-
676.
0reserved
-
677.
0La adama karışmayın anlatsın
-
678.
0Kaşar artık yaz
-
679.
0devam etmiycekmisin panpa
-
680.
0sonra mumlar düzeldi, içeride bir karanlık var
ama sanki bir bıçak geçirsem ortadan ikiye yarılacak.
nefes almak zor, delicesine basık bir ortam. tüm bunların
yanında buz gibi, bir yandan diyorum "ulan nasıl bir yer burası"
"burada kim yaşar" kim yaşayacak, insan yaşamaz tabi ki.
her tarafta işlemeler falan. ama gereksiz hiçbir eşya yok.
dedim tamam konsantre ol, başladım elimdeki kağıdı okumaya
ama zar zor seçiyorum, gözüme kadar getirdim iyice okuyabilmek için
okuyorum falan, son derece ritimsel bir şeyler. latince olduğunu
hatırlıyorum. kabul törenindeki ayinler, normal ayinlerde kullanılan
yöntemlerden farklı ilerliyordu. daha ileride, su veya ayna ile
iletişime geçiliyordu mesela.
okuyorum, lakin ritimsel olduğu için akılda kalıyor, daha hızlı okuyorum.
sonra sırtımdan bir rüzgar esti ürperdim. ilerlemeye başladım. kafamı
kaldırmıyorum artık. siyaha doğru yürüdüm, tam adım atacaktım,
içimden kuvvetli bir ses "beyaz" dedi, doğru, beyaza gitmem gerek.
beyaza yürüdüm attım adımımı bekliyorum. bir yandan okuyorum falan,
bir iki saniye geçmedi ki o siyahlığın canlı olduğu hissine kapıldım.
resmen odanın içinde hareket ediyordu. girdap gibi ama,
hatta daha doğrusu yılan gibi. sinsi gibi dönüyordu beni kolluyordu.
resmen olan buydu yani. kafamı hiç kaldıramıyorum ama. -
681.
0reserved bi ara okurum
-
682.
0bu döndü döndü, bir ara hızlandı bir ara yavaşladı,
artık bir şeyler olmasını bekliyorum. çoktan 5 dk geçti çünkü.
kağıdı bıraktım, ezberden sesleri taklit ediyorum.
söyledim söyledim, aniden böyle bir şeyler kırılır ya,
taş gibi sert kayaçlar. onun kırılma sesine benzer sesler gelmeye başladı,
"lan deprem mi oluyor" demeye kalmadan, odanın içinde sallanmaya başladık.
ama bir kuvvet resmen sarsıyor odayı. o anda çok çok kudretli bir kuvvet
olduğunu düşündüm, kafamı kaldıramıyorum falan derken
sağa doğru kafamı çevirdim çok hafif, yerden biraz üstler
bu siyahlık geçince çatlıyor. bildiğiniz çatlatıyor yani fiziksel bir güç var ortada.
o anda böylesi bir güç karşısında baya korktum. ama diyorum ya, duramam.
döndü döndü 10 dk falan geçti,
omzumda bir nefes hissettim. ama nasıl söyleyeyim, tanıdık bir his verdi.
güven demeyelim ama, bildik bir şeymiş gibi. bunun işaret olduğuna
kanaat getirdim. kafamı kaldırmadan üstümdekileri komple çıkarttım.
çıkartıp havaya bırakıyorum, kıyafetler belirgin bir şekilde
geç düşüyor yere. o sırada siyahlık döndü döngü, havada kurum, bildiğiniz
soba kurumları bırakarak pentagrama döndü gömüldü. sadece indiği kısmı
kafamın eğik oluşundan dolayı gördüm.
hemen eğildim, secde pozisyonumu kaldım. tabi bir yandan kesmiyorum.
aynı şeyi hızlanarak söylüyorum.
ardından pentagram alev aldı. hemen bir iki santim önümdeki şey,
cayır cayır alev aldı. ama alevler yakmıyor. dumansız, parlak bir alev.
parmak uçlarıma değiyor, kaçıyor. çok nazik ve sanki canlı. -
683.
