sansürsüz lise hayatımı anlatıyorum koşun

Anlat la dinliyorum

aradan 1 ay sonra tekrar bi mektup aldım. içinde sadece bir adres vardı ve altında bir resim bu benim çizmiş olduğum burcunun resmiydi. her gece yatarken aklıma onun hayali geliyordu. içimde sürekli burcuyu oradan kaçırmayı düşünüyordum lakin bunuda yapıcaktım artık herşeyi göze almıştım zaten yarıyılda aldığım karnede sınıfta kalacağımı iyiyden iyiye belli ediyordu. ama açıkça bunu tek başıma yapamıyacağımı biliyordum bir gün yine memetle kayalıklarda oturmuş 2 mizin elindede 1.5 lt lik maramara birasıyla muhabbet ediyorduk ben mehmete o sırada alkolün vermiş olduğu hafif çakırımsı bir kafayla tüm cesaretimi toplayıp bütün hikayeyi anlattım sonundada benimlemisin değilmisin diyerek cebimden çıkarmış olduğum babamın korkusundan eve girmeden hemen kapı aralığına saklamış olduğum nemli tekel 2001 den 1 adet yakmıştım. mehmet ilk önce bana lan oğlum sen delimisin dedi. ben ona benimle gelmekte zorunlu olmadığını her zaman benim için değerli bir arkadaş olacağını belirttim. O beni her zaman olduğu gibi şaşırtmadı. tamam dedi tamam ne zaman gidiyoruz. ona uygun zaman gelince yeteri kadar para biriktirip buradan gideceğimizi söyledim, bir daha geri dönmemek üzere, burada çekilen acılara bir son verip ardımızda bıraktıklarımıza yeni acılar yükleyerek, kalanları özleyerek gideceğimizi söyledim...

Anlat panpa
Sevgi adama neler yaptırıyo

okuyacağım

1 hafta sonra anneme ve ablama yazmış oldğum mektubu yatağımın üzerine bırakıp pencereyi açtım ve pencereden dışarı ilk önce hazırladığım ufak bavulu fırlattıktan sonra pencereden dışarı çıktım kapının önünde mehmet beni bekliyordu evden 10 metre ileride sigaralarımızı yakıp doğruca otobüsün kalktığı yere gittik. oraya vardığımızda otobüsün kalkmasına yarım saat vardı otobüse mehmetle beraber bavulları yerleştirdik. benim aklımda oraya gidip burcyu nasıl kaçıracağımızdan daha çok annemle ablamın mektbu okuduktan sonra ki yüz ifadeleri vardı. muhtemelen ikiside çok üzülücekti ama buna mecburdum annemle ablamın bu hayatta çizmiş oldukları yol belliydi. ama burcunun hayatı resmen benim ellerimdeydi.
5.5 saatlik bir yolculuktan sonra edirne/uzunköprüde adını vermek istemediğim adreste belirtilen bir köye geldik saat sabahın 4 buçuğuydu. mayıs ayında olmamıza rağmen hafif bir ayaz vardı. memetle birer sigara yaktık ve burcuyla bluşacağımz burcunun yarım yamalak tarif ettiği köyün az dışında bulunan çeşmeye gittik. burcu orada hafif titrek bir şekilde oturmuş duryordu. onunla daha önceden bir çok kez göz göze gelmiştik ama hiçbirinde onu kendime bu kadar yakın hissetmedim. burcu aniden kollarını açıp ariff hiç gelmiyceksin sandım diyip bana sarıldığı an heralde canımı bile tereddütsüz verebilirdim. kısa bir konuşmadan sonra mehmetin arif demesiyle arkamı döndüm ve ne olduğunu anlamadan kafama bir taş darbesi aldım. o anki şokla ne yapacağımı bilemedim ve hemen burcunun elini tutup koşmaya başladım arkamızdan mehmet onun arkasından köy ahalisi avazı çıktığı kadar arkamızdan burcuuu diye bağırıp koşuyorlardı bir süre sonra burcunun ayağı takıldı ve burcuyu kaldırana kadar kafama yediğim sopa darbesiyle yere serilmiştimm. sadece kulağımda burcunun baba yapma seslerii yankılanıyorduu...

