Otobüse bindim işe gidiyorum , bizim burada kent kart sistemi var bilirsiniz akpille aynı.
Arkadan 2. koltuğa geçtim oturuyorum . Yanıma eli yüzü düzgün 50 yaşlarında hayatın her türlü çilesini çektiği yüzünden belli olan bir ağabey geldi .
"Selamun aleyküm." dedi oturdu, "Aleyküm selam abi." dedim.
Aynı sitede oturuyormuşuz, seni görüyorum ara sıra dedi. Cana yakın bir adam , direk tatlı bir muhabbet başlattı. Maddi durumu kötüymüş falan. Derken konu değiştikçe değişti futboldan siyasete geldi. O zamanlar iki bin odalı sarayın yeni yapıldığı dönem, amca hiddetle Tayyib'i savunuyor.
"Adam en iyisini hak ediyor , bir zahmet yaptırsın bir saray. Hem saraydan başka varlığı da yokturdur." dedi. Gülümsedim, cevap vermeyim dedim, belki üzülür, ağır konuşurum, sustum...
iki durak sonra indim otobüsten başka bir otobüse binmem gerekti, yürüdüm diğer durağa . 10 dakika bekledim otobüsü, geldi , bindim.
Bu sefer önlere oturdum, geleni geçeni izliyorum bizim yaşlı ağabey geldi , aynı otobüse binecekmiş o da.
Kartını bastı, işte orda veremediğim cevabı kart verdi.
"Yetersiz bakiye."
Kendi kartına parasızlıktan para yükleyemeyen bir adam, hiddetle Tayyibi savunuyordu, binlerce insan aç, evsiz, susuz yatarken o hala birilerinin iki bin odalı saraylarda zevk sefa sürmesini istiyordu.