ANNE BABA NEDEN BU KADAR ÖNEMLi?

Şimdi anne babanızın eline bi hamur veriliyor. Bu hamur çok kaliteli de olabilir, kalitesiz de olabilir. Bu genlerinizin kalitesiyle alakalı. Onlara istedikleri gibi şekil verme imkanı veriliyor.

Hamur ne kadar kaliteli olursa olsun, usta ellerde şekil almadıkça ondan hiç bişey olmaz.

Hamur kalitesiz de olsa, usta eller onu bi şahesere dönüştürebilir. iste annenin ve babanın önemi budur.

Eskiden babadan oğula geçen padişahlık ne kadar saçma geliyor şimdi değil mi? Herkes eşit sonuçta.

Hayır işte öyle basit değil o iş. O zaman ki insanlar da biliyordu bizim kadar. Ama öyle bi adamın yetiştireceği çocuk zaten mükemmel olur. Ne gerek var başkasına?

Heee dediğinizi duyar gibiyim

Osmanlı Devleti mesela. Osman Bey liderlik vasfı taşıyan, donanımlı bi adammış ki beyliği kurmuş. Yani 'alfa'imiş. O adamın doğacak oğlu, onun usta ellerinde büyüyecek. Alfa olarak yetişecek zaten. Kalitesiz hamur bile olsa bi şaheser olacak. Yönetimin ona kalması çok mantıklı değil mi? O kadar bilgili adam 'Hayır olm herkes eşit lan salak salak iş yapmayın' diyemez miydi? Onlar bunun böyle olduğunu biliyordu. Bize unutturdular zamanla.

Tarihte bi kaçı hariç her padişah olabileceğinin en iyisine ulaşmış adamlar. Bu da tesadüf değil. Anne ve babasının mükemmel olmasından kaynaklanıyor. Bi nevi annemiz babamız bizim kaderimizi belirliyor.

Sizce padişahlar, imparatorlar,hanlar, komutanlar kendilerini dişilere basmak için mi geliştirdi? Dünya bundan ibaret sanma artık. Adam okudu, savaşmayı öğrendi, elinden geleni yaptı, sonra her dişi önüne serildi zaten. Burada sözlük kurulduğundan beri, 'herkes sana vercek gel şunu oku' diyenler bu yüzden bi taka yaramadı. O amaçla yaşamak, gelişmek istersen elin gibinde kalır sadece.

Bana burada şu anki dünyadan, anlamsız uğraşlardan rahatsız olan ve kaliteli bi insan olmak isteyen adamlar lazım. Herkesi gibmeye çalışan adamlar değil. Neyse konu dağılmasın.

Osmanlı'nın yıkılmasında etkili olan kadınlar, yanlış insana verilen büyük gücün sonucudur. Bence tabi. Bu Osmanlı'nın yıkılmasına çok az etki etti belki ama etti. Örnek olabilir konumuza.

işte ebeveynler bu kadar önemli. Sen de usta olursan, çevrendeki herkesi yukarı çekersin. Topluma faydalı bi insan olursun. Hem de her yaptığını kendin için yaparak. Her şeyden önce mutlu olursun. Daha ne?

NEDEN GiTTiKÇE KALiTEMiZ DÜŞTÜ?

'Gençler, bugün biliyoruz ki sizin yaşantılarınız DNA'nızı etkiliyor. Kitap okudukça doğacak çocuğunuz okumaya daha yatkın olacak, kazandığınız alışkanlıklar genlerimizi değiştiriyor. Eğer düzenli beslenirseniz, uzun zamanlı güzel alışkanlıklar kazanırsınız, genlerinizin kalitesi de artar.'

Demişti çok sevdiğim bir genetik hocam. Buradan çıkardığım çok önemli bişey var.

Ben ne yesem kilo alan bi adamdım mesela, kilo vermem çok zor oluyordu. Bu adamı dinledim ve dişimi sıktım, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmaya çalıştım. Sonunda ideal kilomda uzun süre kalmaya başladım. Spor yapmadığım zaman bile göbeğim çıkmamaya başladı. Kendi metabolizmamı düzelttim. Ve benim doğacak çocuğum da kaliteli bir eş bulabilirsem bu açıdan hiç sıkıntı çekmeyecek.

