-
26.
+23- Said-i Nursi, isyan sonrasında Isparta’da kendisini ziyarete gelen Şeyh Sait’in torununa “Ben, birader-i azamım Şeyh Sait Efendi’nin hayfını aldım.” demiştir.
-
27.
+24- Said-i Nursi, 1950’li yıllarda Şeyh Sait’in oğulları Şeyh Ali Rıza ve Şeyh Selahattin’le Ankara’da bir görüşme yapmıştır. Görüşmede bulunanlardan Abdullah Fırat’ın beyanına göre Said-i Nursi,Şeyh Sait isyanı ile ilgili olarak “Birader-i azamım Şeyh Sait Efendi, büyük bir şeref ve derece ile vazifesini tamamladı.
Ben de bu hadisede O’nunla beraber cihada, Diyarbekir’de şehadete nail olmayı arzuluyordum” demiştir -
28.
+35- Said-i Nursi, kendi beyanına göre 1924 yılı Mayıs ayında Erzurum’da Şeyh Sait ile 3 gün 3 gece devam eden görüşmeler yapmıştır. Said-i Nursi’nin bu görüşme hakkında söyledikleri şunlardır: “Beraber üç gün, geceli gündüzlü bir arada kaldık. Cihad-ı ekberin yapılması gerektiğini ve bunu müslümanlar deruhte etmediği takdirde hepimizin mes’ul olacağını izah etti. Benim konu hakkındaki kanaatimi belirtmemi istiyordu. Ben de O’na dedim: Siz, bundan şüphe mi ediyorsunuz?”
-
29.
+36- Said-i Nursi’nin Şeyh Sait isyanı’na nasıl destek verdiğini gene kendi anlatımlarımdan öğrenmeye devam edelim. Said-i Nursi, isyanı desteklediğini şu sözlerle anlatmıştır:
“Bir süre sonra Diyarbakır’ın Lice veyahut Piran mıntıkasında görüşmek üzere birbirimizden ayrıldık. Van’a, Bitlis’e gittim. Aldığımız kararları oranın şeyhlerine anlattım. Diyarbekir’ gittim. Fakat, Şeyh Efendi ile görüşemedim.”
“Daha sonra bana denildi ki: ‘Kardeşim Şeyh Sait üzerine küfr-i mutlak karşısında silahıyla cihat etmek vacip oldu. O silahı ile küfr-i mutlakı kaldırdı. Cühl-i mutlak kaldı. Cühl-i mutlakı kaldırmak için kaleminle cihat etmek de senin üzerine vacip oldu. Ben decühl-i mutlak karşısında kalemimle cihat ettim.”
“Hapishane ve sürgünler benim elimi kolumu bağladı. ‘Ben, niçin Diyarbekir’de şehit edilen 46 kişinin içinde yoktum?’ diye kederler ve gamlarla teessürümle ağladım.” -
30.
+37- Ahmet Zane, Said-i Nursi’nin manevi önderidir. Said-i Nursi’nin geceleri Ahmet Zane’nin mezarına giderek O’nunla konuştuğu iddia edilmiştir. Ahmet Zane, Kürtlerin bağımsız devlet kuramamasına hayıflanan ve kitaplarında “bağımsız Kürdistan” propagandası yapan bir kişidir. Ahmet Zane, Kürtlerin bağımsız devlet kuramamasından duyduğu üzüntüyü şu sözlerle ifade etmiştir: “Allah’ın iradesine şaşakaldım. Neden herkese bir devlet verdi de şu Kürt Toplumu’nu devletsiz ve sahipsiz bıraktı?”
“Bizim de sahip çıkanımız ve koruyanımız olsaydı, yani bir devletimiz bulunsaydı, bu Rum bizi yenemez ve viran hanemizde baykuşlar ötmezdi. Biz de bu Türkler ve Taciklerin (Acemler) tutsağı olmazdık.” -
31.
+6“Said-i Nursi’nin Kürtçülüğe karşı olduğu, Şeyh Sait isyanı’na karşı çıktığı, isyanın önlenmesi için büyük gayret sarfettiği” iddiasının yalan olduğu, bu iddianın aksine Said-i Nursi’nin Kürtçü olduğu ve Şeyh Sait isyanı’nı desteklediği net olarak ortaya çıkmıştır. Artık Kemalist ve Milliyetçi panpalarıma düşen bu yazıyı okuyup çevresine yaymaktır. Eğer istek olursa Said Kürdi'nin dini yorumlarını tartışacak bir arkadaşımı getirebilirim.
-
32.
+1Güzel konu
-
33.
0Bu kadar uzun yazmana gerek yoktu. Kısaca k*rt milliyetçisi, cahil, deli, yobaz bir k*rt işte. itirazı olanlarla çekinmeden tartışabiliriz.
-
-
1.
0Uzatmayınca da bazı nurcuları inandıramıyorum panpa
-
1.
-
34.
0bilgiler için teşekkürler.
başlık yok! burası bom boş!