1. 651.
    0
    adam silik yemiş amk
    ···
  2. 652.
    0
    izninizle başlıyorum. emin olun hikaye yarıda kesilmeyecek,
    herhangi bir çıkar gözetmeksizin devam edecektir. sadece paylaşmak
    ve konuşmak, beni tanımayan insanların duygularını hissedebilmek adına
    yapıyor olacağım bu işi.

    çok fazla kişiye ihtiyacım da yok, sadece bir kişi okuyor olsa
    ve yardım edebilecek olsa benim için dünyalara bedel olacaktır.

    birden fazla hesabın var amk devam et şuna
    ···
  3. 653.
    0
    reserve
    ···
  4. 654.
    0
    adamın ismi mi değimmiş lan eskiden başka bir şeyi
    ···
  5. 655.
    0
    kaç gündür bekliyoz lan, hadi amk
    bu arada sillik atan modların ben teeeedıbına
    ···
  6. 656.
    0
    başka üyelik aç gel devam et suna aq
    ···
  7. 657.
    +1
    bu gece devam edeceğiz.
    ···
  8. 658.
    0
    ohh be heleşukur
    ···
  9. 659.
    0
    97 de kaldım
    ···
  10. 660.
    0
    lan hikaye bitmedi ben bittim
    ···
  11. 661.
    0
    bekliyoz panpa
    ···
  12. 662.
    +1
    eve dönmeye karar vermiştim. herkesten saklanacak;
    bir yandan da çareler bulacaktım. polis ile pek
    sıkıntı çıkacağını sanmıyordum fakat tarikat
    özellikle bu soruşturma nedeniyle peşime düşecekti.
    muhtemelen olanlar cenk in kulağına gidecekti.
    eve dönmek için otobüse bindim. bildiğiniz gibi yol
    en az iki saatlik bir yol. yavaş yavaş giderken,
    bir yandan da ne yapabileceğimi, varlıklar ile
    nasıl iletişime geçebileceğimi düşünüyordum.
    kitap ile masaya sahip olursam aslında her şeyi yapabilirdim.
    malzemelerim ekgibti ama onlarıda bir şekilde tamamlardım.
    otobüs ile yaklaşık bir saat gittikten sonra,
    içimde gene garip bir his uyanmaya başladı.
    "lan aptal mısın tek başına ne yapacaksın,
    sanki bir şey yapmaya gücün yetecek. olm tek başına
    yapamazsın. kitap ve masaya sahip olmalısın.
    gerçek gücüne ancak öyle ulaşabilirsin.
    hemen şimdi otobüsten inmeyelim, yoldan bir şekilde
    geriye dönüp dükkana gitmeliyim. malzemelerimi
    tamamlamalıyım. varlıklar ile ancak öyle iletişime geçebilirim.
    gerçek güce herkesten ayrı bir şekilde kavuşup,
    herkesi kendime muhtaç hale getirebilirim. cenk şerefsizini
    bu şekilde ekarte edebilirim."
    ama bunlar beynimin içinde yankılanan bir ses gibi,
    içimdeki varlıktan geldiğini biliyorum;
    gene de bütün sözler benim sözlerimmiş gibi.
    sanki bütün kontrol bendeymiş gibi. otobüs
    bir, bir buçuk saat gitti gitmedi, otobanda durdurup
    indim. öğleden sonra gibi bir saat. indiğim yer ise
    kızı bıraktığımız ormanların devamı olan ormanlar.
    arkama doğru döndüm ormana bakıyorum,
    ayaklarım içeriye girmek istiyor.
    "her şeyi boşver ya da,
    bırak git ormana. orada mutlu olucam. mutlu olabilirim.
    beni gerçekten sevenlerin arasında olabilirim."
    ···
  13. 663.
    +1
    tam o sırada, yanımda bir kamyon şoförü durdu.
    "nereye gidiyorsun kardeşim" dedi, böyle rüyadan uyanmış gibi
    yalyapaladım, "abi şehre gidiyorum atar mısın" dedim.
    herif beni yakından görünce pişman oldu belli ki,
    "bin atarım" dedi. ama bir elinde levye var. göstere göstere
    kucağına almış herif. "bir şey yaparsan belanı giberim"
    şeklinde davranıyor falan. neyse bindim, yavaş yavaş gidiyoruz.
    bu herif sıkılmış olacak ki başladı oğlunu kızını anlatmaya,
    "işte bizim kızda allah izin verirse öss yi kazanacak,
    oğlum allah izin verirse okula girecek. allah izin verirse
    şöyle olacak, böyle olacak" bunu net hatırlıyorum, adam sürekli
    allah adını anarak konuşuyor. şehre yeni girdik girmedik,
    herife doğru döndüm; "tanrı insanlara yardım etmez" dedim.
    adam birden susup döndü bana. baştan aşağıya şöyle bir baktı.
    bende kafayı yan çevirmişim, sapıklar gibi herife bakıyorum.

