/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +8 -1
    Lise yıllarındayız. Sagopa ile Lise 1'de tanışmıştım tam olarak aslında. Ortaokulda bilirdim ama pek dinlemezdim. Bizim arkadaş vardı. 6300 kullanırdı. Sagopanın bütün müzikleri yüklüydü. Ayrıca binin ferre arşivi vardı 3gp . 4 gblık hafıza kartını doldurmuştu. Her neyse bir gün bizim lisenin yanında pazar yeri var. Orda sagopayı açtık dinliyoruz. Öğle arası saat 12:15 gibi. Biz sigarayı yaktık dinliyoruz. Felan şu kız şunu yaptı bu kız bunun altına yatıyor felan muhabbeti dönüyor. Yalnız o zamanlar bizim arkadaşın arşivinde bu şarkı yoktu...
    ···
  2. 2.
    +8
    Anlatmaya devam edeyim bir iki adam hatrına. Her neyse biz böyle sagopa dinlerdik arkadaşla. Kimi zaman bi yerde kaldığımızda sagopa ile sabahlardık. Ama bu müziği o zamanlar duymamıştım. Bu bahsettiğim arkadaşın adı da Murat. Muratla canciğer dosttuk. Lise bitince de irtibatı koparmamıştık. Üniversiteye başladım her neyse. Murat da başlamıştı. Üniversiteye giderken sagopanın bütün şarkılarını dvdye yazdırmıştım. Arabada dinleyecektim. Bizim bmw 520i var 95 model. Her neyse üniversitenin güz dönemi bitmiş ben memlekete dönmüştüm. Akşam vaktiydi. Ben bizim lisenin 400 metre ötesinde sahil vardı oraya gidecektim. Babama söyledim. Anahtarı verdi. Arabanın elektrik aksamında sıkıntı var dedi istersen gitme akşam akşam dedi. Ben de nolacak sanki baba bu bmw bişe olmaz dedim. Arabaya atladım akşam 21 civarıydı. Birden gözüme sagopanın bütün şarkılarını yazdırdığım dvd geldi aklıma..
    ···
  3. 3.
    +10
    Dvd'yi yazdıralı yaklaşık bi 4 ay olmuştu. Daha yeni hatırlamıştım. Arabanın torpido gözünden çıkarttım. Sahile doğru gidiyorum. Sahile vardım. Bir sigara yaktım. Oturdum. Havanın o temiz kokusunu içime çektim. Özlemişim be dedim kendi kendime. Her neyse beyler ben bu dvdyi taktım. Sagopanın şarkıları çalıyor eve doğru dönüyorum. Eve doğru giderken birde okulun orda pazar yerini gördüm. Arabayı çektim. Saat 22:30 civarı. O günler gelmişti aklıma hep. Yalnız bir şeyler yolunda gitmiyordu. Arabanın dvdsi cık cak diye sesler çıkarmaya başlamıştı. Dvdyi çıkartım tişörtüme sürdüm. Daha sonra taktım. Arabanın kapılarının birden kilitleri kapandı. Lan noluyoruz amk dedim kendi kendime. Babamın bahsettiği o elektrik aksamı sıkıntısı yüzünden belki de dedim dvdyi taktım. Bir anda bu müzik çalmaya başladı beyler. Akşam vakti dedim bu müzik nedir aq. Neyse şarkı çalıyor. Ben tuhaf bir şekilde pazar yerinin önünde sigaramı yakmış geçmişte Muratla pazar yerinde yaşadığımız anıları hatırlıyorum. Hayatım sanki film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden.
    ···
  4. 4.