Bir düşünün, eğer düzenli kitap okuma alışkınlığı kazanırsak, spor yapmayı alışkanlık haline getirirsek, kendimizi her alanda geliştirmeye çalışırsak, bunlar bizim DNA'mıza işliyor. Yani başka bir adam oluyorsun. Olabileceğinin en iyisi oluyorsun.

Bilimsel olarak doğruluğunu görmek isteyen araştırabilir.

Bundan önce insanoğlu, tıp alanında bu kadar ilerlememişken hasta olmaya yatkın olan genler, büyüyemeden kaybedermiş. Hayattaysa büyük büyük annenize babanıza sorun. 5 çocuğum vardı,2si küçükken vefat etti gibi bir sürü şey duyabilirsiniz.
Sadece sağlıklı ve sağlam genler büyür ve yoluna devam edermiş.

Daha sonra tıp alanında ilerledik. Bir çok hastalığa çare bulduk. Çocuk ölüm oranları gelişmiş ülkelerde neredeyse sıfır. Aklımız olduğu için doğal seçilimi yok ettik. işte bu yüzden zaman geçtikçe gen kalitemiz düştü. Şu an da büyük bir hızla düşmeye devam ediyor.

inşallah anlatabilmişimdir.

insanlar küçük topluluklarda yaşarken, işlerini şimdiki gibi makineler yapmıyordu beyler. Doğduğundan itibaren hayata başlamak zorundaydı. Babasının ona bildiği ne varsa öğretmesi lazımdı. Annesiyle geçirdiği vakit bile çok azdı.

Dişiler de geleneklere göre büyür,biz eşitiz demezdi. Çünkü o hayat beden gücüne dayalı olduğu için bariz farklılar. Eşitsen gel sen avlan,ben çadırı toplayayım diyeceklerini biliyordu. Ve bundan memnundu. Kendini olduğu gibi kabul ediyordu. istisnalar kaideyi bozmaz, savaşçı kadınlar da vardı tabi.

Daha sonra ilerledik. Makineleri bulduk. Ve şu an evde oturan, televizyon,bilgisayar başında züt büyüten bi topluluk haline geldik. Dışarıda suç oranları arttı. Annen seni dışarı çıkarmaya bile korktu. Özel güvenlikli sitelerde oturmak istedi herkes. Sen, babanı sadece akşam gördün. Annenle çok fazla vakit geçirdin. O da içgüdüsel olarak senin erkeksel yeteneklerini ve 'alfa'nı köreltti. Çünkü sen tam anlamıyla 'erkek' olduğun zaman, dişilere pompalanan eşitlik, hatta üstünlük fikirleri boşa çıkacak. Kendi türünü korumak adına yaptı bunu.

Çoğunuz babanızla ava gitmediniz, balık tutmadınız, oturup size kızları anlatmadı, muhabbet etmedi. O yüzden böyle körelmeye başladık beyler. Hem malzeme kalitesizleşiyor hem de ustalar azalıyor git gide. Bu gidişe dur demek de senin elinde.

Genlerinin kalitesini de arttırabilirsin,tam anlamıyla bir 'erkek' de olabilirsin. Senin elinde.

AŞK

'Bütün canlıların ortak en temel içgüdüleri, soylarını devam ettirmektir.

Cinsiyet hormonlarımızın salgılanmaya başlamasıyla, karşı cinse ilgi duymaya başlarız. Bu andan itibaren biz farkında olmadan, beynimizde bir karşı cins tasviri oluşur. Kıvırcık olsun, uzun saçlı olsun, elleri güzel olsun, göğüşleri büyük olsun, zeki olsun bu liste uzar gider. Bu listede farkında olmadan çocuğumuzda olmasını istediğimiz özellikleri sıralarız.

Daha sonra bu listeye uygun bir karşı cins gördüğümüzde beynimiz alarm verir.

ARADIĞIMI BULDUM, BUNUNLA BERABER OLMAKTAN BAŞKA ÇAREMiZ YOK.

işte 'aşk',insan ırkının devamı için bir sigortadır. Onunla beraber olma isteği hormonların bir illüzyonudur çocuklar. Sadece kafamızdaki tasvire uyması yeter.'

