1. 47.
    0
    Değişilmezim
    ···
  2. 46.
    0
    ilk içtiğim sigara (:
    ···
  3. 45.
    +3
    Bütün sokak lambalarıyla, bütün cadde kaldırımlarıyla, bütün evsizlerle sokak kedileriyle ve sokak köpekleriyle yakın arkadaş olan biri vardı bizim mahallede. Bu yaşanmış bi olay. Dikkatle okuyun. Her mahallede bir deli vardır. Bizim mahallenin delisi de, samsun lakaplı bi abiydi. Küçüktük. Samsun diye bağırır kendimizi kovalatır sürekli eğlenirdik o abiyle. Iki Katlı derme çatma bi binada tek başına yaşıyordu. Aslında deli demezdiniz ilk görüşte. Ama deliydi işte. Her sabah beş buçukte ekmek almaya giderdi fırına. Bizim mahallenin fırını da sırf o erken geliyor diye iki tane ekmeği geceden hazır bekletirdi rafında. Girerdi içeri iki lira verip ekmeğini alır, evine geri giderdi. Beyaz gömleğinin yakasını nadiren kapatırdı. Uzun viceroy marka Sigarasını süngerine kadar ağzında taşırdı. Yürürken elleri arkasında bağlanır, kendini geriye yatırır, bütün mahalle onunmuşcasına kasılarak bütün mahalleyi turlardı. Biz de çocuktuk işte. Eğlenirdik onunla. Yakalayınca hiç acımaz tekme tokat döverdi. Bi keresinde denizi yakalayıp dövmüştü. Çok üzüldük ama hiç birimiz gidip kurtarmaya çalışmadık bizi de yakalar diye. Sonra denizin babası akşam öğrenmiş. Iyi yapmış size müstahak demiş denize. Müstehak kelimesinin anldıbını o gün anlamıştık. Hak ettiğinizi bulduğunuz zaman söylenirmiş. Zıpır çocuklarız. Yine vazgeçmedik. Dalga geçtik onunla. Hepimiz. Her gün. Hiç sıkılmadan. Defalarca kere. Tabi yıllar geçti. Okul falan. Liseyi bitirdim. Bi ton sıkıntı var başımda. Mahalleye giremiyorum doğru düzgün. Babamla beraber Beykozdan dönüyoruz. Yolda Samsunu gördük . Birden babamdan durmasını istedim. N’oldu diyemeden durdurdu arabayı. Kornaya yüklendik hemen, Samsuna iki el işareti yaptık binsin diye. Kırmadi bizi, hava soğuk yürümesin diye aldık mahallede evinin orada bıraktık. Babam evin oraya gelince iç çekti. Ama ben babamdan böyle dertli bi iç çekiş duymadım daha önce. Yılların hüznü vardı nefesinde. Hani anlarsınız ya, babamla aramızda duygusal pek bir şey yoktu. Neyse zaten artık pekte mühim değil bu. Asıl mesele babam anlatmaya başlayınca başladı benim için. Babamın hatırladığına göre bu bizim sürekli Samsun diye dalga geçtiğimiz adam bu mahalleye ilk taşındığı zaman epey saygın bi adammış. Babamın babasıyla yani Ferhat dedemle araları gayet samimiymiş. Kahveye gitmez, kumar bilmez, sigara içmez bi kişiymiş istanbula gelmeden evvel. Samsun abimiz geldiği hafta şu anda hala oturduğu evi arsa olarak satın almış. Dört beş inşaat amelesi tutup kendi başına iki katlı bi daire dikmiş bu arsaya. Bi ay geçmiş işini kurmuş. Bi ay geçmemiş karısıyla çocuklarını alıp getirmiş yanına. Iki oğlu bi kızı varmış. Babam anlatırken bazı yerlerde durup sigara yaktı. Canım çok istedi