    +8
    Bir şeylerin tuhaf gideceği belliydi. O an keşke akşam akşam çıkmasaydım dedim kendi kendime. Arabanın kapıları kilitlenmiş açılmıyordu. Sonra bir anda dvd çalar kapandı. Hava karanlıktı bir tek sokak lambasının aydınlığı vuruyordu. Kimse yoktu. Bütün evlerin ışığı kapalıydı. Arabayı çalıştırıp gideyim dedim kontağı çevirdim araba çalışmıyor. Dedim ne oluyor aq. Arabayı çalıştırmaya uğraşırken bir anda bütün şehrin elektriği kesildi. (Bizim burada elektrik kesintileri sıklıkla olur Hatay Dörtyol elektrik kesintisi diye ararsanız googlede çıkar.) Dedim aha yarra yedik şimdi. Ben korkudan üç buçuk atıyorum. Araba çalışmıyor. işin tuhaf yanı elektriğinde bir sıkıntı vardı ve arabanın lambaları çalışmıyordu. Telefonun flaşını açtım beyler zütüm üç buçuk atıyor. Arabada sıkıntı var. Kapı kilitleri otomatik kilitleniyor. Her neyse beyler kapıyı açtım flaşı aldım elime biri orda gibse giber yani o derece baykuş sesi geliyor etraftan. Arabanın ön kapağını açtım baktım aküye giden kablonun birinden duman çıkıyor. Hava zaten soğuk yarra harbi yemişik dedim. Ev zaten uzak arabanın içine oturdum. Kapıları kilitledim. Sakin olmaya çalışıyorum. Amk şarkısı uğursuz gelmişti. Babamı arayıp durumu bildirdim. Ben sabaha kadar mecburen arabanın içinde kalacaktım. Elektrikler kısa sürede gelir inşallah diye dua ediyordum..
    ···
  5. 5.
    +9
    Beyler tuhaf şeyler şimdi başlayacaktı. Hava buz gibiydi. Arabanın içinde oturuyordum. Kapılar kilitliydi. Kafamı dayadım koltuğa. Nasıl olsa battı balık yan gider hesabı uyumaya çalışıyordum. Daha sonra birden o müziğin açıldığını duydum. Dedim noluyor aq kendi kendine nasıl çalar bu müzik. Dvd çaların led ekranı kapalı arabada müzik çalıyor. Saçmalığın danişkası. Ben baya baya tırsmaya başladım. Beyler iki tane insan silueti gördüm pazar yerinde. Çakmakla sigaralarını yaktılar bana doğru bakıyorlardı. Ben dedim sabaha çıkamayız herhalde. Elektriklerin bir an önce gelmesi için dua ediyordum. Telefondan 186yı yani elektrikçileri aradım. Elektriklerin bir saat sonra geleceğini öğrendim. Bu bir saat nasıl geçerdi. Bu adamlar bana niye bakıyordu...
    ···
  6. 6.
    +8
    Muratı arayayım dedim o an için. Eğer ben çağrı atmazsam polisi arasın diye. Bizimkileri arayamazdım çünkü bizimkilere gece gece endişe etmesini istemiyordum. Her neyse Muratı aradım. Babası açtı telefonu. Amca Murat nerde dedim? Bir de ne desin. Murat öldü dedi. Bu ünideyken pgibolojik bunalımlar yaşayıp intihar etmiş beyler daha yeni haberim oluyordu. Tüylerim diken diken olmuştu. Muratın intihar etmesi beni derinden etkilemişti. Gencecik yaşta bir insan nasıl ölürdü ki. Beyler normalde muratla face üzerinden konuşurduk. Ben bir iki aydır faceyi açmıyordum bile. Faceyi açayım bi bakayım neler olmuş bitmiş diye. Birden mesajlar bölümü gözüme ilişti. Murat bana mesaj atmış 1 ay önceden. Mesajın içeriği şöyleydi. Sagopanın bu şarkısını önceden dinledin mi hiç benim dikkatimi çekti. (altına linkini yapıştırmış) Bu arada çok kötüyüm buralarda çok yalnızım kardeşim. Seninle lisede takıldığımız günleri çok özlüyorum. diye mesaj atmış arkadaşlar tabi benim tüyler diken diken ne yapacağımı bilmiyorum. Bu şarkı ve bu şarkının tonu gece gece tüylerimi ürpertiyordu. Kapatmıştım zorla olsa da dvd çaları. Bu arada pazar yerindeki iki adamın oradan tuhaf sesler geliyordu..
    ···
  7. 7.
    +4
    Tuhaf sesler geliyordu. Beyler hani böyle anlamsız şeyler konuşulur ya aynen öyle. Benim sesim ve muratın sesiydi bu. Lise yıllarındaki konuşmalarımız şu an canlanıyordu sanki inanamıyordum. Ben bildiğim duaları okumaya başladım. Bir yandan da tuvaletim gelmişti. Tutamıyordum artık. Elektrikler gelse de çıksam şu arabadan diyordum. Aradan bir 15 dakika geçti elektrikler geldi beyler. inanmayacaksınız. Pazar yerinde kimse yoktu. Dedim kafayı yedim ben kesin. Napacam ne edecem tuvaletim de gelmiş altıma mı sıçacam diye düşünürken okulun tuvaleti geldi aklıma. Yürüyerek okulun yolunu tuttum...
