-
1.
+5 -1Nedense sözlükte senede bir bu adamla ilgili başlıklar açılır. Ya şukuya boğulur yada çuguya. Hiç bir yorum yapmayacağım, hiç bir ithamda bulunmayacağım. Sadece 1909'da yazdığı divan-ı harb-i örfi kitapçığının son 4 sayfasında ki hatime kısmını copy paste yapıcam.
Ebnâ-i cinsime burada birkaç söz söylemezsem, bence bahs nâtamam kalır. ( = Soydaşlarıma burada birkaç söz söylemezsem, bence bahis ekgib kalır. )
Ey Asurîler ve Keyânîlerin cihangirlik zamanından pişdar, kahraman askerleri olan arslan Kürtler!… Beşyüz sene yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa sahrâ-i vahşette vahşet ve gaflet sizi vahşet sahrasında yağma edecektir. Hikmet-i ilâhî denilen makine-î alemin nizamı ve telgraf hattı gibi umum âleme mümted ve müteşa”ib kanun-i nûrân-î ilâhînin müessisi olan hikmet-i ilâhî ufk-i ezelden engüşt-i kaderi kaldırmış, size emrediyor ki, tefrika ile katre katre müteferrik su gibi zayi olan hamiyet ve kuvvetinizi fikr-i milliyetle tevhit ve mezcederek zerrâtın câzibe-i cüz”iyyeleri gibi gibi bir câzibe-i umum-î millî teşkili ile Kürt gibi bir kütle-i azîmi küre gibi tedvir ederek şems-i şevket-i islâmiyye Osmâniyyenîn mevkibinde bir kevgeb-i münevver gibi câzibesini ittiba ile muvazene ve âheng-i umumiyyeyi muhafaza ediniz. ( = Ey Asurlular ve Ahemenidlerin cihangirlik zamanında, onların öncüleri ve kahraman askerleri olan arslan Kürtler! Beşyüz yıldır yattınız. Yeter artık. Uyanınız. Sabahtır. Yoksa vahşet ve gaflet sizi vhşet sahrasında yağma edecektir. ilâhi hikmet denilen âlem makinesinin nizamı ve telgraf hattı gibi bütün âleme dalbudak salan Tanrı”nın nurlu kanununun kurucusu olan ilâhî hikmet, ezel ufkundan kader parmağını kaldırmış size emrediyor ki: Ayrılık, gayrılıkla damla damla incin sular gibi boşa giden hamiyet ve kuvvetinizi milliyet fikriyle birleştirip kaynaştırarak zerrelerdeki küçük cazibelerden bir umumî ve millî cazibe teşkili ile Kürtler gibi büyük bir kütleyi dünya gibi döndürerek islâm ve Osmanlı şevket güneşinin mevkibinde parlak bir yıldız gibi cazibesine uymakla muvazeneyi ve umumî ahengi muhafaza ediniz.)
Evet şakirt kardeşlerim, saidi kürdi harbiden kürtleri iran ve asurluların kahraman torunu olarak mı görüyor, yoksa biz cahil kafamızla onun anlatmak istediği büyük meseleyi anlayamıyor muyuz?? -
2.
+1Bence anlamıyoruz
-
3.
+1Birebir Said Nursi nin isyan çıkaran şeyh saide yazdığı mektuptaki sözleri şimdi siz bidaha düşünün
"Yaptığınız mücadele, kardeşi kardeşe öldürtmektir ve neticesizdir. Çünkü Türk-Kürt birdir, kardeştir. Türk Milleti bin senedir islamiyete bayraktarlık etmiştir. Dini uğrunda milyonlarca şehit vermiştir. Binaenaleyh, kahraman ve fedakâr islâm müdafilerinin torunlarına kılıç çekilmez ve ben de çekmem!"(6) -
-
1.
0Sen önce benim soruma cevap ver amk
-
2.
0Kendi ırkı olduğu için kürtleri övebilir örneğin ben veya sen türk olmakla gurur duymuyormuyuz
-
1.
-
4.
0ismi said nursi
-
-
1.
