1. 117.
    0
    sol odaya gelirsem eğer,
    işte burası her satanist kovanında olması gereken ana oda idi.
    burası "şeytan ın evi" olarak kullanılan ve gereksiz hiçbir şekilde,
    bulunulmayacak, girilmeyecak olan odaydı.
    "şeytan" dediğimiz şeyler,
    sandığınız gibi 1 tane olup herkesin başına çorap ören varlıklar değildir.

    binlerce alemde, binlerce varlık vardır.
    bazılarının alemlerine daha yakın,
    bazılarına daha uzağızdır.

    şeytan, evelliyatında bir melek değildir.
    meleklerin özgür iradesi olmaz.
    şeytan, bir cinni türüdür,
    en güçlüsüdür.
    dumansız ateşden dövülmüştür ve
    insan gelene kadar varlıkların en mukkadderidir.

    satanistler, tanrıyı "baba" olarak kabul eder.
    doğal olarak "isa" ve soyunun soyunu
    "günahkar evlat"tır.
    ···
  2. 116.
    0
    anlat
    ···
  3. 115.
    0
    severek takip ediyoruz
    ···
  4. 114.
    0
    öncelikle belirtmem gerekirse,
    satanistler arasında da ayrılıklar vardır.
    temelde hazcılar ve bilgeciler olmasına rağmen,
    mitolojik kökenler veya uygulanan yöntemler gibi konularda da
    ayrılıyorlar. bulunduğum tarikat hazcı olmasının yanı sı
    paganist wicca öğretilerini kullanıyor
    ve islami yollarla evreni anlamaya çalışıyorlardı.

    her ne kadar uçuk gelsede, din konularını anlamak,
    kavrayıp bunları kullanabilmek için
    geleneklere kalmak doğru yoldur. çünkü insanların zihni
    buna yatkın olur. paganistlik, her ne kadar farklılıklar
    içerse de, şaman türklerinin uygulamalarına benzerdir.

    tarikat içerisinde genellikle bunlar öğretilme aşamasında kalır.
    uygulamak ve sonunda elde etmek hep aynı olacağı için
    kullanılan yollar önemli değildir.
    çünkü bazı kişiler anadolu büyüleri de kullanıyorlardı.
    ···
  5. 113.
    0
    sonunda hikaye ilginclesti. iyi is cikacak senden bosa okumamisim. ayrinti yaz gazimiza gelip atlama okuduguma degmeye basladi.
    ···
  6. 112.
    0
    kapısı yarıya kadar olan açık oda,
    yerleri yapış yapış kırmızımsı & siyahımsı bir şeyler kaplamıştı.
    köşede bir şeyler fokurduyor,
    sürekli olarak kaynatıyorlardı.
    onun daha sonra, yaptıkları manyakça bir deney olduğunu öğrenecektim.
    bu oda, kurbanların verildiği odaydı.
    muhtemelen kandan yapış yapış olmuş yerler,
    pislik içerisindeydi.

    tüm odaların ortak özelliği duvarlarında melek dilinde yazılmış yazılar,
    odanın merkezidne bulunan kocaman bir pentagram,
    ve tüm kutuplarına konulmuş olan musa nın mührüydü.
    önümdeki bütük odanın tavanına daha biri sürü paganistik semboller asılmıştı.
    bu kurban verdikleri oda ise
    ufacık kıpkırmızı bir lamba ile aydılantılıyor,
    ve şeytanla hiç muhattab olmadan sadece kurbanlar için kullanılıyordu.
    odanın ilerisinde musalla taşına benzer bir taş da vardı.
    ···
  7. 111.
    0
    ben, kemal, cenk ve aşkın dar bir sokaktan devam ettikten sonra,
    bir gay bara girdik.
    nereye gittiğimizi bilmiyordum,
    yollar karmaşarık ve pisti.
    dediğim gibi alışık değildim fakat bunu yapmayı çok istiyordum.
    cenk içeriye bizden bir dakika önce girdi,
    daha sonra çıkıp bizi çağırdı.
    kapıdan ilerleyerek, hiç kalabalığa karışmadan
    barmenin önünden sola saptık.
    aşkın ve kemal barmene selam verdi.
    birbirlerini tanıyorlardı.
    soldan devam ettikten sonra tekrar sola dönünce ufak bir
    kapı ile karşılaştık.
    bir iki merdiven aşağıya inip, ufak bir çelik kapı idi bu.
    cenk bizden önce kapıyı açmıştı.