Çok değerli bir profesör olan fizyoloji hocam, bize aşkı böyle anlatmıştı. Çok da doğru. Bu isteğe aşk adını veren eminim ki bi dişiydi.

Bizim belki de en zayıf olduğumuz zaman, aşık olduğumuz zamandır. Seni uyaran o kadar insana rağmen gerçekleri göremeden peşinden gitmeye devam edersin.

Aşk, hormonların bir ilüzyonudur. Bir kadın ilk erkek çocuğunu doğurduktan sonra ona aşık olur. O yüzden anne sevgisi diye bişey var. Ve kaçınılmaz. Doğduğunda seni ilk kucağına aldığında, aşık olduğun insanı gördüğün zaman salgılanan hormonlar salgılanıyor. ilk emzirdiği zaman, orgazm sırasında salgılanan hormonlar salgılanıyor.

Aşk diye birşey yoktur. Bu dediklerimden ibaret. Hormonlar ve içgüdüler.

Toplumda şu an bir aşk furyası var. Bu da kadınların yarattığı bişey. Evde zütünü devirip sabahtan akşama kadar yatan kezbanımız, aşkını arıyor. Allah allah.

Bu oyuna gelmiyoruz beyler. Gerçekleri görüyoruz.

Şimdi içinizde aşık olduğunu zannedenler vardır. işte kardeşim sen bunları yaşıyorsun. insanları köreltmek isteyenlerin en güzel ekmek kapılarından birisidir aşk. Öyle yüce bir duygu değil, istediğin dişiyle sevişme isteğidir.

Şu an üzerine destanlar yazılıyor, filmler yapılıyor, insanlar aşkı için herşeyi yapması gerektiğine inandırılıyor. Kalitesiz bir dişi de ona aşık olduğunu anlamak da doğuştan usta olduğu için, seni parmağında oynatıp egosunu tatmin ediyor. işte sen bu gerçekleri göremiyordun. Kızlar kendi aralarında gerçek yüzlerini bildikleri için birbirlerini hiç sevmezler.

Aşk diye tabir ettiğimiz duyguyu bunları özümsedikten sonra yaşamayacaksın. Bana güven. Sevgi, çok başka bir konu.

Yavaş yavaş oturuyor yerine değil mi beyler?

Bugünlük benden bu kadar. Gelebildiğim zaman geleceğim.

KADINLARIN DÜŞÜNCE YAPISI

Biraz hayal gücünüzü kullanmanız gerekecek. Baştan söyleyeyim.

Hepiniz bir kızla konuşurken bazı testlere sokuldunuz. Ama bunların farkında bile değilsiniz. Size bi kaç örnek vereyim.

-Sence şu çocuk yakışıklı mı?
-Sence şu kız güzel mi?
-Kendimi çok çirkin buluyorum. Sen beni nasıl buluyorsun?
-iltifat beklediğini belli eden sorular ya da imalar
-Bugün çok kötüyüm. Beni eğlendir.
-Konuşurken kanka, arkadaşım,kardeşim vb sözcükler kullanılmaya başlaması...

Bu liste daha uzayıp gider. Hatırladın bu tarz muhabbetleri zaten. Bunlar farkında olarak ya da olmayarak senin ne olduğunu anlamaya çalıştığının belirtisidir. Bunlara verdiğin cevaplar doğrultusunda senin onun için birliktelik yaşamaya uygun bir erkek mi,yoksa iyi çocuk xd mi olduğuna karar verirler. Hayal gücünü şimdi devreye sokman lazım.

Kafalarında şöyle bir sistem var. Levhalar halinde süzgeçler düşün. Bunlar bi silindirin içinde üst üste duruyor. Aralarında ufak boşluklar var. Bu süzgeçlerin her biri bir test. Bu onların karar sistemi. Bir girişi, bir çıkışı var.

Eğer konuşmaya başlar başlamaz ezikliğini konuşturmadıysan,bu testlere yüksek bir puanla başlarsın. Kalitesiz erkeklerin yaptığı gibi direk yavşayarak, iltifat ederek konuşmaya başlarsan;karar zaten verilmiştir.

iltifat etme mi dedim, tabiki hayır. iltifat, edilmeyi hakedenlere edilir.