ancak yanında sigara yakamazdım. Saygıdandır! Durdu bi soluk çekti sigarasından, devam etti. O anlatırken yutkunamadım sonrasında. Karısı buraya gelince benliğini unutmuş. Samsun kazanıyor parayı hatunu har vurup harman savuruyor. Bi ay iki ay derken iki yılı böyle deviriyor. Tabi babam o zamanlar dedemin yanında cüzdan atölyesinde çalışıyor. Bu olaylar olurken kimisini kahveden duyuyor kimisine şahit oluyor. Bir gün Samsun evden çıkıyor sabahın altısında. Yürüye yürüye Pendiğe kadar gidiyor her sabah. Erkenden acıyor dükkanı. Bi kaza oluyor, giderken bi araba kazası yaşanıyor, bu abimiz önünde yaşanan olayı hayra yorup geri eve dönüyor. Yolda durup bir kaç tanıdıkla sohbet ediyor. Bir kaç es dost görüyor vesaire. Mahalleye kadar geliyor gerisingeri. Evi gören yol ayrımına geldiğinde evinin kapısının açıldığını görüyor. Önce bi an öfkesine gem vuramayıp ne oluyor ulan diyerek evine doğru koşmaya başlıyor ama kapıya varmadan durduruyor kendini. Etrafı kolaçan ediyor. Ta yokuşu tekrar çıkıp o yok ayrımına oturuyor. Aksam işten çıkıp eve geldiği saate kadar oturuyor orda. Kaldırımda. Bekliyor. Bekliyor. Kafasında neler var kim bilir. Aksam onun gelme saatine doğru kapı açılıyor. Sabah giren adam çıkıyor. On dakika sonra abimiz eve gidiyor. Bunları duyunca sözünü kesip öldürdü değil mi karısını diye sordum. Gözümün içine değil de ciğerime baktı. Bunu söküp atabilir misin bi anda dedi. Ama ağzından tek kelime çıkmadı babamın. Sigarasından bi duman daha aldı. Yere attı. Üzerine bastı. Hayır dedi. Bölmeden dinle dedi ve devam etti. Ertesi gün yine evden çıkıyor bu abimiz. Hiç konuşmuyor o gece. Yatıyor belki o gece deliriyor ama yatıyor işte. Kalkıp yine o kaldırıma gidiyor. Yanına kediler köpekler gelip gidiyor. Onları severken kafasını kaldırıp göz ucuyla kapıya bakıyor ve yine aynı adam. Eve giriyor. Akşama kadar evde tek perde oynamıyor. Çocuklar dahi sokağa çıkmıyor. Bekliyor Samsun. Orada bekliyor. ikinci Gün orada otururken sigara alıp geliyor yakında bi bakkaldan. Tabi bakkal isa baya şaşırıyor vazcaydırmaya çalışıyor falan ama nafile. Gidip bi sokak lambası seçiyor kendine Samsun. Çıkartıyor Sigarasını yakıyor. Ilk Sigarasını öksüre öksüre zorla bitiriyor. Kafasında ne oluyor kim bilebilir ki. Ama o gün ciğerleri ölmeye başlıyor. Bi ay iki ay derken, bi sabah başka bi adamın geldiğini görüyor. Sigarasını süngerine kadar ağzında taşıyor o gün. Külü bile düşürmeden bütün bi paketi içiyor. Ayağa kalkıyor. Yürüyor yokuş aşağı, evinin kapısına geliyor. Kapıyı tıklıyor. Kapıyı karısı açıyor. Samsun o gün deliriyor öfkeden. Iki kişiyi öldürüyor. Birisi karısı diğeri de karısının evine aldığı adam oluyor. Polis geliyor neyse. Oturmuş duvar dibinde kendi kendine konuşur vaziyette Samsunu alıyor karakola zütürüyor. Önce herkes müebbet hapis cezası alacak zannediyor. Ama