Gün 3

Part 4

Tabikide ben çevik hızımla arkamı döndüm ve baltayla kendimi korumaya çalıştım ama bu hayvan beni yere düşürdü. Buda benim üstümde kafamı yemeye çalışıyordu, bende baltanın tahta kısmı ile boynunu ittiriyordum yetişemesin diye.

5 dk bu pozisyonda kaldık ve benim gücüm artık tükenmek üzereydi ki eczaneden aldığım ADRENALIN ilacı aklıma geldi.Bi elime son gücümü yükleyip balta ile uzak tutmaya çalışırken diğer elimle hemen cebimdeki şırıngayı çıkarıp kendime sapladım.O his feci birşeydi. Sanki süper gücünü olmuş gibi. Adrenalinin etkisi ile baltayı daha ileri ittim ve tekmeyi bastım zombiye. Zombi ayakta geriye afallanırken ayağa kalkıp bunun koluna geçirdim baltayı.

Kolu yere düştü ama bana bu yetmez diye vücuduna 2 kere daha balta vurdum ve zombide yere düştü. Yere düşünce de sinirim bitmedi ve en az 10-15 kere kafasına balta geçirmişimdir.

işim bitince oradaki dolapları karıştırdım bişeyler var mı diye.Bir adet avcı tüfeği ve P250 tabanca buldum.

Beyler merak etmeyin gibiş partıda var

Uplamalari yari yariya sildim Beyler

Gün 3

Part 5

Hemen eve gittim ve gece planimizi uygulama başladik.Bir şırınganın içine uyutma ilaci koymuş Okan.

Hemen içinde uyutma ilacı olan şırıngayı alıp çok yavaşça hücreye girdim. Yavaş yavaş ilerliyordum ki yerdeki birşey katırdadı ve zombi haraketlenmeye başladı. Bende hemen koşup üstüne atlayarak soktum şırıngayı zombi ayağa kalkıp beni itti yere düşmüştüm.

Koşarak bana doğru gelirken bende yerde sürünerek kaçmaya çalışıyordum. Zombi tam üstüme atlarken ilaç etkisini gösterdi ki havada yere düştü mk zombisi.O anda korkudan altıma yapmıştım(CiDDEN YAPTIM MK).Okana söyledim o zombiyi sedyeye bağlarken gittim değiştirdim pantolonu.

Hemen aşağı indim Okan işini bitirmiş panzehiri zombiye sokuyordu. Tüm ilacı içine akıttı, değişim için 1 gün beklemeliyiz dedi bende üstelemedim yukarı çıktık.

Sude mutfakta su içerken bende hazır fırsatı buldum Sirkan ile konuşucaktım. Yanına gidip alt kattaki zombiden falan bahsederken baya bir uzadı muhabbet.Ben bir şekilde konuyu Sudeye getirdim ve "olum onu çok seviyorum lan" dedim. Sirkanda hiç kıskanma, onunda seviyor olması gibi bir tavırı olmadı.

Sirkanın yanından ayrıldım ve Sude ile yakınlaşmak için mutfağa gittim.

S=Sudeeee
B=Ben

B: Merhaba Sude

S: Merhaba Ali(bundan sonra kendime asosyal diyem). Sana söylemeyi unuttum, çok teşekkür ederim hayatımı kurtardığın için.

B: Yok canım ne demek (birazda havalı eda ile)

ikimizde gülüştük falan bende biraz erken davrandım ama o anlık mallık ile kolumu onun omzuna attım. Sudeden olumsuz bir tepki almayınca öyle kaldım,oda benim göğsüme kafasını yasladı.

(daha var gibmeme beyler az sabır)

Gün 3 - 22:58

Part 6

Biz öyle durup kestirmişiz baya bir süre. Bizim muallaklarda bişey dememiş. Uyandım böyle buda hâlâ benim göğsümde yatarken oda kafasını kaldırdı göz göze geldik. Yaklaşık 2 dk böyle durunca benim yanağımdan öpüp kalktı saate bakmaya. Bende bizim pekekentlere bakmaya gittim, ikiside misafir odasında kafa kafaya vermiş uyuyorlar.