100 puanla bu karar sistemine alındın. Sana sence şu yakışıklı mı diye sordu; eh fena değil, bilmem ben ne bileyim, yakışıklı gibi cevaplar verirsen ilk süzgeçten başarısız bir şekilde geçtin demektir. Yani harbi harbi o soruya cevap verirsen puanını kırarlar. 80 puan kaldı.

Bugün moralim bozuk beni güldür dedi. Ne derdin var anlat, tamam ben seni güldürürüm:),kim sıktı canını böcüğüm tarzı cevaplar verirsen yine puanın kırıldı. 60 oldun ve fikri yavaş yavaş oluşmaya başladı. Sana kanka demekte bir sakınca görmüyor artık.

Bu sistem böyle çalışır. Umarım anladın, anlamadıysan bi daha oku. Paintten çizerek atmayayım.

Bunun farkında değilsen o sistemden iyi çocuk xd olarak çıkarsın. Bidaha o kızı unut. Bi sene falan görüşmemen lazım ki imajını düzeltme şansını bi daha yakala.

Sana derdini anlatır, başka adamlarla beraber olur. Sana arada bir aşkım, seni yerim falan der ki cebinde kal. Sen çok iyisin yha.d.d der. Keşke bütün erkekler senin gibi olsa der. Sen de sişersin. Sonra başka birine gittiğinde arabesk dinlemeye başlarsın, duvarlara 'ben seni hep beklerim sevdüğüm' gibi zavallıca yazılar yazarak sosyal medyada prim aracı olursun. Ah ah. Zavallı kardeşlerim benim.

Şiirsokakta xd.

Herşeyi yaşadıktan sonra da hala mal gibi beklediysen, seninle düzenli bi ilişki kurar. Mutluluğu senle buldum ben der. Sonra salak erkekler de adam ne sevmiş beee helal, sonunda kavuştular bee helal der.

Yeter ki mutlu olsun,o bana yeter. Çok zavallıca değil mi yahu?

Yani kucaktan kucağa gezer. Senin başına kalır.

Bunu kimse istemez değil mi?

Bunu yaşamak istemiyorsan, buyur gel diğer parta kardeşim benim.

FRiENDZONE

Friendzone,o çoğunuzun muzdarip olduğu, ulaa ne güzel konusuyoduk;kanka olduk durumu.

Dağ2'den çok güzel bi sahne. Bu filme gitmeyen varsa gitsin. Spoiler değil önemsiz gözüken bi sahne. Korkma

Çocuk kitapçıda bi kızı beğenir. Kendini belli ede ede yanına gider. Dişimiz de her dişinin olduğu gibi uyanık bir çakaldır. Dişi başlar.

-Gerek yok, ilgilenmiyorum

Bla bla bla. Önemli yere gelelim. Çocuk konuşur.

-Benim bi teorim var. Her dişi bir kale,her erkek de bir işgalci. Dişiler asla fethedilemeyen kale olmak istiyor, erkekler de o kaleleri fethederek kendini kanıtlamak istiyor. Ama bazı işgalciler var, onlar öyle özgün, öyle farklı ki;kale kapılarını seve seve açarak onları içeri alıyor.
-Sen de onlardan birisin yani? Çok iyi gitmiyosun ama söyliyim.
-Kahve içelim mi?

Ve kahve içmeye giderler. Oradan da bu adam bu kızı elde eder.

Senaristi tebrik ediyorum. Benim silindirim yerine kale ve kalenin savunma hatlarını koymuş. Bu örnekle daha kolay anlarsın diye düşünüyorum.

işte o bazı işgalcilerden olacaksınız. O süzgeçten geçmek yerine etrafından dolaşacaksınız. Bu sayede puan kaybetmeden testleri geçeceksiniz. Ve o dişi sizindir. O kaleyi fethettin. Helal bro.

Bana mı? Teşekkür et yeter.

Burada marifet bu süzgeçleri önceden görebilmek. Bunu da size öğretmeye çalıştım kendimce. Anladıysan bundan sonra asla kızlarla kanka durumuna gelmeyeceksin. Dene ve gör.

Havada kaldı kardeş diyenler için birkaç diyalog vereyim.