    ···
    1. 1.
      0
      Ana konu: Nereye sıçacaklar?
      ···
  8. 8.
    +5
    Okula doğru yürüyordum. Elektrikler gelmişti neyse ki. Sokak aydınlanmıştı. Okula varmıştım. Bizim okulun tuvaleti okul binasının yanındaydı. Kapısı kırık olduğundan bizim bin müdür cebinden beş kuruş gideceğinden kapıyı yaptırtmazdı. Sakin adımlarla tuvalete doğru yürüdüm bir andan da içimden dua ediyordum. Tuvalete girdim başladım çöğdürmeye. Elimde telefon internette geziyordum çöğdürürken. Haberleri okuyordum felan Muratın profiline bakıyordum. Beraber çekildiğimiz fotoğraflar vardı onları inceliyordum. Bir anda gözüme bir fotoğraf ilişti pazar yerinde çekildiğimiz fotoğrafta sadece ben vardım yana bakıp elimde sigarayla konuşuyordum. Ama fotonun orjinalinde Murat da vardı yanımda. Dedim bu tamamen saçmalık. Tuvaletimi yaptıktan sonra yüzümü yıkadım kendime geleyim diye. Çok tuhaf şeyler oluyordu ve ben bunun farkındaydım. Sabah olsun bir an önce diyordum. Yüzümü yıkadım aynadan kapı tarafına baktığımda bir gölge belirdi. Elimde telefonun flaşını açtım tuvalette bir kütük buldum. Emanetsiz geziyordum bunun bana yardımı olabilirdi. Dışarı çıktım sağa sola baktım kimse yoktu. Ben o an depar ata ata arabanın oraya doğru koşmaya başladım. Arabanın oraya vardığımda rahatlamıştım. Baya yorulmuştum. Artık uyumanın vakti gelmişti. Kapıyı kilitledim. Başımı koltuğa vererek uyumaya çalıştım. Ama uyuyamıyordum korkudan. Hani korku filmi izler uyuyamazsınız ya işte benimki de o şekildi. Bir an için babamı arayıp bu durumları anlatayım dedim. Ama benimle dalga geçer diye aramadım. Zaman geçirecek bişe bulmak lazımdı saat gece 2 olmuştu..
    ···
  9. 9.
    +8
    Arabanın içindeydim telefonun şarjı %30a inmişti. Sagopanın bu müziğini araştırdım. Bu müziği araştırırken tuhaf bir şeye rastladım. insanın aklını yitirdiği ve bu yüzden yasaklanan bir enstrüman varmış. Enstrüman bu beyler:
    " https://www.youtube.com/watch?v=pKi6X7-RKrs" ;
    Hakikaten tüyler ürpertici bir sesi vardı. Takıldığım bir foruma yazdım. Sizce benzerlik var mı bu şarkı tonunda felan. Onlar aynı enstrüman değil fakat tonlar aynı demişti. Çoğu kişi insana ölümü hatırlatan bir ton demişti. Dedim lanet olsun sago yapacak başka bir müzik bulamadın mı dedim. Bu arada pazar yerinin oraya yine aynı 2 adam gelmişti. Sadece siyah insan silueti olarak görüyordum beyler. Arabanın cdıbını biraz açtım ve aralarında konuştuklarını dinlemeye başladım. Sesler murat ile benim sesimdi...
    ···
  10. 10.
    +7
    Arkadaşlar inanıp inanmamak size kalmış. Eğer inanmıyorsanız okumayın kafanıza silah dayıyan yok. Anlatmaya devam ediyorum.
