1. 376.
    +1
    vay amk soru cevabi kacirmisiz.

    panpa su soru cok onemli ilk basta gotunden gibiyon gibi geldi ama guzel topladin gercek olabilir. senin gozunden ogrenmek istedigim bir soru var. cevaplarsan cok sevirinim.

    bir sey neden yasar?

    mesela bi bakteriyi dusun ne beyni var ne bi gib adam gidip kendine besin ariyor yiyor bolunuyor filan. onu yasamaya iten ne?
    ···
  2. 377.
    0
    devam etmiycekmisin panpa
    ···
  3. 378.
    +1
    cenk yanıma geldi "hazır mısın" dedi,
    "sonuna kadar" diye istemsizce bağırdım. "ne oluyor lan,
    sakin ol oğlum, amk sizi almakla hata ettik ya bu ne" falan
    diye konuşmaya başladı. benim kulaklarımdan ateş çıkıyor ama,
    sarıldım bunun boğazına "uzatma lan artist ne gerekliyse yap
    içeri girip bitiricem bu işi" dedim. ama o ben değilim,
    cenk korktu geri çekildi, şaşkınlıkla bana bakıyor. bense o
    anda dedim ne oluyoruz lan? ailesinin yanında sesi çıkmayan,
    doğru dürüst arkadaşı olmayan herif bir anda artist kesildi,
    milletin boğazına sarılıyor. ama bir yanda da "güçlüyüm,
    bak nasıl geri bastı oç herif" falan diyorum içimden.
    böyle iki kişi kapışıyor resmen, cenk daha sonra neden geri
    bastığını açıklayacaktı tabii. "unutma içeride tek başınasın,
    tabi onu saymıyorum" dedi. ama artık ürkmüyorum. kapıyı açtı
    içeriden böyle suratıma doğru soğuk bir rüzgar esti.
    resmen buz gibi.

    mumlar falan önceden yakılmış ya da hep öyleler. böyle duvarlarda
    tırmık izleri bir şeyler diş geçirmiş, etraf kaynamış gibi.
    buranın duvarları diğerlerinden daha kalın, çünkü fokurdama
    hiç duyulmuyor. hemen kapıyı kapattı. mumlar rüzgarın etkisiyle şöyle
    bir gidip geldi. o sırada kafamı yana çevirdim sanki bir şey bana bakıyor
    geriye doğru sendeledim korkudan. o güç istenci falan kalmadı,
    madde etki etmiyor. kafam yerinde, tekrar korku istiyorum. ama
    merak baskın geliyor.
    ···
  4. 379.
    0
    sonra mumlar düzeldi, içeride bir karanlık var
    ama sanki bir bıçak geçirsem ortadan ikiye yarılacak.
    nefes almak zor, delicesine basık bir ortam. tüm bunların
    yanında buz gibi, bir yandan diyorum "ulan nasıl bir yer burası"
    "burada kim yaşar" kim yaşayacak, insan yaşamaz tabi ki.
    her tarafta işlemeler falan. ama gereksiz hiçbir eşya yok.
    dedim tamam konsantre ol, başladım elimdeki kağıdı okumaya
    ama zar zor seçiyorum, gözüme kadar getirdim iyice okuyabilmek için
    okuyorum falan, son derece ritimsel bir şeyler. latince olduğunu
    hatırlıyorum. kabul törenindeki ayinler, normal ayinlerde kullanılan
    yöntemlerden farklı ilerliyordu. daha ileride, su veya ayna ile
    iletişime geçiliyordu mesela.

    okuyorum, lakin ritimsel olduğu için akılda kalıyor, daha hızlı okuyorum.
    sonra sırtımdan bir rüzgar esti ürperdim. ilerlemeye başladım. kafamı
    kaldırmıyorum artık. siyaha doğru yürüdüm, tam adım atacaktım,
    içimden kuvvetli bir ses "beyaz" dedi, doğru, beyaza gitmem gerek.
    beyaza yürüdüm attım adımımı bekliyorum. bir yandan okuyorum falan,
    bir iki saniye geçmedi ki o siyahlığın canlı olduğu hissine kapıldım.
    resmen odanın içinde hareket ediyordu. girdap gibi ama,
    hatta daha doğrusu yılan gibi. sinsi gibi dönüyordu beni kolluyordu.
    resmen olan buydu yani. kafamı hiç kaldıramıyorum ama.
    ···
  5. 380.
    0
    reserved bi ara okurum
    ···
  6. 381.
    0
    bu döndü döndü, bir ara hızlandı bir ara yavaşladı,
    artık bir şeyler olmasını bekliyorum. çoktan 5 dk geçti çünkü.
    kağıdı bıraktım, ezberden sesleri taklit ediyorum.
    söyledim söyledim, aniden böyle bir şeyler kırılır ya,
    taş gibi sert kayaçlar. onun kırılma sesine benzer sesler gelmeye başladı,
    "lan deprem mi oluyor" demeye kalmadan, odanın içinde sallanmaya başladık.
    ama bir kuvvet resmen sarsıyor odayı. o anda çok çok kudretli bir kuvvet
    olduğunu düşündüm, kafamı kaldıramıyorum falan derken
    sağa doğru kafamı çevirdim çok hafif, yerden biraz üstler
    bu siyahlık geçince çatlıyor. bildiğiniz çatlatıyor yani fiziksel bir güç var ortada.
    o anda böylesi bir güç karşısında baya korktum. ama diyorum ya, duramam.
    döndü döndü 10 dk falan geçti,
    omzumda bir nefes hissettim. ama nasıl söyleyeyim, tanıdık bir his verdi.
    güven demeyelim ama, bildik bir şeymiş gibi. bunun işaret olduğuna
    kanaat getirdim. kafamı kaldırmadan üstümdekileri komple çıkarttım.
    çıkartıp havaya bırakıyorum, kıyafetler belirgin bir şekilde
    geç düşüyor yere. o sırada siyahlık döndü döngü, havada kurum, bildiğiniz
    soba kurumları bırakarak pentagrama döndü gömüldü. sadece indiği kısmı
    kafamın eğik oluşundan dolayı gördüm.

