1. 401.
    0
    tamam ok .
    ···
  2. 402.
    0
    ardından olduğum yere bayılmışım. 1 2 saat geçince,
    cenk kapıyı açıp beni almış oradan. gözümü açtığımda
    barın içindeydim. etraf bulanıktı. bass kulaklarımda patlıyor
    ama böyle derinden gelen bir şekilde. tansiyonum yeni yeni kendine
    geliyor. "artık kabul edildin. sen de bu güce vakıf oldun" diyerek
    tebrik etti. istemsizce elini sıktım. sanki her şey değişmişti,
    dünyayı doğrudan gözlerimden değilde, onların arkasından görüyor gibiydim.
    midem kötü bir baskı, doğrulmaya çalıştım, cenk yardım etti.
    "kemal nerede" dedim, "eve gitmiştir" dedi. "ben de gideyim o zaman" dedim.
    biraz dur, sana gerekli eşyaları vericem dedi. "ne eşyası" dedim,
    "bundan sonra, başlangıç olarak wiccanizm hakkında bir şeyler öğreneceksin,
    kuralları biliyorsun. asla tek başına büyü yapma, asla tek başına
    başka varlıklar ile iletişime geçme. başına ne gelirse tarikatla,
    yani benimle paylaşmak zorundasın. bu salak kemal gibi bir şeyler saklama.
    bunun hiçbir şekilde oyunu yoktur. bu bir kumar, eğer kazanmayı kesersen,
    bedelini çok ağır ödersin" dedi. normal şartlarda artık korkumu yenmem gerekiyordu.
    fakat içime derinden bir ürperdi gelmişti. aslında düşünce, o anda içimde
    ürpertiden başka bir his olmadığını fark ediyorum.

    on dakika sonra kendime gelince, birlikte bardan çıktık.
    barmenle ilk defa adam yerine koyup, selam alıp verdik.
    dışarı çıktık, dar sokaklardan geçtik,
    bir daha geçtik, kemalle geldiğimiz yere gelmiştik.
    cenk, şifreleri söyledi. beni gösterdi. tanıştık,
    adamın adı hakan idi. "bundan sonra üyemizdir,
    girişini kabul et" dedi cenk. olabildiğince işi saklı ve
    düzenli tutmaya çalışıyorlardı. kapıyı açtı,
    merdivenlerden indik. maşaleyi alıp yaktı.
    fokurdama sesi geri gelmişti.
    ···
  3. 403.
    0
    Reserved
    ···
  4. 404.
    0
    ilerledik gene hole kadar geldik. bir sürü kapı var.
    en soldaki kapıya gittik, cenk cebinden bir anahtar çıkarıp
    kapıyı açtı. bir mahzen düşünün; bir sürü raf var, hepsi
    numaralanmış. neyi nerede aradığını bulabiliyorsun.
    "burası malzeme odası, sana gereken her şeyi,
    iznin dahilinde buradan alabilirsin. ama önce bana gelmen lazım" dedi.
    bizden sorumlu olan cenk idi, son olaylardan sonra
    bize sinir olmaya başlamıştı. özellikle kemalden hiç hoşnut değildi.
    "unutma, gereksiz hiçbir şey yapmayacaksın" dedi.
    ileri gitti, içerisi ölüm gibi rutubet koyuyordu.

    biraz ilerledim, raflarda camlar içerisinde insan gözü,
    hayvan organları, kurukafalar. aklınıza büyü denilince
    gelebilecek her şey numaralandırılmış şekilde orada mevzut.
    tüm tarikat gerekli tedarik işlemlerini buradan yapıyordu
    belli ki. "burada dur" dedi. arkalara doğru gitti.
    çok geçmeden elinde bir tahta ile geldi.
    "bu senin wicca masan olacak." dedi. "bu masa ile büyü yapacak,
    iletişime geçecek ve ruhsal olarak hazırlanacaksın" dedi.
    "tabi yapman şu anda yasak, fakat ruhsal olarak hazır olman için
    gene buna ihtiyacın var".

    ufak tahta bir masaydı. tam ortasında pentagram,
    tüm yönlerine konulmuş ökült semboller. dört kutbu temsil ediyor.
    çeşitli oymalar mevzut. fakat muhtemelen kullanılmıştı.
    kimbilir eski sahibi ne yaptıysa, bir kısmı da yanmış.
    fakat, tahtayı tutar tutmaz elektrik çarpmış gibi oldum.
    yere düşürdüm. cenk "sakin olsana amk" diye söylenmeye başladı.
    hani olur ya sanki hiç yaşama enerjiniz kalmaz,
    tahtayı tuttukça aynen öyle hissediyordum.
    ···
  5. 405.
    0
    "biraz daha bekle, bir kaç şey daha var" dedi.
    tekrar kayboldu. alabildiğine büyük bir şey.
    bu kadar büyük bir yapının yer altında
    nasıl ve ne şekilde yapıldığı ise muamma.
    daha sonra buraların aslında eski osmanlı döneminde kalan,
    istihbarat örgütlerinin daha sonra neredeyse tamamı katledilen
    büyücülerin en sonunda bu tarikatın mirası olduğunu öğrenecektim.