    Muratla Lise 4'te yaptığımız konuşmalardı bunlar. Nereye gideceksin felan filan sohbeti yapılıyor. Muratın sesinin geldiği siluet cebinden telefon gibi bir şey çıkartıyor. Sagopanın bu müziği çalmaya başlıyordu. Dedim hay müziğinin a.q. Artık alışmıştım duruma bugün başıma gelecekleri az çok tahmin edebiliyordum. Pazar yerinin oradan ayrıldı sonra bu iki siluet. Ortalık sessizliğe büründü. Saat 3'e yaklaşıyordu. Bir sigara yaktım düşünmeye başladım. Neden böyle bir şey içindeydim. Niye buraya geldim akşam akşam? Bu durumlar tesadüf müydü? Hayal mi görüyordum ben. Ortalıkta in cin top oynuyordu. Sigarayı söndürüp yere attım. Kontağı bir kez daha çevirdim. Araba halen çalışmıyordu. Yürüyerek mi gitsem diye düşündüm bazen. Hava karanlık ortalıkta zaten kimse yok yanan bir iki tane sokak lambası var zaten dedim. Arabanın içine koyuldum. Gözümü kapattım sadece. Ardından uyuya kalmışım. Sabaha karşı ezan sesiyle uyandım. Sabah okunan o ezanın verdiği güven gibisi yok beyler. Doğruldum. Karanlık yerini yavaş yavaş aydınlığa bırakıyordu. Ama hava kapalı bir şekilde. Arabanın kapısının kilitini yine yukarı kaldırıp öyle açtım anahtarı alıp pazar yerine doğru yürüdüm. Beraber oturduğumuz banka oturdum. Bir sigara daha yaktım. Ulan Murat daha çok gençtin neden böyle oldu ki demeye başladım. Gözüm dolmuştu. Bir iki damla yaş aktı. Ardından telefon çalmaya başladı. Arayan babamdı. Oğlum nerdesin diye sordu dedim pazar yerindeyim. Geliyorum bir arkadaşla o arabayı sanayiye kadar zütürecek seni eve bırakalım biz sanayiye gidelim dedi ben de tamam olur dedim. Yağmur başlamıştı. Babamgil gelmişti. Anahtarı verdim ben. Pazar yerine son bir kez bakış atıp oradan uzaklaştım. Beni eve bıraktılar kendileri sanayiye gittiler. Eve yorgun argın gelip kendimi yatağa attım. Ertesi gün olmuştu. Muratın mezarına gidip bir çiçek bırakacaktım..
    ···
  11. 11.
    +7
    Ertesi gün olmuştu. Sabah kalktım elimi yüzümü yıkadım. Kahvaltı ettikten sonra dışarı çıktım. Çiçekciye gittim. Çiçekleri aldıktan sonra Muratın numarasını aradım çünkü babasının numarası yoktu elimde. Telefonu babası açtı . Mezarlığının yerini sordum bizim evin 150-200 metre ilerisinde bir mezarlık var oraya gömülmüş. Çok sevdiğiniz can ciğer dostunuz evinizin neredeyse yanına gömülüyor ve bundan haberiniz olmuyor. Çiçekçiden geri dönüp mezarlığa doğru yola çıktım. Havada ufak taneli yağmurlar yağıyordu. Mezarlığa girdim babasının tarifine göre mezarı buldum. Mezarın başında ağlamaya başladım. O anılar hiçbir zaman silinmeyecek dedim. Fatiha okuyup çiçeği mezara bıraktım beyler. Daha sonra bizim evin önünde park var oraya indim. Bir pesimistin gözyaşlarını açtım. Bir sigara yaktım. Daha sonra eve doğru yol aldım beyler. Eve vardıktan sonra bizimkilerle vedalaştım. Valizlerimi toplayıp üniversitenin yurduna doğru yol aldım tatil bitmişti. Dersler başlayacaktı. Yurtta geceleri tuhaf tuhaf rüyalar görüyordum. Gece benim için kabustu. Gündüzleri derste uyuyordum resmen. Hayatım resmen taka dönüşmüştü. Geceleri uyuyamıyordum. Doktora gittim. Bunun için bende insomnia hastalığının başladığını söylediler. Zihnimi çok yoruyormuşum. Bunun için ilaçlar felan yazdı. Kullanmaya başladım. Memleketten uzaktaydım. Bizimkiler durumumu bilmiyordu. Kafayı sığırdığım geceler yakındı. Halüsilasyonlar görmeye başlamıştım..
    ···
  12. 12.