Fırsat bu fırsat diye Sudenin yanına gidip "film izleyelim mi?" dedim. Zaten yeni uyandığımız için hiç uyku yok. Sude tamam dedi bende açtım leptoptan bir film izliyoruz. Korku filmi açmıştık (o anki kafamızı gibeyim).Bende yavaştan falan buna yaklaşıyorum oda istiyor bişey demiyor. Sude korkunca falan benim belime sarıldı ben elimi attım bunun beline sarılıyoz.O an hiç bitmesin isterken bizim cam kırıldı dıbına koyam. Oradan da 2 muallak zombi girdi içeri.

"Ulan gele gele şimdi mi geldiniz pekekentler" diye aldım masadan tabancayı ilk Sudeye zıplayanı havada hs attım 360° döndü mübarek. Diğeride üstüme atladı soktum ağzına tabancayı sıktım beynine, ortalığında dıbına koydu bin. Hemen Sudeye benim odama gir dedim.O giderken misafir odasındaki kapıyı kilitledim bu binler benim muallaklara dalmasın diye. Sonra alt kattaki kapıyıda kapadım ve Sudenin yanına gidip o kapıyıda kilitledim, önünede sandalye falan koydum.10 dakika boyunca haraketsiz orada bekledik.

Gün 4 - 6:44

Dün gece korkudan uyuya kalmışız. Dün akşama kadar uyuduğumuz içinde erken kalktık Sude ile beraber.Çıktık odadan etrafta aydınlanmış güneş çıkmış.Ben baktım bizimkilere hâlâ yatıyorlar mk.Hiç tabanca sesine falanda uyanmadılar binler. Sude yerdeki kan, beyin parçası, mermileri temizlerken bende şu cam işini halletmek için evden çıktım.

Bu sefer bizim yakındaki bi yere gittim zaten kim camcıyı yağmalasın ki aq.Aldım bizim pencere boyutundaki camdan bi kaç tane bide ışık geçirmeyen perde aldım.

1 saate eve vardım camı falan taktım perdeleride taktım. Geceleri kapatıcaktık perdeleri.

Sude de herşeyi temizlemiş ve 4 kişilik kahvaltı hazırlamıştı. Sude, Okan ve Sirkanı uyandırırken bende zombiyi beslemek için aşağı indim. Zombi sedyede gözü açık bana bakıyordu. Yemeği ağzına vermeye çalışırken beni ısırmaya çalışıyor gavat."Yok bu iş böyle olmaz" diye yukarı çıkıp Okana anlattım durumu. Kahvaltıyı bitirip Okanı aşağı zütürdüm oda bir çözüm olarak yemeği ve suyu iğne ile kanına veririz dedi ve yine yiyecekleri falan ezip bide su ekledi baya bunlarıda iğne yolu ile zombiye aktardı.
Benim bu sefer cidden midem bulandı gittim kustum aq.

(3-4 parta gibiş var)

Gün 4 - 8:28

Part 2

Lavabodan çıkınca Sude geldi ve "tekrar hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim" dedi sonra beklemediğim bir şekilde dudağımdan öperek gitti.Ben olduğum yerde en az 10 dakika kaldım. Sonunda milli olmadan bu hayattan gitmeyeceğime seviniyordum. Evet, Sudeyi gibecektim.

Gittim Okanın yanına,bu muallak sapıtmış zombi ile konuşarak "hanimiş benim uslu bonim, hanimişşs.Aç bakalım ağzınıı, ucak geliyorrr boni" diyerek sokuyor şırıngayı mk.Bide isim takmış pekekent, boni nedir amina koyim? Yakında bu zombiyi gibmezse bende asosyal değilim(zombi amlı bu arada).

Yukarı kata çıkarken midem bulanmaya başladı,bi kaç saniye durup tekrar devam edince gözüm karardı ve yere yığıldım.

Gün 13 - 17:25

Gözümü açtığımda Okanın yaptığı sedyedeydim ama bir değişiklik vardı. işkence sedyesi değilde hastane yatağı gibi olmuştu sedye. Fazla sürmeden tekrar gözüm kararmaya başladı ve duyduğum tek ses Sudenin "UYANDI!" kelimesiydi.