0hemen doğruldum, elimi alevlerin üstünden geçirdim.
canım hiç yanmıyor, hançerle elimi kestim. o anda baya bir canım acıdı,
kanımı akıttım. yerde tshirt üm vardı, onu alıp elime sardım.
kan aktı kantı, ortada durdu ardından çizgilerin üstünde hareket etmeye başladı.
bütün pentagram kan ile baştan çizildi.
tam o sırada oturuyor ve artık duayı okumuyordum.
başım yere bakıyordu. öyle sadece otururken,
bir anda çok büyük bir parlaklık gördüm.
o karanlıkta gözümü almıştı resmen. yandı yandı, ardından söndü.
şimdi tam ortada bir şeyin olduğunu
çok net bir biçimde hissedebiliyordum. orada bir şey var,
bana doğru bakıyor, nefesi ensemde. ama onu tanıyorum,
yani onu gördüm ve tanıyorum. bana dostça yaklaşıyor sanki.
aynı zamanda beni güçlü kılacak; tıpkı benim onu kıldığım gibi.
korkum komple gitti, yerini gene güç istencim aldı.
kafam hala yere bakıyor,
"jiğea" diye bir ses duyduğumu hatırlıyorum sadece.
"jiğea", diyordu ama böyle sanki beynimin merkezinden konuşuyor.
istemsizce kalktım, pentagrama doğru yürüdüm.
artık kafamı kaldırabiliyordum. havada asılı bir is, bir kurum var.
tam ortasında çok uzaklardan bakan, gene aynı is ve kurumun kırmızısı olan
iki adet göz. bana bakıyor. "jalasa" diye bir şeyler duydum bu sefer,
olduğum yere çöktüm. duvara bakıyorum, o hemen arkamda. ensemde duruyor.
nefesini duyuyorum. ardından omzuma doğru iki elin uzandığını hissettim.
"beraberiz" dedi. en son hatırladığım şey bu. -
684.
0kedi falan kestiysen ananı zütünden gibeyim
-
685.
0Yazsana panpa hadi amk 17 gündür anlatamadın bi
-
686.
0rez alalım
-
687.
0Yaz kardesim bekliyoruz. Bisey sorcam bu cinlerle türkçe mi konusuyorsun.
Türk ,rus, italyanları felan var mı. Kabileleri nedir sehir ilçe gibi mi?
Onlardada super market , bim , avm felan var mı? Bir cinle arkadas
olup canın sıkıldıgında cagirip sohbet edebilir misin ne gibi
konulari konusabiliyorsun? Gercekten cinler birisinin icine giriyor mu
giriyorsa napabiliyor nicin giriyor. muallaklik olsun diye bize herseyi
yaptirabilir mi. Hani sen cin cagiriyorsun ya. Rastgele mi
cagiriyorsun yoksa yakinlardan mi. Sorularima tek tek yanit
verirsen mutlu olurum kardesim -
688.
0"panpa yazdıklarının doğruluğunu destekleyebilecek bişey ver. ne bileyim bi çeşit büyü flan sadece bu olayların olmuş olma olasılığını yükseltecek bişey"
bu entrye katılıyorum panpa bir şeyler ayarlarsan eğer benimde haberim olsun sana zahmet -
689.
0öğlene kadar oturduk, yemek yedik.
bir yandan deli gibi sigara içiyorum, sigara kesmemeye başlamıştı.
cenk, kemal i aradı hemen gelin dedi.
birlikte yola çıktık bara gittik.
"ne oldu neden acilen çağırdın" dedi kemal.
"bir şeyler olmuş, gidip görücez" dedi. artık o da çok konuşmuyordu,
muhtemelen bize güvenmiyordu. ve haklıydı, biz de ona güvenmiyorduk.
hızlıca çıktık yola, bir süre boyunca
yoldaydık. ardından varoş bir sokağa girdik.