    biraz daha ilerledim, ilerdikçe hayrete düşüyordum.
    yarasa kanatları, hayvan tırnakları, sürüngenler.
    aklınza ne kadar iğrenç şey gelirse, hepsi orada.
    ilediğimi görünce hemen yanıma geldi. elinde
    dış kapakları ağaç kabukları olur ya, öyle bir şeyden yapılmış
    ince fakat uzun gene de ufak olan bir kitapla geldi.
    "bunu da al, içinde öğrenmen gereken her şey var" dedi.
    kitabı aldım, sanıldığından daha ağır. hatta baya ağır.
    ve buz gibi.
    o kadar soğuk ki, tutmaya güç ister. bu kadar şeyden sonra
    garip gelmiyordu. belli ki iğrenç büyüler eşliğinde
    defalarca kullanılmış ve bu güne miras kalmıştı.
    "bunlar çok değerli eşyalar, kesinlikle başına bir şey gelmemeli,
    kimseyle paylaşmamalısın, kimseye göstermemelisin" dedi.
    kafamı sallamakla yetindim.
    "kendine tütsü al, tütsü eşliğinde meditasyonlar yap.
    kitabı yavaşça oku, hızlı bir biçimde okumak
    ruhuna ağır gelecektir" dedi
    ve ağır gelmeyi duyunca, tekrar ürperdim.
    ···
  6. 406.
    0
    inboxa bakmıyomusun panpa?
    ···
  7. 407.
    0
    gece biraz daha yazacağım.

    sorularınızı buradan sorun lütfen.
    ···
  8. 408.
    0
    dinliyoruz panpa
    ···
  9. 409.
    0
    kedi falan kestiysen ananı zütünden gibeyim
    ···
  10. 410.
    0
    Yazsana panpa hadi amk 17 gündür anlatamadın bi
    ···
  11. 411.
    0
    rez alalım
    ···
  12. 412.
    +1
    reserved
    ···
  13. 413.
    0
    burada işmiz bitmişti, uzunca bir süre de gelmem gerekmiyordu.
    eşyaları büyükçe bir poşete koyup kolumun altına aldım.
    geldiğimiz yoldan geri çıktık. cenk bara davet etti,
    fakat yeni ayılmıştım ve yorgunluğum devam ediyordu.
    hemen buraya gelmiştik, daha çok yorulmuştum.
    eve gidicem diyip ayrıldım.
    doğrudan eve gittim.

    kapıyı kemal açtı, odama gidip eşyaları yerleştirdim.
    geçerken bir baktım ki, bu da kendi eşyalarını yerleştirmiş.
    "sende de mi vardı?" dedim, "başkalarına göstermek yasak olduğu için
    saklamak zorundaydım" dedi. bundan sonra bu yük bana da kalmıştı.
    ama zaten eve gelen giden kimse olmuyordu.
    ailem sürekli gelmek için baskı yapıyordu ama
    onları dışarıda buluşmaya davet ediyordum,
    ki zaten hiçbir şey olmadığı için anlatmıyıp es geçiyorum.

    eşyaları yerleştirdikten sonra,
    uyumak için odama gittim. zaten hemen uykuya dalmışım.
    rüyamda, ayinin olduğu odadayım.
    arkada sürekli bir vantilatör sesi. ama takatakataka şeklinde
    ve sürekli sürekli devam ediyor.
    yerler beyaz & siyah. alabildiğine boş.
    2 adet cam var sağda ve solda.
    birisinden sürekli bir şey bana bakıyor. kafamı çeviriyorum ama,
    hemen öteki cama geçiyor. çok uzaklardan ise bir bebek ağlaması geliyor.
    "gel"
    "bize"
    "katıldın"
    sürekli bunları duyuyorum. "gel" diyorlar. ilerliyorum,
    gidiyorum gidiyorum ama hiçbir şey yok.
    ardından önüme annem çıkıyor,
    tam elini tutacağım cayır cayır yanmaya başlıyor.
    çığlıklar içerisinde.
    iyice terliyorum, terliyorum fakat
    azap duymuyorum; çünkü vantilatör aynı zamanda serinletiyor beni.
    ···
  14. 414.
    0
    alevler yanıyor, pasparlak.
    bir sönüyor ki karşımda ırmak var,
    "onlar yaptı!" diyor ve yataktan zıplayarak uyanıyorum.
    "abi neydi şimdi bu?" dedim. biraz doğrulur gibi oldum;
    ama imkansız, odanın içerisinde birisi var.
    hissediyorum üstüme doğru geliyor.
    sesimi çıkarıcam çıkaramıyorum.
    yaklaşıyor, yaklaşıyor.
    yaklaştıkça nefesim kesiliyor korkudan.
    çünkü sanırım bize düşman olan varlık,
    beni almaya gelmiş.
    kafamı çevirebildiğim kadar cama çevirdim.
    camdan birileri bakıyor, tıpkı rüyamdaki gibi.
    ama bu sefer kaçmıyorlar. iki adet, kırmızı & siyah,
    havada asılı kurum gibi, öylece duruyorlar ve izliyorlar.
    kendimi teskin etmeye çalışıyorum; "sakin ol, sakin ol"
    ama hayır, boğazımda bir el nefesimi kesmeye çalışıyor.
    başımın hemen ucunda, kafamın hemen arkasında.
    önümde ise gözler var, beni izliyorlar.