19:56

Gözümü 2. defa açınca yanımda sığır gibi uyuyan Sirkan, Okan, elimi tutan Sude ve tanımadığım bir kadın vardı. Kadını görünce biraz ürperdim ama Sude beni sakinleştirip kadınla beraber yukarı çıktı. Okanda mk Sirkanını uyandırırken Sude aşağı kata gelip su verdi bana. Suyu içmem ile birlikte yaklaşık 10dk sonra kendime geldim ve hemen bir açıklama bekliyorum duruşu yaptım.

Okan duruşumu anlamıştı ki hemen olayları anlattı:

Bizim panzehir işe yaramamış bende orada bilinmeyen bir nedenden düşüp 9 gün komaya girmişim.Bu Okan yaklaşık 1 hafta çalışıp doğru panzehiri bulmuş ve zombiyi iyileştirmiş.O kadında iyileşen zombiymiş. ismi Leia, yabancı kökenli ama türkmüş. Babasıda demircilik işleri ile uğraşıyormuş.

Ben artık kurtulduk diye sevindim içimden yaklaşık 10 saniye ama sonra aklıma dank etti.

Lan ben 9 gündür yokken birisi Sudeye kaymış olmasın mk? Özelliklede mk Sirkanından şüpheleniyordum ama öncelik olarak başka işlerimiz vardı.

Yaklaşık bir yarım saat daha kaldıktan sonra yukarı çıktık; hem bişeyler yemek için hemde Sude ve Okan bana sürprizimiz var demişlerdi.
Heyecanlı bir şekilde yukarı kata çıkıyordum.

Gün 13

Part 2

Yukarı çıktığımda herşey çok değişmişti. Tüm şeylerin yerleri değişmiş, güvenlik için demirden pencere falan yapılmış ayrıca çok daha fazla erzak ve benim en sevdiğim silah M4A4 de vardı. Csgo oynardım bi zamanlar o zamandan beri severim silahı, neyse "Bu demirden pencereleri nereden buldunuz?" dedim.

Leia hemen atılıp "Bulmadık,ben yaptım. Babam demirciydi oradan öğrendim. Ayrıca sana özel birde hediyem var, kendim yaptım... "dedi ve benim odamı işaret etti.

Gittim odaya ve gördüğüm şey muazzamdı dıbına koyam. Resmen ninja kılıcı vardı duvarıma asılı, ulan kaç zombinin dıbına korum ben bu namık ile dedim(hemen isimde vermiştim kılıca;namık).içimdeki öldürme hissi artınca hemen aldım kılıcı ve dışarı çıktım.

Gün 13

Part 3

Ortalığı gibecem diye P250 ve namık ile dışarı çıktım. Biraz yürüdükten sonra tabanca ile yukarı sıktım(P250) ve zombiler sese yani bana doğru çıplak karı görmüş gibi koşmaya başladılar.

Sol elimde tabanca sağ elimde namık ile ortalığın dıbına koyuyorum. Sağdan soldan dalıyorlardı ilkini havada ağzına namık sokup tabanca ile havada beyni dağılana kadar hunharca kurşun sıktım. ikincide üstüme atılırken onuda havada tabanca ile kafan vurup adeta bir atletizm şampiyonu gibi takla attırdım.Tek mermi kalmıştı şarjörde bunuda birisinin kafaya sıktım ama arkada da başkası varmış double kill yedi pekekentler.

Artık mermim bitince tabancayı belime koyup 2 elimle de namıkı tuttum. Ordan burdan dalıyorlardı ben ise havada yerde karada kesiyordum.Son 4 kişi kaldılar diğer 2 si arkada daha varmalarına var bende fırsatı kaçırmayarak salladım namıkı birisinin kolu koptu yere düştü diğeri ise beyni 2 dilime ayrıldı. Uzaktan gelen 2 zombiyede bir mızrak atıcı misali yolladım namıkı 2 sinede girip sondakinin arkasından çıktı. Bayada keskinmiş kereta.

işimi bitirdim namıkı alıp eve doğru giderken yaklaşık 50 metre ileride en az 3 metre hayvan kadar kası olan bir zombi vardı. içimden "Lan bu büyüklükte insan yaşıyor muydu mk?" diye söylenirken bu it hayvan gibi koşmaya başladı. züt korkusundan eve doğru flash gibi girip "ağır bir silah var mı?" diye bağırdım. Sirkan geldi şu dolapta makineli tüfek var dedi "amk makineli tüfeği nereden buldunuz?" dicektim ki zombi aklıma gelip aldım en az 70 kg olan gibici3000 i.