hakim akıl sağlığı bozulduğu ve mantıklı düşünerek hareket edemediği gerekçesiyle gözetimli olarak salıveriyor Samsunu. Sonra babam evleniyor, biz doğuyoruz. Mahallenin binleri. Dünyadan habersiz. Sırf eğlence olsun diye hayatını, aklını, her şeyini gözleri önünde kendi elleriyle eritmiş birinin acısıyla alay ediyoruz. Aklımız ermiyor belki ama yaşımız zaten böyle bi kötülüğü örtmeye yetmiyor. Babam sigara paketini çıkarttı. Bi dal koydu dudakları arasına. O adamı o lakabı kim verdi bilmek ister misin dedi. Çakmak çıkarttı. Sigarasını yaktı. Bu meret diyerek sigarasını havaya kaldırdı. Ilk satın alıp öksüre öksüre içtiği sigara Samsun 216'ydı dedi. Bi an aklıma çocukları geldi Samsunun. Peki çocuklarına ne oldu? Yoksa! Yoksa onlara da mı kıydı? Dedim gözlerim hafif yaşlı. Boğazım düğüm düğüm. Hayır. Hakim çocukları yetimhaneye koydu. Bidaha da ne çocukları babalarını arayıp sordu. Ne de babaları hatırladı çocukları olduğunu dedi. Bi insan nası bu kadar acıya sabreder diye düşünüyordum. Nası tahammül eder de orda öyle oturup bekler diyordum kendime. Babam ne düşündüğümü anlamış gibi seslenip, müdahale etti. Tahammül etmek değildi belki de Samsunun yaptığı, belki de o yirmi saniyelik deli cesaretini bekliyorken gerçekten delirdi. Belki de… Bu cümleler karşısında savunmasız kalmıştım. Yüzleşmek için cesaret beklerken. Delirmek. işte sonunda bana da bu olacaktı. Galiba yüzleşmek isterken, yok olacaktım.

    http://c12.incisozluk.com...11502/3/1423723_oba39.jpg
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Ciddi misin panpa
      ···
  4. 44.
    +1
    Baba yadigarı sigaradir.
    Ortamda bulunan otlakçıları püskürtür. Tiryaki sigarasıdır.
    ···
  5. 43.
    0
    işte ben geldim
    ···
  6. 42.
    0
    son 2 aydır içtiğim sigaradır. 4 yıl marlbora içtim maddi çöküşten sonra samsuna başladım marlborayı hiç aratmadı taşşağını yediğimin sigarası
    ···
  7. 41.
    0
    dedem içerdi bundan hiç unutmam adam günde en az 2 paket içiyordu hala ölmedi amk 90 yaşında arada bir öksürüyor o kadar bence söylenenler doğru amk bunun içine saman çimen falan koyuyorlar heralde yoksa bu adamın çoktan nalları dikmesi lazımdı
    ···
  8. 40.
    +1
    kendimi ararken bulduğum sigara amk..
    edit:aynı duyguları maltepeye karşı da besliyorum..
    edit2:davidoff içerdim.. muratti içerdim.. ama artık herşeyden vazgeçtim amk.. herkes yıldızlara bakmayı seviyor diye bişey yok.. yerin altı da güzel..
    herkez mutlu olmayı ister diye bişey yok hüzün de güzel acı da güzel.. her merdivenle yukarı tırmanılır diye birşey yok.. dibe doğru da tırmanılır.. vs vs.. öyle yani..
    ···
  9. 39.
    0
    marlboroyu bıraktıran sigara. hem tadı daha güzel hem ucuz. dertli adamın sigarasıdır bi kere öyle ortamda koparken içilmez bi saygınız olması gerek 216ya
    ···
  10. 38.
