1. 37.
    0
    ayinin vidyosunu at inanak
    ···
  2. 36.
    0
    rezerved
    ···
  3. 35.
    0
    reserved
    ···
  4. 34.
    0
    lise son sınıfa kadar,
    hayal edebileceğiniz tüm burjuva adetlerinin,
    tüm burjuva deneylerinin en somut örneği idim.
    büyüklerim tarafından yaşımın ve bilgimin yetersiz görülmesiyle,
    kesinlikle siyasete bulaşmadım.
    tanrıyla olan içsel ve açıklayamadığım sıkıntı dışında
    son derece inançlı görünen birisiydim.
    itaatsizlik problemim yoktu.
    şımarıktım; isteklerim burjuva istekleriyle örtüştüğü için
    sıkıntı çıkmıyordu.
    entelektüeldim; 19 yaşında sinematografi,
    analog sanatlar,
    resim ve klagib batı müziği konusunda bilgim vardı.
    bol bol kitap okur, düşünmeye sevk edilirdim.
    türkiye insanı kadar camiye gidilirdi;
    bu arada küçük şehirden büyük şehre taşınmıştık.
    çünkü lise önemliydi;
    iyi bir üniversite okuyup, ailenin adını tamamıyla taşımalıydım.
    ···
  5. 33.
    0
    beyler bayanlar,

    şenol erdoğan falan değilim. o videoyu da biliyorum, izledim.
    bu kaybedenler muhabbetleri de oldukça gülünç geliyor.
    fakat cevap olarak söyleyeyim;
    internet çağında herhangi bir şeyin çalınıp da,
    aslının ortaya çıkmaması bir durum mümkün değil.
    o kadar aptal değilim.
    inanıp inanmamak size bağlı.
    saygı duyarım.

    (yazara özel mesaj yoluyla da ulaştım zaten.)
    ···
  6. 32.
    0
    rezerved
    ···
  7. 31.
    0
    @29 a cevap ver
    ···
  8. 30.
    0
    bir süre boyunca hayatım böyle devam etti.
    daha sonra resime yeteneğim olduğunu keşfettik.
    çok iyi çizimler yapabiliyordum.
    lise boyunca ek dersler aldım.
    bir yandan keman çalmaya çalışıyordum.
    kısaca ailem beni bir entelektüel olarak yetiştirmek adına,
    her şeyi yapıyordu.
    zengin bir aileden geliyordum;
    ve bu ailenin erkek çocuğu olarak gelecek kuşakların devamı
    artık lüks olan "entellik" sıfatıyla devam etmeliydi.
    zengin olunca, mücadele seviyeniz ihtiyaçlar listesinin alt maddelerine
    doğru kayıyor. tüm kuzenlerim piano çalmayı biliyordu mesela.
    ben ise sadece bir penis taşığım için
    hepsinden üstündüm.
    ayrıca ortalam üstüydüm zaten.
    lise son sınıfa kadar kız arkadaşım olmadı.
    bence tek kusurum, şu kızlarla konuşmaktı.
    halbuse insan kusurdan başka ne ile yapılmıştır ki?
    ···
  9. 29.
    0
    REZERVERD
    ···
  10. 28.
    0
    devam et sen moruk.
    ···
  11. 27.
    +5
    adam 14 yaşında allahla mantık konuşuyo biz osbir çekiyoduk amk
    ···
  12. 26.
    0
    anlat panpa dinliom iyi gidio
    ···
  13. 25.
    0
    o yoldayken babam bana dönüp şöyle söyledi;
    "yolu görüyor musun oğlum. biz aslında dümdüz gidiyoruz."
    arkaya döndüm, neredeyse kırkbeş derecelik açıyla bir tepenin ardına tırmanıyorduk.
