1. 676.
    0
    yardır bakalım gloriam
    ···
  2. 677.
    0
    bu huur evladının böyle yapacağı belliydi.
    ···
  3. 678.
    0
    Reserved
    ···
  4. 679.
    0
    rezerv devam aga çok sardı
    ···
  5. 680.
    0
    Adam çarpıldı galiba ak
    ···
  6. 681.
    0
    reserved panpa
    ···
  7. 682.
    0
    huur çocugu belliydi böyle yapacağı seneye vizyonda .
    ···
  8. 683.
    0
    Ulan sen yazana kadar çaylak yiyip geri düzeldim sen hala yazcan.
    Bu gece bitir bu işi genç yoksa aklını alırım.
    ···
  9. 684.
    0
    mekandan kaçtıktan sonra, açık alanda
    ara sokaklara gire gire şehirden mümkün olduğunca
    uzaklaştım. peşimde kimsenin kalmadığından iyice emin olunca
    ki asla emin olamıyordum; tarikat olmasa polis olabilirdi,
    gene de hafif bir tatmin ile ailemin yanına gideceğim otobüse bindim.
    akşam civarıydı eve geldim. okulda derslerin bittiğini,
    kısa süreli bir aramız olduğunu o yüzden eve döndüğümü söyledim.
    evde tek kaldığımı sandıkları için kemal i bilmiyorlardı.
    benim de bütün bu olanları anlatmak gibi bir fikrim yoktu zaten.
    akşam yemek yedik, oturduk. çok yorgundum. elimdeki poşettede
    eşyalarım var diyerek odama yığmıştım. kesinlikle
    tanık olmamaları lazımdı. bizim ev çiftlik tarzıydı;
    arkasında çok çok büyük olmasada, büyükçe bir ağaçlık alan vardı.
    vakit bulunca dolaşıcam ayağına oraya çıkıp,
    kitapla masayı oraya bir yere bıraktım. ayini burada tamamlayacaktım.
    eve geri döndüm, gece yarısıydı. bir duş alıp, o gün uyumayı planlıyordum.
    herkes sırasıyla yattı, bende duşa girdim.
    başta herhangi bir şey yok; sanki yıllardır ilk defa duş alıyormuşum
    kirimi üstümden atıyormuşum gibi geliyordu.
    daha sonra suyu kıstım, duşun olduğu yerde duvarda
    ufak bir havalandırma kısmı var. oradan boğuk bir ses geliyor.
    rüzgarlı günlerde uğultu olurdu ama bu daha çok ritmik.

    kulağımı oraya verip ne olduğunu anlamaya çalıştım.
    ibranice bir şeyler; daha çok ezana benziyor. çok boğuk bir
    kız çocuğu okuyor sürekli. kendimi geriye attım kabinin
    perdesine çarptım. kanım çekilmişti. bir türlü bu olanlara
    alışamıyordum. tanık oluyordum ama hala çok korkuyordum.
    şampuanlı şampuanlı ağlamaya başladım. ses ince bir
    kahkahaya döndü. benimle alay ediyorlardı sanki.
    bir ara ses yaklaşır gibi olunca, hızlıca toparlanıp
    odama gittim, ışıkların hepsini açtım.
    tv vardı onu açtım, kısaca gündüzü mümkün mertebe yaşatmaya çalışıyorum.
    uyuyamıyordum. ki bir ara kendimden geçmişim artık.
    ···
  10. 685.
    +1
    şeytanın capsini at
    ···
  11. 686.
    0
    erken başlamışsın panpa uzun zamandır yazmıyodun biraz yaz bu gece de sınava çalışken dinlenmek için okuyalım
    ···
  12. 687.
    0
    sabaha karşıydı, tahmini olarak sabah ezanından biraz önce
    4 gibi bir şey yani. sokak lambasından başka bir ışık yok.
    kısaca bildiğimiz gece. ama odanın ışıkları falan açık zaten.
    böyle bir boşluğa düşer gibi olursun ya arada, öyle uyandım.