uyandığımda hiç bir şey göremiyordum ağzımda bir koli bandı vardı ve yüzümü bir bezle kapatmışlardı ellerimle ayaklarımında birbirine bağlanmış olduğu bir vaziyette yerde samanlıkta uzanıyordunm. göz yakıcı bir kokuyla ahırda olduğumu anlamıştım etrafımda koyun sesleriyle burcuyla mehmete ne oldğunu merak ediyordum. üstelik heyecandan neredeyse 2 gündür ağzıma bir şey koymamıştım. Açlığında vermiş olduğu rahatsızlıkla iyice ürperiyordum. beyler cidden öyle bir anda insan her şeyin sonuna geldiğini hissediyor hani derler ya hayatınız ölüm anında bir film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçer ha işte aynen yaşıyordum o ahırın içinde bu duyguyu. ilk aklıma gelen olaylar zinciri annemle yaşadığım olaylar zinciriydi. daha sonra bir kapı gıcırtısı duydum birisi ağzımdaki yara bandını hızlıca çekti istemsizce biraz bağırdım daha sonra gözümdeki bezi çıkaran kişinin burcunun babası olduğunu gördüm. o an nasıl yaptım bilmiyorum ama ağız dolusu adamn yüzüne tükürdüm adam ayağa kalkıp yüzüme karnıma dizlerime rastgele tekmeler salladı. kafamı hafif yukarı kaldırdığımda mehmetinde orada benimle aynı vaziyette olduğunu gördüm.
ben: burcu nerede lannnnn
burcunun babası:ulan şerefsiz hala utanmadan burcuyumu soruyosun burcu yarın evleniyo sesini fazla çıkarma o dilinide burcuyuda keserim. tamammı laaannn.
burcu evleniyo kelimesini duyduğumda sinirden çıldırır gibi oldum lakin o an elinizin kolnuun bağlı bir şekilde olup hiç bir şey yapamamk işte asıl beni bitiren şey bu oldu. adam kapıyı hızlıca çarpıp çıktı ama mehmetin arkasındaki ufak sürmene bıçağını unutarak, ağzımı bantlamayı unutarak, gözlerimi kapatmayı unutarak...

kapı kapandıktan sonra aklımda bin türlü düşünceyle mehmete doğru sürünmeye başladım mehmetin arka cebine elimle ulaşmaya başladım bir yandanda mehmete sakin olmasını söylüyordum. cebinden bıçağı çekip aheste aheste ipi kesmeye başladım. yarım saatlik bi uğraştan sonra elim kan revan içinde ipten kurtulmayı başardım. direk mehmete dönüp onuda çözdüm mehmet ulan ben seniii taaaa ... dedi elimle ağzını kapatıp oğlum sus konuşmanın vakti değil kız elden gidiyo dedim mehmet ilk başta kendini naza çeksede en sonunda kızı kaçırmaya yanaştı. ilk olarak kızın babasının tekrar oraya gelmesını bekleyecektık ardından kapının yanında duran kürekle vurup bayıltıcaktık. ve cebinden anahtarları alıp burcuyla kaçıcaktık. dediğimiz gibide oldu adam geldi mehmet adama allah yarattı demeden kürekle dalmaya başladı adam neye uğradığını şaşırır bir vaziyette kanlar içinde yerde yatıyordu. direk adamın çüzdanını, telefonunu ve anahtarlarını alıp doğruca ahırla bitişik olan eve girdik burcuyu kitli bir odanın içinde ağlar bir vaziyette bulduk. burcu beni görünce sevinçten direk bana atladı. ve burcuya çok acıktığımızı söyleyip hemen bişeyler atıştırıp buradan gideceğimizi söyledim burcu biz mutfakta tıkanırken aniden yanımıza geldi. ve elindeki bütün parayı masaya koydu masada tamı tdıbına 60 milyar para vardı o an gözlerim fal taşı gibi açılmıştı mehmetle birbirimizin yüzüne şaşkın bir şekilde baktıktan sonra direk dışarı çıktık adamın ağzını yüzünü bağlayıp ahırı kitledik. ve doğruca köyün dışına edirne otogarına doğru yol almaya başladık...

beyler bu günlük bu kadar yarın istek olursa sabah boş vakitlerde birde akşam üzeri saat 7 gibi devamlı yazıcam herkese iyi geceler...

reserved

Yaz panpa hikayeyi yarım bırakırsan giberim

vay be sevgi insana neler yaptırıyor. devam et panpa hikayene

olum devam up upupupupu

upupupupuppu

Herşey babamın elimden tutarak beni kısa bir minibüs yolculuğundan sonra Kamilkoç lisesine kayıt ettirmesiyle başladı...
---
NOT:evet beyler güldüren, ağlatan hatta yeri gelince hüzünlendiren kişi ve kurumların isimlerini değiştirerek anlatacağım bu hikayemin tamamen gerçek olduğunu ilk olarak belirtmek istiyorum. şimdiden babane senin hikayenden gibdiiim salağı diyenleri duymaktayım ama şu ana kadar hiç kimseye anlatamadığım olaylar zincirini (daha doğrusu anlatamamamın sebebi kardeş sandıklarmın kalleş çıkması ve canımdan çok sevdiğim kız arkadaşımın ve dostum, can yoldaşım, kardeşim dediğim erkek arkadaşımın şu an yanımda bulunmamasıdır) bi nebze kendime yakın hissettiğim inci ailesine paylaşmak istiyorum.
---
istek olursa 5.entry den sonra hikayeye kaldığım yerden başlıycam