    bu böyle tarttı beni kafasını eyvallah diye salladı.
    geri kalan yol boyunca sustuk. normalde insanları böyle asla kırmam.
    çünkü inanç, bazıları için bir gereksinimdir ve oyuna gelmez.
    ama işte hikayede hep söylediğim gibi, kontrolsüz bir şekilde
    ağzımdan fırlıyordu bunlar. giderek daha fazla kontrolü kaybediyordum.
    hani içki içerken, hafif hafif parmak uçlarınız uyuşur,
    daha "derinden", bir perdenin arkasından bakmaya başlarsınız,
    her şeyin farkındasınızdır ama kontrol sanki başkasında olur ve
    en kötüsü kontrolün bir zamanlar sizde olduğunu bilirsiniz ya,
    aynen öyle hissediyordum. daha derinlerde bunların ben olmadığımı
    biliyordum ama bembeyaz suratım korku filmlerinden fırlamış gibi,
    başka suretlere kayıyordu. elimle suratımı yokladım,
    aynadan kendime baktım. böyle acayip acayip hareketler yapmaya başladım kısaca.
    "ulan bu ben miyim, neler oluyor lan bana" falan diyorum içimden,
    herifde iyice kıllandı, "seni burada indiriyim ben dönücem şuradan" falan dedi,
    teşekkür bile etmeden indim araçtan. herif de dümdüz devam etti.

    edit; düzeltme.
    ···
  14. 664.
    +1
    neyse şehir içinde olduğum için, otobüs falan
    bir şekilde bizim barın olduğu sokağa geri geldim.
    amacım o sahte hediyelik eşya dükkanına gidip,
    arka tarafa geçip malzeme odasından malzemeleri almak.
    ama muhtemelen polis yüzünden kapalıdır. fakat alttaki mahzende
    insanlar olma ihtimali yüksek. her ne kadar hiçbir sefer
    kimseyi görmeme rağmen, bu sefer habersiz geldiğimiz için
    birilerini görebilirdim. tabi işin kötüsü onların beni görmesi olurdu.
    heriflerde şaka olmadığını yavaş yavaş kavrıyordum aslında.
    o kadar ayin vs ile hep nedense bir oyunmuş gibi geliyordu.
    ama korkumdan çok içimde tamahkarlık vardı.
    "almalıyım, alabilirim. benim hakkım onlar. güce ulaşmak için
    bunlara ihtiyacım var" diyordum. o sırada sokağa girdim,
    ilerledim dükkanın önüne geldim. dükkan kapalı. önünde kepenk falan yok.
    içeriye iyice baktım. kimse yok ortalıkta. arnavut kaldırım, yerden
    bir taş söktüm, vurdum cdıbını indirdim dükkanın. hayvan gibi ses geldi.