    "ne oluyor amk ya" derken, -yatağım pencerenin hemen altındaydı-
    kafamı kaldırıp sokağa baktım. yaşlı bir dede, öyle dümdüz
    ilerliyor. "ulan bu sabahın köründe mal gibi nereye gidiyor bu"
    dememe kalmadı ki, ayaklarının ters olduğunu gördüm.
    kanım çekildi, sonra bir anda dönüp bana baktı.
    bizim koca evin bütün elektriği bir anda gitti. başıma
    yumruk yemiş gibi hissettim. sanki suratının önünde
    siyah bir duman varmış gibiydi. korkudan kendimi yatağa attım,
    battaniyeyi suratıma kadar çekip geçmesini bekledim.
    o kadar şey görmüş olmama rağmen hala hala korkuyordum.
    hala içimde bir şeyler ölüyordu bunlara. hala ödüm patlıyordu.
    alışamıyordum yahu. alışılmıyordu. tıpkı banyodaki gibi
    ağlama geldi üstüme. gözümü kapatıyorum ırmak ın suratı
    ateşler içinde önüme geliyor. bir yandan ağlıyorum.
    bir yandan nasıl bu hale geldiğimi düşünüyorum.

    ırmak öldü, kemal öldü, bir kız kayıplara karıştı,
    bir çocuk kendini yaktı; otelde birisi daha yandı.
    cenk ortalarda yok, tarikattan birini bayıltıp bağladım,
    polis peşimizde. böyle film sahnesi gibi gelmeye başladı her şey.
    nefes almakta zorlanıyordum; panik atak geçiyordum çünkü,
    ardından dışarıdan köpeğin teki birden acı acı havladı.
    böyle en son zıplayıp bayıldığımı hatırlıyorum.
    sabah - öğle arası bir şeydi. uyandım. elimi yüzümü yıkayıp milletin
    arasına gittim. herkes bana başka bakıyor. evin oğlu değilim artık.
    suratım bembeyaz, gözler mosmor. babam çağırdı odasına.
    dedi uyuşturucu testi yaptıracaksın. güvenmiyorum sana.
    eyvallah diyip kafayı sallayıp çıktım.
    hani taka batarsında, bir noktada dururum sanarsın ya,
    yok duramıyorsun. gitgide batıyorsun.
    ···
  13. 688.
    0
    akşam olana kadar normal bir şekilde günü tamamladım.
    ailedekiler ile pek konuşmuyordum zaten, babam ile de
    ilişkimiz iyice gerilmişti. ben de akşam olmasını beklemeye başladım.
    akşam olunca bir ayin daha yapıp, olan biteni öğrenecektim.
    bu sefer bu işin bitmesi gerekiyordu. bir yandan tarikattan da
    bilgi almalıydım. cenk e ulaşmalıydım. polis konusunu konuşmama kararı aldım.
    bir süre daha buralarda takılırsam, kaybolurum diye düşündüm.
    kimseye evimin yerini söylememiştim çünkü.
    üstünkörü biliyorlardı.
    dediğim gibi akşama kadar takıldım boş boş, akşam olunca,
    hafiften hazırlıklara başladım. otel gecesinde,
    bulunduğum ortamın büyük bir etkisi vardı. o oda da,
    çağırmak istediğim varlık ile bağlantılı birisi,
    ki bu ırmak oluyor; ölümü olduğu için
    enerjisini kullanabiliyordum. fakat şimdi alakasız bir yerde
    aynı şekilde ayini tamamlayabilmek adına,
    ortamı hazırlamalıydım. bir yandan da ya geçen seferki gibi
    gazaplarını gösterirlerse ve bu sefer ben yanarsam ya
    bütün evi yakarlarsa, aileme zarar verirlerse diye bir korku geldi.
    ama işte merak kediyi öldürür; her ne olursa olsun
    bu bedeli ödeyerek ayini tamamlayacaktım.

    önce ağaçlığın arkasına geçtim. ağaçların arasında olmamız
    iyi olacaktı. varlıkların böyle kamufle olabileceği,
    doğayla iç içe yerlerde enerjiler yüksek olur.
    boyutlar arası yakınlaşmalar daha kolay sağlanır.