çok pis evler, insanlar tip tip. böyle tek başına girilmeyecek bir yer.
cenk, "yakın durun" dedi.
ilerledik eski bir apartmanın önüne geldik.
içeri girdik, yukarı çıktık.
en üst kata geldik ama kapı yanmış boydan boya.
cenk kapıya omuzla daldı kırdı, ki zaten neredeyse gitmiş.
hemen hızlıca yandaki odaya girdi.
peşinden içeri girmemle midemin kalkması, ayaklarımın boşalması bir oldu.
yerde bir genç çocuk tahminen benim yaşlarımda,
suratının yarısı yanmış, gövdesi kısmen yanmış.
odanın her tarafı is içerisinde.
hatta is havada var yani o derece bir şey.
tabii, her şey yanmış odada.
biraz ileride wicca tahtası, önünde bana verilen kitaptan bir kopya.
sapasağlamlar.
"hemen toparlayın bunları" dedi cenk, cebinden siyah bir poşet çıkardı.
bu sırada kemalin gözleri doldu. muhtemelen başına gelenler ile
bağdaştırdı. "ne olmuş burada" dedi. "başından büyük işlere girmiş.
tek başına ayin yapmaya çalışmış fakat gücü yetmemiş herhalde" dedi.
hemen kafayı kaldırdım, odanın köşelerine baktım tuz var.
"tuz koymuş nasıl olur ki?" dedim, çünkü tuz (benzer benzeri çeker)
saflıktır ve varlıkları korkutur. -
690.
0Aklima birsey daha geldi . Biz bunlari goremiyoz ama onlar
istedigi zaman bizi gorebiliyor mu. Gorebiliyorlarsa neden
mudahale etmiyorlar. Bu kabile baskanlari nasil seciliyor oylamayla
felan mi? Bunlarin amaclari ney. Meslegi olan cinler felan var mi?
insanlar cinlerden guclu diyorlar dogrumu hangi acidan guclu
tarih boyunca insanlar ve cinler arasinda hic savas cikmis mi.
Yanit verir misin hepsine tek tek eyvallah -
691.
0"haa bu aptal onlardan birisini kölesi yapmaya çalışmış" dedi,
bu sırada kitapla tahtayı iyice sarıp, başka bir poşetin içerisine koydum.
"polis nasıl gelmemiş buraya" dedi kemal. "bu yangın değil, bir gazap"
dedi cenk. "toparlanın hemen gidelim kapıyı görürlerse anlarlar"
hemen toplandık, içerisi leş gibi kokuyor zaten. tam çıkacakken,
aynen şöyle oldu; kapının oradayım, odanın tam ortasında
ufak bir kız çocuğu, ama sadece silüet. gölge gibi değil;
camdan ışık vuruyor, o ışık içerisinde bir hülya şeklinde oluşmuş.
üstüme doğru yürümeye başladı, kafamı salladım ne oluyor lan diye
yokolmuş. hemen ötekilere yetiştim, hiç arkama bakmadan çıktım odadan.
cenk eşyaları kemale vermemi söyledi, ikisi birlikte ayrıldı.
bana da bara git dedi. bende madem boşum, biraz kendimi toplarım diye
aileme gitmek istedim. atladım ailemin yanına gittim. zaten yakın sayılırdı.
bir iki saat sonra vardım. annem kapıyı açtı ama kadın çığlık attı direkt
"oğlum sana ne olmuş böyle bu ne hal ne yapıyorsun oralarda"
"yok bir şeyim anne" diyebildim sadece. gittim banyoya, bir baktım ki
gözlerimin altı mosmor, hayvan gibi kilo vermişim, gözümün feri kaçmış
bembeyaz bir renk. ceset gibiyim ya, makinist filmindeki eleman gibiyim.
hak verdim kadına o anda.
banyodan çıktım, bir baktım babam da orada.
şöyle bir baktı, kafasıyla işaret etti. eskiden bu kadar sert değildi bu adam
diye düşündüm.
girdim odasına geçti karşıma oturdu.
"oğlum uyuşturucu mu kullanıyorsun sen?" dedi.
"yok baba ne alakası var" dedim.
"bu ne hal ölüden farksızsın" dedi.
refleks işte, açtım kollarımı gösterdim, dişlerimi göstedim.
"yok baba öyle bir şey ya, istersen doktor raporu alalım" dedim.
bir anda atak yapınca inandı gibi oldu,
"peki bu ne hal" dedi.