    +1
    yaklasık 1 yıl önce parasız zamanımda 2-3 kere almıstım. baslarda nefret ettim ama sonrasında baglandım hala 216 içiyorum. çok fazla koku bırakır ama vazgecilmez. hatta bıraktıgı kokuyla mudur yardımcısının odasına girdigimde pakedimi cebimden cıkarıp 16 dalı kırmıstı şerefsiz. hem okula hem aileme yakalandıgım ilk sigaradır kendisi. 216 anlatılmaz yaşanır. cebimde ne kadar para olursa olsun bakkala girdigimde "abi samsun 216 soft verir misin" derim. arkadas ortamında cıkardıgımda eger ortamda baska paket yoksa çesitli küfürlerle karsılasırım. hatta içmeyenler olur ama isime geliyo amk yarramı yesin ılıklar. 216 ya alısması zordur ama bırakması daha zordur. simdi hiç bir sigarayı 216ya degismem. fiyatı da çok işime geliyo 5 bucuk lira ama tay-yeap seneye bindirir yine 6 lira falan olur. isterse 100 lira olsun yine bırakmam ben 216yı. kısacası 216 candır gerisi heyecandır. saygılar behzat baskan
    ···
  11. 37.
    +2
    Samsun 216 içmek çok farklı bir duygudur. Mesela arkadaşınızın marlborosu ilginizi çekmez. Çok paranız olsa dahi vazgeçemezsiniz bu meretten. Soft paketini cebinizden çıkartıp, zütüne iki parmak darbesiyle çıkan Samsun 216 gerçekten kullanıcıları tarafından ilahtır. içmeyen bilmez, kötü koktuğunu iddia eder. Haklıdır kötü kokar. Ancak bir iki sene sonra o koku sizin parfümünüz gibi olur. Yani buram buram kokan tütün size sigara içtiğinizi hatırlatır.

    Kibar adam sigarası değildir. Samsun 216 içen adam boş bir kağıdı küfürle doldurabilecek kadar sokak adamıdır. Şahsen Samsun 216 içen birisiyle tanışırsanız, o adam samimidir. Bilmiyorum yeni kuşaklar bilir mi, ama bu samsun 216 direk ölmeye yakın adamın sigarasıdır. Canına kastederken keyifli keyifli tüttürür insan.

    Samsun 216 içen adam kesinlikle alkol kullanır. Müptezeller bunla kırar cigarasını. Bir kere memleket sigarasıdır samsun 216. Şoför camından esiyorsa Samsun 216 dumanı, adamı alır zütürür. Açlığınızı bastırır mesela.

    Süprizlerle doludur her pakette farklı bir tat verir. Güzel bir pakete denk geldiyseniz (şuan masamın üstünde duruyor) işte adama böyle şeyler yazdırtabilir.

    Yazdıklarımı okuyorsanız gidin mütevazi mahalle bakkalınıza Samsun 216 Soft deyin. Eğer pişman olursanız ya ılıksınızdır, ya da bu Türk vatandaşı değilsinizdir. Bu toprakların sigarasıdır Samsun 216. Bir kamyon şoförünün cebinden, köy muhtarının cebinden çıkabilir her an. Emekliliği yaklaşmış bir memur sigarasıdır, tarif edilemez.
    ···
  12. 36.
    0
    benim sigaram
    ···
  13. 35.
    0
    5 liraya başka sigara bulamadım aldım. severek içiyorum pişman değilim
    ···
  14. 34.
    0
    eskiden daha iyiydi çok kaliteli sigaraydı. harbiden çok kötü kokuyor ama.
    ···
  15. 33.
    0
    ben lisedeyken(sanki 40 yaşındayım amk)babamın içtiği sigaradır , hep çalardım içinde hiçte anlamadı lavuk güzeldi tadı
    ···
  16. 32.
    0
    yeni sigaram
    ···
  17. 31.
    0
    hala güzeldir fakat çok kötü bi koku bırakır
    ···
  18. 30.
    +1
    iyi sigara lan ot tak çıkmıyo içinden biraz hafif o kadar camel a benziyor
    ···
  19. 29.
    0
    ilk 1-2 paket kötü gelir, sonra 216dan başka sigara içemezsiniz... cCc 216 cCc
    ···
  20. 28.
    0
    ccc 216 ccc yerlim malı yurdum malı herkes 1 samsun yakmalı
    ···