan için merak uyandıran dekorlar vardı.

    Mutfak kapısının sol yanındaki masada siyah şakak kemiklerinden ufak boynuzlar çıkmış ve koçu andıran insan heykeli,

    Banyoya giden yolun sağında bulunan masada eski yunan tanrılarını andıran heykeller boy gösteriyordu.

    Garip geliyordu ama Sevgiye hiç sormadım.Çünkü artık soru sormaktan rahatsız hissediyordum kendimi ona karşı.

    Ufak adımlarla mutfağa geçtim. Renkli desenlerle bezenmiş ve üzerlerinde ufak ufak çiçeklerin bulunduğu masa örtüsünün

    üzerinde bulunan meyve suyundan bir bardak doldurup buzdolabına yöneldim.

    Buzdolabını araladım sol alttaki rafta bulunan çikolatayı alıp masaya yönelecekken gözüm yukarı rafta bulunan

    ve ufak bi şişenin içine konulmuş kırmızı sıvıya çarptı elimle uzanacakken Sevginin ayak sesleri işittim vazgeçtim.

    Buzdolabını aniden kapattım ve kapıya yönelecekken ...
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    0
    @114 geliyor selam
    ···