/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +13 -1
    part part giricem iki üç partta biter beyler
    Kuzenimin ağzından anlatıyorum beyler okuyun:
    iki sene önce yani lisedeyken beşten fazla zayıf dersim vardı. Karneyi eve zütürdüm işte alışılmış manzaralar az çok tahmin edersiniz kemer show aparkat kroşe vs. Sonra da ekstra olarak dedi ki:
    Yarından tezi yok sanayiye
    Daha önce sanayiye mahalledeki yankilerin şahinlerinin modifiyesi için falan gitmiştik ama müşteri olarak. Yani bu benim için bi ilk olucaktı.
    Ertesi gün kalk ulan dıbınakoduğum gibi seslerle yatağımdan kaldırıldım. Kahvaltı etmeden sanayiye doğru yola koyulduk. Babam hazretleri sinirli bi şekilde arabayı sürüyordu. Anlaşılan bugün kolay geçmeyecekti. Birkaç dakika sonra bir dükkanın önünde durduk. Tabelada Yılmazlar Oto Elektrik yazıyordu. Babam arabanın kapısını sertçe kapattı. Kalk lan diye bağırdı. Bu adam tam bir bin. Ben dükkanın girişinin önünde bekliyordum babam da ustaya al şunu bi güzel akıllandır ustam falan diyordu. Anladım ki bu yaz yapılan planlar iptal.
    ···
  1. 2.
    +1
    Rezledim
    ···
  2. 3.
    0
    bune
    ···
  3. 4.
    +8
    Dükkanın sahibi Sadık abi diye biriydi. Orta boylu omuzları dar tek yumrukta döverim amk diye düşünüyodum. Gel lan buraya diye bağırdı. Çabuk üstünü değiştir içeride kıyafetler var. Giyin gel hemen diye bağırdı. dıbınakoyim bunların benle derdi ne diye düşündüm. Üstünü değiştirip aşağı indim. Dükkan çift katlı güzel bi yer. Sonra hemen elime tornavida felan verdi çabuk şu bilmemneyi (ne dediğini anlamadım karbürütör mü aspiratör mü ne amk çocu) sök dedi. Ben de tamm abi dedim ne yapıcağımı bilmiyorum tabi. Başladım bişeyi sökmeye. Biraz Sonra neyi söktün lan gerizekalı ben sana onu mu dedim gibi küfürlerle bu resital devam etti. Akşama doğru beş altı kişi geldi. Tahminime göre sadık abiyi tanıyorlardı ki baya samimi ortam oluştu. (Sadık abi demiycem Sadık bini diycem artık) Sadık bini oğlum kalk sekiz on çay kap gel dedi. içimden sövüyordum. dıbınakoyim çaycı mıyım lan ben gavat bin gibik gibi küfürlerle. Sonra yakınlarda bi çayocağı varmış oradan MARKA karşılığında söyleniyomuş. (MARKA'yı neden büyük yazdım açıklayayım. Bana iki marka ver demişti çaycı sonradan, ben de dalgındım ne markası dıbınakodum nike mi Adidas mı diye gibik bi espiri yapmıştım ondan sonra patrondan bi ton fırça yedim hiç unutmam)
    ···
  4. 5.
    +4
    Okuyo musunuz aq
    ···
  5. 6.
    +1
    Rezzzzz güzel hikaye
    ···
  6. 7.
    +1
    devam amk sende diğer 1000ler gibi yarım bırakma
    ···
  7. 8.
    +8
    Çay ocağına bağırarak Yılmaz Elektriğe 10 çay bi süka (sükayı herkes bilmez açıklayayım: SÜtlü KAkao) dedim. Çayları söyledikten sonra dükkana geldim. işte muhabbet bayağ koyuydu. Sadık bini gülmekten sol daşşanı yere düşürcek gibi oldu. iki üç dakka sonra Sadık bini nerde kaldı lan çaylar bin diye bağırdı. Benim içimden sövme mode açık. Abi söyledim falan dedim cevap verme lan gibisinden bişeyler dedi. O sırada çaycı içeri girdi.