    girdiğimiz yer bir holdu.
    her taraf toprak ve kilden yapılmış gibiydi.
    üstümüzde loş bir sarı ışık vardı.
    hol, diğer üç odaya bağlıydı, hepsinin tahtadan kapıları vardı.
    solumdaki odanın kapısı komple kapalı.
    önümdeki odanın ki açık,
    ve sağımdaki son odanın ki yarıya kadar açıktı.
    o anda gördüklerimi anlatmam gerekirse,
    oraya ilk defa gelmiş birisi olarak;
    hemen önümüzdeki oda, paganistik öğelerle doldurulmuştu.
    zemini damalı, olabildiğine genişti.
    odanın ucunda tahtadan oyma bir heykel vardı.
    heykele gelmeden, odaya biraz girince karşınıza
    iki adet yunan sütunu geliyordu.
    o anda o kadar garip ve gereksiz bir mimari gibi görünmüştü ki
    aptal bir ergenlik ritüeli olduğunu sanmıştım.
    herkes kadar satanizm hakkında bilgim vardı,
    o güne kadar hepsini ya kız kaldırmaya çalışan tipler,
    ya da ergenler olarak görüyordum.
    böylesine organize olduklarını görmek oldukça şaşırtmıştı.
    ···
  8. 110.
    0
    şimdi hikayeyi bir kaç ay ileri sarıyorum.
    part 2 nin, ortasına geliyoruz.
    burada anlatacaklarım,
    muhtemelen sizin asıl duymak istedikleriniz olacak.
    part 2 nin yarısından, part 3 ün diğer yarısına kadar,
    gerçekleşen tüm olaylar sizin mantık sınırlarınızı zorlayacak.
    bazı durumlarda illegal olabileceği için,
    "dokundurma"lar yapacağım, muhtemelen ne demek istediğimi rahatça anlayacaksınız.
    sizlerden istediğim şey,
    bu bölümün oldukça ağır olabileceğini bilmeniz ve ona göre okumaya devam etmeniz.
    şimdiye kadar, benim nasıl biri olduğumu,
    ve etrafımdaki insanların ne tip insanlar olduğunu,
    bu sürecin, sadece ruhsal sürecin nasıl geçtiğini okudunuz.
    hikayenin devamında olacaklar,
    bunların yüzlerce kat daha ağırı.

    hikayeyi, doğrudan satanist kısımdan başlatacağım.
    daha sonra geri dönüp, nasıl üye olduğum,
    aralarına nasıl katıldığımı anlatacağım,
    ardından part 3 ile birlikte final yapacağız.

    hazırsanız başlıyorum.
    ···
  9. 109.
    0
    arkadaşlar işlerimin arasında yazmaya çalışıyorum,
    o sebepten sürekli yazamıyorum.
    ama tabi ki merak etmeyin hikaye bitecek.

