/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 11.
    +1
    Beyler gece diyemi okunmuyor kötü mü yazıyorum itiraf edin

    edit gece diye okunmuyorsa sabah tekrar acıp devam ederim
    edit2 iyi iyi yazmıyorum
    ···
  2. 10.
    0
    O kadar çok yürümüştü ki bacakları kopacakmış gibi hissetmeye başlamıştı. Bir ağacın büyük gövdesine sırtını vermiş ve etraftan gelen tüm seslere kulak vererek gözlerini kapatmıştıç

    "Bırakın nereye zütürüyorsunuz beni?"

    Prens Jongin, sadece saraydan birazcık uzaklaşmak ve saray dışındaki hayatıda kendi gözleriyle görmek istemişti. Büyük bir ağacın altında uyuduğunu hatırlıyordu en son. Gözlerini açtığında dillerini bilmediği bir grup yabani tarafından yerde sürüklenerek zütürülüyordu.

    "Size diyorum! Prensim ben. Kral Maho'nun oğlu Jonginim ben. Bırakın beni!"

    "Ne söylüyor?"

    "Korktu galiba."

    "Onu ne yapacağız?"

    "Bilmiyorum. Biz zütürelim reis ne yapacağını bilir. Belki bizi ödüllenidirir."

    Jongin ağlamak üzereydi. Hiçbir şey anlamıyordu. Adamlar sert bir şekilde birbirlerinin suratlarına tükürerek konuşuyorlardı.
    ···
  3. 9.
    0
    Ne kadar zaman olduğunu bilmiyordu. Böyle bir yerde nasıl uyuduğunu da bilmiyordu. Perdeyi birazcık araladığında etrafın uçsuz bucaksız bir karanlık olduğunu farkedebilmişti. Bağırmaya başladı

    "Hey! Orda mısın!?"

    Ses gelmiyordu. Korkuyordu yavaşça çıkmıştı olduğu yerden. Tüm bedeni tutulmuş gibi hissediyordu.

    "Nerdesin? Heey!"

    Yankılanan kendi sesinden başka bir ses daha duymuyordu

    "Korkuyorum!"

    Bir süre arabanın yanında yerde oturmuştu. Fakat burda bekleyerek bir şey olacağı yoktu bunu da biliyordu. Yavaşça korkarak yrümeye başlamıştı.

    Gölgelerden dolayı bir ormanda olduğunu anlayabiliyordu. Değişik hayvan sesleri ve hışırtılar onu tedirgin etmeye yetiyordu.

    Edit: Nasılda döktürüyom emmeeeee. Şaka bi yana uyur kalırsam sabaha kadar beklemeyin
    ···
  4. 8.
    0
    Odasından sadece boyalarını ve kağıtlarını almış , pelerinini yatağının üzerine bırakmış kimseye görünmeden diğer çocukla buluşacağı alana doğru heyecanla koşmaya başladı.

    "Oh gelmişsiniz prensim. Bir an korktuğunuzu sanmaya başlamıştım."

    "Benim ne kadar korkusuz olduğumu biliyorsun sanırım."

    "O zaman sizi buraya alayım prensim"

    Kısa boylu çocuk tahta el arabasının altındaki bölmeyi işaret ediyordu.

    "Orada mı çıkacağım dışarı?"

    "Ne o beğenmediniz mi"

    "Anlamadım"

    "Yani başka imkanım olsa emin olun yapardım. Merak etmeyin orada fazla durmayacaksınız. Hadi ama oyalanmayın bir an önce gidelim buradan."

    Genç prens mecburen tahta arabanın alt bölümüne iyice küçülerek yerleşmişti.
    ···
  5. 7.
    0
    Hadi akü
    ···
  6. 6.
    0
    Kısa çocuk elinde ki elmayı samanların üzerine atıp prense doğru yürümeye başladı.

    "istiyor musunuz? istemiyor musunuz?"

    "i- istiyorum tabiki ama... "

    Prens Jongin cümlesinin devdıbını getiremeden diğeri atlamıştı lafa.

    "O zaman güneş batmadan önce burada buluşalım yanınıza birkaç eşya alı ve gerçek dünyayı görmeye hazır olun prensim."

    Şimdiden kalbi hızlanmaya başlamıştı bile. Bunun bir oyun olmadığına , gerçekten çıkabileceğine tüm kalbiyle inanmak istiyordu. Diğer türlü yakalanırsa babası ona karşı geldiği için ağır bir şekilde cezalandırılabilirdi.
    ···
  7. 5.
    0
    Okuyom ben yaa
    ···
  8. 4.
    +1
    beyler okuyan varsa söylesin vahiy inmesini beklemeyin birisi okuyana kadar beklicem
    ···
  9. 3.
    0
    "Sende benim gibi hissediyorsun değil mi Gün Işığı?"

    Gün ışığı babasının ona iki sene önce ki doğum gününe hediye ettiği erkek atıydı.

    "Keşke beni alıp buralardan zütürebilseydin... Yapardın değil mi?"

    Prens Jongin bir süre atının tüylerini taramış , onu sevmiş , onunla dertleşmişti Ondan başkasına anlatsa dertlerini , kendisi daha çok gözetim altında kalacaktı. Kimsesi yoktu... Koskoca sarayda bir tek arkadaşı bile yoktu.

    "Sarayın dışı çok güzel."

    Jongin sesin geldiği tarafa döndüğünde sesin sahibinin aşçının oğlu olduğunu anlayabilmişti.Şımarık çocuk elinde ki elmayı ısırıyor , sinsice gülümsüyordu.

    "Sen dışarı çıktın mı ki?"

    "Hemde çok kez."

    Bu şımarık veletin bile dışarıda ki dünyayı görmüş olmasını kendine yediremiyordu.

    "isterseniz sizi de çıkartırım prensim."

    "Yalan söyleme. Nasıl çıkartacaksın ki? Heryerde nöbetçiler var. Bu imkansız."
    ···
  10. 2.
    +1
    Belli edin kendinizi geliyor hikaye
    ···
  11. 1.
    +1
    Saraydan kaçan bir prensin hikayesidir...

    "Derslerinize çalıştınız mı prensim? Biraz sonra yüce bilge gelip sizi test edecekler."

    Prens Jongin tam on sekiz yıldır bu sarayda yaşıyordu. Kendisini bildi bilelisürekli ders çalışmak zorunda bırakılıyordu. Savaş sanatları, resim , müzik...

    Babası ona ülkesinin geleceği ve gelecekte ki kralı olduğunu söylüyordu. Bunları öğrenmez ise iyi bir kral olamayacağını, ülkeyi yönetemeyeceğini söylüyordu.

    Saraydan çıkarılamayan bir prens ne kadar iyi bir kral olabilirdi ki?

    Jongin kafasına koymuştu. Beş dakika bile sürecek olsa, bu sarayın yüksek duvarlarının ardında ki dünyayı görecekti.
    ···