    +5
    Halüsilasyonlar normal bi halüsilasyon değildi. Korkutucuydu beyler. Yurt odasında gece vakti uyumaya çalışıyordum. ilaçları almama rağmen bir etkisini göremiyordum beyler. Geceleyin duvarlardan sanki kan akıyordu. Uyuyamıyordum beyler ne yapsam etsem uyuyamıyordum. Geceleyin odadaki arkadaşları uyandırıyordum. Kalkın bakın beyler duvardan kan akıyor görmüyor musunuz diyordum. Lan sen kafayı mı yedin felan diye bana çıkışıyorlardı. Gece gece onları da uyutmuyordum. Bu durumdan odadakiler şikayetçi olmaya başlamışlardı. Beni odalarında görmek istemiyolardı. Yurt müdürü beni bir gün odasına çağırdı. Dedi böyle böyle şikayet ediyor arkadaşların. Uyku uyutturmuyormuşsun arkadaşlarına dedi. Ben de hocam böyle böyle anlattım. Sen kafayı mı yedin felan diyaloglarına girdi benle. Beni aşağıda kimsenin daha gelmediği bir odaya gönderdi beyler. Vicdanını gibtiğimin adamı beni bu odada yalnız başına bıraktı. Eşyalarımı odadan aldım yeni odama gidiyordum odamdaki arkadaşlar arkamdan çok şükür gidiyor kurtuluyoruz muhabbeti yapıyorlardı. Anlayacağınız yine yalnız başıma kalmıştım. Delirmemek elde değildi. Odaya yerleştikten sonra ödevleri araştırmaya başladım. Oda sepsessizdi. Ödevleri yaptıktan sonra yatağa uzanayım dedim. Işığı kapattım. Uyumaya çalışıyorum beyler. Kapıyı kilitlediğime %100 emindim. Gece kapı aralandı. Muratı görmüştüm beyler. Aklımın o an çoktan zıvanadan çıktığını anlamıştım. Bana oyun oynuyordu sanki aklım. Murat beni çağırıyordu. Hadi gel diye. Muratı takip etmeye başladım. Murat yurdun yukarısına doğru çıkıyordu. Çatıya doğru gidiyordu. En sonunda çatıya çıkmıştım. Murat senin ile bir şey konuşacağım dedi bana...
    ···
    1. 1.
      0
      hala konusuyor musun yaz hadi panpa
      ···
  13. 13.
    +6
    Muratla çatının orada oturduk . Murata neden böyle yaptın neden intihar ettin diyorum cevap vermiyordu. Sadece gülümsüyordu beyler. Ağzını bıçak açmıyordu. En sonunda bana mezarıma git dedi. Çatının oradan atladı. Baktım aşağıya kimse yok. Bağırdım sonunda çıldırdım. Bütün hademeler yukarı çıktı noluyor burada felan diye sormaya başladılar. Ben olayları anlattım. Yurdun kamerasına baktılar. Ben kendi başıma salakça yukarı doğru çıkıyordum. Murat yoktu görüntülerde. Herkes bana garip garip bakmaya başladı. Sen bir hocaya felan doktora felan git dediler. Gittim ilaç yazdılar kullandım bir etkisi olmadı felan dedim. Sabah oldu. Babamı aradım bütün durumu anlattım. Ben üniyi bırakıp geliyorum demiştim. Babam da tamam gel bir pgibolog hocaya felan zütüreyim bi baksın dedi. Beyler sabah ilk işim yurttan ve üniden ayrılmak olmuştu. Üniyi dondursam mı kökten mi bıraksam diye düşünüyordum. Dedim ben bi daha bu lanet yere gelmem dedim. Öğrenci işlerine gidip dilekçeyi verdim. Okulu iptal ettirdim. Yurttan valizlerimi alıp eve dönüyordum. Aynaya baktığımda göz altları mosmor sayko bir tipim vardı. Otobüse bindim eve döndüm. Olanları babama anlattım. E oğlum madem böyle şeyler yaşıyorsun niye bizim haberimiz yok dediler. Sizin için endişelendim felan dedim. Olum böyle şeyler ciddi gözardı edilmeyecek durumlar dedi. Beni annemin pgibologuna zütürdü. Annem şizofreni tedavisi görüyordu beyler. Durumu gerçekten çok iyiye gitmişti. Adanaya doğru yol almaya başladık..
    ···
  14. 14.
    +4
    Beyler akşama doğru randevu almıştık. Saat 17'ye . Pgiboloğun kendi yerine gittik. Pgiboloğa durumları anlattım. Senin bilinçaltın aşırı derecede yıpranmış. Uyku da uyuyamıyorsun bilinçaltın temizlenemiyor demişti. Doktor beni ruh hastalıkları merkezine sevk etmişti. Burada bir hafta kalacaktım. Doktor hareketlerimi kontrol edecekti. Ben ilk başta karşı çıksam da sonra doktor ikna etmişti. Bildiğiniz benim akıl uçuyordu beyler. Hava karardı bizimkiler beni ruh hastalıklarına bıraktı. Vedalaştık babam bana giysilerimi yarın getireceğini söyledi. Amk neyin içinde olduğumu ben bile bilmiyordum. Akşam o ruh hastalıkları merkezinin kapısı aşırı ürkütücü gösteriyordu beyler. Düşünün bu kadar manyak içinde 1 hafta kalacaktım. Hademe bana bugünlük için eşofman terlik vermişti. Beni odama doğru çıkarmıştı. Beyler odalar iki kişilikti. Benim odamda garip benim yaşlarımda bir çocuk vardı. Çocuk in cin meseleleri yüzünden durumunun kötüye gittiğini akıl sağlığının bozulduğunu anlattı bana. Aha dedim bir cinimiz ekgibti o da tam oldu dedim. Ben çocuktan tırsmıştım beyler bu manyak kapıyı açıyor gece sağa sola bakıyordu..