-Sence de şu çocuk çok tatlı değil mi yhaa?
-Bence sen bu fantezilerini kendine sakla,ya da kızlarla falan konuşun,der ve güler.

-Bugün nasıl olmuşum,ben beğenmedim:((
-Doğru karar tebrik ediyorum. Kendini beğenmeyecek kadar ne yaşadın sen? der ve tebessüm eder.

-Ayh moralim çok bozuk, biraz eğlenmeye ihtiyacım var:(((
-Moralini bozan şeylerle kendin başa çıkacak kapasiten yok mu ki?

O kız afallar. Hasgibtir der. Bu adam neden düşmedi bu teste. Dur bakalım bunda farklı bişeyler var der ona beyni. Ve artık sana kanka gözüyle bakamayacak.

Bu testleri iyi sezin, dikkat edin. Çok işinize yarayacak.

Size balık vermedim, balık tutmayı göstermeye çalıştım. Şimdi kendin bi tane balık tuttuğunda başardın demektir.

Zaten sende bu donanım doğuştan var. Köreltildi dediğim sezgilerinden bitanesi. Kızlara hep nazik davranmalısın, onlar sen gibi değil kırılgan birer çiçekler diyen annene kız. Bunları sana aşılayan yeni dünyaya kız.

Sizlere çok nokta atışı anlatıyorum. Bunları para versen anlatmaz kimse. Haberiniz olsun beyler.

Kendini övüyor bin diyenler, terk etmekte özgürler.

Beni tanıyanlar tanıdı bile. Burada kaliteli erkek olmak isteyen, kaliteli yaşayacak adamların kafalarını bulandırmasınlar. Rica ediyorum.

ÖZGÜVEN

Tamam abi iyi güzel ama biz bunları uygulama fırsatı bulamıyoruz,biz ilk konuşmaya giremiyoruz diyenler için..

Eğer benim felsefemi ve bu yazdıklarımı iyi sindirirseniz, özgüveni zaten kazanacaksınız.

ilişkiler, kadınlar,sosyal medya, gruplandırma kısacası bundan sonrası için özümsemeniz gereken kısmı geçtik. Bundan sonra kaliteli yaşamak için size vereceğim tavsiyeleri sıralayacağım. Süreci biraz hızlandırma zamanı geldi. Bunları anlamanız ve benimsemeniz önemliydi.

Bu yazıyı part part değil bir bütün olarak ele alın. Step by step dediğim olay,her yeni bi başlıkta hepsinin yerine oturduğunu anlamanızı sağlamak için en etkili yöntem. Bundan sonraki kısımları olurken KENDiN iÇiN YAŞA mottosunu hep aklınızda bulundurun.

Gelelim önemli konu olan 'özgüven'e. Kendinize güvenin xd diye geçiştirmeyeceğimi biliyorsunuz.

En derine inelim. Kelime anlamı kendine güvenmek. Peki biz bir şeye neden güvenimiz? Bizi yarı yolda bırakmayacağını düşündüğümüz, istediğimizi elde etmeye yeterli bulduğumuz için güveniriz. Eğer özgüven probleminiz varsa demek ki kendinizi yeterli görmüyorsunuz. istediklerinizi elde edecek kapasitede görmüyorsunuz.

Peki kardeşlerim neden bana ne yapmam lazım diye sorarak, bunu benim size yazmamla kazanabileceğinizi umut ediyorsunuz? Çünkü asla özgüveni yüksek bir adam olabileceğinize inanmıyorsunuz. Bu kadar basit. Zaten ben kazanamam,sen nasıl kazandıracaksın ki anldıbına gelen düşüncelerinizin dışa vurumu bu sorular.

inanın. Siz de özgüveni yüksek bi adam olabilirsiniz. Emin olun o dışarıda sosyalleşen, kızlarla rahat konuşan adamların çoğu o kadar kalitesiz ve boş ki. Kaliteli kadınlar da bunlarla olmaktan nefret etmesine rağmen başka adam bulamadıkları için bu adamlarla beraber oluyor. Etrafta kaliteli adam olmadığı için dişilerin de kalitesi düşüyor. Size dedim ki 0dan 75e çıkacak kapasitemiz var.

Buraya kadar beni anlayabilen ve zeki adamlar için. Bundan sonrası ise malum adamlar için.