    hemen eğildim, secde pozisyonumu kaldım. tabi bir yandan kesmiyorum.
    aynı şeyi hızlanarak söylüyorum.
    ardından pentagram alev aldı. hemen bir iki santim önümdeki şey,
    cayır cayır alev aldı. ama alevler yakmıyor. dumansız, parlak bir alev.
    parmak uçlarıma değiyor, kaçıyor. çok nazik ve sanki canlı.
    ···
  7. 382.
    0
    hemen doğruldum, elimi alevlerin üstünden geçirdim.
    canım hiç yanmıyor, hançerle elimi kestim. o anda baya bir canım acıdı,
    kanımı akıttım. yerde tshirt üm vardı, onu alıp elime sardım.
    kan aktı kantı, ortada durdu ardından çizgilerin üstünde hareket etmeye başladı.
    bütün pentagram kan ile baştan çizildi.

    tam o sırada oturuyor ve artık duayı okumuyordum.
    başım yere bakıyordu. öyle sadece otururken,
    bir anda çok büyük bir parlaklık gördüm.
    o karanlıkta gözümü almıştı resmen. yandı yandı, ardından söndü.
    şimdi tam ortada bir şeyin olduğunu
    çok net bir biçimde hissedebiliyordum. orada bir şey var,
    bana doğru bakıyor, nefesi ensemde. ama onu tanıyorum,
    yani onu gördüm ve tanıyorum. bana dostça yaklaşıyor sanki.
    aynı zamanda beni güçlü kılacak; tıpkı benim onu kıldığım gibi.
    korkum komple gitti, yerini gene güç istencim aldı.

    kafam hala yere bakıyor,
    "jiğea" diye bir ses duyduğumu hatırlıyorum sadece.
    "jiğea", diyordu ama böyle sanki beynimin merkezinden konuşuyor.
    istemsizce kalktım, pentagrama doğru yürüdüm.
    artık kafamı kaldırabiliyordum. havada asılı bir is, bir kurum var.
    tam ortasında çok uzaklardan bakan, gene aynı is ve kurumun kırmızısı olan
    iki adet göz. bana bakıyor. "jalasa" diye bir şeyler duydum bu sefer,
    olduğum yere çöktüm. duvara bakıyorum, o hemen arkamda. ensemde duruyor.
    nefesini duyuyorum. ardından omzuma doğru iki elin uzandığını hissettim.
    "beraberiz" dedi. en son hatırladığım şey bu.
    ···
  8. 383.
    +1
    @mustafaakman

    dediğim gibi beni bu işlerde çok uzman birisi sanıyor olabilirsiniz. ama ben hayatın anldıbına falan ulaşmadım. varolmak, varoluş bunlar belli bir istencin sonucu olarak gerçekleşen şeyler. bence mantıksızlık, bu mantıksızlığı anlamlaştırma çabasında. yani şöyle düşün; "neden yerçekimi var ki?" diye soruyor musun durduk yere? evrimde, tıpkı yerçekimi kanunu gibi bir kanun. varolmuş ve varediyor. doğal olarak, varolduktan sonra "istenç" neden ortaya çıktı diye düşünemezsin. bütün canlılar yaşamak ister, çünkü tıpkı yerçekimi kanunu gibi bu da bir kanun.

    @elizabethin beyaz atli prensi

    olur da filmi çekilirse, şimdiden söylüyorum. hikayeyi çalmışlardır. o kadar net. sözlükten bile ilk hesabım banlandığına göre, filminin çekileceğini falan da sanmıyorum. amacım senaryo yazmak olsa, bu konuyu yazmazdım.
    ···
  9. 384.
    +1
    bugün yazıcak mısın panpa ?
    ···
  10. 385.
    0
    Devam panpa
    ···
  11. 386.
    0
    hala anlatıyonmu yeter amk
    ···
  12. 387.
    0
    gibsen okumam
    ···
  13. 388.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=lEi5u9FfCQA satanist evlat arifffffff
    ···
  14. 389.
    0
    @272 de kaldim sabah okucam reserved.
    Herkes gibi bende ateist olmana şasirdim dogrusu.
    Çok fazla çelisiyor.
    ···
  15. 390.
    0
    reserved
    ···
  16. 391.
    0
    reserved. giberler yarın okucam çok uzun amk.
    ···
  17. 392.
    0
    olum yaz ciddiyim sıktın lan
    ···
  18. 393.
    0
    hadi yaz ailecek bekliyoruz bin.
    ···
  19. 394.
    0
    65 numara
    ···
  20. 395.
    +1
    birazdan başlıyorum arkadaşlar.
    ···