1. 1.
    +4 -2
    panpalar 4 senedir bıraktığım , özenle bakımını yaptığım , sağını solunu düzelttiğim , her gece yatmadan önce makineyle şekil verdiğim , kesmemek için işe girmediğim , beni solcu hocaların gözünde tarikatçı , sağcı hocaların gözünde marksist yapan , pederin hiç takıcak bişe bulamadığında maymuna benziyosun diyerek atarlanıp bahaneleştirdiği , zamanında 23 cm uzunluğa ulaşmış ancak şu anda 10 cm civarında olan ve benim göz , kulak , el , ayak gibi bir organ olarak alıştığım sakalımı kesiyorum.

    bununla birlikte kişilliğiminde bi parçası kaybolacak. o kadar ki kendimi bildim bileli alışkın olduğum , herşeyin değiştiği zamanda tek değişmez olduğunu sandığım şey olduğu için sözlük nickim bile sakallıydı.

    ve gurur yapıp sakalım olmadığı sürece sözlüğe girmeme kararı aldım.

    elveda panpalar , elveda sözlük , elveda sakal ...

    not: aga hemen o kadar sevinmeyin , sonuçta 2 gün sonra çıkan bişey bu

    edit: 18:00 itibariyle sakalsızım beyler :(
    ···
  2. 2.
    0
    Pampa en kisa zamanda bi zirve daha yapalim da hocani babani aratmayacak sekilde yuklenelim sana . Sakalsiz sakalli adam mi olur amk :D
    ···
  3. 3.
    0
    merak ettim şahsen o halini, seni sakalsız düşünemiyorum.
    ···
  4. 4.
    0
    o kadar şey için kesmedin de şimdi niye kesiyorsun huur çocuğu ?
    ···
  5. 5.
    0
    Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye varır. Karşılaştığı köylülere kendisine yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler dervişe kendilerinin fakir ve evlerinin de küçük olduğunu söyleyip onu Şakir diye birinin çiftliğine gönderirler. Derviş yola koyulur. Yolda rastladığı köylülerin anlattıklarından, Şakir'in bölgenin en zengin kişilerinden olduğunu anlar. Bölgedeki ikinci zengin ise Haddad adında bir başka çiftlik sahibidir.

    Derviş, Şakir'in çiftliğinde çok iyi karşılanır. Yer içer, dinlenir. Şakir de ailesi de hem misafirperver hem gönlü geniş kişilerdir... Yola çıkma zamanı gelir, derviş Şakir'e teşekkür ederken, "Böyle zengin bir insan olduğun için hep şükret" der.

    Şakir şöyle cevap verir:

    "Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, bazen görünen gerçeğin kendisi değildir. Bu da geçer... "

    Derviş yol boyunca bu söz üzerine uzun uzun düşünür.

    Aradan birkaç yıl geçmiş, dervişin yolu yine aynı bölgeye düşmüştür. Şakir'i hatırlar, uğramaya karar verir. Rastladığı köylülere Şakir'i sorar.

    "Haaa o Şakir mi" der köylüler, "O iyice fakirledi, şimdi Haddad'ın yanında çalışıyor."

    Derviş hemen Haddad'ın çiftliğine gider, Şakir'i bulur. Eski dostu yaşlanmıştır, üzerinde eski püskü giysiler vardır. Üç yıl önceki bir selde sığırları telef olmuş, evi yıkılmıştır. Toprakları da işlenemez hale geldiği için çaresiz, selden hiç zarar görmemiş ve biraz daha zenginleşmiş olan Haddad'ın yanında çalışmaya başlamıştır. Şakir ve ailesi üç yıldır Haddad'ın hizmetkârıdır.