    ···
  15. 15.
    +5
    Beyler bu çocuğun adı Faruktu. Bu dıbına kodumun saykosu gece kapıyı açıp sağa sola baktı kapattı kapıyı. Amk zaten ışıklar sönmüş dışarıda ebesinin amı kadar prangalar var. Daha bu salak neyin kafasını yaşıyordu. Bu mal cebinden bir kalem çıkardı duvarlara arapça bişeler yazmaya başladı. Lan napıyon diyorum tepki vermiyor duvara yazmaya devam ediyordu. huur çocukları aşırı dozda sakinleştirici verdiklerinden yavaş yavaş uykum geliyordu. En son Faruğa napıyon lan dediğimi hatırlıyorum. Bu adam beni odada gibse giber beyler. Sabah uyandım bu salak uyuyordu duvara paragraf yazmış resmen amk arapça aklını gibtiğimin maymunu beni bu işin içine bulaştıracağını nerden bilebilirdim ki. Hademeler geldi bunu kim yazdı dedi ben Faruk yazdı dedim. bin Faruk uyanmıştı. Ben yazmadım onu dedi. Lan dıbına koduğum taşşak mı geçiyon benle gece sen yazdın bunları hatta ben napıyon lan dedim sana. Ben hatırlamıyorum felan dedi. Hademeler cebinden not defteri çıkartmıştı. Bunu not ediyordu galiba. Daha sonra duvarıdaki yazıları sildiler. Benim telefonum yanımda olmadığı için çevirisine bakamıyordum beyler. Her neyse Faruğa güzelce bir şekilde bak Farukcuğum onu sen yazdın yemin ederim dedim. Bu manyak ağlamaya başladı ben hatırlamıyorum böyle bişeyi dedi. Tamam dedim. dıbına koduğumun yeri bildiğin cehennemdi bütün korkuları aynı anda senkronize yaşıyordum beyler. Sigara da içemiyordum amk yerinde krizlerdeydim. Faruk sonunda yanıma geldi abi bana senden önce odada kalan arkadaş da böyle şeyler demişti. Ben kabullenmemiştim. Şu an sen de dedin demek ki ben istemsiz bir şekilde yapıyorum bu hareketleri dedi. Ben Faruğa bakaraktan sen buraya nasıl geldin baştan bi anlatsana dedim. Bu anlatmaya başladı...
    ···
  16. 16.
    +4
    Faruk annesini çocuk yaşta kanserden kaybetmişti. Annesiz büyümüştü. Babası ile birlikte yaşıyordu. Dedelerinden kalan evde yaşıyorlarmış. Babası bunu bu yaşına kadar el bebek gül bebek büyütmüş. Bunun lisedeki bin arkadaşları bu in cin meselesiyle fazla uğraşıyorlarmış. Bu Faruğun ilgisini çekmiş. Faruğu çağırmışlar bir gün cin çağıracaz diye bu salak da gitmiş. Ben de iyi tak yedin dedim. Bu anlatmaya devam ediyor tabi bunlar arkadaşının evinde toplanmışlar seans gibi bişe yapmışlar tam hatırlamıyorum. Mumlar felan yakmışlar. Bunlar başlamışlar çağırmaya o sırada mumlar sönmüş beyler. Faruk bayılmış felan. Arkadaşları hastaneye zütürmüş bu kendine gelmiş. Ertesi gün okulu gittiğinde Faruk yapacanız seansı gibeyim demiş arkadaşlarına. Arkadaşları dalga geçmiş bununla la Faruk korkudan bayıldın mı cin yoksa senin içine mi girdi felan taşşak geçmişler bununla. Bu bir daha o tayfaya takılmamış. Bu o gün okuldan eve geldiğinde korkuyormuş. Babası demirçelikte çalışıyor bu binin. Gece vardiyası varmış o gün de babasının. Bu salak korkudan üç buçuk atıyormuş. Hava kararmış bu pencereleri kapıları felan kilitlemiş. Televizyona baktıktan sonra uykuya dalayım demiş. Uykuya dalamamış korkudan. Babasının gelmesini beklemiş sabaha kadar bilgisayardan metin 2 felan oynamış. Bu oynarken çatıdan ayak sesleri geliyormuş takır tukur diye bu bir anda tırsmış beyler. Bu sesler artmaya başlayınca Eline feneri almış çatıya doğru çıkmış. Tam çatıya vardığımı hatırlıyorum bayılmışım sabah babam uyandırdı beni felan dedi. Babasına bu salak arkadaşlarıyla seans yaptığını anlatmamış babası da korkudan bayıldıklarını sanıyormuş sürekli o da pgiboloğa getirmiş. Pgibolog da benim gibi bunu buraya sevk etmiş. Bu anlatırken babam giysilerimi getirdi. Giydim rahat bi şekilde. Faruğa yöneldim sen yarra yemişsin olum senin işin buralık değil hocalık senin işin dedim niye anlatmadın babana dedim kafaya yemişsin sonunda bak işte dedim. Abi sana bir şey diyeceğim kimseye deme dedi...