Gün 13

Part 4

Dışarı çıktım ve zombi ile aramda 10 metre varken gibiciyi gösterip "good bye mother fucker" diyerek sıkmaya başladım. Bunun değdiği yerden hunharca kan çıkıyordu.En az 20 mermide kafasına denk geldi, yüzünün sağ kısmı neredeyse eti kalmamış kafatası gözüküyordu. Sonunda mermi bitti ama huur çocuğu hala ayakta bana bakıyordu.

O yarı yüzü ile sırıttı ben gibiciyi yere atıp p250 ile kafasına sıkmaya başladım. Yine bi gib olmadı. Korkmaya başlıyordum. Kaçtım ama nafile tek adımda yanıma gelip beni eline aldı. Havaya kaldırdı,tek bir şansım vardı;Namık...

Kılıcı zor da olsa kılıfından dışarı çıkardım o sırada yüzlerimizin arasında 30 cm ha var ha yoktu. Kılıcı çıkarır çıkarmaz ilk önce bir çizik attım gözlerine doğru ve o bağırırken yüzüme yeşilimsi kanlar fışkırıyordu.Ama ben iğrenmek yerine daha fazla haz duydum ve o bağırırken ağzının içine sapladım namıkı. Kafasının arkasından çıktı ve çıkarkende omuriliğinden bir kaç sinir damarını kopardığım için boyundan aşağısı felç olup yığıldı yere.

Ayağa kalkıp elinden kurtulunca yüzüne baktım. Ağzından kan akarken sadece gözlerini oynatabiliyor ve bana doğru bakıyordu sanki "nolur daşşağını yiyem yapma abi" diye.Ben ise "NE OLDU LAN YARRAM?!" diye bağırarak boynunu kestim.

Gün 13 - [gibiş Sahnesi]

Part 5

işim bitmişti ve eve artist bir şekilde girdim ama Sude hemen bana sarılıp "çok korktum sana birşey olucak diye,ne olur birdeha yapma" diye ağlamaya başladı mk.Bende sarıldım Sudeye, memeleri benim göğsüme geliyordu ve benim çavuş rahat durmuyor hazır olda halay çekiyordu.

Sarılmamız bitince kanları temizlemek için banyoya girdim. iyice kanları çıkarınca vücudumu sabunlamaya başladım,bir yandan da nasıl Sudeyi giberim diye plan yapıyordum. Sırtıma uzanmaya çalışıyordum ki Sudenin sesi "yardım edebilir miyim?" dedi. Lanet olsun kapıyı kilitlememiş ve beni çıplak görmüştü, utanarak arkamı dönünce Sudeyi bikinili gördüm. Benim haşmetli dışarıda olduğu için kalktı ve bunu Sude gördü.Çavuşa doğru bakıp bir yandan da sağ alt dudağını ısırıyordu.

"Arkanı döner misin?" diye sordu ve ben arkamı dönünce o da sütyeni falan çıkardı ardından yanıma girdi. Sırtımı sabunluyordu işi bitince de arkamdan göğsümü sabunlamaya başladı ve gitgide alta doğru iniyordu.O an haşmetli bildiğin kurumuş beton gibi oldu gibsen haraket etmez.

Gitgide alta doğru indi ve sonunda haşmetliyi sabunlamaya başladı.1 dakika sonra sabunu yere atıp kendisi sıvazlamaya başladı,o haraket ettirince benimki 1 cm daha büyüyordu ve kafası bildiğin şirinlerdeki eve benzedi aq.Aklımdan sonunda adam akıllı birini gibmeden ölmeyeceğiz diye seviniyordum.1 dakika sıvazlayınca "baya büyükmüş" deyip sırıttı ve beni kolumdan çekip arkasını döndürünce onun muhteşem fiziğini ve malzemelerini görmemle haşmetli 3 cm daha büyüdü, sanki patlayacakmış gibi acıyordu. Memeleri avucuma sığmıyor, amı daha yeni tıraş edilmiş pespembe, zütü desem adrianada yok.Bu insan mı diye düşünürken benim dudaklarıma yapışıp sömürmeye başladı. Bende belinden tutup bana doğru çektim, memelerini tenimde hissediyordum.Öpüşürken elimlede zütünü sıkıyordum.