    Şakir bu kez dervişi son derece mütevazı olan evinde misafir eder. Kıt kanaat yemeğini onunla paylaşır... Vedalaşırlarken derviş Şakir'e olup bitenlere çok üzüldüğünü söyler ve Şakir'den şu cevabı alır:

    "Üzülme... Unutma, bu da geçer... "

    Yedi yıl sonra dervişin yolu yine aynı bölgeye düşer. Ve büyük bir şaşkınlık içerisinde olanı biteni öğrenir. Haddad birkaç yıl önce ölmüş, ailesi olmadığı için de bütün varını yoğunu en sadık hizmetkârı ve eski dostu Şakir'e bırakmıştır. Şakir Haddad'ın konağında oturmaktadır, geniş arazileri ve binlerce sığırıyla yine yörenin en zengini olmuştur.

    Derviş eski dostunu iyi gördüğü için ne kadar sevindiğini söyler ve yine aynı cevabı alır: "Bu da geçer... "

    Birkaç yıl geçmiş, derviş yine Şakir'e uğramak istemiştir. Ona bir tepeyi gösterirler. Tepede Şakir'in mezarı vardır ve taşında şu yazılıdır: "Bu da geçer."

    Derviş, "Ölümün nesi geçecek" diye düşünür ve gider.

    Ertesi yıl Şakir'in mezarını ziyaret etmek için geri döner, ama ortada mezar filan yoktur. Büyük bir sel gelmiş, bütün tepeyi süpürüp savurmuş, Şakir'den geriye hiçbir iz kalmamıştır.

    O yıllarda ülkenin sultanı, kendisi için çok farklı bir yüzük yapılmasını ister. Öyle bir yüzük olmalıdır ki, sultan mutsuz olduğunda umudunu tazelemeli, mutlu olduğunda ise kendisini tembelliğe kaptırmasına izin vermemelidir.

    Hiç kimse sultanı tatmin edecek böyle bir yüzüğü yapamaz. Bir gün sultanın adamları bu bilge dervişi bulur, yardımını isterler. Sultan yüzük işine takmıştır.

    Derviş, sultanın kuyumcusuna hitaben bir mektup yazıp verir.

    Kısa bir süre sonra yüzük sultana sunulur. Sultan önce bir şey anlamaz, çünkü son derece sade bir yüzüktür bu. Derken üzerindeki yazıya gözü takılır, biraz düşünür ve yüzüne büyük bir mutluluk ışığı yayılır. Yüzüğün üzerinde "Bu da geçer" yazmaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    0
    eksileyin amk size feda olsun açtım şarkıyıda acıdan zevk alma modundayım , bi yandan traş makinesini çıkartıyorum
    ···
  7. 7.
    0
    ben de köseyim hiç sakalım çıkmıyo çoğzülüyorum =(
    ···
  8. 8.
    0
    seri eksiledim

    köseyim
    ···
  9. 9.
    0
    gözlerim doldu amk ağlıyasım var ;

    http://www.youtube.com/watch?v=E-L7CdUciYs
    ···
  10. 10.
    0
    oğlum size basit gibi gelebilir ama hiç öyle değil lan beni belki sakallılardan başka saçları uzun olupta kesitenler bi parça anlayabilir ancak yinede bu farklı kaç senedir sakallıyım benim mimiklerimi , ifademi , bakışlarımı etkiliyodu
    ···
  11. 11.
    0
    (bkz: 1inci geleneksel istanbul çocuk yuvası ziyareti)

    panpa capslerdeki sakallı benim ayı olan
    ···
  12. 12.
    0
    Nikin de kes hatta gibini de kes kurtul panpa
    ···
  13. 13.
    0
    oğlum bak ramazanda bitti yeminle alkole vururum kendimi
    ···
  14. 14.
    0
    caps ver panpa
    ···
  15. 15.
    0
    ya da daha önceden bu acıyı yaşayan anlatsın nasıldır , neyle geçer
    ···
  16. 16.
    0
    yok mu lan bi tane teselli edicek adam
    ···
  17. 17.
    0
    @2 sözlükten gidicem diye sevinenler vardır panpa
    ···
  18. 18.
    0
    niye sevinelim amk sen sakalını kesiyorsun diye?
    ···
  19. 19.
    0
    kesme amk çok cool uzun sakal
    ···