0Kitabın adı bu karşiim
Divan-i Harb-i Örfî ve Saîd-i Kürd-î
-
1.
-
5.
0Pgibiyatri bir şey yok ki benim için çok teşekkür ederim canım benim ya da arama yapabilirsiniz bir şey yok ki benim için çok teşekkür ederim telefon ile bu arada konuda bir
-
6.
0kürt-teali cemaati üyesiydi zaten.
dini anlamak için bu tarz hacı hocaya inanlarında aklını zikeyim zaten. -
-
1.
0Panpa hiçbir yorum yapmadım, kaynak vererek adamın yazdığı şeyi gösterdim. Bu herifin peşinden giden biri eğer bu başlığı gördüyse şapkayı önüne alıp düşünmek zorunda.
Eğer düşünmüyorsa zaten gibecek beyin yok demektir. -
-
1.
+1kuranı okumazlar bunun risale vs kitaplarını okurlar sonra biz müslümanız haydaaa!!
-
1.
-
1.
-
7.
0said den bizene kardeş elin kürdü
-
-
1.
+1 -2islamın 14. Müceddidi Beddiüzaman ırkı farkedirmi?
-
2.
0sana göre müceddid ;)ayrıca çok küfür dolu şeyler yazılı risalelerinde. islam için çok tehlikeli.
-
1.
-
8.
+1 -2kardeş o adam şuanki en büyük hadis yorumcusudur ta o zamandan süfyanın türklerden olacağını anlatırTümünü Göster
Üçüncü hadise: Bir rivayette, "islâm Deccalı Horasan taraflarından zuhur edecek"4 denilmiş.
لاَيَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّ اللهُ 5 bunun bir te'vili şudur ki: Şarkın en cesur ve kuvvetli ve kesretli kavmi ve islâmiyetin en kahraman ordusu olan Türk milleti, o rivayet zamanında Horasan taraflarında bulunup daha Anadolu'yu vatan yapmadığından, o zamandaki meskenini zikretmekle Süfyanî Deccal onların içinde zuhur edeceğine işaret eder.
Gariptir, hem çok gariptir: Yedi yüz sene müddetinde islâmiyetin ve Kur'ân'ın elinde şeref-şiar, bârika-âsâ bir elmas kılınç olan Türk milletini ve Türkçülüğü, muvakkaten islâmiyetin bir kısım şeâirine karşı istimal etmeye çalışır! Fakat muvaffak olmaz, geri çekilir. Kahraman ordu, dizginini onun elinden kurtarıyor diye rivayetlerden anlaşılıyor.
وَاللهُ اَعْلَمُ بِالصَّوَابِ لاَيَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلاَّاللهُ 6
onun tarihçei hayatını okusan bediüzzaman lakabını neden aldığını anlarsın 1,5 ayda 15 yıllık kitabı hıfzına kattı hergün 2 cüz kuran ezberledi öyle kuvetli hıfzı vardı
Bediüzzaman Said Nursi'nin Şanlıurfa'daki mezarının taşınmasında jandarma olarak görev alan Tahir Aktaş, cenazeyi çıkarırken kefenin bile solmadığını gördüklerini anlattı.
K.Maraş Elbistanlı Tahir Aktaş, kabrin taşınmasında etkin rol almış bir kişi olarak o günleri anlattı. O dönemde Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde jandarma olarak görev yapan Aktaş, Bediüzzaman Said Nursi'nin vefatından 1,5 ay sonra bile kefeninin solmadığını gördüklerini ve mezar taşını çok zorlu bir çalışma sonrasında kırabildiklerini anlattı.