5 dakika kadar öpüştükten sonra Sudeyi Kucağıma alıp duvara yasladım ve haşmetliyi bunun dıbına doğru sokmaya hazırlandım ama aklımda bir soru vardı;
yer yok

yer yetmedi atiyorum devamini...

ben komadayken birisi bunu gibti mi? Hepsini bi kaç saniye sonra öğrenicez deyip içimden yavaşça kökledim. Bundan önce kimseye vermemişti, veya en azından önden vermemişti;kızlığını almıştım. Sude o an feci inledi ama zamanla alıştı. Biraz hızlanıp git gel yapmaya başladım. Tabi o anda öpüşüyor ve ben bunun memelerini avuçluyordum. Artık flash gibi hızlanmıştım ve buna eş değer olarakta Sudenin inlemeleride hızlandı. Ardından geldiğini hissedip çıkardım çavuşu bunun bacaklarına boşaldım ve ikimizde güldük.

Çavuşun tekrar büyümesi için beklerkende birbirimizi sömürüyorduk. Bunun kafasını aldım ve sakso çek anlamında işaret ettim. Biraz acemilik yapsa da dil darbeleri feci mükemmeldi o sırada bende bunun dıbını parmaklıyordum.En son ikimizde boşaldık ve temizlenmek için duş alırkende arkadanda bir posta daha attım.

Sessizce çıkıp benim odamdaki iki kişilik yatakta çıplak yattık. Yatarkende benim gibimle oynuyordu.

Beyler telden yazıyorum şarzi az bir yarim saat dolsun sonra atarim diğer partlari, yavaş yavaş finallere geliyoz

BEYLER HiKAYENiN FARKLI 3 ADET FiNALi OLUCAKTIR!

Gün 14 - 4:29

Yatakta beraber uyuya kalmışız, beni Sude uyandırdı. Odamın kilitini yavaşça açıp salonu geçtik. Sude "ben alt kata inicem" dedi ve gitti bende atıştırmalık birşeyler aldım mutfaktan ve salonda Sudeyi beklemeye başladım.

20 dakika geçti ve tüm atıştırmalıkları yedim."Sude nerede amk yav" diye düşünürken alt kattan sesler gelmeye başladı. Yavaşça indim ve ne göreyim amk?

Leia bana arkasını dönmüş elinde tabanca ve karşısında Sirkan, Okan ve Sude var."Ali nerede?? Size diyorum Ali nerede?" diyerek bağırıyordu bende belimden P250 çıkardım ve Leianın kafasına dayıyarak "o silahı hemen yere atmazsan beyin parçalarını zor bulursun" dedim.

Bundan sonraki değişik final sahneleride yukarıdaki olaylar ile aynı olucak sadece devamı farklı.

FiNAL 1

Leia bir an korkmuş olacak kı ateş etti bende onun beynine sıktım. Yere düşünce de en az 5 kurşunda orada kafasına sıktım.Şarjörü değiştirip tekrar sıkmaya başladım ama Sudenin bağırmasıyla kendime geldim; Sude vurulmuştu.

Böbrek bölgesinden vurulmuştu hemen kaldırıp sedyeye yatırdık. Okan durumu kritik deyip hemen kurşunu çıkardı ve bana "git peçete rulo larını getir,KOŞ!" hemen üst kata çıktım ve 3 rulo alıp geri geldim. Okan hemen kanı durdurmaya çalıştı peçetelerle ama bir türlü olmuyordu, lanet olsun DURMUYORDU!

Yaklaşık 5 dakika geçti ve hâlâ kanamayı durduramadık. Sudenin yüzü saniyeden saniyeye solmaya başlamıştı ve bana doğru bakıp "seni seviyorum,her zaman sevicem" diyince gözleri açık kaldı. Nefes almıyordu. Elimle gözlerini yavaşça kapattım ve ona sarılıp "bende seni seviyorum!" diye bağırarak ağlamaya başladım.

10 dakika yani kendimden geçinceye kadar ağladım, Okan onu gömmemiz gerektiğini söyledi ama benim gözüm dönmüştü. Hemen üst kata çıkıp silahları aldım. Yanında da bir sürü şarjör alıp kapıyı tekme ile kırarak dışarı çıktım.