"ya öğrenci hayatı kaldıramadım öyle. pek yemekte yiyemiyorum zaten" falan diyerek
geçiştirdim. -
692.
0Cinlerin guclu olmasi neye bagli yaşlarına felan mi?
ifrit , huddam , cin nedir aralarindaki fark nedir.
Cinler insa. larin ruyasina girebilir mi. Bilirsin bazi ruyalar
gercek olur bunla cinlerin bi alakasi var mi yok mu? -
693.
0reserved
-
694.
0tam bu sırada, kemal aradı. "hemen buraya gel"
"ne var oğlum ailemle beraberim" dedim.
"acil buraya gel bir işimiz var" dedi.
bizimkilere işim çıkmış, takılıcaz falan ayağına çıktım hemen evden.
ama belli yani bundan sonra beni eskisi gibi rahat bırakmayacaklar.
bir yandan da düşünüyorum ulan bu tip ne? eskiden küfür etmez,
argo bile kullanmazdım. "dıbına koyayım senin gerizekalı" falan
sövüp duruyorum kendime. atladım, bir iki saat daha yol
hemen geldim bara. cenkle kemal beni kapıda bekliyorlar o derece.
"nerede kaldın çabuk işimiz var" dedi.
"ne işimiz var" diye sordum, cenk atladı hemen "öğrenirsin."
"hayır burada söyleyeceksin" dedim, artık amele değilim, cenk ne kadar
adamsa, bende o kadar adamım. durdu döndü böyle, gözlerini devirerek
"kızın teki çıldırmış onu bir yere zütüreceksiniz"
ulan şimdi bu ne demek?
"kemalle gidin, kızı alın" dedi, arabanın anahtarını verdi.
çok sürmeden, o sokağa geri geldik. ilerledik döndük falan,
selamlaştık, aşağıya indik. çığlık kıyamet kopuyor.
hemen gittik oraya, bu sefer iv yani dördüncü odaya girdik.
kocaman alan, yatakhane şeklinde düzenlenmiş. kızın teki var,
elini ayağını bağlamışlar. öylece bağırıp duruyor.
ilk geldiğim de duyduğum çığlıkların sebebi de muhtemelen bu kız.
kemal cebinden eter çıkardı, "bunu ağzına basalım" dedi.
gittik, kız zaten pek hareket edemiyor, ağzına eteri bastı bayılttı.
"şimdi ne yapıcaz?" dedim,
bu kafayı kaldırdı, gene neredeyse ağladı ağlayacak.
eskiden böyle değildi ama artık korkuyor belli ki.
"zütürücez, buraya yakın bir orman var, oraya bırakıcaz" dedi.
"ulan sen ne diyorsun? manyak mısın kız ne olacak" dedim.
"zaten onu istiyor, ayarını kaybetmiş artık bu dünyaya ait değil" dedi.
kafasını bana doğru çevirdi, gözlerini açtı.
şimdiye kadar hep soyut şeyler gördüğüm için, ucu hep soyuta dayandığı ve
pek insan bedeniyle alakalı olmadığı için, derecesi belliydi.
kalbim küt küt attı, baya bir korktum.
gözleri saydam bir beyazlık kesmiş. sanki içinden ruhu çekilmiş öyle bir şey. -
695.
0moruk bu ne çok yavaş yazıyosun ya hızlı hızlı at şu yazıları
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 30 01 2025
-
google inci sozluk yazınca niye girmiyor
-
malum barlıkı
-
sağlıksız gıdanın ruha iyi gelmesi
-
insanın ama susadığı saatlerdeyiz
-
beyler askıda eskort kampanyası
-
ahmet türk türk değil
-
arkadaki zütten anal yapacak
-
bir iran erkeğini arka deliğimde arzuluyorum
-
arka analımdan sıcak osuruk çıktı
-
taşaklarımla beynimi ameliyatla
-
ameliyatla dana taşağı diktirsem
-
zalinazurt yazılımcıymış
-
arka analımı yırtana kadar gibip
-
ahh arka analım yarılıyor
-
zaten bu kadar geri zekalının olduğu bir yerde
- / 1