bu olayda ordaki askerlik hayatım devam ederken başımdan geçen bir başka olay.
ikiside atandığım bölükte başıma geldi.
Aynı yer yani.
Neyse
Görevimi yaptığım yer bir cezaeviydi içerde her türden tutuklu ve hükümlü suçlu kişiler vardı.
Askeri suçlardan gelenler olduğu kadar…..
Siyasi suçlardan gelenlerde oluyordu.
Ve en tehlikeli kısım…..
Terör suçlularıda buradaydı…
Onlar içerdeyken bazılarıda halen dışarda gezmeye devam ediyordu maalesef.
Bir akşam nöbetteyken telsizden bir anons geçti tel örgünün öteki tarafında bazı kişiler görülmüş büyük nöbet kulelerine lazer tutmuşlar bir çok farklı yerden.
Şimdi lazerin ne olduğunu bilemezsiniz oyun yada şakada olabilir.
En kötüsü pointer denilen silahların üzerine monte edilen nişan almayı kolaylaştıran aparatta olabilir.
Ve eğer böyle bir şeyse sonu kötü bitebilir.
Tehlikeli bir durum yani.
Lazer tutulmuş hem güvenliğin uzmanları devriye atıyolar o bölgede land Rover jiplerle
Hemde muhafızın askerlerine devriye attırıyolar.
Maksat varsa böyle art niyetli kimseler göz dağı vermek.
Bi kaç hafta belirli günler devam etti bu olaylar.
Devriyeler sıklaştırıldı falan.
Bi gün telsiz frekansına girilmiş ve denmişki
“yoldaşlarımıza 4 duvar dar gelir özgür gerillalarız biz”
Gibisinden bişiler işte tam anlatmadılar zaten.
Tehdit etmişler bildiğin.
Ertesi nöbetimde askerlerin yat içtimasını aldım kulede devran var ( (bkz:
sakın beni arama))
Napıyon la kulede bu saatte dedim
Nöbet tutuyorum komutanım dedi
iyi dedim sıkı tut kaçmasın
Gülümsedik.
ilerden görüyorum 2 asker devriyedeler onların geçtikleri yerin hemen yanında büyük kule var.
Onlar geçerken önce bi el ateş sesi geldi telin öteki yanından sonra 3 el ateş edildi biri izli mermiydi devriye atan çocukların üzerine doğru geldi gördüm.
Çocuklar hemen koşup büyük kulenin arkasına koşup saklandılar.
Cezaevinin ayrı bi nizamiyesi var emrah diye bi çocuk gececi nöbetçi orda. işte nizamiyenin içindede tüfekler var saktim var şarjörler var bi olay anında müdahele için gerekli ekipman var yani.
Bağırdım emrah yatın diye koşarak nizamiyeye girdim dolabın anahtarı üzerinde olur geceleri açtım hemen dolabı g3 lerden birini kaptım emrah dedim hemen kapıyı aç.
Çocuk korkmuş ama o korkuyla açtı kapıyı bu sırada adamlar tek tek ateş etmeye devam ediyolar.
Hani taka taka taka taka taka değilde tak dur tak dur tak tak gibi.
Çocukların yanına geldim koşarak elimde tüfek.
iyimisiniz çocuklar dedim varmı bişiyiniz dedim
Yok komutanım dedi birisi öteki titriyo korkudan elinde miğfer var.
Miğferin sağ tarafı baya bi içine çökmüş…..
Mermi gelmiş kafasına miğferden sekmiş kurşun.
Köşeden kafamı hafif uzattım baktım bişi yok seste kesildi.
Tek bi el ateş sesi geldi.
Öylemi……..
Öyle……
Sütre gerisinden bir şarjör mermiyi sesin geldiği yere gönderdim beyler.
Hemen alarm falan güvenliğin uzmanları geldi.
Yanımıza geldiler iyimisiniz varmı yaranız ambulanslar ışıklar sirenler falan.
Aldılar zütürdüler iki askeride kontrol amaçlı biri zaten zangır zangır titriyodu.
ifade verdim olayı anlattım zabıtlara geçti.
Ertesi gün gazetelerde haber çıkmadı hiç televizyonlarada çıkmadık.
Tatbikat vardı denmiş sonradan öğrendim.
Neyse günler geçti
Benim ayrılma zamanım geldi ordan…
Gidicem….
Son kez bölüğe gittim vedalaştım herkesle ( (bkz:
sakın beni arama))
Üs nizamiyesinden çıkcam yol alıyorum
Bi asker arkamda koşarak geliyor.
Ulan kim bu ?
Bizim miğfere kurşun gelen asker.
Komutanım hakkınızı helal edin yetişmedim (ağlıyo bu arada)
Size nasıl teşekkür ederim bilmiyorum (iyice ağlamaya başlıyo)
Adam gibi askerliğini bitir anana, babana, vatanına layık bir kişi ol dedim
Allaha emanet ol dedim.
Emredersiniz komutanım dedi sarıldı bana ağladı baya bi.
Hadi bakalım dedim git bölüğüne.
Gitti çocuk.