    ama arada bir yerde. herhalde kimse duymamıştır falan diyorum.
    pekde umursamadım aslında, kafamda o an sadece malzemeleri alıp eve dönmek var.
    girdim içeriye, hemen kasanın arkasındaki yere gittim. herif halı atmış.
    kaldırdım altında duruyor kapı ama üstünde asma kilit var.
    taşı aldım hemen yerden, vurup kırdım kilidi. bu sırada
    hayvan gibi ses yapmışımdır herhalde. bir yandan da diyorum
    ulan dışarıyı boşver ya içeriden duyarlarsa.
    neyse ya bir şey olmaz falan diyorum hemen peşinden,
    kaldırdım tahtayı indim aşağıya. meşale yakayım mı diye düşündüm,
    iyice dikkat çekerim diye vazgeçtim. bir olduğum yerde,
    birde ucunda ışık var tünelin. ortası zifiri karanlık.
    zaten havadan çok kükürt koyuyor içerisi.
    dümdüz ve yavaş adımlarla ilerledim karanlıkta,
    en soldaki kapıydı hatırladığım kadarıyla,
    elimi attım anahtar lazım. sövmeye başladım olduğum yerde,
    ama içeriden tek bir ses dahi gelmiyor. herhalde kimse yok diye
    düşünmeye başladım.
    ···
  15. 665.
    +1
    gerilip kapıya omuzla girdim. kırıldı direkt kilit
    yerinden. girişten bir tane poşet aldım.
    hemen başladım aranmaya. arka tarafa doğru gittim,
    hayvan gibi büyük bir yer. eskiden muhtemelen kütüphane imiş burası.
    arkalarda masaların olduğu kısmı gördüm, hemen bir masa aldım.
    onun sol tarafında bir sürü kitap var. çoğuda birbirine benziyor.
    o tarafa doğru yürüyünce, havanın garip bir şekilde
    soğuk olduğunu hissettim. hangi kitabı almalıydım peki?
    hiçbiri hakkında bilgim yoktu ki. durdum derin bir nefes aldım,
    elimi kitaplar üstünde gezdirmeye başladım. orta raflarda
    bir kitap üzerinde tanıdık bir his belirdi. sanki bir
    arkadaşın tenine dokunur gibi. hani nasıl anlatsam,
    ciddi ciddi onun farklı bir obje olduğunu anlayacak
    tarzda bir his. sanırım bu diyip onuda aldım.
    içimde gene tamahkarlık kabarmaya başladı. böyle bilinçsizce
    aç hayvanlar gibi etrafa saldırıp, bana neyin lazım olduğunu
    hissettiğim şey varsa, onları almaya başladım.
    irin dolu bir şişe, kelebek kanatları, garip bir toza benzer bir şey,
    bir takım otlar. bir tane de kalaylı bir kase.
    yavaştan sakinleşmeye başladım, çıkışa yöneldim.
    bir baktım ki karşımda bir herif. ama böyle dümdüz duruyor.

    içeride bir dakika sessizlik oldu,
    istemsizce herifin üstüne atladım. direkt uçtum bunun üstüne,
    bu tutup duvara attı beni. kapışıyoruz artık herifle
    geri dönüş yok benim bu herifi buraya gömmem lazım.
    tam bağıracak gibi oldu tekrar abandım üstüne,
    yere düşürdüm herifi. başladım yumruklamaya,
    ama böyle nasıl vuruyorum. kaldırdım herifi, karnına yumruk attım,
    artık iyice kendinden geçer gibiydi, eğilince dizi de çıkardım.
    geriye düşüp bayıldı. hemen ipe benzer bir şeyler buldum,
    elini ayağını ağzını bağladım, sonra mahzenin en arkasındaki
    kolonlardan birine daha bağladım bunu. hemen basıp kaçtım.
    ···
  16. 666.
    0
    devammm
    ···
  17. 667.
    0
    takip ediyoruz pampa.
    ···
  18. 668.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  19. 669.
    0
    devam panpa beklemedeyiz bu gecede yaz 3 gunu telafi et artık
    ···
  20. 670.
    0
    Devam et panpa takipteyim
    ···