"iHTiLALDEN SONRAYDI, GiZLi BiR YAZI GELDi"
26 Ekim 1959 tarihinde Van'ın Erciş ilçesinde askerliğine başlayan Tahir Aktaş, 6 aylık eğitimin ardından Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine jandarma olarak gelir. Burada görev yaptığı sırada 'Gizli' ibareli bir yazı ulaştığını aktaran Aktaş, "ihtilalden 15-20 gün sonraydı. Gizli bir yazı geldi. Gizli yazıları biz açamayız. Bölük komutanları açardı. Ben o zaman birlik kalem amiriydim. zütürdüm. Kazım Ertunç isminde de bölük komutanı vekili vardı. O yazıyı okudu. 'Vilayetten 2 asker istiyorlar, müsaitsen yanına birini al git' dedi. 'Müsaidim' dedim. Kuşandık gittik vilayete. Jandarmada merkez komutan vekili vardı. Ona Suruç'tan geldiğimizi söyledik. 'Silahlarınızı hazırlayın akşam göreve gideceksiniz' dedi. Yatsıdan sonraydı. içtima yaptılar. Vilayetlerde o zaman toplu birlik jandarmaları olurdu göreve gitmek için. Bir hayli asker kuşandık. Doldur boşalt yaptık silahlarımızı. Bir eğitim yaptık. Arabalara bindik." dedi.
"VURA VURA BALYOZLAR KULLANILMAZ HALE GELDi, O DERECE SAĞLAMDI"
Çarşının içinden Balıklıgöl'e doğru gittiklerini anlatan Aktaş şöyle devam etti: "Çarşının içinden postal sesleri geliyordu. Bir hayli asker vardı. Parke taş döşeli yerlerden postal seslerini duyuyorduk. Balıklıgöl'e geldik. O zaman elektrik kısıtlıydı. Yapılmış bir mezar vardı. Arabalardan kazma kürek aldık indik. Mermerden yapılı bir mezardı. Balyozlarla kırmaya başladık. Vura vura balyozlar kullanılmaz hale geldi. O derece sağlam mermerden yapılmıştı."
"DAHA KEFENi SOLMAMIŞ, OLDUĞU GiBi DURUYORDU"
"Kırıldıktan sonra kazma işi başladı. O anda insanın içi ürperiyor. Cenaze çıkıyor, neyin nesi, bildiğimiz yok. Yarım saat kadar uğraştık. Çıkardık. Daha kefeni solmamış, olduğu gibi duruyordu. Bir ceset. Halbuki cenaze defin olalı en az 1,5 ay oluyordu. Askeri arabaya aldık. Siverek yolu üzerinde süvari birliği vardı. Cenazenin olduğu araba alaydan içeri girdi. Diğer arabalar konvoy halinde dışarıda bekledi. Cenazeyi içeriye teslim etti araç. Geri dönüş yaptı. Bizler birliklerimize döndük."
"KiM OLDUĞUNU BiLMiYORDUM"
Aktaş şunları kaydetti:
"Sabah oldu. Bölük komutanı beni çağırdı. 'Balıklıgöl'de bir mezar açtık, cenaze çıkarttık' dedim. 'Kim olduğunu bilmiyorum' dedim. O zamana kadar Said Nursi adını duymamıştım. O zaman hükümeti idare eden Alparslan Türkeş idi. Hükümet bildirileri onun imzasıyla yayınlanırdı. O biliyordu mezarının nerede olduğunu. O zamanki Jandarma Komutanı bilebilir. O gece caddelerde askerler geziyordu. Çok asker vardı. Silahlar hazırdı."
Cenazenin Said Nursi'ye ait olduğunu geç öğrendiğini belirten Aktaş sözlerini şöyle tamamladı:
"Öğrendikten sonra ben göreve çıktım. Bostancı köyü vardı. Orada Şeyh Osman diye bir zat vardı. Onun yanına gittim. Olayı anlattım. Şeyh Osman, 'Vah yavrum vah' dedi. O mübareği yerinde de mi bırakmadılar? Mezarında da mı rahat vermediler? Hayatı cezaevlerinde geçmişti, bu seferde mezarda mı başladılar?' deyip ağlamaya başladı." -
-
1.
+1Hmm kesin kendisini tutuklayan jandarmalarında kelepçesinden bir hamlede kurtulmuştur demi?
Çocuk yapmayın diyerek mi büyük hadisçi olunuyor?
"Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim." (Beyhakî, VII/81)
Yoksa kadını şeytandan kabul ederek mazdeizme yaklaşarak aslında koyu müslüman mı oluyor?
Ayrıca sorduğum soru hariç herşeye cevap vermişsin.
-
1.