    "hayır şu anda tırmanıyoruz işte" dedim,
    "ama yolu takip ettiğin sürece, dümdüz gidersin. bu yüzden tüm yokuşlar,
    insana düz gibi gelir". dedi.
    ergenliğimin başına dair hatırladığım en büyük olay buydu.
    daha sonra büyükşehirdeki, büyük bir camiye girdik.
    camilerin heybeti beni hep korkutur.
    bunun şeytanla falan alakası yok.
    sadece o koca heybet ve o koca tanrının kocaman evi;
    üstümüzde hep bir kılıcın sallandığını hatırlatır bana.
    insan tanık olduğu sürece anlar.
    şimdi daha iyi anlıyorum tabi.
    o eve girdik, namazı kıldık.
    sanki bambaşka bir ülkede gurbette gibi hissettim.
    her şey aptalca geliyordu.
    her şey anlamsızlaşıyordu.
    ben aptaldım ve bunun üstüne üstlük kibirliydim.
    kafamı secdeden kaldırdıktan sonra,
    içimden son duayı okumak yerine şu sözler geçti;
    "inandığım değerleri yaratan tanrım;
    eğer oradaysan ve beni duyuyorsan,
    bana bir mesaj yolla.
    çünkü korktuğum şeye saygı duymamı bekleyemezsin."
    diyorum ya, fazlasıyla aptal ve kibirli bir ergendim...
    ···
  14. 24.
    +3
    şeytanın capsini at
    ···
  15. 23.
    0
    reserved
    ···
  16. 22.
    0
    reserved
    ···
  17. 21.
    +2
    rizorvıd can aksoy
    ···
  18. 20.
    0
    bu büyük ailenin bir kısmı büyükşehirde,
    bizim çekirdek aile ise büyük şehre bir saatlik uzaklıkta olan bir
    ilçede yaşıyorduk. çünkü babam ve annem bizi şehirden korumak istiyordu.
    bir tepenin ardındaki o ufak ilçede, daha güvendeydik.
    geceleri yattığımda babannemin yaratıkları hep tepenin ardında kalır,
    bizim son derece korunaklı olduğumuzu düşünürdüm.
    doğal olarak yaşadığımız yer kadar küçük düşüncelere sahiptim.
    bir gün babam, dedelerim ve amcamla, erkek erkeğe yola düştük.
    bu yolu hiç unutamam. sanki a şehrinden b şehrine giden bir yokuştu o yol.
    arkada, iki dedemin arasında, ergenliğe ilk girdiğim senelerde,
    babamla amcam önde siyaset tartışırken, arkada dedemlerin arasında,
    birden konu benim istikbalim üstüne döndü.
    gelecekten konuşmak hep ürkütür insanı.
    çünkü geleceğini düşünmek, karanlığını çağırmaktır.
    çünkü geleceğini konuşmak, yasaktır ve konuşmamak hep daha iyi kabul edilir.
    tabi o zamanlar böyle anlamlandıramıyordum...
    ···
  19. 19.
    0
    neyse çocukluğum böyle geçti işte. büyük bir ailede,
    mistik ve tam bir müslüman gibi büyümüş bir çocuk olarak.
    insan böylesine tam olunca, zihnini bir köşesinde subayın teki çıkıp diyor ki;
    "nerede bizim ekgibliğimiz?" işte o zamanlarda, kibirinden dolayı
    kendi kendinin başını taka sokuyor. ileride büyüyecektim,
    aptal, asi bir genç olacaktım.
    garip ve ciddi anlamda tehlikeli ortamlara girecek,
    garip ve ciddi anlamda tehlikeli işler yapacak,
    aptalca olaylara tanık olacaktım.
    çünkü biz yanlış anlaşılmaların kuşağı olmuştuk.
    biz değerlerimizi tekrar yaratmak istiyorduk
    ama bunu nasıl yapacağımızdan kesinlikle bihaberdik.
    kimse bizi anlamıyordu;
    kimse bizi sevmiyordu;
    kimse bizi umursamıyordu;
    ve karşılığında boşluğa karşı nefret besler bir şekle bürünmüştük.
    korktuğumuz o yaratıklar biz olmuştuk
    ve tanrının zinciri vuracağı sıradaki canlı bizdik...
    ···
  20. 18.
    0
    reserved
    ···