P250,namık,M4A4 ve bomba vardı, yukarı doğru sıkarak ilerliyordum. Amacım o uçağın düştüğü yere gitmekti.

Amina kodum sarz aleti doldurmamiş şarza yazdim bunlari, bi kaç partta yedek yazdim.30 dakika şarz olsun yedekteki 2 parti yolliyacağim, kusura bakmayin

tamam mk yolluyorum 2 parti pmden taciz ediyorlar yav

FiNAL 1

Part 2

Arabam ile yola koyuldum ve 3 saat süren sıkıcı yolculuktan sonra yolların olmadığı bir bölge de yürüyerek devam etmek zorunda kaldım.

Beni asıl şüphelendiren, onların yuvalarına bu kadar yakınken 1 zombi bile görmemiş olmam? Fazla takmadan kırmızı toksin dumanına doğru gitmeye başladım ama koruyucu kıyafetim yoktu? Hasgibtir şimdi mi aklına geldi diye kendime kızarken yerde koruyucu maske buldum ve onu kafama takıp devam ettim.

Sonunda gelmiştim.1 katlı bir evin hemen yanına düşmüştü ve hâlâ tek bir zombi bile göremiyordum. Uçağın yaklaşık 100 metre ilerisinde de büyük bir askeri depoya benzer birşey vardı.

Ben bunları incelerken garip bir boru öttü ve askeei depo bölmesi yavaşça açılmaya başladı. Bide ne görem mk? 200 kadar zombi depodan çıkmış çılgın keçi gibi bana doğru koşuyorlar!

FiNAL 1

Part 3

Tüm mermilerimi onlara doğru sıkmaya başladım ve içlerinden 25-30 civarı zombi öldürdüm. Sonunda mermim bitti ve hemen kendimi tek katlı eve attım ve kapıyı kilitledim.1 dk olmadan kapı tekmeleme sesleri gelmeye başladı. Korkuyordum... Zombi olmaktan korkuyordum...

Sadece namık ve 1 el bombam kalmıştı. Salonun köşesine çöktüm kafamı dizlerime dayayıp elimlede kafamı sardım ve ağlamaya başladım. Demek sonum böyle olacaktı...

Kapı kırıldı kırılacak,el bombasını çıkardım.
"Seni seviyorum Sude,her zaman seveceğim"

(bombanın pimini çeker)

"Senin yanına geliyorum Sudem"

(kapı kırılır)

"Elveda Dünya... "

SON

Bitmedi lan yanliş anlamayin bu ilk finalin seneryosuydu,3 adet farkı finaller olucak. Diger 2 finalde o kadinin arkadaşlarina silah tutmasi ile başliyacak

FiNAL 2

Leia silahı yere atınca hemen kafasına vurup bayılttım. Aklımda çok bin şeyler vardı(gibiş değil aq).Hemen Sirkan ile beraber Leia yı taşıyıp evden 50 metre ilerisine koyduk.Su ile Leia yı ayılttıktan sonra havaya bir-iki kurşun sıkıp hemen eve girdik.

Leia daha ayağa kalkamadan 10 kişilik zombi grubu bunun üstüne atlayıp paranparça etmeye başladılar. Parçalanmasını pencereden izlerken tedbir amaçlı demir kısmı kapattım.

Salona geçip düşünmeye başladım,"tüm hayatımı böyle mi geçirecektim?" kendi kendime "hayır!" diye keşfe çıkmak için kendimi evden attım. Sude falan hâlâ olayın şokunu atlatmaya çalışıyorlardı.

Arabayla değilde yürümek geldi içimden.1-2 saat neredeye gittiğimi bilmeden yürüdüm, yürüdüm ve yürüdüm. Sadece düşünerek yürüyordum ki bir çukura denk geldim. Baya bir büyük bir çukurdu. Yaklaşık 50 metre derinliği vardı ve sanki bir meteor düşmüş gibiydi.

Çukuru incelerken arkamdan bir ses işittim ve hemen namıkı çekip arkamı döndüm.

Burada olanlar cugu atsın(primci değilim o yüzden cugu dedim)

4 cugu gelirse atarim diğer parti