    bu arada birazdan devam edeceğim.
    ···
  10. 108.
    0
    Okuyoruz @21'de kaldım

    rezerve
    ···
  11. 107.
    0
    devam etsene amcik dinliyoz 1kisi bile dinlese anlatcam dedin
    ···
  12. 106.
    0
    reserved
    ···
  13. 105.
    0
    Adam ağır entel beyler reserve
    ···
  14. 104.
    +4
    okuyoruz devam et ama ekşici gibibaya, lümpen kelimelerini kullanma ip adresinden bulur zütünü giberim
    ···
  15. 103.
    0
    reserved
    ···
  16. 102.
    0
    devam bin
    ···
  17. 101.
    0
    evet, devam et amk
    ···
  18. 100.
    0
    şimdi konuyu durdurup, biraz ev ortamından bahsedelim.
    bu gelir gelmez odasını komple siyaha boyadı.
    "ulan ergene bak" diyordum içimden,
    bir yandan da depozito yanmıştı.
    başlarda, bu evden hiç çıkmıyordu.
    gel oğlum çıkalım diyordum,
    ki kendisi de sosyalleşebileyim diye eve davet etmiştim.
    ama çıkmıyor, benim de çıkıp öyle çok fazla dolanmamı istemiyordu.
    herif kocam gibi karışıyordu resmen.

    bir gün dışarıya çıktığımda,
    bu evde yoktu.
    o gece de gelmedi.
    ertesi gün geldiğinde çok yorgun olduğunu söyleyip yattı.
    herif garipti, ama tanıdığımdan beri gariplikleri vardı.
    gene de itiraf etmem gerekirse, eskiden böylesi garip değildi.
    ev arkadaşınız olunca, bütün duyduğunuz efsaneler tek tek başınıza geliyor.
    ve ses etmemeyi öğreniyorsunuz.
    pis bir herifti en başta.
    dediğim gibi ilk zamanlar hiç konuşmaz,
    fakat beni konuşturmak için özellikle sorular sorardı.

    arada çok ciddi tartışmalara girerdik.
    siyaset konuşmayı sevmezdi.
    bu yüzden din, toplum gibi sosyolojik veya teolojik konulardan bahsederdik.

    bu arada üniversiteyi, benim eve taşındıktan bir kaç hafta sonra bırakmıştı.
    ailesi falan öğrenir diye kaydını sildirmek yerine
    hiç gitmiyordu.
    kocaman evde iki sap otuyorduk.
    en azından müzik zevklerimiz ortaktı.
    o da ben de metal müzik dinliyorduk.
    o gitar çalabildiği için bazen sololara eşlik falan ediyordu.
    kısaca bomboştuk.
    ···
  19. 99.
    +1
    kemal eve taşındıktan sonra eskisi gibi davranmaya başladı.
    artık kendisi de bir şeyler anlatıyordu.
    ama dikkatimi çeken şey, cenk ten konuyu kesinlikle açmıyordu.
    bir keresinde yemek yerken cenk ne yapıyor diye sorunca,
    bilmiyorum diyip kestirip attı.
    ondan bahsedince suratındaki ifade bozulmuştu.
    kavga falan ettiler diye düşünmüştüm.

    o günün gecesi, uyanıp tuvalete gittim sırada
    bunun odasından sesler geliyordu.
    birisi baya baya ağlıyordu.
    kapıya yaklaşıp kulağımı koydum,
    kemal odasındaydı. ve koskoca adam ağlıyordu.
    onun cüssede birisinin ağlamasını başta garipsedim
    fakat dünyanın binbir türlü hali vardı.
    belli ki dertliydi ve şu gece yarısı bu derdi çözemeyeceğimiz için
    ses çıkarmadan geri döndüm.

    ertesi sabah, öyle boş boş otururken
    konuyu o geceden açtım.
    "oğlum gün gece tuvalete kalktım" dedim,
    dakkasına bunun suratı sinirli bir hale geldi.
    "ee" dedi.
    "ağlıyordun oğlum bir şey yapmadım ama
    derdin varsa söyle halledelim bak biz arkadaşız" dedim.
    "yok bir şeyim" dedi.
    "nasıl yok amk" dedim buna.
    ayağa kalkıp bana doğru yürüdü,
    başını eğip, "yok dediysem yok o kadar" dedi.
    bildiğin beni tehdit eder gibi konuşmuştu.
    "eyvallah" diyip konuyu kapattım.
    ···
  20. 98.
    0
    arkadaşlar devam ediyorum.
    ···