Israrla inanmamaya ve görmezden gelmeye devam ediyorsunuz. Benden bi tak olmaz ama bi okuyalım diyerek okumayın şu kodumun yazılarını. Rica ediyorum bakın. Sen de bu kapasite doğuştan var. Benim yaptığım bunu serbest bırakmanın yollarını sana göstermek. Size daha önce buraya gelen ve ALFA olduğunu iddia eden adamlar gibi sizden üstünüm binler zuhahah demedim. Hepinize değer veriyorum. Niye bi düşünün. Çünkü sende bu donanım var kardeşim. Üstünü o kadar çok perde kapatmış ki inanmıyorsun. O aşırı sosyal adamlarla otursan iki dakka muhabbet etsen bu salak laaa dersin. Emin ol buna.

Size saygı duyuyorum. Hakaret etmiyorum. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Kız bendeydi fena seviştik o yüzden bugün az yazdım desem hepiniz bana inanırdınız. Biz de böyle olcaz len mq derdiniz. Ben size gelip hava atmadım, sizi yere gömmedim diye mi bu kadar ciddiye almıyorsunuz amk. Bu yüzden mi bana inanmaya çalışmıyorsunuz.

Gerçek hayatta bi gibim olamamış adamlar burada ben üstünüm alfayım huur çocukları diyerek kendine acizce özgüven pompalamaya çalıştı ve yüzlerceniz onu dinlediniz. Kimse madem bu kadar harikasın neden bizi gömme ihtiyacı hissediyosun demedi. Hala beni o adamlarla kıyaslayanlar var. Farkı görmediyseniz gözünüze sokmak için uğraşmam ihtiyacım yok bunu bilin. Bana habire karı kız taktikleri soracaksınız bi tak kazanamazsınız diye kaç kez söyledim. Diyeceklerim bu kadar.

Başta burada bi kişi bile olsa yazacam dedim. Kaliteli gerçek bir erkek sözünde durur. O yüzden sonuna kadar devam edecem. Bana karı kız taktiği sormaya gelen adamlar eksileri basıp gitsinler.

Hadi selametle.

AiLE

Kendim için yaşarım ama kimseye dokundurtmadığım özel alanlarım vardır beyler. Bunlardan birisi de ailem.

Annem, babam,kardeşlerim başta olmak üzere kan bağım olup yakınlaştığım kişiler bi yana, hayatıma sonradan aldığım kişiler bi yana. Bu kısmı iyi ayırt etmek lazım. Onlardan başka yok beyler. Yerine alternatifi yok. ister iyi olsunlar, ister beğenmediğin insanlar olsunlar. Tekler.

istedikleri kadar kötü olsunlar,ben onlarla tartışsam da dışarıdan kimseyi karıştırmam. Müdahale etmesine ya da fikrini sunmasına izin vermem.

Haliyle ben de kimsenin ailesi hakkında fikrimi söylemem. iyi olsun kötü olsun farketmez. Sadece çok değer verdiğim adamlar hariç. Onlar da iki ya da üç kişiler. Aramızda lafı olmaz. Büyük annemin çok sevdiğim bi lafı vardır. Kardeşle kardeşin arasına girme, haklı da olsan sen kötü olursun.

Bakın o insanların dediklerine değer verin. Başta dedim ya herkesin inandığı şeye inanmak için sebepleri var. O kadar yaşanmışlığa dayanarak size bişeyler söylüyorlarsa onu aklınızın bi tarafına yazın. Hayatınızın bi noktasında işinize yarama olasılığı yüksek.

Aile geleneği denen bi olay var ya. Ailenizde böyle bi durum yoksa bile siz yaratın. Usta adam, kaliteli insan çevresini de yüceltir demiştik. Çekinmeyin. Sorumluluk alın. Başka yerde yaşamaya başladığınızda bu daha rahat olacak. Şu an ailesiyle yaşayanlar için daha zor. Her geldiğinizde evdeki herkesin yemekte olmasını isteyin. Akşam yemekleri beraber yenecek deyin mesela. Kardeşlerinizi sevin. Anneniz babanız beta/omegaysa onları kaliteli yetiştirmek size kaldı demektir.

