-
1.
0beyler aslında tüm evren allah'ın içinde. evet yanlış duymadınız. aslında uzay boşluğu dediğimiz yer allah'ın içinde bir hücre. galaksilerde organeller. mesela samanyolu galaksisi çok parlak yani enerjisi çok fazla. dolayısıyla samanyolu mitokondri oluyor. diğer galaksilerde diğer organeller. bizde bu organellerin içindeki şeyleriz. ne olduğunu bende bilmiyorum ama içindeyiz yani. mesela bu hücrenin yani uzay'ın dışına çıkarsak diğer hücreleri yani uzayları görürürüz. paralel evrenler teoriside burdan geliyor işte.
- 2.
-
-
1.
0Yay
-
1.
-
3.
+3onlar halka değil fil
-
4.
+1@1 lise 1 biyoloji terk
-
5.
0evren admaın sınıf arkadaşı beyler.
-
6.
0adam yaprak dökümündeki ferhunde
-
7.
0Cemyılmaz terk
-
8.
0sevgi de bizim içimizde
-
9.
0(bkz: inci sözlük bilim)
-
10.
0hem cahil hem malsın karşim
-
11.
0ok kib bye
-
12.
0o zaman bütün insanlar toplanıp hep beraber yüksek biyerden atlarsak çökertiriz lan bu sistemi
-
13.
0@3 güldürdü şuku
-
14.
0yuh lan bütün aynştaynlar buraya toplanmış aq *
-
15.
0@16 biz de allahız. içimizdeki hücrelerde hayat var. biz öldüğümüzde hücrelerde ölcek. orda yaşayan canlılarda kıyamet koptu sancak.
-
16.
0alın bunu
-
17.
0ulan ya biz cern gibi bir deneyin kurbanlariysak ve bu aminsktimin bilim orangutanlari bizi bir yerlerden izleyip gotleriyle guluyorsa? biz de buna tanri falan diyorsak? alkdlaksjd lan o swf'yi koysaniza buraya. evrenin sirrini cozen cocuk (arkaplanda sigur ros mu caliyor lan bi de)
-
18.
0evren evren içinde
evren allahın içinde
galaksiler organel mi?
hücrelerin içinde
al bunu alamaz mısın?
sen ne biçim delikanlısın?
http://inciswf.com/1290044914.swf -
19.
0ciddi tespitimdir
evren karşısındaki, kendiliğinden tavrım ne olurdu? herhalde çok karanlık bir tavır olurdu. birinci tez olarak tam bir boşunalığı ve yararsızlığı öne sürüyorum: temelde “hiçbir şey” var. kelimeyi gerçek anlamında kullanıyorum. sonuçta yitip giden nesnelerin kırıntıları gibi. evrene bakın, büyük bir boşluk. ama sonra şeyler nasıl ortaya çıkıyor? burada kuantum fiziğine kendiliğinden bir sempati duyuyorum. evrenin pozitif yüklü bir boşluk olduğu fikri hakim. ama sonra bazı şeyler ortaya çıkıyor ve boşluğun dengeleri bozuluyor. bu fikir benim çok hoşuma gider. var olanın sadece ”hiçbir şey” olmadığı, orada bazı şeylerin olduğu gerçeği. bu da bir şeylerin korkunç biçimde ters gittiği anldıbına geliyor. yaratılışın bir tür kozmik dengesizlik, kozmik felaket olduğunu ve şeylerin bir hata sonucu var olduklarını söylüyoruz. hatta ben daha da ileri giderek buna karşı koymanın tek yolunun hatayı üzerimize alıp sonuna kadar gitmekten geçtiğini öne sürüyorum.
buna bir de isim bulmuşuz. “sevgi” diyoruz. sevgi tam da bu türden bir kozmik dengesizlik değil mi? “dünyayı seviyorum” veya “evrensel sevgi” gibisinden kavramlardan oldum olası iğrenmişimdir. ben dünyayı sevmiyorum. ben daha çok “dünyadan nefret ediyorum” ile “dünyayı takmıyorum” arasında bir yerlerdeyim. ama gerçekliğin tamamı bundan ibaret. çok ***ca. bu var ve ben onu umursamıyorum. benim için sevgi aşırı derecede şiddet içeren bir eylem. sevgi ”hepinizi seviyorum” demek değil. sevgi, bir şeyi seçiyorum anldıbına geliyor ki burada yine o dengesizlik yapısı var. bu şey küçük bir ayrıntıdan, kırılgan bir bireyden ibaret dahi olsa, diyorum ki “seni her şeyden çok seviyorum”. bu gayet resmî manada, sevgi fenalıktır." -
20.
0@1 sheldon cooper