    ···
  17. 17.
    +3
    Beyler ben bile şu an yaşadıklarımı yazarken o günler geliyor aklıma ürperiyorum.
    Faruğa bu cinler gelmiş sakın babana söyleme seansı diyorlarmış. Amk ben bunu duydum dedim aha geçmiş olsun bu yolun sonunda ölüm var herhalde diyordum kendi kendime. Akşam oldu ben yemekhaneden yemeği yedim. dıbına koyim burda cins cins insanlar vardı biri o akşam yere düştü bağırmaya başladı kusuyordu felan amk iğrenç bişe siz siz olun sağlığınıza dikkat edin özellikle akıl sağlığınıza. Her neyse beyler gece olmuştu. Ben uyuyamıyordum yine . iğne zamanım gelmişti. Aşırı dozda sakinleştiriciyi aldım odama doğru yol aldım. Faruk odada yoktu beyler bu manyak nerdedir acaba diye düşünürken gece uyuyakalmıştım. Sabah girişin orayı polisler doldurmuştu. Ne olmuş diye bi gideyim öğreneyim dedim. Bizim Faruk bileğini kesmiş jileti nerden bulduysa amk. Halbuki yasak bu eşyalar burada. Bunu apar topar hastaneye kaldırmışlar ambulansla polis durumu soruşturuyordu burada. Ordaki hademeye gittim bu çocuğun burayla alakası yok durum ciddi babasına ulaşmam lazım babasıyla konuşmam lazım demiştim. dıbına koyim beyler o an git gel yaşadım desem mi demesem mi diye çünkü Faruğu tehdit ediyorlardı belli ki bu sabahki olay da bu yüzdendi. Ben bana musallat olmalarından korkuyordum ama yine de anlatacaktım bunu babasına...
    ···
  18. 18.
    +4
    Babasına anlattım. Ve işin komik yani neydi biliyor musunuz beyler. inanmadı. Senin sağlam olup olmadığını nerden bilecem. Ayrıca senin yüzünden oğlumun başına bişe geldiyse hesaplaşırız dedi. Amca harbi öküz çıktı beyler. Her neyse 3.gün oldu. Ben giberim böyle tedaviyi dedim buradaki hademeler hal ve tavırlarımızı not edip doktora iletiyorlardı. Faruk yoğun bakımdaydı polisler beni sorgulamak için geldiler şaka gibiydi dıbına koyim. Ulan gusülü sağlam almadım mı nedir bu başıma gelenler diye sorguluyordum. Artık ben kendimi unutmuştum. Tamamen Faruğa odaklanmıştım. Polisler sorgu odasına aldılar. Polisler Faruğu görmedin mi oda arkadaşın senin hiç merak etmez mi insan felan dedi. Amirim bana sakinleştirici veriyorlar geceleri uykuya dalıyorum. Ayrıca ben odaya vardığımda Faruk odada yoktu. Ben nereye gitmiş bu diye düşünürken uyuyakalmışım dedim. Polis tamam o zaman peki bu jileti nerden buldu dedi. Ben ne bileyim Amirim. Pgiboloğumla görüşün niye burada kaldığımı dedim. Tamam dediler beni geri zütürdüler bu amk yerine. Hava kararmıştı. Yemekhaneye vardım. Yemeğimi aldım. Oradaki herkes bana bakıyordu ucube gibi. dıbına koyim sanki ben bişe yaptım. Yemeği yedikten sonra odama geçtim. Bugün yalnızdım. Bugün sakinleştirici vermemişlerdi. Uyur muydum acaba diye düşünüyordum. Kapıyı kilitledim. Uyumaya çalışıyordum. Gece kapı sesiyle uyandım...