Ben bunları anlayana kadar kardeşime bi kere bile sarılmadım. Babamdan gördüklerimi istemeden uygulamışım. En büyük çocuk bendim.

Kalkın annenize sofra kurarken yardım edin, salatayı siz yapın. Bunda gerçekten gocunacak hiç bir şey yok. Her evden çıkarken istedikleri bişey var mı hepsine sorun. isterlerse mutlaka yerine getirmeye çalışın.

Dışardasın diyelim arkadaşlarınla. Evden gelmeni istediklerinde of puf demeden, milletin yanında söylenmeden gidin eve. Değer verin. Bi yere çıkmak için çağırdıklarında evde bi durum varsa reddetmekten çekinmeyin

Ailesini sallamayan, kuralsız kötü çocuklar olmak size iyi gösterildi değil mi? Bunlardan etkilenen zavallı kızlar kendini öyle gösteren adamlara meyil ettikçe siz de ailenizden soğumak için sebep aradınız belki de. Ailemle sorunlarım var deyip uzaklara bakmak çok cool değil mi?

Hayır, değil. Hiç biri böyle değil.

Eğer onlardan uzaktaysanız sık sık arayın. Halini hatırını sorun. Babanıza annemle nasılsınız diye, annenize babamla aranız nasıl diye sorun. Kardeşinizin başını okşayın. Abinizi, ablanızı arayıp sorun. Bunlar hep mutluluk beyler. Yanıbaşımızda aslında. Görmek lazım. Babanız sizinle oturup konuşmamış olsa bile bunu siz yapın. Bakın değişimi göreceksiniz. Babanız bile değişecek.

Bayramlarda tatile gitmek yerine,tek tek büyüklerini gezen adam olun. Bundan nefret ederdim. Artık etmiyorum. inanın çok iyi gelecek.

Ve ilerde kaliteli bir kadınla aile olduktan sonra,ne kadar güzel çocuklar yetiştireceğinizi göreceksiniz.

Ailenize bide bu açıdan bakın.

SORUMLULUKLAR

Bakın burada kendimize bişeyler katıp değişmeye çalışıyoruz. Ama bu zamanla olacak. Hayatınızda birden keskin değişiklikler yapmanız çok az yerde gerekli. Sorumluluklarınızı asla aksatmayın.

Eğer şimdiye kadar yapmanız gerekenleri yapmadıysanız, üzgünüm beyler artık o koca kıçı kaldırma vakti. Dersleriniz varsa derslerinizi, işe gidiyorsanız işinizi asla ama asla boşlamayın. Fuck school diyen yeni nesil acaba ilerde ne tak yiyecek bilemiyorum. Tabi eğitim sisteminin içine sıçanlar da sorumlu. Televizyonda liselilerin ders hariç her konuyla meşgul olduğu dizileri gösterenler de sorumlu. Mini etekli, kıravatsız gençlik. Neyse bu başka bi konu.

Eğer kendi eviniz varsa orayı, odanız varsa odanızı tertemiz ve düzenli tutun. Eğer tak zütüren bi yaşam alanınız varsa asla mutlu olamayacaksınız. Bu sizin sorumluluğunuz.

Atıyorum bi altın dişiyle görüşmeye başladınız. Ama vize haftanız çok yakın. Planınızı yaptınız. O gün ders çalışmanız gerek. O da sizi dışarı çağırdı.

Tereddüt etmeden reddetmeniz lazım. Bunlar onun geçmemesi gereken kırmızı çizgileriniz. Kimse girmemeli.

Siz bir bireysiniz. Kendi özel alanlarınızda sizin sözünüz geçecek. Bunu da dışarıdan alkış almak için değil, kendiniz için yapacaksınız. işte kendin için yaşa temelli güzel bi hayat.

Bugüne kadar eğer düzenli ders çalışmadıysanız sadece kendinize zarar verdiniz. Bunlar kendinize karşı sorumluluklarınız. O öğretmenler o okulları boşuna okumadı. Hocalara artislik yapıp takmamak bi tak değil. Siz farkında olmadan bu oyunlara geldiniz. Gelmeyenleriniz vardır. Sonuçta ben olması gerektiğine inandığımı anlatıyorum. Sorgulamak size kalmış. Mantıklı gelirse uymak istersin.