    (Ç:çaycı P:Sadıkbini B:ben)
    Ç:çaylaaarr (amq adamı çaycı hüseyini taklit etmeye çalışıyo 185 boyu var senin neyine çaycı hüseyin)
    O sırada çaycı çayları dağıttı
    P: niye fazla çay söyledin lan baban mı ödüyo parasını dıbınakodum. Remzi (çaycı olur kensi) fazla çaylara MARKA alma şu bin ödeyecek. Bak bi de kendine neskafe söylemiş baban muhtar mı senin lan gibik tosba. Dedi
    Beynimden vurulmuşa döndüm. Ne demek markalar benden kesilecek? Ne demek neskafe? Çalışanım lan ben patron kalleş işçi kardeş gibi söz ve sloganlar aklımda dolanmaya başladı. Ama el mahkum çaycı bekliyor başımda allahtan çay 25 kuruşmuş amk kafede 3 lira kapitalizme bak ayakta zikiş beynim siyaset meydanına döndü. Fazla olan 5 çayın fiyatını ödedikten sonra çayların hepsini içmeye başladım. Tek keyifli yeri orasıydı. 2.5 liraya yarım litre soğumuş çay bu devirde kim kime yarım litre ice tea veriyor amk gibisinden kendimi teselli ediyordum. Ama olan olmuş 1 lira 25 kuruşum taka gitmişti.
    ···
  8. 9.
    +1
    Rezerveyşın
    ···
  9. 10.
    +1
    Rezz yarıda bırakma
    ···
  10. 11.
    +1
    Kardesim anlatsana dinliyorum
    ···
  11. 12.
    +1
    Anlat amina korum
    ···
  12. 13.
    +1
    eee sorna noldu
    ···
  13. 14.
    +1
    rezerve
    ···
  14. 15.
    +4
    Süka'mı yudumlarken düşünmeye başladım. bu bin sadığın bana ettiği küfürler onuruma dokunuyordu. Benim bu Sadık binine bi ayar vermem lazımdı ama neydi? MARKA MARKA MARKA! Buldum! Madem bir çaya bir marka alınıyor. Ben de dükkandan marka çalacaktım. Ama çaktırmadan. içimde ezelin müziği çalıyor Ramiz dayının sesiyle Ey Sadık efendi öde şimdi cebinden amuğagoduum sesleri yükseliyordu. (çok havalı oluyo amq) Markalar, işçilerin dinlenmek için oturduğu yerde pet şişenin kesilmiş alt kısmına konuluyordu. Tabi bu da hiç güvenli değildi. Yani gelen geçen çalabilirdi. Gelen geçen çalabilirse ben neden çalmayayım amq diyerek sinsice masanın üstünde duran markalara yaklaştım göz ucuyla baktım nerden baksan onbeş yirmi tane var. ilk önce sadığın bana taktığı beş markayı cebe indirdim. Tam uzaklaşacaktım birden şeytan "ülen mal hazır almışken çal anasınısatayım al hepsini akıllansın pekekent gibi bişi dedi bu şeytanlar da hep doğru söylüyo amk. Geri döndüm ve markaların hepsini aldım. Anlaşılmasın diye de üç dört tane bıraktım.
    ···
  15. 16.
    +1
    Panpa okuyorum lutfen yaz
    ···
  16. 17.
    +1
    yazsana s2k
    ···
  17. 18.
    +1
    Rezzzz devam
    ···
  18. 19.
    +1
    Yaz ajdhsjsjsksa
    ···
  19. 20.
    +4
    Bıraktım ama ben bu markaları ne yapacaktım? Atsan atılmaz satsan satılmaz. En iyisi sonra düşünmek. Sessizce dışarı çıktım. Bi cuğara yaktım(Sadık bini görse tak pedere ispiyon) sonra düşündüm ki: Remzi abi bintir miçtir ama uyanık adamdır en iyisi bu markaları bozdurayım ona. Sadık bini yazıhanedeyken çaycıya topukladım.
    (Ç: çaycı remzi B:ben)
    B: selamaleküm remzi abi kolay gelsin
    Ç: oo yiğenim hoşgeldin ne içiyon
    B: abi beni Sadık abi yolladı da şu markaları paraya mı ne çevircekmişiz ben de bilmiyorum öyle bi şeyler söyledi
    Ç: Allah allah olur mu len öyle şey. Görüldük şey değil
    B: napıcan işte be abi patron işte yapmak farz
    Ç: kaç tane marka var orada?
    B: bi 10-15 ten fazla vardır abi
    Ç: al şu 4 lirayı da yürü bakam ben sorarım sadığa

    Bedavadan 4 liram olmuştu beyler. Artık bu 4 lirayla bir çorba içebilir parti boy cips alabilir ya da sarma sigara alabilirdim. Hayat bana güzeldi.
    ···