    ···
    1. 1.
      0
      Yazmaya devam seni bekliyom
      ···
  19. 19.
    +1
    Kapıyı çalan yan odada kalan bir arkadaştı. Dedim gece gece hayırdır. Uyku tutmadı dedi. pekekent çakmak ile sigarayı nerden bulduysa. Buyur dedi biz başladık içmeye. Hademeler görse giberdi bizi. Yalnız bu sigaranın tadı farklıydı beyler sigaraya benzemiyordu. Ufaktan uçmaya geçmeye başladığımı hissettim. Sigarayı söndürüp yere attım. Kardeş sen manyak mısın sigara yerine uyuşturucu mu veriyon bana aq dedim. O da elimizdekiler bunlaaaar diyip gülmeye başladı ben bunu hadi kardeşim odana git dedim yolladım. dıbına koyim nerde bir mal var beni bulur. Sabah olmaya başlamıştı. Ben uykudan kalkmıştım beyler. 3 saat de olsa uyumayı başarmıştım. Galiba düzeliyordum. Son 3 gün Faruk olmadan geçti. Çıktığım zaman. Babasına ulaştım. Faruğun durumu iyiymiş. Özür diledi benden. Faruk her şeyi anlattı sen olmasan durumu daaha da kötüye gidebilirdi dedi. Bunu hocaya zütürtükler sağlam bir okuyuk buna öyle diyordu Faruğun babası. Ben de iyi rasgelsin o zaman dedim. Teli kapattım. Sevinçliydim. Çıkıyordum. Eşyalarımı topladıktan sonra babam geldi. Arabaya binip pgiboloğa gittik beyler. işte tuhaflık şimdi başlıyordu. Pgibolog rapora olumsuz yazmıştı. Babam neden olumsuz olduğunu pgibologa sormak için içeri girdi konuştu. Pgibolog benim bazen gece dışarıda gezdiğimi yazmıştı. Uyurgezer olmuşum haberim yoktu aq. Pgibolog bir ay boyunca kalmamı söyledi. Babama yalvardım beyler resmen hayır ben bir daha oraya gitmem şöyle böyle diye isyan ettim. Pgibolog bu önemli dedi. Eğer tedavini görmezsen kafayı sıyırabileceğimden bahsetmişti. dıbına koyim dedim söve söve 1 ay geçirecektim burada. Beyler odam boş tek yatıyordum geceleri bu bir ayı özet geçiyorum. Böyle monoton yat kalk yat kalk . Bu Ivory kılıklı herif yine odama gelmişti. Çıkacağım 1 günüm var. Bana sigara uzattı yine mi uyuşturucu dedim sigaranın üstünde ne yazıyor bak bakim dedi. Ulan bu bin böyle gibindirik yerde nasıl Parliament bulmuştu. Dedim sen buraların bakkalı mısın. Burda herkes benden mal alır dedi. iyi dedim. Parayı uzattım 20 liraya Parliament almıştım adamdan aq. Sigara yokluğu çekiyordum 1 gün daha sabredemedin mi oğlum dedim kendime. Her neyse adam sigarayı verdi odasına gitti içtim güzelce yattım. Sabah babam almaya geldi pgiboloğa gittik tamam düzelme var dedi olumluydu aldığım sonuç bana bir kaç ilaç yazdı yolladı bizi sonra. Eve dönüyordum sevinç çığlıkları içinde. Bu arada aklıma sokayım bir şey hatırlamıştım. Murat çatıda bana mezara git demişti. dıbına koyim dedim gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken. Eve vardık. Uzandım. ilaçlarımı alıp yattım. Sabahleyin bir rahatlamışım göreceksiniz. dıbına koyim insanın başına ne gelirse meraktan gelir diye bir söz var ya aynen öyle. Ben Mezarlığa doğru gitmeye başladım. Evimizin yakınındaydı zaten...
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    0
    Beyler özet geçip bitireyim mi yoksa devam mı edeyim ona göre yazacam ?
    ···