Baban ve annen seni okutmak için zorluklar çekti, çekiyor. O okulu en güzel şekilde bitirmek senin sorumluluğun. Bunu yerine getirmen şart. Başka seçenek yok. Tabi gerçekten sevmediğin bi bölüme devam etmen şart demiyorum. O farklı bi mesele.

Vücuduna iyi bakmak senin kendine karşı sorumluluğun. Eğer herhangi bi hastalık durumun yoksa, aynaya baktığında gördüğünden memnun olmaman senin suçun. Kendine bakman gerekirdi.

Bu sorumluluklar listesi daha uzar gider. Ben bunu bu gece yazıları bitirdikten sonra senin bu listeyi yapmanı istiyorum. Hepsini tespit etmelisin.

Kaliteli yaşamak istiyorsan önce şu anki sorumluluklarını tespit edeceksin. Onları yerine getirmeye başlayacaksın. Sorumluluklarını ne olursa olsun, zamanında yerine getireceksin. Onlarla arana hiç bir şey sokmayacaksın. Ancak böyle başlayabiliriz yeni hayatımıza.

Ve bugün, kalan hayatının ilk günü dostum.

ÖZEL HAYAT

Özel hayatın, sorumluluklarını yerine getirdikten sonra sana kalan zaman dilimi. Benim anlatmak istediğim bu yani.

Sorumluluklarımızı tespit ettik. Yerine getirmeye koyulduk. Tabiki kendine ait zamanların kalacak. işte o zamanları da kendini geliştirmeye adayacaksın. Ne dedik, boş televizyon programları karşısında uyuklamak yok. Sosyal medyada takılmak yok. Yani var ama gerektiği kadar. Artık bunları unutuyoruz.

Zaten hala benim yazdıklarımı okumaya devam ediyorsan bunlar sana hep boş geliyordu. Ama herkes yaptığı için, yapacak başka bişey olmadığı için sen de vaktini bunlarla öldürüyordun. iste ben sana yapacağın şeyleri söylemek için buradayım.

Sorumluluklarımız gibi, ailemiz gibi özel hayatımızı da kimsenin kısıtlamasına izin vermiyoruz. Tabi bu daha farklı. Hayatında birisi varsa, arkadaşların dostların varsa illa ki onlara zaman ayırman gerekecek. Bu senin için iyi bişey ayrıca.

Ama bu zamanı doğru yönetmek önemli. Burada da başında anlattığım kısımları kullanmamız lazım iste. Hepsi bir bütün ve size sadece işe yarayacak şeyler anlattım. Laf kalabalığı yapmadım. Emin olun, anlayacaksınız

Ben özel hayatıma dahil edeceğim insanları çok zor seçerim beyler. Öyle önüne gelen adam benimle samimi olamaz. ince elerim sık dokurum. Gözlemlerim. O sistemleri, kuramları kullanarak kaliteli insanları ayırt ederim. Sana bunları bu yüzden verdim. Sen beni herkes gibi karı kız başlığı yazan bi adam sandın ama ben sana o zamandan beri tek şey dedim.

'ben bunları hayatıma kaliteli insanlar almak için kullanıyorum'

Hatırladın mı güzel kardeşim. işte bu yüzden benim gibi kendini geliştirmeye çalışan adamlarla dostluk kurarım. Şu an can dostum dediğim bi adam var hatta. Bu sayede onlarla zaman geçirirken bile kendimi geliştiriyorum. Beraber geliştiriyoruz.

Eğer sizinle ortak amaçları olan, düzgün adamlar seçerseniz kendinizi daha çabuk geliştirirsiniz. O farkettiklerini sana söyler, sen ona. Bu sayede süreç hızlanır. O kuramlar, sana saçma gelen şeyler ömrün boyunca lazım olacak bro.

Yazı bundan sonra kendimizi geliştirmek için tavsiyeler üzerinden gideceği için genelde 'özel hayat' kısmını nasıl değerlendireceğimizi anlatacaz. O yüzden bu kadar bahsetmek yeterli.

Hayatına düzgün adamlar ve kadınlar al. Özel hayatının kalitesini arttır. Kaliteli zaman geçir yeter.