    önce yuvarlak bir alan kazdım, içerisine odunları yerleştirip
    ateşe verdim, etrafına taşlar koyarak; bir ocak oluşturdum.
    bunun üstüne kaseyi koyup su ısıtıp,
    ayini başlatacak olan malzemeleri kullanacaktım.
    dört kutbun her köşesine birer mum yerleştirdim.
    kasenin içerisine su koydum, geceye kadar sürekli su
    koyarak sürekli su kaynatmam gerekiyordu.
    bu gece dolunay vardı ve kitaba göre bu su işleminin
    ayın görünme türüyle bir ilişkisi vardı.
    ···
  14. 689.
    0
    Reserved
    ···
  15. 690.
    0
    evdekilerin buraya gelmeyeceğinden emin olamıyordum,
    ama dediğim gibi buradan ayrılamazdım da. yalnız birisi
    gelirse akıbeti oteldeki adam gibi olacaktı çok büyük
    ihtimalle. burası otelden farklı bir şekilde,
    doğrudan iletişime geçilecek bir yer idi çünkü. orada projeksiyon
    gibi iletişime geçiyorduk. enerjiler üzerinden
    konuşuyorduk/görüşebiliyorduk. fakat burada bu ufak
    ağaçlık alanda, tıpkı o gece kızı bıraktığımız orman varlıkları gibi
    bu dünyaya geçeceklerdi. her ayinde adımı arttırıyordum.
    gece olup, dumansız ay çıkınca, kitaptaki ibranice
    duayı okuyup, dans etmeye başladım. su kaynatan kasenin etrafında,
    afrika yerlileri gibi duayı okuyup dans ediyordum.
    bir noktada, tarikatın mahzeninden çaldığım ufak tozları
    suya katmam gerekti, onları suya katınca su buharının rengi,
    gökkuşağı renklerine dönüşmeye başladı. ben hala dans ediyordum,
    fakat ilginç olan şu ki, duman gibi yoğun olan bu buhar da
    benimle birlikte dans ediyordu. hafif bir rüzgar esti,
    hafif bir ürperti gelince dansı kestim. duanın son kısmını da okuyup
    yerime oturdum. duman da hafifçe suyun içine geri çöktü.

    irin dolu şişeyi kaseye boşaltırken, aynı anda kelebek kanatlarını da
    içine attım. şu anda bir şeyler yoktu. ikinci duaya geçtim.
    malzeme olarak bir takım otlar kaldı. bunları önceden ezmiştim,
    elime ve suratıma sürdüm. ardından elimi bir bıçak yardımıyla keserek
    kasenin içine bir kaç damla kan akıttım. geçen seferki gibi çok değil,
    bu sefer daha az akıttım. duanı sonuna gelmeye yakın,
    gölgelerin geldiğini fark ettim. mumların hepsi olduğundan
    fazla ateş vermeye başladı. kan damlası suyun içinde dağılmadan,
    tek başına duruyordu. son aşama ise bu karışımı
    ateşin içine dökecektim. duayı bitirince,
    elimi kalın bir bezle korumaya aldım, kaseyi ateşin üstünden
    alıp, geriye çekildim ve bütün karışımı ateşin üstüne
    boşalttım. hani kaynar yağ üstüne su dökerseniz
    bir anda duman yükselir haşş diye bağırır ya,
    ona benzer bir görüntü çıktı. alevler yükseldi. gözümü
    çok büyük bir parlaklık aldı. bu sırada geriye doğru sekip
    yere düşmüştüm.
    ···
  16. 691.
    0
    reserved
    ···
  17. 692.
    0
    anlatma huur çocuğu
    ···
  18. 693.
    0
    Anlat keke bu gecelik bitircegin zaman haber ver uyuyalim
    ···
  19. 694.
    0
    kısa kesiyo oç beyler bu ya sataniist şeytanlarla dans ediyo yada senarist milleti oynatıyo iki türlüde kıvvırıyo oç
    ···
  20. 695.
    0
    lan muallak gece gece korkuttun yazma lan yavşak
    ···