    tam o sırada kemal içeri daldı,
    üstüme atladı ve dilimi geri çıkardı.
    nefes alabiliyordum bu sefer.
    öksürdüm, öksürdüm. "ne oldu lan bana" diyebildim sadece,
    "boğulma sesi aldım, zaten sürekli dinliyordum içerisini
    hemen geldim buraya, aynı şeyler oluyor" dedi.
    evet, demek ki kemal de bunları yaşamış.
    ···
  15. 415.
    0
    yalnız atmosferi anlatmam gerekirse;
    sanki son derece olağan gibi. az önce ölecek olan ben değilmişim gibi;
    yavaş ve sakin, son derece normal.
    geliyor, dilimi dışarı çıkarıyor ve
    tekrar nefes alıyorum. ardından yanyana oturuyor ve hiç konuşmuyoruz.

    mantıksız, zihnimin içerisinde "bu nasıl olur ya" diyorum,
    "ulan başıma neler geliyor? neredeyim lan ben? ne yapıyorum" diyorum,
    ama oturuyoruz sadece. sonra yavaşça geri uzandım,
    meditasyon öneriyorlardı. gözlerimi kapattım, şunu hayal ettim;
    bedenim benim tabutum. hemen önümde ise bir ip var.
    çok uzaklardan geliyor, ucunda beni bırakmayacak birisi var.
    belki ailem belki ırmak belki tanrı.
    uzanıyorum ipe, zor, tabut zorluyor beni.
    zorluyorum zorluyorum, sonunda bir elimi atıyorum.
    bütün gücümle abanıyorum ipe,
    sonunda başım dışarı çıkmış halde.
    abanıyorum ve çıkarıyorum vücudumu.
    şu anda bütün duygularım geri gelmiş gibi.
    ama çok büyük bir korku hakim.
    nasıl söyleyeyim size; odanın içerisinde is var, kömür gibi kokuyor.
    çok ağır. ama daha çok kömür. ilk defa alıyorum bu kokuyu.
    "kokuyu alıyor musun?" dedim kemale, "hayır ne kokusu?" dedi,
    "kömür kokuyor çok ağır" dedim. kafasını sallayıp, bir şey yokmuş gibi gitti.

    hemen tahtamın başına oturdum, tahta rutubet kokuyor.
    ama kıyafetler olur ya rutubet kokar, duvar rutubet kokar,
    nemlidir ya. bunda bir rutubet var, ceset nem kapmış gibi.
    öksürmeye başladım, hemen bir kemalin odaya gittim,
    bir tütsü alıp yakmaya başladım.
    derin bir nefes alıp kitabı açtım.
    buna artık bir son vermem gerekiyordu.
    güç benimdi.
    ben hakim olandım.
    ···
  16. 416.
    0
    ya ne mal adamsın amk , iyi ki okuyoruz dedik pemde diziye çevirdin bi türlü tamdıbını yazamadın . sinir oluyorum senin gibi yarım bırakanlara amk
    ···
  17. 417.
    0
    Yaz yaz hala takipteyiz panpa sende hep gece yaziyon
    bu kadar olaydan sonra uyumaya gotun yemiyo herhalde
    ···
  18. 418.
    0
    ay olacak artık bitir arkadaşım şu hikayeyi sonunu merakle bekliyoruz daha başından büyük işlere kalkışan gavatın hikayesi var hiç kendin bir varlıkla iletişim kurdun mu ?
    ···
  19. 419.
    +1
    hadi be amk başından beri takipteyim bitir şu hikayeyi
    ···
  20. 420.
    -1
    Yazsana amk 2 yaziyon birakiyon
    ···